Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/160 E. 2021/505 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/160
KARAR NO:2021/505

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:19/02/2018
KARAR TARİHİ:14/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı …Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı … ile 15.08.2016 tarihinde genel kredi sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme kapsamında şirket kredi kartı, taksitli ticari kredi ve ticari kredili mevduat hesabı kullandırıldığını, diğer davalı …’ın da sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine 17.07.2017 tarihinde hesabın kat edildiğini ve …. Noterliğinin 18.07.2017 tarih ve … yevmiye sayılı işlemi ile davalıya ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine de davalılar hakkında …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu davalıların bu takibe itiraz ettiğini, alacak miktarı üzerinden itirazın iptaline ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
Davalı … davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve devamı maddelerine göre tüketim ödüncünden kaynaklı alacak ve m. 586’ya göre müteselsil kefalet için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasını, genel kredi sözleşmesini, ihtarnameyi, hesap özetini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı … HMK m. 126’ya göre cevap dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.
Davalı … HMK m. 126’ya göre cevap dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve devamı maddelerine göre tüketim ödüncünden kaynaklı alacak ve m. 586’ya göre müteselsil kefalet için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386’ya göre; “Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.” Taraflar arasında yapılan genel kredi sözleşmesi tüketim ödüncü sözleşmesi niteliğindedir. Tüketim ödüncü sözleşmeleri karşılıklı edimleri içeren nitelikte sözleşme olup tüketim ödüncünü alan taraf sözleşmede kararlaştırılan tarihte aldığı ödüncü iade etme yükümlülüğü altındadır. Davacı bankanın davalıya verdiği tüketim ödüncü niteliğindeki kredinin geri ödendiğini ispat yükü davalı tarafta olup davalı taraf aldığı kredi borcunu ödediğini yazılı belge ile kanıtlamakla yükümlüdür.
Davacı bankanın davaya konu genel kredi sözleşmesi kapsamında başlattığı …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından ne kadar alacağının bulunduğunun tespiti için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre konusunda uzman bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Hazırlanan 18.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda davacı bankanın davalı …’dan 19.646,21 TL alacağının bulunduğu, sözleşmeyi kefil olarak imzalayan davalı …’dan ise 19.118,52 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Hazırlanan 18.12.2020 tarihli bilirkişi raporuna davacı tarafın itirazlarda bulunması üzerine itirazları karşılamak üzere bilirkişiden ek rapor hazırlaması istenilmiştir. Hazırlanan 16.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda da her iki davalının sorumlu oldukları toplam borç miktarının çelişkili olarak yazılmış olması nedeniyle ikinci ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Hazırlanan 01.04.2021 tarihli ikinci ek raporda davacı bankanın davalı …’dan 26.577,69 TL alacağının bulunduğu, sözleşmeyi kefil olarak imzalayan davalı …’dan ise 26.049,95 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiştir. Davalı taraf bilirkişi raporlarına süresi içinde itirazda bulunmamıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386’ya göre tüketim ödüncünü alan borçlu aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlenir. Davalı … almış olduğu tüketim ödüncünün tamamını ödediğini 6100 sayılı HMK m. 200’e göre yazılı belgelerle kanıtlayamamıştır.
Dosya içine alınan …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyası incelendiğinde asıl alacak, faiz ve faizin BSMV gideri ile ihtarname gideri toplamının miktarının 28.340,85 TL olduğu görülmektedir. Davacı banka genel kredi sözleşmesine konu alacaklarının tarafına ödenmesi için 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 18/III’e göre davalı tarafı hesap kat ihtarnamesi göndererek temerrüte düşürmüş olup bu nedenle davacı bankanın asıl alacakla birlikte takip tarihine kadar işlemiş faizi de talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Bu gerekçelerle davanın davalı … yönünden 26.577,69 TL üzerinden kısmen kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalı …’ın davacı bankadan ne kadar kredi çektiğini ve bu kredinin ne kadarını ödediğini bilebilecek durumda olmasına karşın icra takibinin tamamına itirazda bulunması iyiniyetli görülmeyerek davalı … aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
Diğer davalı … davacı banka ile davalı … arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalamıştır. Dosya içerisine alınan genel kredi sözleşmesinden bu durum anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 586’ya göre; “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir.” Dosya içerisindeki genel kredi sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki kefalet hükümlerinden davalı …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu anlaşılmakla davacı bankanın 6098 sayılı TBK m. 586’ya göre doğrudan kefili takip etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Davacı banka dosyaya sunduğu hesap kat ihtarnamesi ile asıl borçlunun TBK m. 386’ya göre ifada geciktiğini kanıtlamaktadır.
Yargılama devam ederken davacı vekili mahkememize verdiği 11.06.2021 tarihli dilekçesiyle davaya konu borcun ödendiğini, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti talep ettiklerini belirtmiştir. Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Yukarıdaki gerekçelerle davacının dava açıldığı tarihte haklı olduğu anlaşılmakla yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili 14.06.2021 tarihli sözlü yargılama duruşmasında icra inkâr tazminatı talep etmediklerin belirttiği için icra inkâr tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı taraf talep etmediğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30-TL maktu karar harcından peşin alınan 342,30-TL harçtan mahsubu ile artan 283,00-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 1.260,85-TL ( 35,90-TL BH, 59,30-TL Karar Harcı, (iade edilen harçtan kalan), 700,00-TL BK, 465,65-TL Tebliğ ve Posta) yargılama giderinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/06/2021

Katip …

Hakim …