Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/154 E. 2021/862 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/154
KARAR NO:2021/862

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:15/02/2018
KARAR TARİHİ:04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin verdiği dava dilekçesinde özetle; … Atıksu İnşaat Dairesi Başkanlığı’nın, … Bölgesi 2013 yılı … Kısım Atıksu Tünel ve şebekesi, … Kanalı ve Dere Islah İnşaatının davalıya ihale edildiğini, bu projeye hazır betonun sağlanması için davalı ve yüklenici … firması ile müvekkilinin 16.02.2015 tarihli “Hazır Beton Alım Satım ve Cari Hesap Sözleşmesi” imzaladığını, 18,04.2015 tarihinde taraflar arasında devir ve teslim sözleşmesi imzalanarak, … ili … Belediyesi, örnek Mahallesi, pafta 22/2, ada 22721 m2 alanlı gayrimenkulün hazır beton tesisi kurulması için gerekli olan arazinin kullanma yararlanma ve zilyetlik haklarının müvekkil şirkete devredildiğini, “Ek Protokol” başlıklı sözleşmenin de 30.04.2015 tarihinde imzalandığını, bu ek protokolle müvekkilinin, söz konusu alanda beton santrali kurarak davalı firmanın beton ihtiyacını karşılayacak olduğunu, müvekkilinin hazır beton tesisini kurup imalata başladığını, ancak yüklenici firma olan … Firması’mn kazı derinliğinin fazla olması nedeniyle açılan kazı alanında İdare tarafından onaylanan istinat ve ihata duvarlarının yapılması gerektiği bildirilmesine rağmen … tarafından yapılmamış ve bağlantı yollarının yapılması için gerekli olan başlık kirişi ve öngermeli kiriş projeleri … tarafından İdareye sunulmamış olduğunu, aynca projedeki kazık imalatlarının tamamlanmadığını, atıksu kolektörü ve dere ıslah inşaatına da başlanmadığını, tüm bu ve benzeri sebeplerden dolayı …’nin 22.06.2016 tarihli … sayılı yazı ile kendisi ile … arasındaki sözleşmenin fesih sürecini başlattığını … firmasına bildirildiğini, Davalı …’ın 29.06.2016 tarihinde müvekkili şirkete gönderdiği ihbarname ile … tarafından sözleşmelerin feshedildiğini bildirdiğini, bu nedenle 60 gün içinde mobil beton santralinin müvekkil tarafından kaldırılmasını aksi takdirde oluşacak zararlardan, müvekkilinin sorumlu olacağını ihtar ettiklerini, Müvekkilinin gönderdiği … 44. Noterliği’nin … yevmiye 09.09.2016 tarihli ihtarname ile fesihten dolayı protokolün ilgili maddesi gereği, müvekkil şirketin bu iş için kurduğu beton santrali için yapılan masraflardan davalının sorumlu olduğunu ihtar ettiğini, işbu ihtarnamenin, Cari Hesap Sözleşmesi’nin 9.1 numaralı maddesi uyarınca davalı Firmanın sözleşmede belirttiği adrese gönderildiğini ve sözleşme uyarınca da ihtarnamenin davalı tarafa tebliğ edildiğini, Müvekkilinin 21.08.2017 tarihinde yapılan Ek Protokol 7. madde uyarınca yapmış olduğu masrafların faturalarını elektronik fatura yöntemiyle davalı şirkete gönderdiğini, davalı tarafından faturanın ödenmemesinin ardından … 44. Noterliği’nin 23 08.2017 tanhli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cari hesabındaki 619.911,21 TL bakiyenin ödenmesini ihtar ettiğini, davalı şirketin ihtarname ve faturalara itiraz ederek ödeme yapmadığını, açıklamaya çalıştıkları nedenlerle müvekkil şirketin de davalının kendi kusurundan kaynaklanan nedenlerle … tarafından sözleşmesinin feshedilmesine yol açtığını, dolayısıyla müvekkilinin de kazanç kaybına sebep olduğunu, sözleşme hükümleri gereği müvekkilinin kurduğu beton santralinin masraflarından davalı şirket sorumlu olduğu için fazlaya ilişkin haklarım saklı tutarak işbu davayı açma zarureti doğduğunu, açıkladıkları üzere fazlaya ilişkin atacak ve dava haklarını saklı tutarak haklı davalarının kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; … Büyükşehir Belediyesi … Genel Müdürlüğü’nün dava dışı … İnş. Tic. Ltd. Şti. ile … 34. Noterliğinde … sayı ile 25.09.2013 tarihinde “.. … Bölgesi 2013 Yılı 3. Kısım Atıksu Tüneli ve Şebekesi Yağmursuyu Kanalı ve Dere İslahı İnşaatı…” işi ile ilgili olarak bir sözleşme imzaladığını , bu sözleşmenin davacı ile yapılan 16.02.2015 tarihli sözleşmenin dayanağı olduğunu, … İnş. Tic. Ltd.Şti.’nin çalışma güzergahını, çalışma bölgesinde bulunan yerleri “geçici işgal ve kamulaştırma nedeniyle doğacak süre uzatım hakkı saklı kalması” ihtirazi kaydı ile 23.10.2013 tarihinde teslim aldığını, … Genel Müdürlüğü’nün muvafakati ile 25,09… sayılı sözleşmenin müvekkili ile … İnş. Tic. Ltd-Şti. arasında imzalanan 19.09.2014 tarihli … yevmiye numaralı Devir Sözleşmesi ile …’a devredildiğini, Müvekkilin sözleşmeyi ifa etmek için faaliyetlerine devam ederken, işin yürütülmesi için … tarafından yapılması gerekli işlemler yapılmamış, işin ifasının …’den kaynaklanan kusur nedeniyle mümkün olamadığını, … ile imzalanan sözleşmenin 22.06.2016 tarihli karar ile feshedildiğini, bu ilişkiden doğan uyuşmazlıklann müvekkilce açılan … 1. Ticaret Mahkemesinin 2015/850 sayılı dosyasında, … 1. İdare Mahkemesi’nin …/… E. sayılı dosyasında görülmekte olduğunu, Müvekkilinin proje için ihtiyaç duyduğu betonların üretimi ve tedariki için davacı … ile 16.02.2015 tarihinde “Hazır Beton Alun Satım ve Cari Hesap Sözleşmesi” imzaladığını, betonların alıcı … tarafından inşaat sahasında gösterilecek yere … tarafından kurulacak hazır beton santralinde siparişe göre üretilip, sözleşmede belirtilen şartlar ve fiyatlar dâhilinde …’a teslim edilmesi olduğunun kararlaştırıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince, mobil beton santrali kurulması için gerekli izinlerin alınması yükümlülüğünün müvekkili tarafından üstlenildiğini, Müvekkilinin, davacı ile sadece Kurbağalıdere ıslah çalışmalarındaki beton ihtiyacının karşılanması ve ticari müessese olarak kullanılması kaydıyla ilgili idarelerden izin talep etmiş ve almış olduğunu, davacı … ile yapılan 16.02.2015 tarihli sözleşmede sadece Kurbağalıdere şantiyesi beton ihtiyacını karşılamak için imzalandığını, … ile sözleşmenin 22.06.2016 tarihinde fesih sürecine girmesi nedeniyle, … tarafından müvekkiline gönderilen 29.06.2016 tarihli yazı ile Kurbağalıdere Islah işi ile ilgili fesih sürecinin başladığı, iş kapsamında kullanılmak amacı ile kurulan geçici mobil santralinin kaldırılmasının talep edildiğini, Müvekkilin de Adana 4. Noterliği’nin 29.06.2016 tarih ve 1292 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile derhal durumu …’e bildirdiğini, 16.02.2015 tarihi Hazır Beton Alım Satımı ve Cari Hesap Sözleşmesi’nin feshedildiğini, beton santralinin 60 gün içinde kaldırılmasını ihtar ve ihbar ettiğini, Davacı … ise, 15.08.2016 tarihli yazısı ile feshe itiraz etmemiş, vadesi dolduğu iddia edilen 136.894,36 TL tutarındaki borcun ödenmesini talep etmiş olduğunu, Müvekkilinin cari hesabı kapattığını, yalnızca 20.000,00-TL’lik alacağını ödemediğini, müvekkilinin elektrik aboneliği iptal edilince 20.000.-TL’lik alacağı da ödediğini, bu süreçte, … ile imzalanan sözleşmenin fesih edildiğine dair fesih ihtarının gönderilmesinden itibaren yaklaşık 1 sene sonra, … tarafından 21.08.2017 tarihli ve 599.011,21 TL bedelli fatura düzenlenerek müvekkiline gönderiIdiğini, Müvekkilinin … 4. Noterliğinin … yevmiye numaralı ve 24.08.2017 tarihli ihtarnamesi ile faturaya ve içeriğine itiraz ederek yasal süresi içinde iade ettiğini, Davacı şirketin ayrıca … 44. Noterliğinin … yevmiye numaralı ve 23.08.2017 tarihli ihtarnamesi ile müvekkilin cari hesap ekstresine göre 619.011,21 TL’lik borcu olduğunu ve bu borcun ödenmesini talep ettiğini, Bu ihtarnameye cevaben de müvekkilinin … 4. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ve 28.08.2017 tarihli ihtarnamesi ile cari hesap ekstresine ve ihtarnameye itiraz ettiğini, Müvekkili …’ın alacak talebine konu 30.04.2015 tarihli Protokol ile bağlı olmadığını, müvekkil tarafından Kurbağalıdere ıslah işi için işlerin yürütülmesini sağlamak üzere … isimli şahsa 24.10.2014 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnameyi verdiğini, daha sonra da …’ın şirket aleyhine bir takım usulsüz işler yaptığının tespit edilmesi üzerine, 22,06,2015 tarih ve … yevmiye numaralı azil name ile …’ın tüm yetkilerinden azledildiğini ve şirketle ilişiğinin kesildiğini, …’ın, vekalet görevini kötüye kullandığını, Müvekkili ile … arasındaki uyuşmazlığa dair başkaca herhangi bir bilgi ve/veya belgenin de davacıya iletilmediğini, müvekkilinin bu protokolün … isimli şahsın azledilip, şirketle ilişiğinin kesilmesinin ardından (22.06.2015), şirketi zarara uğratmak amacıyla, … ile işbirliği içine girerek, sonradan da /daha sonraki bir tarihte böyle bir protokol imza edilmiş olabileceğini düşünmekte olduğunu, … ve … belediyelerinden alınan tahsis yazılarında geçici mobil santral için tahsisi edilen alanın sadece Kurbağalıdere ıslah çalışmalan kapsamında kullanılmak üzere verildiğinin açıkça anlaşılmakta olduğunu, …’in müvekkiline imzaladığı 16.02.2015 tarihli esas sözleşme gereğince sadece ihaleye konu işle ilgili beton üretimini yapacağının da açık olduğunu, davacının alacak talebine konu ettiğini iddia ettiği faturaların doğrudan … ıslah projesinde kurduğu şantiye ile ilgili olduğunu ispat etmesi gerektiğini, bu fatura konusu bedellerin hepsinin müvekkilin üstlendiği … projesi ile ilgili olup olmadığının belirli olmadığını, zaten faturalar okunaklı olmadığı için, boş ve silik yazılardan ibaret sayfaların ne ile ilgili olduğunun da belirli olmadığını, müvekkilİ ile … arasındaki sözleşmenin fesih sürecine girmesi sonrasında, davacı …’in alanı tahliye etmeyip, ticari faaliyetlerine devam etmiş olduğu da dikkate alındığında, tüm fatura konusu harcamaların müvekkilin şantiyesi ile ilgili olup olmadığının da belirli olmadığını, …’in sebepsiz zenginleşmeye ve mükerrer Ödemeye yer verecek şekilde, haksız ve dayanaksız alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, davanın tümden reddinin gerektiğini, Davanın …’a ihbar edilmesini talep ettiklerini, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Taraflarca gösterilen delliller toplanmış, … 1. İdare Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası, … 10. İdare Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, alacağın varlığı ve miktarı yönünden bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 15/08/2019 tarihli raporda ” Somut durumda, çekişmeli faturanın ve buna bağlı kayıt durumunun asli ve nihai hukuki takdiri ve tavsifi 6100 sayılı HMK’mn md. 266/c.2 ve md. 279/4 ahkâmıyla 6754 sayılı Kamuı’un md. 3/3 hükmüne göre yüce Mahkemeye aittir. Delillerle doğrudan temas eden sayın mahkeme, davacının kendi kayıtları itibariyle faturaya bağlayarak kendi kaydına aldığı ve bu davada istem konusu kıldığı faturaları, davalı yan ile olan sözleşmesel ilişkisinin yerine getirilmesi uğrunda yapılmış iş ve işlemlere uygun olduğu, işin tamamlamamasının huzurdaki davacı yana tahmil edilecek bir sebepten değil, huzurdaki davalı ile dava dışı İdare arasındaki çekişmeye bağlı olarak, huzurdaki davalı ile İdare arasındaki sözleşmesel ilişkinin dava dışı İdare tarafından ortadan kaldınlmasına bağlı olduğu, dava dışı İdare ile huzurdaki davalı arasındaki yargısal çekişmelerin huzurdaki davalı lehine sonuçlanması halinde dahi, huzurdaki davalının bu dava sebebiyle huzurdaki davacıya ödemek mevkiine geleceği meblağı dava dışı İdare’den istemesinin gündeme gelmesinin bir olasılık olarak mevcut bulunduğu mütalaasına ulaştığı takdirde davacının bu davada dayandığı mezkur fatura bedellerini dava dışı 3. kişilere ödediğini de tevsik etmesi kaydıyla, davacının istemini 604.851,21 TL. üzerinden kabul etmesinin bir seçenek olarak düşünülebileceği, ancak sayın Mahkeme aksi kanaatte ise, ikinci seçenekte davalı savunmaları yönünde hüküm kurmak hususunda muhterem Mahkemenin muhtar olduğu ” görüşü bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin yapmış oldukları itirazların değerlendirilmesi için ek rapor alınmış, alınan 24/03/2020 tarihli raporda ” A)Evvelemirde genel olarak, muhterem Mahkemenin davacı ile olan davalının ilişkisinde giderim ile sorumlu olduğunu kabul ettiği seçenekte, TBK md. 52/II’nin tatbiki münhasıran sayın Mahkemenin takdirindedir (bu konuda bkz: Prof Dr. Haluk N. Nomer; Borçlar Hukuku/ Genel Hükümler; 15. Bası, İstanbul 2017, sh. 254-255 vd.) ve bilirkişiliğimizin görev hudutları içinde değildir. B)Öte yandan, grafolojik/zamansal inceleme yapmak da uzmanlığımız dışında olmadığından, zahiri unsurlar itibariyle Ek Protokol olarak adlandırılan ve fakat davalının itiraz ettiği Ek Protokol metninin zahiri unsurları Bilirkişiliğimizce incelenmiş ev ona göre görüş (seçenek) açıklanmıştır; takdir tamamen yüce Mahkemeye aittir. Onun geçersizliğinin muhterem Mahkemece benimsendiği seçenekte ise, davalının talepleri yönünde hüküm kurmak da hakeza sayın Mahkemenin takdiri içindedir. Kaldı ki, huzurdaki davalı ile dava dışı … arasındaki davada, eğer … aleyhine hüküm kurulursa, bu huzurdaki davada huzurdaki davalı aleyhine hüküm kurma cihetine gidilse bile, kuramsal okarak ve tüm şartları varsa, o sebeple huzurdaki davalının …’ye müracaat yolu değerlendirilmeye salih bir husustur. C)Bunun dışında, davalının savunmaları delillerle doğrudan temas eden Mahkemece değerlendirilecektir. Mali ve sektörel açıdan hesaplamaların hangi zeminde yapıldığı Kök Rapor’da ayrıntılı olarak arz edilmiştir. Eğer yüce Mahkeme, davalı yanın savunmalarının yerinde olduğunu benimserse, o seçenekte, davalı lehine hüküm kurmakta muhtardır. D) Açıklanan sebeplerle -ihbar sonucu da ayrıca yüce Mahkemece değerlendirilmek kaydı ile… – mübrez dosya içeriğine nazaran, kök rapor’da sunulan seçeneklere ve orada açıklanan kanaatin özünün muhafazasına dair görüşümüz devam etmektedir.” görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna yapılan itirazlara açıklama getirilmiş olması, teknik itirazların somutlaştırılmış olduğu anlaşılarak bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, alınan 24/11/2020 tarihli raporda ” Dava konusu olan şantiye binasında tarafımızdan yerinde herhangi bir inceleme yapamadığımızdan dolayı incelemelerimiz dosya içerisinde var olan belgeler üzerinden yapılmış olup, davalı tarafın dilekçesinde belirttiği hususlar hakkında görüşlerim takdiri Mahkememize ait olarak üzere aşağıda belirtilmiştir. Davalı taraf dilekçesinde … Beton firmasının 29.06.2019 tarihli fesih yazısını aldıktan sonra mahalde işgalci konumunda kaldığını, faaliyetlerine devam ettiği, dava dışı 3. şahıs şirketlere satış yaptığı ve taraflarınca bilinmeyen bir tarihte şantiyeden tüm malzeme ve ekipmanı da alarak çıktığını belirmiş olup şantiyede çalışır vaziyette hazır beton santrali ve eklentilerinin olduğunu beyan etmişlerdir. Taraflar arasında makine ve ekipmanın yok olduğu, hasara uğradığı, el konulduğu gibi bir iddia olmadığı, davacının söz konusu ekipman malzeme bakımından herhangi bir zararının olmadığı, davacı tarafın taleplerinin ana raporumuzda da belirttiğimiz üzere beton santrali kurulması, sahanın düzenlenmesi ve işletilmesi için gerekli olan gider kalemleridir. Davacının elektrik proje ve malzeme gideri adı altında yaklaşık 233.000 TL bedel talep ettiğini, bu kadar yüksek değerde bedelin elektrik projesi ve malzeme giderinin şantiyenin kurumu ve beton santrali için gerekli olan yüksek güç elektrik verilebilmesi için gerekli olan projelendirme ve yapım işlemleri olabileceği, yerinde inceleme yapılamamakla birlikte uzmanlığımız dışında olan bu konunun elektrik mühendisi tarafından kurulmuş olan dava konusu olan şantiyeye bu işlemlerin yapılmasının normal olup olmadığı konusunda bilgi edinilmesinin doğru olabileceği, Davacının trapez saç ve kapı gideri talep ettiğini belirtmiş olmakla birlikte tarafımızdan yerinde inceleme yapılamamış olmakla birlikte, bir şantiyenin giriş çıkışlarının güvende olması bakımından şantiye giriş kapısının olması gerektiği, şantiye binasının ise şantiyenin sevk ve idare için gerekli olduğu, Davacının yaklaşık 195.000 TL değerinde beton gideri talep ettiğini belirtilmiş olup ana raporumuzda belirtilen bu bedelin faturalara istinaden belirlendiği, beton santrallerinde mikserlerin ve kamyonların yüksek tonajda olması dolayısı ile bu makinelerin batmadan rahat çalışabilmeleri açısından beton miktarının sahaya ve yollara serilmiş olabileceği bu nedenle beton miktarının fazla olabileceği, net beton ölçüm ve hesaplama yapılabilmesi için herhangi bir proje tarafımıza sunulmamıştır. Değerlendirmeye alınan bedel dosya içerisinde bulunan faturalardır. Davacı firma …’in hem şantiye binası bedeli talep ettiği hem de işyeri tadilatı adı altında bedel talep ettiği belirtilmiş olup, bu tadilatın davalı ile doğrudan bağlantının ispat edilmesi gerektiğini belirtmiş olmakla birlikte; şantiye binasında yapılmış olan davacının belirtmiş olduğu tadilat miktarlarının yerinde tespit yapamadığımız için neden yapıldığı hakkında bilgimiz olmadığı, Tarafımızca belirtilen bedellerin sadece fatura tarihlerine bakılarak sanki malzemeler yok olmuş, bir daha kullanılamaz hale gelmiş, …’in zilyetliğinden çıkmış gibi değerlendirildiği belirtilmiş olup, kullanmakla tükenmeyen malzemelerin geri dönüşüm makinesi, elektrik ve calaskar sistemi, transformatör, trapez saç ve kapı, su kuyusu tesisatı, çay ocağı tesisatı, trapez saç ve malzemeleri, 114 m2 prefabrik bina gibi …’in tahliye esnasında alıp söküp götürüp başka şantiyelerde kullanmaya devam ettiği malzeme ve ekipmanın hiç dikkate alınmadığını, belirtilen bedellerinin davalıdan talep edildiği belirtilmiş olup bu taşınabilir şantiye malzemelerinin şantiye binası terk edilirken davacı tarafından alınıp alınmadığı, şantiye binasının ve şantiye kapısının kullanılır vaziyette sökülüp sökülemediğinin yerinde inceleme yapamadığımızdan dolayı değerlendirilmemiş olup değerlendirme dosya içerisinde var olan faturalar üzerinden yapılmış olduğu, bu tür taşınabilir malzemelerin şantiye dışına taşınıp taşınmadığı tarafımca bilinemeyeceği, taşınabilir malzemelerin şantiyede olabileceği ancak malzemelerin şantiye dışarısına taşındığı davalı tarafça hangi ölçüde olduğu tarafımıza ispat edilerek bildirilmesi gerektiği Sayın Mahkemenizin takdirlerindedir. Davalı şirket vekili tarafından Sayın Mahkemenize hitaben düzenlenmiş 20.07.2020 uyap tarihli 05.07.2020 tarihli ve 1 numaralı ara karardan rücu talepli dilekçesinde, “Kök rapor sayfa 25 de 101.677,94 TL.lik elektrik faturasının ödendiğine dair belgenin olmadığını, bu hususun bilirkişilerce irdelenmediğinr belirtildiği görülmüş olup, Sayın Mahkemenize sunmuş olduğumuz kök raporumuzda davacının ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacı tarafından talep edilen faturaların bedellerinin ödenip Ödenmediği hususunda detaylı olarak incelemeler yapılması sebebi ile incelemelerimiz uzun sürmüş ve Sayın Mahkemenizden ek süre isteme zaruriyeti hasıl olmuştur. Detaylı olarak yapılan incelemelere ait tablo Kök Raporumuzun 22, 23, 24 sayfalarında “2-) Dava konusu yapılan 21.08.2017 tarihli … notu 599.011,21 TL (KDV hariç~ 507.636,62 TL) tutarlı Gider faturası ile ilgili olarak dava dosyasına sunulan faturaların detayı aşağıda arz edilmiştir.” bölümünde bu faturaların detayı ve ödenip ödenmediği hususları tablo olarak belirtilmiştir. Tablonun devamında da “Davanın konusu ile ilgili olarak davacı tarafından davalı adına tanzim edilmiş ancak davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 599.011,21 TL’lik faturanın detayı olarak dava dosyasına sunulan faturaların detayı, bu faturaların ticari defterlerde kayıtlı olduğu yevmiye maddelerinin ve bu faturaların ödenip ödenmediği ile ilgili detaylar yukarıdaki tabloda arz edilmiş olup, buna göre bu faturalardan …İnşaat tarafından tanzim edilmiş 18.06.2015 tarihli … numaralı 14.160,00TL’lık faturanın hem davacının hem de davalının ticari defterlerinde kayıtlı olması sebebi ile bu tutardan düşülmesi gerektiği, buna göre fatura tutarının 495.636,62 + 89.214,59 KDV = 584.851,21 TL olacağı takdirlerinizdedir. Ancak bu faturalardan … San ve Tic. Ltd. Şti. tarafından tanzim edilmiş 2 adet toplam KDV dahil 101.677,94 TL’lık faturaların ödendiği sunulan belge ve kayıtlardan görülememiştir.” Şeklinde belirtilmiştir. Dolayısı ile davacı tarafından talep edilen fatura bedellerinin ödenip ödenmediği hususunda mali yönden incelemeler yapılmış ve … San ve Tic Ltd.Şti. tarafından tanzim edilmiş 2 adet toplam KDV dahil 101.677,94 TL.lik faturaların bedelinin ödenmediği belirtilmiş, Kök Raporun sonuç bölümünde de “………….davacının bu davada dayandığı mezkûr fatura bedellerini dava dışı 3. Kişilere ödediğini de tevsik etmesi kaydıyla,……..) şeklinde belirtilmiştir. ” görüşü bildirilmiştir.
Davalı vekilinin itirazlarının karşılanması için bilirkişi heyetine Elektrik Mühendisi bilirkişi eklenerek ek rapor alınmış, alınan 23/02/2021 tarihli ek raporda “Yapıları incelemede yer alan dava dışı … San ve Tic Ltd. Şti. tarafından davacı adına tanzim edilmiş 2 adet toplam KDV dahil 101.677,94 TL lık faturaların bedelinin ödendiği anlaşılmıştır. Yukarıda detayı arz edilen incelemeler neticesinde davacı firma tarafından davalı firmaya kesilen faturaların toplamının 233.561,79TL. olduğu, fatura dökümleri verilen elektrik malzemelerinden şantiyenin sökülmesi anında tekrar ikinci el olarak kullanılacak olan 77.290,00 TL’lik Elektrik malzemelerinin ikinci el olarak satılması durumunda yüzde 35 oranında değer kaybedeceği dikkate alındığında bu ürünlerin değeri 54.103,00TL olacağı, bu değerin şantiye kurulumunda hesaplanan değerden çıkarılması ile davacıya ödenecek olan Elektrik malzeme bedeti 179.458,79TL olarak hesaplanmıştır. ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava, sözleşmeye dayalı cari hesap alacağı davasıdır. Taraflar arasında sözleşme akdedilmeden önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi … Genel Müdürlüğü ile dava dışı yüklenici … İnş. Tic. Ltd. Şti. Arasında “Asya Bölgesi 2013 yılı 3. Kısım Atıksu Tüneli ve Şebekesi Yağmursuyu Kanalı ve Dere ıslahı inşaatı işine ait sözleşme” imzalandığı, dava dışı yüklenici firma ile bu kez davalı … İnşaat arasında ” Asya Bölgesi 2013 yılı 3. Kısım Atıksu Tüneli ve Şebekesi Yağmursuyu Kanalı ve Dere Islahı inşaatı” işine ait devir sözleşmesi imzalandığı bu sözleşmeler dayanak alınarak taraflar arasında 16.02.2015 tarihinde “Hazır Beton Alım-Satım ve Cari hesap sözleşmesi”nin imzalandığı, 17.04.2015 tarihinde Devir Teslim tutanağı düzenlenerek ayrıca 30.04.2015 tarihinde Ek protokol imzalandığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre davalının şantiyede ihtiyaç duyduğu hazır betonun davacı tarafça kurulacak hazır beton santralinde üretilip davalıya teslim edilmesi şeklinde edimlerin belirlendiği ve ek protokol 2 Md.’de hazır beton tesisi kurulacağı davacının, davalının talebini aksatmamak kaydıyla proje dışına hazır beton satabileceği ve ayrıca 7. Md’de projenin bitiminden önce herhangi bir resim kurum tarafından faaliyete son verilmesi durumunda davacının yapılmış olan hazır beton tesisi, alt yapı işleri, trafo kurulumu, tesisin montaj ve demontaj gibi yatırım gideri belgelendirilmek kaydıyla davalıya fatura edilebileceği hükme bağlandığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki akdin devamı sırasında dava dışı …’nin 22.06.2016 tarihli davalıya gönderdiği ihtarnamesiyle sözleşmeyi feshettiği, yapılan bu bildirim üzerine davalı … İnşaat’ın 29.06.2016 tarihli ihtarnamesiyle fesih bildirimini ilettiği ve geçici mobil beton santralinin kaldırılmasını talep ettiği ve en son davacı tarafça 23.08.2017 tarihli ihtarnamesiyle 619.011,21 TL cari hesap alacağını talep ettiği, davalı tarafça 24.08.2017 tarihli cevabi ihtarname ile 21.08.2017 tarih ve … numaralı 599.011,21 TL bedelli e-faturanın iade edildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık konusu da zaten iade edilen bu fatura bedelidir.
Davalı tarafça öncelikle sözleşme ve ek protokolü imzalayan …’ın vekillik görevini kötüye kullandığı ve şirketin ek protokolden haberi olmadığın, vekaletnamenin 24.10.2014 tarihinde verilmesine rağmen usulsuz işlemler nedeniyle 22.06.2015 tarihinde vekilin azledildiğini iddia etmişler ise de sözleşme ve ek protokol tarihlerinde şirketin yetkilisi olan …’ın şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu vekalet görevinin kötüye kullanılması veya ek protokolün davalı firmaya bildirilmemiş olması iddialarının davacı tarafa karşı ileri sürülemeyeceği, bu hususun vekil ile vekalet veren arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirdiği, iyiniyetli 3. Kişi durumundaki davacı şirket yönünden yapılan bu itirazın dikkate alınmasının hukuken mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
Daha sonrasında uyuşmazlık konusu 21.08.2017 tarihli fatura ve cari hesap alacağına ilişkin yaptırılan bilirkişi incelemesi soncunda bu gider faturası ile ilgili dava dosyasına sunulan faturaların okunaklı olanların dökümü ve ödenip ödenmediği hususları ticari defterlerden tespit edilebildiği kadarıyla tablo haline dönüştürülmüş ise de bu fatura bedellerinin 3. Kişilere ödendiğine ve mal ve hizmet bedellerinin alındığına dair sevk irsaliyelerinin sunulmadığı, bedelleri talep edilen malzeme ve ekipmanların sadece … şantiyesinde kullanıp kullanılmadığı hususunun belirli olmadığı, şantiye binası, trapez sac ve kapı, su kuyusu tesisatı, prefabrik bina gibi taşınır malların tahliye anında sökülüp götürülüp götürülmediğinin tespitinin mümkün olmadığı, hazır beton alım giderleri için sözleşmenin feshiden yaklaşık 1 yıl sonra düzenlenen e-faturanın ve bununla ilgili düzenlenen gider faturalarının denetlenebilmesi için gerekli verilen dosyaya ibraz edilmediği, net beton ölçüm ve hesaplamasının teknik bilirkişi tarafından yapılamadığı, 21.08.2017 tarihli ve 599.011,21 TL’lik iade edilen fautarının içeriğinin, mal ve hizmetlerin alındığının ispat edilemediği, faturada belirtilen malzeme ve ekipmanların … şantiyesinde kullanıp kullanılmadığının tespitinin mümkün olmadığı davacı tarafça ispat edilmeyen iade faturasına ilişkin cari hesap alacağının davalıdan talep edilemeyeceği anlaşılmakla açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 10.570,98 TL harçtan mahsubu ile artan 10.511,68 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 48.045,46 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan toplam 5.133,30 TL’nin ( 33,30 TL tebliğler, 5.100,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/11/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …