Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/146 E. 2019/738 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/788
KARAR NO: 2019/732

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 28/07/2016
KARAR TARİHİ: 12/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … vekili verdiği dava dilekçesinde, davalılardan …’un kullandığı araçla kendisine çarparak yaralanmasına neden olduğunu, kazaya karışan aracın sigortalayanının ise davalı …Ş. olduğunu, davalı … şirketine başvuruda bulunduklarını ancak kendilerine ödeme yapmadıklarını, meydana gelen olay nedeniyle vücut bütünlüğünün zarar gördüğünü bu nedenle maluliyet durumunun, buna bağlı olarak geçici ve kalıcı maluliyet tazminatının, bakıcı giderlerinin ve tedavi masraflarının tespit edilerek tarafına ödenmesine ve manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

DAVALILARIN TALEBİ:
Davalı … vekili verdiği cevap dilekçesinde, görevsizlik ve yetkisizlik itirazında bulunmuş, meydana gelen kazada kusurun kendilerinde olmadığını, kaza sonrasında davacının tedavi süresince gerekli özeni göstermediğini, talep edilen manevi tazminat miktarının da çok yüksek olduğunu, davacının fizik tedavi masraflarını ve bakıcı giderlerini karşıladığını, kusur konusunda da bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektiğini belirtmiştir.
Davalı …Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde tazminattan sigorta poliçesinde yazılı olan teminat miktarı ile sorumlu olduklarını, davacının maluliyet oranının ve kusur durumunun bilirkişi raporu ile tespiti gerektiğini belirtmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava gerçek kişilere karşı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49 ve 54’e göre haksız fiile dayalı bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat ve madde 56’ya göre haksız fiilden kaynaklı manevi tazminat; sigortaya karşı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 91 ve devamı maddelerine göre mali sorumluluk sigortası nedeniyle maddi tazminat davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, davacıya ait tedavi evraklarını, kaza tespit tutanağını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı …, mali sorumluluk sigortası poliçesini, fizik tedavi masraflarını karşıladığını gösterir belgeleri, tanık beyanlarını, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı …Ş. Cevap dilekçesi vermiş ancak delil sunmamıştır.
Dava gerçek kişilere karşı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49 ve 54’e göre haksız fiile dayalı bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat ve madde 56’ya göre haksız fiilden kaynaklı manevi tazminat; sigortaya karşı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 91 ve devamı maddelerine göre mali sorumluluk sigortası nedeniyle maddi tazminat davasıdır.
Davacı, davalı …Ş.,’ye başvuruda bulunarak 2918 sayılı KTK m. 97’deki başvuru koşulunu yerine getirmiştir.
Davacı 6098 sayılı TBK m. 54’e göre çalışma gücünün geçici ve kalıcı kaybından doğan zararlarını ve bakıcı giderlerini talep etmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 92’de mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalan durumlar sayılmış olup bunların içinde çalışma gücünün kaybından doğan zararlar bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı … poliçe limiti dahilinde davacının eğer varsa çalışma gücünün kaybından doğan zararları tazmin etmekle yükümlüdür. Bu durumda davacının çalışma gücünün ne oranda kayba uğradığının tespit edilmesi ve buna göre de tazminat hesabının yapılması gerekmektedir.
Dava konusu olay trafik kazası olup meydana gelen kaza nedeniyle kusur durumunun araştırılması için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre dosya kusur uzmanı bilirkişiye verilmiştir. Hazırlanan 16.07.2019 tarihli bilirkişisi raporunda davalı …’un % 100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı … meydana gelen kazada maluliyet durumunun tespiti için … Adli Tıp Kuruluna gönderilmiştir. Adli Tıp Kurumunun 30.11.2018 tarihli raporunda davacının maluliyet oranı % 9,1 iyileşme süresi ise 4 ay olarak belirlenmiştir. İtiraz üzerine alınan 25.02.2019 tarihli ikinci Adli Tıp Kurulu raporunda da aynı tespitlerde bulunulmuştur.
Adli Tıp Kurumundan alınan davacının meslekte kazanma gücü kaybını gösterir raporlarına göre davacının sürekli ve geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminatının ne kadar olacağının tespiti için dosya aktüerya bilirkişisine gönderilmiştir. Hazırlanan 16.07.2019 tarihli aktüerya bilirkişisi raporuna göre davacının geçici maluliyet tazminatının 3.986,22 TL sürekli maluliyet tazminatının ise 56.070,88 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili 03.09.2019 tarihli dilekçesiyle dava değerini 16.07.2019 tarihli ilk aktüerya bilirkişi raporunda hesaplanan miktar üzerinden 6100 sayılı HMK m. 107’ye göre arttırmış ve eksik kalan harcı da tamamlamıştır. Davalı taraf ise ıslah zamanaşımı definde bulunmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 90’a göre; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri ise m. 49’da düzenlenmiştir. Bu maddeye göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile hazırlanan Adli Tıp Kurumu kusur raporu birlikte incelendiğinde davalı …’un meydana gelen trafik kazasında % 100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle 6098 sayılı TBK m. 49’a göre davacının zararını gidermekle yükümlüdür. Davacı 6098 sayılı TBK m. 54’e göre; tedavi giderlerini, kazanç kaybını, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıpları ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları talep etme hakkına sahiptir. Hazırlanan 16.07.2019 tarihli aktüerya bilirkişisi raporu da davacının çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplardan kaynaklı maddi tazminatını hesaplamıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 97’ye göre; “Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” Davalı …’un sahibi olduğu aracın sigortalayanı diğer davalı …Ş.’dir. Davalı … ve … A.Ş. arasında yapılmış olan zorunlu mali sorumluluk sigortasına göre davalı …Ş. davacının uğradığı zararlardan poliçe limiti dahilinde hukuken sorumlu durumdadır. Bu gerekçelerle davacının maddi tazminat taleplerinin kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı …’un % 100 oranında kusurlu olduğu hazırlanan kusur raporuyla sabittir. 6098 sayılı TBK m. 49’a göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Davalı …’un kusurlu olduğu hazırlanan raporla sabit bulunduğundan davalının kusurlu hareketi nedeniyle davacının uğradığı manevi zararlarının giderilmesini de talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Aynı yasanın 56’ncı maddesi “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmünü içermektedir. Haksız fiil sonucunda bedensel bütünlüğü zarar gören kişi manevi tazminat talep etme hakkına da sahiptir.
Kaza sonucunda davacının engellilik oranının % 9,1 olduğu ve iyileşme sürecinin de 4 ay olduğu tespit edilmiştir. Davacının % 9,1 oranında kazanma gücü kaybına uğraması, bu kaybı telafi etmek için daha fazla efor sarf etmek zorunda kalacak olması, davacıda belli bir manevi ızdırap ve üzüntü yaratacaktır. Bu nedenle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 56’ncı maddesine göre davalı …’un manevi tazminattan sorumlu olduğu kanaatine varılarak belli bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği açıktır.
Manevi tazminatın kişide zenginleşmeye neden olmayacak derecede ve aleyhine hükmedilecek kişi yönünden ise fakirleşmeye neden olmayacak derecede olması gerekmektedir. Bu amaçla tarafların sosyoekonomik durum araştırması yaptırılmış ve dosya içerisine alınmıştır.
Meydana gelen olay trafik kazası nedeniyle haksız fiildir. Davacının kalıcı şekilde beden gücü kaybına uğradığı sabittir. Bu durumun kendisinde manevi bir ızdırap yaratmış olduğu, davacı lehine manevi tazminat şartlarının gerçekleştiği, manevi tazminat miktarı belirlenirken belirtilen ilkelere göre belirleme yapılmaya çalışıldığı, manevi tazminatın zarara uğrayanlarda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği, 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartların açıkça gösterilmesi gerektiği, her olaya göre değişebileceği, hakimin bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği, (4 HD 23.10.2008 Tarih, 2008/2920 E.-2008/12633 K.) manevi tazminat miktarı belirlenirken olayın oluşu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, davacıda oluşan geçici maluliyet ile iş ve güçten kalma süresi, manevi tazminatın zenginleşmeye neden olmaması ilkeleri, hak ve nesafet ölçüleri nazara alınmak durumundadır.
Bu gerekçelerle davacının % 9,1 oranında çalışma gücü kaybına uğraması, bu kaybı telafi etmek için daha fazla efor sarf etmek zorunda kalacak olması, 4 aylık iyileşme süresi bulunması dikkate alınarak 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalı tarafın ıslah zamanaşımı defi, davacının davasını 6100 sayılı HMK m. 107’ye göre belirsiz alacak davası olarak açmış olması ve belirsiz alacak davalarında davanın açıldığı tarihte alacağın tamamı üzerinden zamanaşımı kesildiğinden reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf tedavi giderleri ile ilgili talebini harçlandırmadığı için bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davalı vekilinin zamanaşımı reddinin davacının açmış olduğu davanın 6100 sayılı HMK madde 107’ye göre belirsiz alacak davası olması nedeniyle ve belirsiz alacak davalarında davanın açılmasıyla birlikte dava konusunun değerinin tamamı üzerinden zamanaşımı süresi kesilmiş olacağından reddine,
2-Davanın kabulüne,
3-3.986,22-TL geçici işgöremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı …Ş. Yönünden başvuru tarihi olan 23/05/2016 tarihinden sonraki 8. Gün olan 01/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, diğer davalı … yönünden, 10/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesine,
4-56.070,88-TL kalıcı işgöremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı …Ş. Yönünden başvuru tarihi olan 23/05/2016 tarihinden sonraki 8. Gün olan 01/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, diğer davalı … yönünden, 10/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesine,
5-10.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan 10/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesine,
6-Davacının tedavi gideri, bakıcı gideri, taksi gideri taleplerinin dava dilekçesinde bedel olarak belirlememiş ve harçlandırmamış olması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 4.785,59-TL nispi karar harcının peşin alınan 242,51-TL ve 202,00-TL Islah harcı olmak üzere toplam 444,51-TL harçtan mahsubu ile eksik 4.341,08-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Davacı tarafından yapılan toplam 2.722,00-TL yargılama giderinin (273,00-TL Tebliğler, 1.200,00-TL BK, 1.249,00-TL ATK fatura ücreti) davadaki kabul ve red oranına göre takdiren 1.466,24-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından maddi tazminat talebi yönünden yapılan yargılama giderleri ayrık tutularak, manevi tazminat talebi yönünden yapılan 100,00TL (tebliğ ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 46,13-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
10-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan ( 29,20-TL BVH, 242,51-TL PH, 4,30-TL VH, 202,00-TL IH) toplam 478,10-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-Kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesi gereğince hesap olunan 6.956,28-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
12-Kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
13-Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
14-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına,
15-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …
¸