Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/123 E. 2019/172 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/123
KARAR NO : 2019/172
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 26/07/2013
KARAR TARİHİ: 19/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin yurtdışı … firmasının… Projesi çerçevesinde yaptığı ihracatla ilgili olarak varılan anlaşma uyarınca davalı şirkete danışmanlık hizmeti verdiğini, danışmanlık hizmetinin karşılığı olarak ihracat bedeli üzerinden %2 komisyon ödeneceği hususunda tarafların mutabık kaldığını, söz konusu bedelin önce sözlü olarak, daha sonra Beyoğlu 6. Noterliği’nin 07.09.2010 tarih 14618 sayılı ihtarnamesi ile talep edildiğini, bu ihtar ve uyarılara rağmen ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, davalının borç ilişkisini reddetmediğini, bu hususun gerek e-posta yazışmalarıyla, gerekse takibe itiraz dilekçesinde kabul edilmekte olduğunu, ancak söz konusu bedelin dava dışı 3.bir şahsa yapıldığının iddia edildiğini, 2010 Ağustos itibariyle söz konusu ihracata dair ihracat konusu malların son testlerinin müvekkilinin de şahsen katılımıyla yapıldığını, ilk parti malların sevkiyatının yapıldığını, ardından ihracatın tamamlanması ile davalı şirketten taahhüt edilen komisyon bedelinin talep edildiğini, davalı şirketin bu talebi yersiz nedenlerle sürüncemede bıraktığını, bunun üzerine ihtarname ile bir kez daha talep edildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen ödemenin yapılmadığını, davalı tarafından davacının şahsına taahhüt edilen bedelin bu bedelle ilgisi bulunmayan dava dışı …’ün talebi ile yine bu bedelle ilgisi bulunmayan dava dışı … Şti. tarafından kesilen 25.11.2010 tarih ve… numaralı fatura karşılığında 30.11.2010 tarihli banka havalesi ile dava dışı Gelişim Elektrik’e ait banka hesabına ödendiğinin bildirildiğini, …’ün söz konusu işle doğrudan bir bağı bulunmadığını, haliyle komisyon bedelinde de hak sahibi olmadığını, davalı şirket tarafından inkar edilmediği üzere müvekkili ve davalı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, elektrik mühendisi olan davacının davalı şirketin yapacağı, elektrik malzemelerine dair ihracatta aracılık ve danışmanlık hizmeti yaptığını, hizmetin karşılığı bedelin ise kendisine taahhüt edilen komisyon bedeli olduğunu, davalı şirket tarafından iddia edilen ödemenin bu borcu ortadan kaldırmayacağını beyanla, itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı şirketin alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının itiraza konu takibinin dayanağının, ihracatla ilgili komisyon alacağı olduğunu, komisyona ilişkin ödemenin, dava dışı, davacının o dönemdeki dava konusu ihracatta fiilen müştereken hareket ettiği …’ün talebi üzerine tanzim ettirdiği fatura karşılığında banka kanalıyla davalı şirket tarafından ödendiğini, davacı talebinin; özetle ve netice itibariyle aynı ihracatla ilgili, dava dışı … ile öncesinde müşterek hareket etmesi, sonrasında ayrı ve aykırı düşmesi sebebiyle mükerrer komisyon talebinde bulunması olduğunu, davacının talebini, yalnızca e-maildeki mücerret bir teyide dayandırdığını, bu teyidin ise komisyon ücretinin %2’den ibaret olduğuna yönelik olup, ödemenin davacıya yapılacağına ilişkin olmadığını, esasen dava konusu ihracat ile ilgili bütün süreçte etkin ve aktif katılımı sebebiyle, doğruluk ve güven kuralları çerçevesinde komisyon ücretinin …’ün yönlendirdiği firmaya ödenmesinde hiçbir hukuka aykırılığın olmadığını beyanla; davanın reddine ve davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından 14.12.2012 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile; 13.09.2010 … Group firmasına yapılan ihracat ile ilgili %2 oranında komisyon alacağı nedeniyle; 19.473,20 TL Asıl Alacak, 4.138,91 TL İşlemiş Faiz,23.612,11 TL Toplam Alacağın İcra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek %17,75 yıllık faizi ile birlikte tahsili talebiyle takip başlatılmıştır.Ödeme emri 19.12.2012 tarihinde davalı şirkete tebliğ edilmiş olup, 21.12.2012 tarihinde vekili tarafından verilen dilekçe ile; Borcun sebebi olarak gösterilen ihracat ile ilgili komisyon ödemesinin …’ün talebi üzerine 25.11.2010 tarihli fatura karşılığı banka kanalı ile 30.11.2010 tarihinde yapıldığı öne sürülerek; Ödeme emrine ve borcun tamamına itiraz edilmiştir. Davalının itirazının ve huzurdaki iş bu davanın yasal süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, takip dosyası getirtilmiş, ihtarname örneği,e-mail yazışmaları, irsaliyeli fatura sureti, ödeme dekontu örnekleri ibraz olunmuş ve iddia, savunma ve toplanan deliler ve tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın faiz ve temerrüde ilişkin hususlara dikkat edilerek saptanması ve taraf delillerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için uzman bilirkişiden rapor alınmış, alınan rapor mahkememizce denetlenmiştir.
Dava konusu edilen komisyon nedeniyle dava dışı … Şti. tarafından “ … Projesine ait %2 Komisyon Bedeli “açıklaması ile düzenlenmiş olan 25.11.2010 tarih, … sayılı ve KDV dahil 16.530,42 TL tutarlı fatura (kur 1,4763 TL 11.197,20 USD) 25.11.2010 tarih 37335 sayılı yevmiye maddesinde kayda alınarak dava dışı şirkete alacak kaydedilmiştir. İbraz edilen dekont suretine göre, fatura bedeli 30.11.2010 tarihinde davalı şirkete ait Yapı Kredi B. İnternet Şb. kanalıyla dava dışı şirketin …Katılım B. nezdindeki hesabına gönderilmiştir. Davacı tarafından keşide edilen… Noterliği’nin 07.09.2010 tarih, … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile; taraflar arasındaki anlaşmaya istinaden … Group firmasına… projesi çerçevesinde yapılan satışa esas olmak üzere müvekkilin gerekli hizmeti sunduğu, anlaşma gereği verilen hizmetlerin karşılığı olarak satış faturası üzerinden %2 komisyon verileceğinin taahhüt edildiği, müvekkilinin talebi üzerine %2 komisyon eklenmiş tutarı gösteren başta 513.000 USD daha sonra 34.000 USD miktarlı mal eklenerek toplam değeri 547.000 USD miktarlı sipariş malzeme fiyatlarını onaylayan e-postanın müvekkiline gönderildiği, ancak, müvekkilin hak kazandığı satış faturası üzerinden %2 oranındaki komisyonun ödenmediği” belirtilerek, … Group firmasına yapılan satışın fatura bedeli üzerinden %2 komisyonun 10.940,00 USD’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde ödenmesi, aksi taktirde alacağın faiziyle birlikte tahsili için yasal yollara başvurulacağı ihtar edilmiştir. İhtarname, davalının aynı adreste çalışan/yetkili …(Soyadı okunamadı) imzasına 16.09.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olup, verilen 3 günlük sürenin sonu olan 19.09.2010 tarihinde davalı temerrüde düşmüştür. Taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmamaktadır. İhracat bedeli üzerinden %2 oranında komisyon ödeneceği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf bu komisyonun kime ödeneceği hususundan kaynaklanmaktadır. Davacı talebini e-posta yazışmalarına dayandırmaktadır. Davalı şirket yetkilisine ait olduğu anlaşılan …@besttransformer.com adresinden 07.05.2010 günü davacıya gönderilen e-posta; “Sizlerle yeniden bu projede de beraber çalışmak, siparişin bir an önce netlik kazanması ve terminlerinin sağlanabilmesi için 513.500,- USD paket fiyatımızı FOB / İZMİR olarak teyid ederiz.” Davacı tarafından 13.05.2010 günü …@….com adresine gönderilen e-posta; “…Bey – …Bey… için mutabakat sağlanan % 2 komisyonlu 513.500 USD teklifinizi aldık. FOB İzmir olarak teyidi verilen teklifiniz % 2 komisyonlu olduğunu da mail olarak bekliyoruz.”…’e ait …@….com adresinden davacıya 13.05.2010 günü gönderilen e-posta; “Bu projede tarafınıza öngörülen komisyonun %2 olduğunu teyid ederiz. Sizlerden de teslim sürelerinin aksamaması için siparişin tarafımıza geçilmesini önemle rica ederiz.”Dosya içeriğinden davalı şirket yetkilisi olduğu anlaşılan … tarafından 02.08.2010 günü davacıya ait …@hotmail.com adresine gönderilen e-postada; “Bugünkü telefon görüşmemize istinaden, … Projesi kapsamında 1×1000 kVA, 4×630 kVA, 16×315 kVA, 3×200 kVA, 5×160 kVA, 19×100 kVA ve 5×50 kVA toplam 53 adet transformatörün rutin fabrika testleri bugün başlamış olup toplam 4 gün sürecektir. Testlere katılmak isterseniz; önümüzdeki 3 gün içinde Ağır Sanayi Bölgesindeki fabrikamızda olmanız gerekecektir. Testler sonrasında 3 takım test raporu sunulacak olup, kargo ile …Bey’e gönderilecektir. İlk parti olan 53 adet trafo,10.08.2010 tarihinde Ağır Sanayi Bölgesindeki fabrikamızda sevkiyata hazır hale getirilecektir.” Yine, … tarafından 04 Ağustos 2010 günü davacıya gönderilen e-posta; “Bugünkü telefon görüşmemizde; testlerin son günü olan yarın için, rutin testlere iştirak edeceğinizi belirttiniz. Ağır Sanayi Bölgesindeki fabrikamızda yapılacak testler için bize, geliş-gidiş feribot sefer tarih ve saatini bildirirseniz, sizi aldırmak için şoför tahsis edeceğiz.” Dava dışı …’e ait [email protected] adresinden 20 Ağustos 2010 günü saat 14:57’de davalı şirket yetkilisi …’a hitaben ve bilgi olarak da bazı davalı şirket yetkilileri ile davacıya gönderilen e-posta; “Bugün tarihi itibarı ile Sn …’in bizim işlerimiz ve siparişlerimizle ilgili hiçbir ilişkisi veya bağlantısı kalmamıştır. Bundan böyle hiçbir şekilde routine testlere iştirak etmeyeceği gibi bundan böyle BEST’e verilmiş ve verilecek olan siparişlerden kat’i surette pay ve/veya komisyon almayacaktır. Bilgi edinilmesini ve bu konudaki yazılı teyidinizi rica ederim.” Davacı tarafından dava dışı …, Gelişim Pano Anıl Bey ve bazı davalı şirket yetkililerine 20 Ağustos 2010 günü saat 14:57’de gönderilen e-posta; “Firmamızın mühendislik ve danışmanlık hizmeti verdiği müşterileri arasında bulunan, … kontaklı … Group ve … firmasına verdiği Mühendislik ve Danışmanlık hizmetimiz bugün tarihi itibariyle nihayet bulmuştur.” Davalı şirket yetkilisi … tarafından, …@hotmail.com adresinde … ve bilgi olarak dava dışı …’e ait o…[email protected] adresi ile davalı şirket yetkilisine 23.11.2010 günü gönderilen e-posta; “ … projesiyle ilgili olarak L/C Kapsamında son sevkiyata ait tutar hesabımıza havale edilmiştir. İlgili projenin toplam tutarı son yapılan fiyat revizeleri ile birlikte 559.860,- USD’dir. İhracat olduğu için KDV uygulanmamıştır. Sizin bize göndereceğiniz fatura yurt içi fatura olacağından ve yurt içi faturalarda KDV belirtmek gerektiğinden faturanın aşağıda olduğu gibi düzenlenip tarafımıza gönderilmesini ve banka hesap bilgilerinizin iletilmesini rica ederiz. Toplam tutar: 559.860.- USD %2 = 11.197.20 USD Düzenlenecek fatura 9.489,15 + KDV 1.708,05=11.197,20 USD” Dava dışı …’a ait …@hotmail.com adresinden 25.11.2010 günü …’a gönderilen e-postada; Komisyon faturasının ekte olduğu, fatura aslının kargo ile gönderildiği bildirilerek, ödemeyi müteakip dekontun mail yolu ile gönderilmesi talep edilmiştir. Yine, d.dışı … tarafından davalı şirkete gönderilen 30.11.2010 tarihli e-postada Gelişim Elektrik’e ait banka hesap numarası bildirilmiştir. Her iki e-postanın alt kısmında; …Group unvanı altında …-… isimleri yer almaktadır. Davacı tarafından davalı şirket yetkililerine 30.03.2011 günü gönderilen e-postada, noter ihtarnamesi ile gönderilen ekli ihtarnameye ait cevabın, yargıya gidilip gidilmeyeceğinin belirlenmesi için bildirilmesi talep edilmiştir. Davalı şirket yetkilisi … tarafından Ödenmeyen Komisyon Bedeli konu başlığı ile 12.04.2011 günü davacıya gönderilen e-posta; “Ekte yer alan ve tarafınızdan gönderilen ilk mailde de belirtmiş olduğunuz gibi söz konusu projenin sözleşmesi … kontaklı … firması ile yapılmıştır. Dolayısıyla sözleşmenin yapıldığı firmanın kontak kişisi firmamızın muhatabı olduğundan projenin başlangıcından bitimine kadar her konuda …Bey’le irtibata geçilmiş olup, kendisi de aynı şekilde her konuda bizlere yardımcı olmuştur. Sipariş aşamasında taahhüt edilen %2 komisyon bedeli eski ortağınız olan …Bey’e proje tamamlandıktan sonra tarafımızdan ödenmiş olup, ödeme ile ilgili dekont ekte bilginize sunulmuştur. Bundan sonraki farklı projeler için; çalışmalarımızın daha verimli ve sorunsuz geçebilmesi adına konu ile ilgili anlayışınızı rica eder, değerli siparişlerinizi bekleriz.” Açıklamalarını yapan rapor sunulduğu anlaşılmıştır. Raporda, ihtilaf konusu komisyon alacağının davacıya ödenmesi gerektiği yönünde kanaate varılırsa, davacı asıl alacağının 19.473,20 TL ve işlemiş faiz alacağının 2.868,24 TL olacağı görüşü bildiirlmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davalı şirketin yurtdışı … firmasının,… projesi çerçevesinde ülkesine yapacağı ihracat bakımından danışmanlık hizmeti aldığı, ancak ödenmiş olduğu anlaşılan komisyon yönünden ihracat bedelinin %2si olan danışmanlık komisyon ücretinin kime ödenmesi gerektiği bakımından taraflar arasında ihtilaf olduğu anlaşılmaktadır. Davalı şirket, komisyon ödemesini dava dışı … şirketine yapmıştır. Dosyada sunulan delillerden, bu şirketin davacının eskiden ortaklık ilişkisi içerisinde olduğu ya da birlikte hareket ettiği ve davacının bu konuda gerek ortaklık ya da fiilen birlikte hareket etme bakımından detaylı açıklama yapmadığı … adlı kişi ile irtibatlı olduğu ve davalı şirketin de … ile olan yazışmaları ve iletişiminden ve verdiği cevaplardan yine dava dışı …’e olan komisyon ödemesini gerçekleştirdiği anlaşılmıştır. Davacı, gerek kendisine ödeme yapıldığı anlaşılan …’i ve hesabına fiilen ödeme yapılan … şirketini de davalılar arasında göstermemiştir. Davalı şirket, 12.4.2011 tarihli elektronik posta mesajında, sözleşmenin … ilişkili … şirketi ile yapıldığı ve projenin başından sonuna dava dışı … ile yürütülmesi sebebi ile komisyonun ona ödendiğinin davacıya bildirildiği anlaşılmıştır. Dava dışı …’ün de 25.11.2011 tarihinde komisyon faturasının kesildiğini davalıya bildirdiği, dava dışı …’in davalıya bu dosyanın davacısı …’in kendi işleri ve siparişleri ile bir ilgisinin kalmadığını 20.8.2010 tarihli elektronik posta mesajı ile bildirdiği ve mesajda …’in de bilgisi için mesajda haberdar edilenler arasında yer aldığı ve dosyaya sunulan mesajlara itiraz edilmediği anlaşılmıştır. Davacının, HMK ve …m.6 da yer alan genel ispat kuralına göre, alacaklı olduğunu dosyaya sunduğu delillerle ispat etmesi gerekmektedir. Ancak dosyaya sunulan e-posta mesajı ve ibraz edilmeyen ticari defterleri ve belgeleri de dikkate alındığında, davacının davalıya danışmanlık hizmeti verdiği ve komisyona hak kazandığı kanıtlanamamıştır. Açıklanan sebeplerle,yapılan hukukî değerlendirme neticesinde davacının alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı anlaşıldığından, davasının reddine karar verilmiş, Mahkememiz kararı Davacı vekilince temyiz edilmiş olup, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 2015/38575 esas – 2017/11374 karar sayılı 21/11/2017 tarihli ilamıyla ” Davacı, davalı şirkete danışmanlık hizmeti vermesi nedeniyle komisyon alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı, komisyon ücretinin davacının birlikte hareket ettiği dava dışı …’ün beyanıyla fatura karşılığında …Şti.’ne yapıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, dosyada sunulan delillerden, bu şirketin davacının eskiden ortaklık ilişkisi içerisinde olduğu ya da birlikte hareket ettiği ve davacının bu konuda gerek ortaklık ya da fiilen birlikte hareket etme bakımından detaylı açıklama yapmadığı … adlı kişi ile irtibatlı olduğu ve davalı şirketin de … ile olan yazışmaları ve iletişiminden ve verdiği cevaplardan yine dava dışı …’e olan komisyon ödemesini gerçekleştirdiğinin anlaşıldığı, davacının, gerek kendisine ödeme yapıldığı anlaşılan …’i ve hesabına fiilen ödeme yapılan … şirketini de davalılar arasında göstermediği, davalı şirketin, 12.4.2011 tarihli elektronik posta mesajında, sözleşmenin … ilişkili … şirketi ile yapıldığı ve projenin başından sonuna dava dışı … ile yürütülmesi sebebi ile komisyonun ona ödendiğinin davacıya bildirildiğinin anlaşıldığı, dava dışı …’ün de 25.11.2011 tarihinde komisyon faturasının kesildiğini davalıya bildirdiği, dava dışı …’in davalıya bu dosyanın davacısı …’in kendi işleri ve siparişleri ile bir ilgisinin kalmadığını 20.8.2010 tarihli elektronik posta mesajı ile bildirdiğive mesajda …’in de bilgisi için mesajda haberdar edilenler arasında yer aldığı ve dosyaya sunulan mesajlara itiraz edilmediği, davacının, HMK ve …m.6 da yer alan genel ispat kuralına göre, alacaklı olduğunu dosyaya sunduğu delillerle ispat etmesi gerektiği, ancak dosyaya sunulan e-posta mesajı ve ibraz edilmeyen ticari defterleri ve belgeleri de dikkate alındığında, davacının davalıya danışmanlık hizmeti verdiği ve komisyona hak kazandığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; taraflar arasında danışmanlık hizmeti verilmesine ilişkin anlaşma yapıldığı ve hizmetin verildiği ihtilaf konusu değildir. Davalının kabulüne göre, danışmanlık hizmetine ilişkin komisyon ücreti davacı tarafla birlikte hareket eden dava dışı …’ün talebi ile şirketin hesabına yapılmış olup çözülmesi gereken mesele yapılan bu ödemenin davalıyı borçtan kurtarıp kurtarmayacağı noktasında toplanmaktadır. Davacının dava dışı … ile birlikte danışmanlık hizmeti verdiğinin ve davacının bilgisi veya onayı ile ödemenin şirket hesabına yapıldığının yani davalı şirketce yapılan ödemenin geçerli olup olmadığının ispat yükü davalı üzerinde olup, davalı taraf iddiasını yasal delillerle ispat etmelidir. Mahkemece, ispat külfeti ters çevrilerek, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir ” gerekçesiyle dosya bozularak mahkememize gönderilmiş olup yeni esasa kaydedilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davalı tarafa ödemenin geçerli bir ödeme olup olmadığı yönünde delillerini ibraz etmek üzere süre verilmiş davalı vekili 24.12.2018 tarihli dilekçesi ile tüm delillerin dosya kapsamında mevcut olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya ve Yargıtay bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında danışmanlık hizmetinin verilmesine ilişkin sözleşme yapıldığı ve hizmetin verildiği nizalı olmayıp davalı tarafın yaptığı ödemenin kendisini borçtan kurtarıp kurtarmayacağı hususu uyuşmazlık konusudur. İncelenen mail yazışmalarına göre davalının komisyon ücretini …’e ödendiğinin 12.04.2011 tarihli e-posta ile davacıya bildirdiği fakat …’ün 20.08.2010 tarihinde davalıya …’in işleri ve siparişleri ile bir ilgisinin kalmadığını bildirmiş olduğu, yani ödemenin yapıldığı tarihte davalı tarafın, davacı ile …’ün birlikte iş yapmadığını ve hareket etmediğini bildiği, yapılan ödemenin davalı tarafı borçtan kurtarmayacağı anlaşılmakla komisyon ücretinin davacıya ödenmesi gerektiği, yaptırılan bilirkişi incelemesine göre temerrüt tarihi olan 19.09.2010 tarihinden itibaren hesaplanan işlemiş faizin 2.868,24 TL olduğu anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve dava konusu likit yani belirlenebilir olup davacı tarafça talep edilip davalı da haksız olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatı hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 19.473,20 TL asıl alacak, 2.868,24 TL işlemiş faiz olmak üzere 22.341,44 TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %17,75 ve değişen oranlarda faiz yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıdan tahsiline,
2-Alınması gereken 1.526,14 TL harçtan peşin alınan 403,25 TL nin mahsubu ile eksik kalan 1.222,89 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 431,30 TL ( 24,30 TL BH, 403,25 PH, 3,75 TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 500,00 TL, tebligat gideri 168,00 TL toplam 668,00 TL nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 632,05 TL nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalının yaptığı bilirkişi ücreti 500,00 TL, tebligat gideri 168,00 TL olmak üzere toplam 668,00 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 632,05 TL nin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 1270,67 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, yatırılan avantan bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …