Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1210 E. 2021/224 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1210
KARAR NO:2021/224

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:31/12/2018
KARAR TARİHİ:12/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında “Yazılım Bakım ve Destek” ve “Parça Dahil Donanım Bakım” sözleşmeleri kapsamında süregelen ticari ilişki süresince; toplamda 32.366,07TL’lik fatura bedellerinin ödenmediğini, neticesinde …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas dosyası tahtında takibat yapıldığını ancak davalının haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz ettiğini, yapılan itirazın tamamen haksız ve herhangi bir dayanaktan yoksun olduğunu, yalnızca vakit kazanmaya yönelik olduğunu, anılan sebeplerle birlikte Mahkemece iptalinin gerektiğini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile izah edilen sebeplerle davanın kabulü ile; davalının haksız itirazının iptalini ve takibin kaldığı yerden devamını, davalının haksız ve kötü niyetli iddiaları neticesinde takibin durmuş olması sebebiyle davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzeride bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, süresi içerisinde verilen itiraz dilekçesi ile icra takibinin durdurulduğunu ve davacının huzurda görülen itirazın iptali davasını ikame ettiğini, söz konusu davanın maddi ve hukuki olgu ve dayanaktan yoksun olduğunu, davacının tüm taleplerinin reddinin gerektiğini, davacının dilekçesinde davacı şirketin bilgisayar programlama, yazılım bakım ve destek hizmeti sektöründe faaliyette bulunduğunu ve bu bağlamda davalı ile imzalamış oldukları sözleşmeler uyarınca cari hesap ve faturayla sabit olduğunu buna ilişkin ödemelerin gerçekleşmediğini iddia ettiğini, ancak bahsedilen nedenlerden dolayı başlatılan dava ve icra takibinin tamamen dayanaksız olduğunu, davalı şirket ile davacı arasında akdedilmiş olan sözleşmelerin tek taraflı, davacı tarafı koruyan sözleşmeler olduğunu, davalı şirketin … otelinin işletmeciliğini yaptığını, söz konusu firma ile anlaşmasından dolayı firmanın zorunlu kıldığı davacı şirket ile sözleşme imzalamak zorunda kaldığını, davalı şirketin özgür iradesi ile sözleşme imzalandığının söz konusu olmadığını, sözleşme serbestiyesinden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, bu noktada davalı şirketin tercih imkanının bulunmadığını, ayrıca davacı tarafın üstlenmiş olduğu edimi yerine getirmediğini, davaya ve icra takibine konu alacağın dayanağını oluşturan mal ve hizmetlerin davalı şirkete tesmil edildiğinde söz konusu malzemelerin ayıplı olduğunun anlaşıldığını, bu konu ile ilgili davacı tarafa durumun aktarıldığını fakat ayıplı ifanın gereğinin yerine getirilmediğini, davacı tarafından verilen hizmetin ayıplı olduğu için hizmet bedelinin ödenmediğini, ayrıca ayıplı mal ve hizmetlerin dışında teslim edilmeyen mal ve hizmetlerin de olduğunu, alınmayan mal ve hizmet için davalı şirket tarafından ödeme yapılmasının beklenmesinin hayatın olağan akışına da aykırı olacağını, Türk Medeni Kanunu madde 6 “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü içerdiğini, dolayısıyla TMK madde 6 gereği iş bu davada borcun var olduğunu ispat yükünün davacı üzerinde olup, sunmuş olduğu hiçbir delille borcun varlığını ispatlamayan davacının tüm taleplerinin reddinin gerektiğini, alacaklının kötü niyetli olarak açtığı itirazın iptali davasının reddini ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, bu nedenlerle ve Mahkemece resen nazara alınacak diğer nedenlerle davacının açmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali davasının reddini ve takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının fatura alacağının varlığının ve miktarının ne olduğunun, davalının icra takibine yaptığı itirazın haklı olup olmadığı, faizin türü ve başlangıcının ne olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak… Esas sayılı icra dosyası aslı celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; dava konusu olaya ilişkin Yazılım Bakım ve Destek Sözleşmesinin fotokopisi Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
Davalı vekili tarafından 10/08/2020 taarihli beyan dilekçesinin ekinde mail çıktısı ve dava dosyası faiz, vekalet vb gider yansıtmasına dair 15.000,00 TL’lik fatura sureti sunulmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 27/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı taraf ticari defter kayıt ve belgelerine göre davacı tarafın davalı taraftan 28.11.2018 takip tarihi itibari ile 304.539,44TL alacaklı olduğu, davalı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre davalı tarafın davacı tarafa 28.11.2018 takip tarihi itibari ile 326.937,25TL borçlu alacaklı olduğu, tarafların %20 tazminat taleplerinin Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;

Dava, itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, …. İcra müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlatmış, davalı taraf icra takibine itiraz etmiştir.
Davacı vekili, 23/06/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında; davalı tarafın ödeme yaptığını ancak icra inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin devam ettiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili ise, davacının müvekkilini ibra ettiğini, davacının borçlu konuma geldiğini, taraflarınca sunulan faturada belirtildiği gibi davaya ilişkin vekalet ücreti, faiz vb. giderlerin ödendiğini, davacının vekalet ücreti, icra inkar tazminatı ve yargılama gideri talep edemeyeceğini beyan etmiştir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre; davacı, davalıdan alacaklıdır ve dava açmakta haklıdır. Davalı tarafından yargılama sırasında, ön inceleme duruşmasından önce borç ödenmiştir. Dava konusuz kaldığından esas uyuşmazlık hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekir. Taraflar arasındaki ihtilaf; davacı lehine yargılama gideri, vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceğinden ibarettir.
Davalı vekilinin 10/08/2020 tarihli beyan dilekçesinin ekinde sunduğu mail yazışmalarına göre; davalı tarafından yapılan ödeme ile davalı, alacaklı konuma geçmiştir. Mailde bulunan tabloya göre dava masrafları 15,000,00 TL’dir. Davalı taraf 15.000,00 TL ödeyerek dava dosyası faiz, vekalet vb. gider yansıtması içerikli fatura düzenlemiştir. Davacı taraf, davalıyı ibra ederken mahkememiz dosyası ve mevcut icra takipleri de belirtilerek tarafların birbirlerinden ilgili dosyalar kapsamında herhangi bir hak ve alacağı kalmadığı belirtilmiştir. Davacı taraf, davaya ilişkin icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderine dair herhangi bir çekince koymamıştır. Bu bağlamda; dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek, davalı tarafından ödendiğinden icra inkar tazminatına, vekalet ücretine ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
2-Davalı tarafından ödendiğinden icra inkar tazminatına, vekalet ücretine ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30TL maktu karar harcının peşin alınan 552,74TL harcın mahsubu ile artan 493,440TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır