Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/121 E. 2019/747 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/121
KARAR NO: 2019/747

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 06/02/2018
KARAR TARİHİ: 19/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı …A.Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı şirkete yapılan mal satışı nedeniyle kesilen faturalar nedeniyle alacaklı olduklarını, alacaklarının ödenmemesi nedeniyle İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, takibin davalı tarafın itiraz etmesi nedeniyle durduğunu, bu nedenle itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı …A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacı tarafa kısmi ödeme yaptıklarını, bu ödemelerin hesaplara yansıtılmadığını, ticari defterlerin incelenmesi durumunda yapılan ödemelerin tespit edileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, faturaları, ticari defterleri, tanık beyanlarını, yemin delilini, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, ticari defterleri ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207’ye göre; “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” Bu maddeye göre taraflar arasındaki mal alım satımına ilişkin fatura bedelinin davalının malların kendisine teslimi ile birlikte davacıya ödenmesi gerekmektedir.
Davalı taraf, dava konusu mal alım satımına ilişkin olarak kısmi ödeme yaptığını ve bu durumun ticari defterlerin incelenmesi sonucunda tespit edileceğini belirtmiştir. Davalının bu itirazı bileşik ikrar niteliğindedir. Davalı taraf borcun varlığını kabul etmekte ancak kısmen ödeme yapılarak borcun icra takibindeki rakam kadar olmadığını ileri sürmektedir. Bu iddiasının ispatının da kendi ticari defterleri ile yapılacağını cevap dilekçesinde belirtmektedir. Bu durumda 6100 sayılı HMK m. 190 ve 191’e göre davalı kısmi ödeme itirazını ispat yükü altındadır.
Davacının alacaklı olup olmadığını ve davalının yapmış olduğu ödeme varsa miktarının tespiti için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesine karar verilmiş ve 6100 sayılı HMK m. 222’ye göre taraflara ticari defterlerini mahkememize sunması istenilmiştir. Davacı taraf ticari defterlerini mahkememize sunmuş, davalı taraf ise ticari defterlerini mahkememize sunmamıştır.
Hazırlanan 07.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda davacı defterlerine göre davacının 13.088,99 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
6100 sayılı HMK m. 222/II’ye göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Davalı taraf, davacıya kısmi ödemede bulunduklarını ileri sürmüş olmasına ve bu durumu da kendi ticari defterleri ile ispat edeceklerini belirtmiş olmasına karşın usulüne uygun şekilde istenildiği halde mahkememize ticari defterlerini sunmamıştır. Davalı taraf kısmı ödeme yapıldığı itirazını kanıtlayacak başkaca bir yazılı delil de dosyaya sunmuş değildir. Bu nedenle davalı taraf 6100 sayılı HMK m. 190 ve 191’e göre bileşik ikrar nedeniyle kendi üzerine geçen ispat yükümlülüğünü yerine getirememiştir.
Taraflar arasındaki dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207’ye göre taraflar arasındaki mal alım satımına ilişkin fatura bedelinin davalının malların kendisine teslimi ile birlikte davacıya ödenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla malların teslimi ile borç muaccel hale gelmiştir. 6098 sayılı TBK m. 117’ye göre; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.” Yani borcun muaccel olması borçlunun temerrüde düştüğü anlamına gelmemektedir.
Dosya içerisine alınan İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında davacı taraf 13.088,99 TL asıl alacak ve 527,38 TL asıl alacağın faizi olmak üzere toplam 13.616,37 TL alacak talebinde bulunmuştur. Ancak faturaya konu alacaklarının tarafına ödenmesi için davalı tarafı temerrüde düşürdüğüne ilişkin ihtarname ya da benzeri bir bildirim yazısını dosyaya sunmamıştır. Bu nedenle davanın asıl alacak yönünden kısmen kabulüne karar verilerek takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden kısmen reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalının kısmi ödeme yaptığını ve yaptığı ödemeleri kendi ticari defterleri ile kanıtlayacağını belirtmiş olmasına karşın defterleri mahkememize sunmaktan kaçınmış olması, kısmi ödeme itirazını kanıtlayamamış olması nedeniyle icra takibine yaptığı itirazın iyiniyetli olmadığı kabul edilerek icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
Davacı tarafın davalı tarafı temerrüde düşürmediği halde icra takip tarihine kadar faiz işleterek faiz talebinde bulunması iyiniyetli görülmemiş ve bu nedenle kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 13.088,99 TL üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 13.088,99 TL üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davanın reddedilen 527,38 TL üzerinden %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 894,11-TL nispi karar harcının peşin alınan 164,46-TL harçtan mahsubu ile eksik 729,65-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 831,40-TL ( 650,00-TL BK ücreti, 181,40-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 799,20-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 205,56-TL ( 35,90-TL BH, 164,46-TL PH, 5,20-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 527,38-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır