Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1209 E. 2021/110 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1209
KARAR NO:2021/110

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:31/12/2018
KARAR TARİHİ:15/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … vekili verdiği dava dilekçesinde davalı …Ş. ile aralarında pay devir sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşmeye göre davalı şirket hesabına 05.09.2017 tarihinde 119.600,00 TL para yatırdığını, ancak davalı şirketin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirerek payların devrini gerçekleştirmediğini, bunun üzerine de …. Noterliğinin 12.06.2018 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiklerini, paranın da iadesini istediklerini, paranın iade edilmemesi üzerine de …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, itiraz edilmesi üzerine de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.
DAVALININ TALEBİ
Davalı …Ş. taraf davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 490 ve devamı maddelerine göre anonim şirket paylarının devrinden kaynaklı alacak davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, pay devir sözleşmesini, Kamuyu Aydınlatma Platformu Bildirimini, banka dekontlarını, SPK yazılarını ve ihtarnameleri delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, delil sunmamıştır.
Dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 490 ve devamı maddelerine göre anonim şirket paylarının devrinden kaynaklı alacak davasıdır.
6102 sayılı TTK m. 490/I’e göre “Kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe, nama yazılı paylar, herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebilirler.” Davalı şirket paylarının bir kısmını davacı ile yaptığı sözleşme hükümlerine göre davalıya devretmiş ve karşılığı olan parayı da almıştır. Bu konuda taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmamaktadır. Ancak devredilen paylara ilişkin olarak davalı şirket sermaye arttırım kararını Ticaret Sicil Gazetesinde ilan etmemiş ve payların hukuken devri işlemini tamamlamamıştır.
Davanın yargılaması devam ederken davacı vekili mahkememize sunduğu 25.12.2019 tarihli dilekçesiyle davalı şirketin sermaye arttırımına giderek davaya konu 119.600,00 TL karşılığı payların devrini yaptığını, bu durumu da Ticaret Sicil Gazetesinde ilan ettiğini belirtmiştir. Ancak davalı şirketin halka açık anonim şirket olması ve SPK denetimine bağlı olması nedeniyle SPK’ya yazı yazılarak davalı şirketin sermaye arttırımına onay verip vermediği sorulmuştur. SPK’dan gelen 24.06.2020 tarihli yazı cevabında davalı şirketin sermaye arttırım kararına onay verilmediği, 6102 sayılı TTK m. 403/V hükmüne uygun şekilde davalı şirketin sorumluluklarının gereğini yerine getirmediği, bu madde kapsamında öngörülen işlemlerin ivedilikle yapılması gerektiği ve davalı şirketin 2019 yılına ait finansal tablolarına ilişkin bağımsız denetim raporunda görüş vermekten kaçınmış olması nedeniyle bu durumun Ticaret Bakanlığı’na bildirilmesine karar verildiği bildirilmiştir.
SPK’nın davalı şirketin sermaye arttırım kararına onay vermemesine ilişkin kararına karşı davalı şirketin 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu m. 134’e göre idari yargıya başvuruda bulunma hakkının bulunması nedeniyle davalı şirkete 23.09.2020 tarihli duruşmada SPK kararına karşı idari yargıya başvuruda bulunup bulunmayacakları konusunda mahkememize bilgi vermeleri istenilmiştir.
Mahkememizin 09.12.2020 tarihli duruşmasında ise davalı şirket vekili SPK’ya tekrar başvuruda bulunacaklarını ve şirket genel kurullarını tekrar topladıklarını belirterek süre talep etmiştir.
Mahkememizin 15.02.2021 tarihli duruşması öncesinde davacı vekili dosyaya sunduğu dilekçesi ile SPK’nın davalı şirket hakkında 6362 sayılı SPK m. 107/I ve 115’e göre piyasa dolandırıcılığı suçundan suç duyurusunda bulunulmasına ve aynı yasanın 101/I-a maddesine göre de yöneticileri hakkında iki yıl geçici işlem yapma yasağı getirilmesine karar verildiğini, bu kararların da SPK’nın 21.01.2021 tarih ve 2021/4 sayılı bülteninde yayınlandığını, artık davacı şirketin SPK mevzuatı çerçevesinde sermaye artışı yapmasının mümkün olmadığını, bu nedenle de davanın kabulüne ve % 20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
SPK’nın 21.01.2021 tarih ve 2021/4 sayılı bülteni SPK’nın internet sitesinden çıkartılarak mahkememiz dosyası içerisine alınmış ve incelenmiştir. Davalı şirket hakkında SPK’nın 6362 sayılı SPK m. 107/I ve 115’e göre piyasa dolandırıcılığı suçundan suç duyurusunda bulunulmasına ve aynı yasanın 101/I-a maddesine göre de yöneticileri hakkında iki yıl geçici işlem yapma yasağı getirilmesine karar verdiği anlaşılmaktadır.
SPK’nın aldığı bu kararlar her ne kadar davalı şirketin davaya konu pay satışını 6102 sayılı TTK m. 490’a göre engellememekteyse de pay satışı sermaye arttırımı yapılmak suretiyle gerçekleştirilmek istenmektedir. Bu nedenle davalı şirketin sermaye arttırımına SPK’nın onay vermemesine hukuki gerekçe olarak gösterilen 6102 sayılı TTK m. 403/V’deki koşulların davalı şirket tarafından sağlanamamış olması nedeniyle davacının davalı şirket ile yaptığı pay alım sözleşmesinden beklediği faydayı gerçekleştiremeyeceği anlaşılmaktadır.
Davaya konu pay devir işlemi için 06.09.2017 tarihinde sözleşme yapılmış, bu sözleşmeye göre davacı taraf üzerine düşen satın aldığı payların bedelini ödeme edimini 05.09.2017 tarihinde yerine getirmiş ve davalı şirkete ödemiştir. Davanın açıldığı 31.12.2018 tarihine kadar davalı şirket taraflar arasında yapılan pay devir sözleşmesi gereği pay devir işlemlerini ve sermaye arttırımı işlemlerini yerine getirmemiş, kendisine davacı tarafından gönderilen …. Noterliğinin 12.06.2018 tarih ve … sayılı ihtarnamesinden sonrada bu tutumunu devam ettirmiştir. Son olarak SPK tarafından sermaye arttırımına ilişkin davalı şirket başvurusu da reddedilmiştir. Bu gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalının pay devir işlemi yaptığı halde zamanında sermaye arttırımına gitmeyerek pay devir işlemini tamamlamaması ve aleyhinde başlatılan icra takibine itiraz etmesi iyiniyetli görülmeyerek davacı lehine % 20 icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile …. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 8.800,58-TL nispi karar harcından peşin alınan 1.555,99-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.244,59-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 16.189,13-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam ‭1.847,64‬-TL’nin ( 35,90-TL BVH, 5,20-TL VH, 1.555,99-TL Peşin Harç, 250,55-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır