Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1206 E. 2021/950 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1206
KARAR NO : 2021/950
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirket ile aralarında imzalamış oldukları imalat ve fason sözleşmesi gereğince tekstil ürünlerinin imalatı işini yüklendiklerini, müvekkili şirketin işlenmiş ürünleri davalı şirkete göndermiş olduğunu, davalının şirketin herhangi bir kayıt veya çekince ileri sürmeksizin ürünleri teslim aldığını, müvekkilinin üstlenmiş olduğu işleri bitirmekle yapmış olduğu iş ve işlemlere istinaden iş sahibi davalıya … numaralı, 13/08/2018 tarihli, 67.600,00 TL bedelli, … numaralı, 17/08/2018 tarihli, 67.600,00 TL bedelli, … numaralı 03/09/2018 tarihli 67.600,00 TL bedelli, … numaralı 06/09/2018 tarihli 40.208,48 TL bedelli 4 adet fatura göndermiş olduğunu, faturaların tamamının davalı tarafından teslim alındığını, daha sonra müvekkilinin göndermiş olduğu ihtarname ile müvekkilinin tamamlanmış olduğu ürünlerden 5000 tanesini müşterisine göndermiş olduğu 2500 tanesini de müşterisine göndermek üzere kendisine ait depoya aldığını belirttiğini, daha sonra müşterisi tarafından kendisine ürünlerinin siparişine onay verilmediğini ileri sürerek ayıp ihbarında bulunduklarını, müvekkili ile aralarındaki fason sözleşmesini feshettiklerini, kendilerine gönderilen faturalara itiraz etmek suretiyle iade ettiklerini belirttiklerini, iade edilmeye çalışılan faturaların kabul edilmediği ve toplam 243.08,48-TL alacağın ödenmesi ihtarını içeren … Noterliği marifetiyle 18//09/2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi davalıya gönderildiğini, fatura bedellerinin müvekkiline ödenmediğini, davalının hem ürünleri zilyetliğinde bulundurmakta olduğunu, hem de bedellerini ödenmediğini, … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin iptalini, takip tarihinden itibaren ticari faizi ile takibin devamını, davalının itirazları sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkili şirketi aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirkete 250.288,42 TL bedelli ödeme emri tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin ödeme emrinde gösterilen borca itiraz edildiğini, yapılan itirazın itirazın iptali için dava edildiğini, dava konusu faturaların davacı şirket tarafından kötü niyetli olarak tanzim edildiğini ve ilamsız icra takibine konu edildiğini, müvekkili şirketin haklı olarak takibe itiraz etme zorunluluğu ortaya çıktığını, müvekkili şirket tarafından takibe yapılan itirazın haklı olduğunu ve davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 29/01/2020 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile tarafların uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve banka kayıtları üzerinde taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
16/11/2020 tarihli raporunda bilirkişi; davacı ve davalı tarafından ibraz edilen ticari defterler ve tüm dosya muhteviyatı belgeler üzerinde yapılan incelemelerinde; Davalı … Sanayi ve Tic. A.Ş. tarafından şikayete konu ayıp ihbarı yapılan Davacı … ve San. Tic, Ltd. Şti. Tarafından üretilip teslimi yapılan ürünlerin satışının yapıldığı ellerinde ürün bulunmadığı belirtildiğinden ürün kalite incelemesi yapılamadığı, davacının davalıdan 243.008,48 TL alacaklı olacağı, bu tutara takip tarihine kadar 4.024,62 TL faiz talep edilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Alınan bilirkişi raporu, usulüne uygun şekilde taraflara tebliğ edilmiş, 07/07/2021 tarihli ara karar ile itirazlar doğrultusunda davalı vekilinin bildirdiği numune ürünün bilirkişi heyetindeki tekstil mühendisi bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
02/11/2021 tarihli raporunda bilirkişi; davalı … ve Tic. A.Ş. Tarafından şikayete konu yapı ihbarı yapılan davacı … Ltd. Şti. Tarafından üretilip teslimi yapılan 2.500 adet kadın gömleklerinden numune olarak sunulan 1 adet dokuma kadın gömleğinin incelemesi sonucu dokuma kumaşında ve dikiminde hataların olduğu, ayıplı ürün (açık ayıp) olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Dava, İİK mad. 67’ye dayalı olup davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafın 243.008,48 TL asıl alacağın ve asıl alacağa yıllık %19,50 ticari (değişen oranlarda) faizi yürütülmek suretiyle tahsili istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre bu itirazın iptali davasının İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Davalı taraf, … Noterliği 10/09/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamede davacının teslim ettiği 5000 ürünü müşterisine gönderdiğini, 2500 ürünün depoya alındığı, 05/09/2018 tarihinde müşterisi tarafından ürünlerin gecikmeden ve kalite problemleri nedeniyle onaylanmaması nedeniyle siparişlerin iptal edildiğinin bildirildiği, davacı tarafından gönderilen … nolu 13/08/2018 tarihli 67.000,00TL, … nolu 17/08/2018 tarihli 67.600,00TL, … nolu 03/09/2018 tarihli 67.600,00TL, … nolu 06/09/2018 tarihli 40.208,48TL 4 adet faturayı iade ettikleri görülmüştür.
Bu ihtarnamaya cevap olarak davacının … Noterliği 18/09/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamede, davalı tarafın ürünleri teslim alırken herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediği, 06/08/2018 tarihli ara kontrol raporunda üretime devam talimatı verildiği, TTK m. 23 gereğince açıkça belli olan ayıplar için 2 gün içinde satıcıya bildirim yapılması gerektiği ayrıca 8 gün içinde malı inceleme veya incelettirilmesi gerektiği, davalı tarafça ayıp ihbarında bulunmadığı ,davacı tarafça aslı gönderilen faturaları bu ihtarname ile davalıya iade ettiği, 243.008,48TL lik alacağı ihtarnamenin keşide tarihinden itibaren 3 iş günü içinde ödenmesini ihtar ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı taraf, … Noterliği 25/09/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamede, davacının iddialarını kabul etmediğini bildirerek faturaları tekrar iade etmiştir.
Taraflar arasında 25/07/2018 tarihli konusu dokuma kadın ceketi üretimi ve teslimi olan Fason Sözleşmesi imzalanmıştır. Davalı cevap dilekçesinde, Davalı tarafın müşterisi tarafından 05/09/2018 tarihinde siparişin gecikme ve kalite problemleri nedeniyle iptal edilmesi üzerine, … Noterliği 10/09/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamede açıkça ayıp iddiasında bulunduğunu, imalatların sözleşmelere uygun olmamamsı ve belirlenen teslim tarihlerinde yapılmaması nedeni ile davacı ile olan fason sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiğini, geç teslim edilen ürünleri belki kabul edilebilir umudu ile gönderldiğini, ürünlerin ayıplı olması nedeniyle siparişin tamamen iptal edildiğini, davalı tarafın sadece işçilik yaptığı, ürünlerin kumaş, iplik ve tüm aksesuarlarının davacının mülkiyetinde olduğu ileri sürülmüştür.
Bilirkişi heyet raporunda mali yönden yapılan incelemede davacının ticari defter ve kayıtlarına göre, sevk irsaliyeli 4 adet faturanın toplam 243.008,48TL nin davalının cari hesabına borç olarak kaydedildiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında ise bu faturaların işlenmediği, davacının davalıdan 14,72TL alacaklı göründüğü, cari hesap farkının yukarıda belirtilen 4 adet faturanın davalı ticari defterlerinin kaydedilmemesinden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Raporda, teknik bilirkişi tarafından yerinde inceleme yetkisi ile ayıplı ürünlerin incelenmesi için yapılan görüşmelerde davalı tarafından ürünlerin satıldığının bildirildiği, buna göre incelenecek fizik ürün ulunmaması nedeniyle ürünlerin ayıplı olup olmadıklarını ve kalite seviyelerinin tespit edilemediği belirtilmiştir.
Davalı tarafın ayıplı ürünün incelenmediğine ilişkin itirazları nedeniyle teknik bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir. 02/11/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda , 2.500 üründen numune olarak 1 adet numune olarak sunulan ürünün incelenmesi sonucu dokuma kumaşında ve dikiminde hataların olduğu, ürünün açık ayıplı olduğu görüşü bildirilmiştir.
Davacı tarafından dokuma ceketlerin üzerinde işlemler yapıldıktan sonra davalıya teslim edildiği, davalı tarafından ceketlerin kesim ve dikim işlemleri yapılarak yurt dışında mukim müşterisine gönderildiği sabit olup ihtilafa konu sözleşme 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesidir. Eser sözleşmesinde ayıba ilişkin hükümler, TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp, işin kusurlu olması veya sözleşmeye aykırılık halidir, eserde olması gereken lüzumlu vasıfların olmaması veya sözleşmede kararlaştırılan vasıfların eksikliğini ifade etmektedir. TBK’nın 474/1. maddesine göre iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir süre içinde eseri muayene ederek varsa ayıplarını yükleniciye bildirmesi gerekmektedir. TBK’nın 474/1. maddesine göre açık ayıplarda bildirimin “işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz” diğer bir ifadeyle işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir süre içinde, TBK’nın 477/3. maddesine göre gizli ayıplarda ise gecikmeksizin yani öğrenir öğrenmez yapılması gerekir. Ayıp halinde iş sahibinin hakları TBK’nın 475. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre iş sahibinin seçimlik hakları sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını isteme veya ayıbın giderilmesini isteme şeklindedir. Eserin iş sahibinin kullanamayacağı derecede ayıplı olması veya hakkaniyet gereği eseri kabul etmesinin iş sahibinden beklenememesi veya eserin sözleşmede açıkça kararlaştırılan nitelikleri taşımaması gibi hallerde iş sahibi eseri kabulden kaçınarak sözleşmeden dönebilir. Eserdeki ayıpların eserin reddini gerektirecek nitelikte önemli olmadığı takdirde ise diğer seçimlik hakların kullanılması gerekir. Ayrıca eserin ayıplı olması halinde, ayıbın varlığını ihbarı şekil koşuluna bağlı olmaksızın tanık dahil her türlü delille ispatlanabilir. (Yargıtay 15 Hukuk Dairesinin 11/07/2017 tarihli 2016/1549 E. 2017/2839 K. sayılı ilamı)
Yargıtay 15 Hukuk Dairesinin 24/09/2018 tarihli 2017/2037 E. 2018/3366 K. sayılı ilamı; “..Davaya konu olayda dava konusu kumaşların sondaj yolu ile toplam 712 adedinin üzerinde inceleme yapılmıştır. Eser sahibinin muayene ve ihbar yükümlülüğü ile ayıbı ispat yükümlülüğü dikkate alındığında, ürünlerin tamamı üzerinde inceleme yapılması ve ayıplı olanların belirlenmesi gerekmektedir…”
Yargıtay 15 Hukuk Dairesinin 15/01/2014 tarihli 2013/306 E. 2014/286 K. sayılı ilamı; “…Yüklenicinin, iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak imâlini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda, açık ayıplarda Borçlar Kanunu’nun 359., gizli ayıplarda ise 362. maddeler hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde iş sahibi, aynı Kanunun 360. maddesinde tanınan hakları kullanabilir. Ancak, iş sahibinin sözü edilen haklardan hangisini kullanması gerektiğini mahkeme takdir eder. Bu sebeplerle de, ayıplı olduğu savunulan ürünlerin tümü üzerinde uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yapılması zorunludur…”
Emsal ilamlarda belirtildiği gibi, ayıp iddiası halinde tüm kumaşlar/ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak ayıplı olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir.
Ancak ilk bilirkişi incelemesi sırasında davalı tarafından ayıplı olduğu iddia edilen hiçbir ürün yerinde inceleme yetkisi olan teknik bilirkişiye sunulmamış olup ek rapor hazırlanması için mahkemece tayin edilen günde örnek kabilinde dikilmiş olan sadece bir adet ürün incelemeye sunulmuştur. Zira tüm dokuma ceketlerin davalı tarafça kesilip dikilerek yurt dışındaki müşterisine teslim edildiği, iade olan 2500 adet ürünün, cevap dilekçesinde ve bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu beyan ve itiraz dilekçelerinden anlaşılacağı üzere davalıda olduğu, davalı tarafından bu ürünlerin iptalden sonra başka kişilere satıldığı sabittir. Raporda tespit edildiği üzere, ceketteki ayıplar açık ayıp olup, davalı tarafça makul sürede muayene edilerek ayıp ihbarı yapılmamıştır. Kumaşların teslim alınmasının ardından gerekli muayenelerin yapılarak ayıplı olanların tespit edilmesi, ayıp bildirimin yapılması gerekirken, muayene yapılmadan müşteriye teslim edilmiştir. Bu durum cevap dilekçesinde, “…geç teslim edilen ürünleri belki kabul edilebilir umudu ile gönderildiğini..” şeklinde ifade edilmiş olup dosya kapsamında geç teslime ilişkin herhangi bir tutanak veya belge, ürünlerin teslimi sırasında herhangi bir ihtirazi kayıt sunulduğuna ilişkin delil dosya kapsamında sunulmadığı görülmektedir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 23/1-c maddesinde; “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, açıkça belli değilse alıcının malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirilerek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü bulunduğu, diğer durumlarda TBK’nun 223. maddesinin 2. fıkrasının uygulanacağı” hükme bağlanmıştır. Davalının … Noterliği 10/09/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ayıp ihtarı olarak değerlendirilse bile süresinde yapılmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davalı ayıp iddiasını ispatlayamamıştır. Davalı tarafın ayıp iddiasına bağlı olarak, teslimatta gecikme yaşandığını da belirtmiş ise de bu iddiası da ispatlanamadığından davacının eser sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturalardan kaynaklı alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş tarafların tacir olması nedeniyle ticari faiz işletilerek …İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 243.008,48 TL asıl alacak üzerinden devamına ve ayrıca asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 243.008,48 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,50 ticari (değişen oranlarda) faizi işletilmesine,
Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında 48.601,69 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 16.599,90-TL nispi karar harcından peşin alınan 2.898,54-TL harcın mahsubu ile bakiye 13.701,36-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 25.460,59 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan toplam ‭5.617,94‬-TL’nin ( 35,90-TL BVH, 2.898,54-TL Peşin Harç, 133,50-TL Tebliğ ve Posta, 2.550,00-TL BK) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır