Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1205 E. 2021/122 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1205
KARAR NO:2021/122

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:31/12/2018
KARAR TARİHİ:17/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVACININ TALEBİ:

Davacı …. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı … Ltd. Şti. ile genel kredi sözleşmesi yapıldığını, diğer davalı …’ın da sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine …. Noterliğinin 10.05.2018 tarih ve … yevmiye sayılı işlemi ile davalıya ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu davalının bu takibe itiraz ettiğini, bunun üzerine itirazın iptali davası açtıklarını, itirazın iptaline ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

DAVALININ TALEBİ:

Davalı … Ltd. Şti. davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.

Davalı … davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:

Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve devamı maddelerine göre tüketim ödüncünden kaynaklı alacak ve m. 586’ya göre müteselsil kefalet için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Davacı taraf, …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasını, …. Noterliğinin 10.05.2018 tarih ve … yevmiye ihtarnamesini, genel kredi sözleşmesini, banka kayıtlarını, hesap özetini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Davalı … Ltd. Şti. HMK m. 126’ya göre cevap dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.

Davalı … HMK m. 126’ya göre cevap dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.

Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve devamı maddelerine göre tüketim ödüncünden kaynaklı alacak ve m. 586’ya göre müteselsil kefalet için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386’ya göre; “Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.” Taraflar arasında yapılan genel kredi sözleşmesi tüketim ödüncü sözleşmesi niteliğindedir. Tüketim ödüncü sözleşmeleri karşılıklı edimleri içeren nitelikte sözleşme olup tüketim ödüncünü alan taraf sözleşmede kararlaştırılan tarihte aldığı ödüncü iade etme yükümlülüğü altındadır. Davacı bankanın davalıya verdiği tüketim ödüncü niteliğindeki kredinin geri ödenmediğini ispat yükü davalı tarafta olup davalı taraf aldığı kredi borcunu ödediğini yazılı belge ile kanıtlamakla yükümlüdür.
Davacı bankanın davaya konu genel kredi sözleşmesi kapsamında …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasında alacağının tespiti için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bankacılık konusunda uzman bilirkişi ile inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
Hazırlanan 08.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda davacı bankanın davalı şirketten taksitli ticari kredi olarak 205.954,15 TL asıl alacağının bulunduğu ancak davacının bu kredi için 204.842,94 TL talep ettiği, bu rakam üzerinden davacının toplam 217.051,87 TL alacağının bulunduğu, kredi kartı alacağı olarak 8.754,41 TL asıl alacağının bulunduğu ancak davacının bu kredi için 8.669,65 TL talep ettiği, bu rakam üzerinden davacının toplam 9.170,27 TL alacağının bulunduğu, davalının teminat mektubu borcu için dosyada delil bulunmadığı tespit edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386’ya göre tüketim ödüncünü alan borçlu aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlenir. Davalı almış olduğu tüketim ödüncünün tamamını ödediğini 6100 sayılı HMK m. 200’e göre yazılı belgelerle kanıtlayamamıştır.
Dosya içine alınan …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyası incelendiğinde taksitli kredi kartı için toplam 229.111,28 TL; ticari kredi kartı borcu için 9.180,88 TL ve teminat mektubu borcu için de 161,64 TL üzerinden takip başlatıldığı görülmektedir. Davacı banka genel kredi sözleşmesine konu alacaklarının tarafına ödenmesi için 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 18/III’e göre davalı tarafa hesap kat ihtarnamesi göndererek temerrüte düşürmüş olup bu nedenle davacı bankanın asıl alacakla birlikte takip tarihine kadar işlemiş faizi de talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Bu gerekçelerle davanın davalı şirket yönünden 6100 sayılı HMK m. 26 taleple bağlılık ilkesine göre taksitli ticari kredi olarak toplam 217.051,87 TL üzerinden ve % 32,40 faiz oranında, kredi kartı alacağı olarak toplam 9.170,27 TL üzerinden ve % 33 faiz oranında kısmen kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Davacının teminat mektubuna ilişkin talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Davalı şirketin davalı bankadan ne kadar kredi çektiğini ve bu kredinin ne kadarını ödediğini bilebilecek durumda olmasına karşın icra takibinin tamamına itirazda bulunması iyiniyetli görülmeyerek davalı şirket aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
Diğer davalı … davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini müşterek ve müteselsil kefil olarak imzalamıştır. Dosya içerisine alınan genel kredi sözleşmesinden bu durum anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 586’ya göre; “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir.” Dosya içerisindeki genel kredi sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki kefalet hükümlerinden davalı …’ın müteselsil kefil olduğu anlaşılmakla davacı bankanın 6098 sayılı TBK m. 586’ya göre doğrudan kefili takip etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Davalı banka dosyaya sunduğu hesap kat ihtarnamesi ile asıl borçlunun TBK m. 386’ya göre ifada geciktiğini kanıtlamaktadır. Dolayısıyla davalı kefil … hakkında açılmış olan itirazın iptali davasının da asıl borçlunun borcunu ödememiş olması dikkate alınarak kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalı kefil …’ın kefil olduğu genel kredi sözleşmesine göre bu sözleşmeye konu borcun ödenmemesi durumunda borçtan müştereken ve müteselsilen kefil olduğunu bilebilecek durumda olması ve asıl borçlu ile birlikte kendisi aleyhine de icra takibi başlatıldığında hukuken borçtan sorumlu olduğu halde takibe haksız olarak itirazda bulunduğunun anlaşılması nedeniyle davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile …. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin 6100 sayılı HMK madde 26 talepte bağlılık ilkesine göre taksitli ticari kredi borcunun toplam 217.051,87-TL üzerinden ve %32.40 faiz oranında kredi kartı alacağı borcunun toplam 9.170,27-TL üzerinden ve %33 faiz oranında devamına,
2-Davacının teminat mektubuna ilişkin talebinin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 15.453,23-TL nispi karar harcının peşin alınan 2.879,93-TL harçtan mahsubu ile eksik 12.573,30-TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 1.145,40-TL ( 700,00-TL BK ücreti, 445,40-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 1.086,65-TL’nin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam ‭2.921,03‬-TL ( 35,90-TL BH, 2.879,93-TL PH, 5,20-TL VH ) harcın davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 24.285,55 -TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır