Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1204 E. 2020/344 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1204
KARAR NO : 2020/344

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 29/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … Şti. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı … ile 03.10.2018 tarihinde sözleşme yaptıklarını, bu sözleşmeye göre yazılım hizmeti verdiklerini, verdikleri hizmetten ötürü 5.000,00 TL ücret tahsil etiklerini, ancak davalının sözleşme hükümlerinin yerine getirilmediğini gerekçe göstererek kendileri aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, davalıya karşı sözleşme hükümlerini yerine getirmiş olmalarından ötürü bir borçlarının olmadığını ve bu nedenle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı … verdiği cevap dilekçesinde, davacının sözleşmeye göre yüklendiği edimleri yerine getirmediğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 470 ve devamı maddelerine göre eser sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72’ye göre açılmış menfi tespit davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, sözleşmeyi, tanık beyanlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, sözleşmeyi, ödeme dekontunu, ticari defterlerini, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 470 ve devamı maddelerine göre eser sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72’ye göre açılmış menfi tespit davasıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 470’e göre; “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” Taraflar arasında yapılan sözleşmenin “Sözleşmenin Konusu ve Kapsamı” başlıklı 2’nci maddesinde “İşbu sözleşme müşterinin ihtiyaç duyduğu yazılımların Kant tarafından hazırlanması hizmetini kapsamaktadır” hükmü bulunmakta olup sözleşme niteliği itibariyle eser sözleşmesi niteliğindedir.

Davalı taraf, davacının sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerinin yerine getirmediğini, bu nedenle de sözleşme bedelinin iadesi için icra takibi başlatığını belirtmiş ancak davaya cevap dilekçesinde davacının hangi yükümlülüklerini yerine getirmediğini açıklamamış olması nedeniyle kendisinden açıklama yapması istenilmiştir. Davalı taraf 21.06.2019 tarihli dilekçesiyle istenilen açıklamayı yapmıştır. Davalı tarafın açıklamasından sonra 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve dosya bilgisayar mühendisi bilirkişiye verilerek tarafların iddialarının doğruluğunun araştırılması istenilmiştir.

Hazırlanan 11.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafından hazırlanan bilgisayar yazılımının; @ posta adresi olmayan bir kontak kaydedilmek istendiğinde web uygulamasının sorun yaratmadan kontağın kaydedildiği, bu kaydedilen @ posta bilgisi olmayan kontak ile aktivite paylaşımı yapılabildiği, zaman tüneli üzerinden kişi bilgilerinin düzenlenemediği, … sekmesinin mevcut olmadığı, zaman tünelinde geçmişe yönelik aktivite kaydı oluşturulabildiği, … sistemine giriş yapıldıktan sonra kayıt olunan …@gmail.com adresli @ postaya her hangi bir hoş geldiniz mesajının gelmediği, uygulama üzerinde kişi listesi üzerinde yeni bir kontak yaratıldıktan sonra contacts listesinden kişinin en sağda bulunan + tuşu ile aktivite oluşturma ekranının açıldığı, ancak bu alanda oluşturulan kişinin adı seçili gelse de aktivite kaydının oluşturulamadığı, hata verdiği, hata mesajının da görüntülenemediği, bu konularda davalı iddialarının doğru olduğu, işin süresinde bitirildiği, diğer konularda davalı iddialarının doğru olmadığı, davalının kaynak kodlarını farklı yazılımcılara yeniden düzenleterek yazılımı internette kullanmakta olduğunu tespit etmiştir. Hazırlanan bilirkişi raporundaki tespitlere göre davacının hazırladığı yazılımın ayıplı olduğu analaşılmaktadır.

Taraflar arasında yapılan sözleşmenin 6.4 maddesine göre sözleşme bedeli 5.000,00 TL olarak belirlenmiş olup davalı da davacı aleyhine 5.000,00 TL bedelli icra takibi başlatmıştır. Ancak takip talebinde borcun dayanağı gösterilmemiştir. Takip öncesinde de davacı tarafa 6102 sayılı TTK m. 18/III’e uygun şekilde gönderilmiş bir ihtarname bulunmamaktadır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 471/I’e göre; “Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.” Hazırlanan bilirkişi raporu dikkate alındığında bu kanun hükmü uyarınca davacı sözleşmeden kaynaklanan edimlerini özenle yerine getirmiş durumda değildir.

Bu durumda davacının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 474/I’deki hak ve yükümlülüğünü yerine getirmesi gerekmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 474/I’e göre; “İş sahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır.” Davalı taraf davacının hazırladığı yazılımda bilirkişi raporunda tespit edilen eksiklik ve yanlışlıkları işin kendisine tesliminden sonra davacıya bildirdiğine ilişkin bir belgeyi dosyaya sunmuş değildir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 475’e göre; “Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme. 2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme. İş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.” Davalı taraf bu madde kapsamında kullanabileceği haklarından ikinci ve üçüncü bentteki haklarını kullanarak yani eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme ve aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını isteme haklarından birini kullanarak kendisine teslim edilen yazılımı kullanmaya devam edebilecekken, bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere hem yazılımı kullanmaya devam etmiş hem de sözleşme bedelinin tamamını davacı taraftan geri almak için icra takibi başlatmıştır. Davalı tarafın ayıplı da olsa eseri alı koyup bedelini yükleniciden tahsil etme hakkı bulunmamaktadır. Bu gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

Yargılama devam ederken davacı icra dosyası borcunu ödediğini belirterek davaya istirdat davası olarak devam edilmesini talep etmiştir. Davacının ödediği bedel 6.608,81 TL olup bu bedel üzerinden eksik harç tamamlatılmıştır.

Davanın temelinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72’ye göre icra takibi başlatılmasından sonraki menfi tespit davası olması, borcun likit olması ve davalının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 475’de yazılı olan hak ve alacakları kapsamına girmeyen talepleri için icra takibi başlatmış olması nedeniyle davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacının İstanbul ….İcra dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına borçlu olmadığının tespiti ile, 6.608,81-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-%20 kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 451,45-TL nispi karar harcından tamamlama harcı ile birlikte peşin alınan 198,39-TL harcın mahsubu ile bakiye 253,06-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.139,49-TL’nin ( 35,90-TL BVH, 5,20-TL VH, 85,39-TL Peşin Harç, 113,00-TL Tamamlama Harcı, 700,00-TL Bilirkişi Ücreti, 200,00-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …
¸