Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1194 E. 2021/210 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1194
KARAR NO:2021/210

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:28/12/2018
KARAR TARİHİ :10/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı, 2D.05.2015 tarihli 5 yıl süreli Bayilik Sözleşmesi ile Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) dağıtım şirketi otan müvekkil … A.Ş.’nin bayiliğini yaptığını, buna göre sözleşmenin sona erme tarihi 20.05.2020 olduğunu, davalının LPG alım miktarları incelendiğinde 2018 yılı Şubat ayında alımların, 2017 yılına ve 2018 yılı Ocak ayına göre çok düştüğünü, mart ayında ise hiç alım yapmadığı görüldüğünü, 07.03.2018 tarihli ihtarname ile de davalı tarafından, bayilik sözleşmesinin süresinden önce, haksız olarak feshedildiği belirtilmiş olduğunu, davalı sözleşmeyi haksız olarak feshetmekle ve/veya feshine sebebiyet vermekle, müvekkilin zarara uğramasına neden olduğunu, bu nedenle davalı bayilik sözleşmesinin 21 /a maddesine göre müvekkilin uğradığı müspet zararı (kar mahrumiyetini) tazmin etmek durumunda olduğunu, zira sözleşme olağan şartlar altında devam etseydi, davalı LPG satışlarına devam edecek ve müvekkil de kar etmeye devam edeceğini, sözleşmenin süresinden önce davalının kusuru ile sona ermiş olması sebebiyle müvekkil, bu kardan mahrum kalmış olduğunu, dağıtım şirketlerinin ton başına kar payı sözleşmenin feshi tarihindeki LPG Ana depo fiyat cetvelinde gösterildiği üzere 255 TL/ton olduğunu, müvekkilin kar mahrumiyetinin, yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesini talep ettiklerini, ayrıca davalı taraf sözleşmenin 21 /b maddesine göre sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı sözleşmenin feshine neden olduğu için cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu, cezai şart hesabı bayinin son bir yıl içinde en yüksek LPG alimim yaptığı aya ait ton miktarının kaç adet 12 kg’lık tüpe tekabül ettiği bulunarak, bu sayının sözleşmenin feshi tarihindeki 12 kg’lık tüplü LPG perakende saaş fiyatının çarpımıyla hesao^edildiğini, cezai şartın yapılacak bilirkişi incelemesi ife tespitini, talep ettiklerini, bayilik sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şart, ifaya eklenen cezai şart niteliğindedir dolayısıyla hem müspet zarar (kar mahrumiyeti) hem de cezai şart aynı anda talep edilebileceğini, cezai şart alacağından, davalının irat kaydedilen 31.800-TL ve 1.000 USD teminatının mahsubu ile hesap yapılmasını talep ettiklerini, irat kaydedilen bu meblağın, müvekkilin davalıdan olan alacakları ile takas edildiğini beyan ettiklerini, öncelikle tensiple birlikte, … Cad. … … … adresinde mukim …Ltd. Şti. ‘den, fesih tarihindeki tüp imalat bedellerinin sorulmasını, kar mahrumiyeti olarak bilirkişi tarafından hesaplandığında artırılmak üzere şimdilik 1.000 TL, cezai şart olarak, davalının takas ettiğimiz irat kaydedilen teminat bedeli 31.800-TL ve 1.000-USD’ nin (dava açılış tarihindeki TCMB döviz satış kuru üzerinden hesaplamak suretiyle 5300-TL) mahsubuyla şimdilik 5.000-TL, olmak üzere şimdilik toplam 6.000 TL’nin fesih ihtarnamesinin tebliği tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiz oranı üzerinden faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, masraf ve ücreti vekâletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının gerek cezai şart talepleri gerek kar mahrumiyeti talepleri davacı yanca belırlenebilecek talepler olup bu durumda davacı yanın talepleri belirli alacak niteliğinde olduğunu, davacı yan ise davasını belirsiz alacak davası niteliğinde açmış olduğunu, davacı yanın davasının belirli alacak davası olduğu sabit olmakla, eksik harç yatırılmak suretiyle belirsiz alacak davası olarak açılmış davanın HMK 114/1-h ve 115/2 uyarınca Usulden reddini talep ettiklerini, davacı yan dava dilekçesinde; müvekkil ile akdettikleri 20.05.2015 tarihli 5 yıl süreli LPG Tüplü Bayilik Sözleşmesinin, davalı/müvekkilce keşide edilen …. Noterliğinin 07.03.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile fesih edilmiş olduğunu, davalı müvekkil sözleşmeyi haklı nedenlerle feshettiği tarihe kadar … ilinde davacı yanın LPG tüplü bayiliğini yapmış olduğunu, bayilik süresi boyunca sözleşmede yer alan hükümlere bağlı kalmış, sözleşme ile kendisine yüklenen tüm edimleri eksiksiz yerine getirmiş olduğun, hal böyle iken bir müddet sonra davalı/müvekkilin satışlarında düşüşler yaşanmaya başlamış olup bunun nedeni araştırıldığında, özellikle … ilindeki doğalgaz kullanımının artmasına bağlı olarak tüplü LPG satış pazarının daralması, bu daralmaya bağlı olarak rakip firmalarla artan rekabet karşısında, müvekkil/davalının davacı muhatap şirketten gerekli desteği görememesi ve muhatap şirketin diğer bayilerine sağlamış olduğu farklı satış destek finans yolları ile diğer bayilerini haksız rekabete yol açar şekilde desteklediği anlaşıldığını, davacı yan aynı bayilik bölgesinde bulunan … isimli … Mah. … Bulvarı No:…/… … / … adresinde mukim bayisine satış destek finansmanı imkânı sağladığını, bu hal altında davalı/müvekkilin satışları düşmüş hatta tüketiciler nezdinde davalı müvekkilin imajı zedelendiğini, bunun üzerine davalı müvekkil bölgede bulunan ve kendisinden sorumlu olan davacı şirket yetkililerine durumu arz ederek söz konusu durumun sürmesi halinde kendisinin bayilik faaliyetini sürdüremeyeceğini, diğer rakip şirket bayileri ile rekabet edebilmesi için davacının bölgedeki diğer bayilerine uyguladığı desteğin kendisine de uygulanmasını talep etmişse de bu talebine davacı yanca hiçbir olumlu dönüş olmadığını, davacının cezai şart tazminatı talebi yönünden ise taraflar arasında kurulu bayilik sözleşmesi, davacı yanın kusuru nedeni ile davalı müvekkil tarafından haklı nedenlerle fesih edilmiş olduğunu, dolayısıyla davacının cezai şart tazminatı talep edebilmesinin koşulları oluşmamış olduğunu, öte yandan her ne kadar davacı yan tacir vasfına haiz olsa dahi, davalı/müvekkil esnaf olduğunu, bu durum dikkate alındığında davacı talepleri fahiş olduğunu, müvekkilin ekonomik mahvını amaçlamakta olduğunu, aynca davacı yan uhdesinde bulunan davalı/müvekkilin 31.800 TL ve 1.000 USD tutarındaki BTM ‘sini haksız bir şekilde nakde çevirerek irat kaydetmiş olduğunu, haksız olarak nakde çevrilen BTM ve depozito bedeli alacaklarının ile davacı yana iade edilen tüpler ve tüketicilerde bulunan tüpler açısından talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydı ile yargılama aşamasında ortaya çıkabilecek tespitlere göre hiçbir şekilde kabul manasına gelmemekle birlikte hüküm verilmesi halinde davacı yandan olan söz konusu alacaklarının bu davadaki taleplere karşın takas ve mahsubunu talep ettiklerini, mesnetsiz ve kötü niyetli açılan davanın tüm yönleri ile reddi ile yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce delillerin toplanması aşamasındayken davacı vekili 05/03/2021 havale tarihli dilekçesi ile davadan, taraflar arasındaki sulh sebebiyle feragat ettiklerini,davalıdan yargılama gideri ve vekaleti ücreti talep etmediklerini beyan etmiş, davalı vekili de 08/03/2021 tarihli dilekçesi ile davacının feragat talebini kabul ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir.
Davadan feragat 6100 Sayılı HMK’nın 307 maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. 6100 Sayılı HMK’nın 311 maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragata yetkili olduğu saptanmıştır. Feragat bildirimi de 6100 Sayılı HMK’nın 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tesbit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeniyle davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 102,47 TL harçtan mahsubu ile artan 43,17 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca talep edilmediğinden, yapılan yargılama giderlerinin masrafı yapan üzerinde bırakılmasına ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Kullanılmayarak artan gider/delil avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır