Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1183 E. 2020/891 K. 18.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1183 Esas
KARAR NO :2020/891

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/12/2018
KARAR TARİHİ:18/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekil dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka ile Davalı şirket arasında Genel Kredi sözleşmesi imzalandığı; davalı borçlu firmaya krediler tahsis edildiği ve kullandırıldığı, borçlu şirketin kredi borçlarını ödememesi üzerine …. Noterliğinin 27.04.2018 tarih ve … yevmiye nolu hesap kat ihtarının borçlu şirkete ve kefile gönderildiği, ancak borç ödenmediğinden; …. İcra Md … E Sayılı dosyası üzerinden İlamsız icra takibine geçildiği, davalının borca ve ferilerine itiraz ettiği,bu nedenlerle; fazlaya dair hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile; itirazların iptaline, takibin devamına, davalı borçlu aleyhine % 20’den az olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı …A.Ş tarafından ….Ltd.Şti’nın bankaları nezdinde kullanmış olduğu krediler ve …’in de kefaleti sebebiyle ….İcra Müdürlüğünün … E dosya numarasıyla müvekkiller hakkında icra takibi yapılmış ve asıl alacak ve fer’ileri ile birlikte 549.526,80 TL ‘nin tahsili amacıyla ödeme emri gönderilmiştir.Yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz edilmiştir.Davacı banka icra takibinden önce müvekkillere …Noterliğinin 27.04.2018 tarih ve … yevmiye sayılı muacceliyet ihtarnamesi göndermiştir.Söz konusu ihtarnameye … .Noterliğinin 04.05.2018 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesiyle de itiraz edilmiştir.(Ek 1 İhtarname ve tebliğ şerhi)Müvekkil … .Şti, uzun süreden beri davacı bankadan kredi kullanmakta ve her seferinde borcunu ödemektedir. Müvekkil şirketin temerrüde düşürülmesi için haklı bir sebep yoktur.Müvekkilin kredi hesabı haksız ve kötü niyetle kat edilmiştir.Davacı bankanın talep ettiği işlemiş ve işleyecek faiz,bsvm,gayri nakdi alacak,masraflar, talep edilen tüm alacak kalemleri ve faiz oranı da yasal değildir.İcra takibi incelendiğinde işlemiş faizin ana paraya eklenip faize faiz yürütüldüğü görülmektedir. Bu durum hukuka aykırıdır.İstenilen faiz cezai şart niteliğinde olup geçersizdir.Davacı sözleşme hükümlerinden doğan hakkını açıkça kötüye kullanmaktadır.Davacı bankanın tek taraflı olarak faiz oranını arttırması MK 2 ”ye aykırıdır.Talep edilen faiz oranı fahiş olup yasal değildir.Özel hukuk ilişkilerinde esas olması gereken eşitlik ilkesinin taraflarından birinin sahip olduğu finans gücünü kullanarak ihlali ve bunun sektörde yaygın bir uygulama olması ve kredi müşterisinin sözleşme özgürlüğünün özüne dokunacak ölçüde kısıtlanmasıdır.Temerrüt faiz oranının belirlenmesini münhasıran davacı bankaya bırakan sözleşme hükümleri kamu düzenine aykırılık sebebiyle kesin hükümsüzdür.Kredi sözleşmelerinde hukuka aykırı hükümler geçersizdir. İcra takibinde gayri nakdi kredinin de depo edilmesi istenilmiştir. Müvekkil şirket tüm çekleri bankaya iade etmiştir.İade edilmeyen çek söz konusu değildir. Gayri nakit kredinin depo edilmesi kefillerden de talep edilemez,yasal değildir.Davacı banka … Şirketiyle Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını,kullanılan kredinin zamanında ödenmemesi sebebiyle …’in asıl borçlu , … ise müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla borçlu olduğunu iddia etmektedir.Krediler zamanında ödenmesine rağmen davacı banka tarafından kredi sözleşmesi haksız olarak kat edilmiştir.Müvekkil … San ve Tic.Ltd.Şti cari hesap şeklinde uzun zamandan beri davacı bankadan kredi kullanmaktadır Borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla .davaya konu kullanılan son kredi yeni bir kredi ilişkisi niteliğinde olup bu kredinin geri ödenmesinden kefil sorumlu değildir.Kefilin sorumluluğu sona ermiştir.Kefalet sözleşmesi şekil şartlarına uygun düzenlenmediğinden geçersizdir. Ayrıca kefilden BSMV talep edilmesi hukuka aykırıdır.Alacak likit değildir.Alacağın varlığı yargılamaya tabi olduğundan tarafımızdan %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talep edilemez.Haksız açılan davanın reddine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 mad.dayalı olarak davalıların hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davalılar,….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalıların yaptığı itirazın iptali ile takibin 521.564,37-TL asıl alacak, 24.233,76-TL işlemiş faiz, 2.183,27-TL BSMV, 960,20-TL masraf, 485.00-TL İhtiyati Haciz vekalet ücreti, 100,20-TL İhtiyati haciz yargılama gideri olmak üzere 549.526,80-TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %21,45 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi yürütülmek suretiyle birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalıların İİK 66 Mad. uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67 mad. belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, kredi alacağının varlığı ve miktarı açısından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 02/10/2019 tarihli raporda ” Davacı banka ile davalı borçlu şirket arasında; “… Ltd. Şti. * arasında;22.09.2015 tarihli ve 500.000,00 TL (Y/BeşyüzbinTurk Lirası) limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, iş bu sözleşmeye; … İn sözleşme limiti kadar olmak üzere müteselsil kefil olarak imzasının alındığı,28.02.2017 tarihinde ise; iş bu sözleşmeye 70.500,00 TL (Y/Yetmişbinbeşyüz TL) limit artırımı yapıldığı, … limit artırımı kadar müteselsil kefil olarak imzasının alındığı,Davalı firmanın ve kefilin sorumluluğunun sözleşme limiti içinde kaldığı, TBK 598* Maddeye istinaden davalı borçlu kefilin müteselsil kefil sıfatı ile tüm borçtan sorumlu olduğu, Davacı bankanın davalı borçlu firma ve kefilden; takip tarihi 11*06*2018 tarihi itiban ile;TL nakit krediden kaynaklanan alacak için; Talep Edilebilecek Tutar asıl alacak 521.564,37 TL,29.12.2017 kat tarihine kader işlemiş faiz 15.522,94 TL, % 5 BSMV 776,15 TL, TOPLAM 537.663,46 TL talep edebileceği, Çek sorumluluk bedelleri İçin;Yukarıda dökümü yapılan 15 adet çek yaprağı karşılığında 24.000,00 TL. mn (çek yapraklan iade edilmezse) davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmesini isteyebileceği, iş bu tutarların tazmini halinde ise; tazmin tarihi itiban ile % 21,45 temerrüt faizi oranından işleyen faizi ile birlikte nakden ödenmesi talebinin yerinde olduğu, Aynca takıp tarihi 11.06.2018 tarihi itibarı ile; davacı bankanın;Ticari kredi/TL nakit kredi İçin; toplam 521.564,37 TL asıl alacak tutan üzerinden takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar % 21,45 temerrüt faizi ve faizin gider vergisini talep edebileceği, tarafların diğer taleplerinin Sayın Mahkemeniz takdirleri içinde kaldığı” görüşü bildirilmiştir.
Davalılar vekilince rapora yapılan itirazların değerlendirilmesi bakımından yeniden rapor aldırılmış olup; aldırılan 03/02/2020 tarihli raporda ” Takibe konu edilen krediler borçlu cari hesap ve çek taahhüt kredileridir.Borçlu cari hesap veya diğer adıyla rotatif krediler günlük faiz işleyen ve Mart -Haziran – Eylül ve Aralık olmak üzere yılda 4 devre için devre faizi işleyen kredi hesaplarıdır.Hesap katına kadar 423 gün donuk seyreden/herhangİ bir ödeme yapılmaması; davacı bankanın krediyi kat etmesi ve krediyi geri çağırması sözleşme hükümlerine göre ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’na istinaden haklı bir sebeptir.İtiraz 2- Hesap kat ihtarnamesine itiraz ettiğimizde müvekkiller açısından alacak kesinleşmemiştir. Müvekkiller temerrüde düşmemiştir. İş bu sebeple davanın reddi gerekir.Davacı banka tarafından borçlu ve kefile gönderilen hesap kat ihtarına, davalılar tarafından, 04.05.2018 tarihinde …. Noterliği ve … yevmiye no ile itiraz edildiği, muaccel hale gelmiş borçlarının bulunmadığı, İddia edilen miktarda borcun olmadığı belirtilmiştir. Ancak hesap özetlerine ÎİK 68/b-l ve 2 fıkra ile itiraz edildiği halde borçlarının olmadığı ve/veya muaccel hale gelmediği davalılar tarafından İspat edilememiştir.îtiraz 3- Kredi sözleşmesinde belirtilen temerrüt maddesi ile ilgili hüküm faizin belirlendiği anlamını taşımamaktadır. Dolayısı ile temerrüt faizinin kararlaştırılmadığı durumlarda mevzuat hükümleri uygulanır. Kaldı ki sözleşme hükümleri ile belirlense bile sözleşme hükümleri kanuna aykırı olamaz.Hukuk Genel Kurulu’nun 02.05.2019 tarihli 2017/19-1650 E. 507 Sayılı Karan’nda; “…ticari işlerde TBK .m.88 ve m.120 uygulanmaz..hükmü mevcuttur.İtiraz 4- Bilirkişi raporu cevap dilekçemizdeki hususlar ve itirazlar gözetilmeden düzenlenmiştir.Kefilin eş rızasının alınmadığına dair itirazları haricinde diğer tüm hususlar kök raporumuzda değerlendirilmiştir. Aşağıda da kefilin eş rızası ile ilgili değerlendirme yapılmıştır.İtiraz 5- Kefilin eş rızası alınmamıştır. Dolayısı ile kefalet sözleşmesi hukuka aykırı olarak düzenlenmiştir. Limit artırımından kefilinde sorumlu olduğuna itiraz ediyoruz.6098 sayılı kanun 584. maddesindeki kefalette eş rızası zorunluluğu kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte ticari hayatı yavaşlattığı gerekçesiyle yapılan yoğun eleştiriler sonucu değişmek zorunda kalmış ve eşin rızasının aranacağı durumların kapsamı daraltılmıştır. 6455 sayılı kanunun 77. maddesiyle 6098 sayılı kanunun 584. maddesine aşağıdaki şekilde bir fıkra eklenmiştir.Davacı bankanın Davalı firmaya iş bu krediyi 28.02.2017 tarihinde 500.000,00 TL olarak kullandırdığı ve hesap katı 27.04.2018 tarihine kadar anaparadan kapama yapılmadığı gibi hesap katına kadar devre sonu faiz ve ferileri olan 38.939,00 TL’nin de ödenmediği kök raporumuzla tespit edilmiştir.*Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz. ”İş bu fıkraya istinaden kefil için eş nzası aranmayacaktır.İtiraz 6- Çek yaprakları bankaya iade edildiğinden müvekkiller bu çek yapraklarından sorumlu değildir.Çek sorumluluk bedelleri tespitlerimiz raporun yazıldığı 2019 yılı 10. Ay İtibarı ile bankadan gerekli evraklar temin edilerek yapılmıştır. Çek yaprakları bu tarihten sonra iade edilmiş ise; davacı bankanın değerlendirmesi gerekmektedir.Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde;”…Madde 20.e. Müşteri, çek karnelerini ve yapraklarını iade etmediği takdirde; bankanın ilgili mevzuat hükümleri gereğince ödemekle yükümlü olduğu tutarın, çek yaprağı sayısına çarpımı sonucunda bulunacak toplam tutan, bankanın ilk talebinde nakden ve defaten bankaya derhal depo edeceğini kabul ve taahhüt eder….” denmekle; davacı bankanın sorumluluğundaki çek yapraklan garanti bedellerinin blokesinin İstenilmesine dair açık hüküm mevcuttur.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.11.2018 tarihli 2018/19-689 E. Ve 2018/1624 K. Sayılı kararında “….kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yapraklan nedeniyle bankanın çek kanunu uyannca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi İçin kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerektiği.. ” denilmektedir.Yine Genel Kredi Sözleşmesi’nin KEFALET başlıklı 9. Maddesinde; “… İ) Kefil/kefiller, banka ile müşteri arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi’nin maddelerinin tamamının kendi hakkında da aynen uygulanmasını kabul ve taahhüt eder/ederler…” denmekle kök raporumuzda tespit edilen çek sorumluluk bedeli tutarından kefilin de sorumlu olduğu ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava itirazın iptali davası olup davacı banka ile davalılardan “…. Ltd. Şti. Arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalı … ‘in bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığı ve hatta kefaret limitinin daha sonraki bir tarihte attırılmış olduğu, kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiği, ihtarnamenin tebliğinden sonra verilen sürenin sonunda 04/05/2018 tarihinde davalıların temerrüde düştükleri, hesap kat ihtarnamesinde davalılar tarafından itiraz edilmiş olduğu, fakat borcun muaccel olmadığının ispat edilemediği temerrüt tarihine göre % 21,45 oranında temerrüt faizi uygulanmasının mevzuata uygun olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda ticari krediden kaynaklı kredi alacağının faiz ve BSMV ‘si ile birlikte takip tarihi itibariyle 537.863,45-TL olduğu, zaten itirazın iptali davası kapsamında nakdi krediler yönünden dava açılmış olduğundan gayrinakdi krediler yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığı, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği ayrıca dava konusu likit yani belirlenebilir olup davacı tarafça talep edilip davalılarda haksız olduğundan kabul edilen asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kısmen KABULÜNE,
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalıların yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 521.564,37-TL asıl alacak, 15.522,94-TL işlemiş faiz, 776,15-TL BSMV , 960,20-TL masraf , 485.00-TL İhtiyati Haciz vekalet ücreti, 100,20-TL İhtiyati haciz yargılama gideri olmak üzere 539.408,86-TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek % 21,45 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalılardan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince 36.847,02-TL nispi harçtan peşin alınan 6.636,92-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 30.210,10-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 6.678,02 TL ( 35,90 TL BH, 6.636,92 TL PH, 5,20 TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 800 TL, tebligat gideri 164,00 TL toplam 964,00 TL’nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 946,25 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davalının yaptığı bilirkişi ücreti 300 TL, tebligat gideri 45,00 TL toplam 345,00 TL’nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6,28 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 44.020,44 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 4.080 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/12/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …