Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1167 E. 2019/859 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1167 Esas
KARAR NO : 2019/859

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 11/12/2018
KARAR TARİHİ : 12/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin, elektrik enerjisi üretimi alanında faaliyet göstermekte olup EPDK kararlarına uygun olarak, elektrik üretim santrallerinin hayata geçirilmesi ve buna ilişkin projeler yürütmekte olduğunu, Davalı … müvekkil şirketin %50 hissedarı olduğunu, müvekkili şirket bünyesinde …HES Projesinin hayata geçirilmesi amacıyla akdedilen sözleşmede (EK 1); Şirketteki ortaklık ve pay dağılımlarının sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde yapılması ve …HES projesinin faaliyete geçmesi için gerekli proje finansmanın sağlanması ile temin edilecek finansmanın geri ödeme koşulları düzenlendiğini, sözleşmenin 7.2. maddesinde; …HES projesinin faaliyete geçmesine kadar olan tüm maliyetlerin %80’ inin nakit veya Şirket adına dış kaynak temin etmek suretiyle karşılanacağı, dış kaynak kullanılmayan kısım olan %20 için tüm şirket ortaklarının hisseleri oranında maliyeti öz kaynak ile karşılayacakları kararlaştırıldığını, maddenin devamında, kullanılan nakit veya dış kaynak geri ödemesinin Şirket gelirlerinden karşılanacağı, dış kaynağın şirket gelirlerinden karşılanamaması durumunda şirket ortaklarının yıllık dış ödemeler tutarı kadar hisseleri oranında avans verecekleri kararlaştırılmıştır. fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalı hissesine tekabül eden toplam 5.757.223,75 USD (Amerikan Doları) alacağın şimdilik 600.000 USD’sinin yabancı paraya işletilecek en yüksek ticari mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine, davalının sahip olduğu menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir veya bu mahiyette ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikli davacının dava ehliyetinin bulunmadığını, davacı şirketin ve müvekkil şirketin doğrudan sözleşme tarafı olmadığını ve buna bağlı olarak; davacının müvekkil şirketten talepte bulunmasının hukuken mümkün olmadığından açıkça husumet itirazında bulunmakta ve bu nedenlerle davanın reddini talep ettiklerini,kaldı ki bir an için iş bu davanın davacı tarafından ikame edilebilineceği değerlendirilse bile açıkça davanın T.T.K.’ nın 357. Maddesinde yer alan; “ Pay sahipleri eşit şartlarda eşit işleme tabi tutulur.” Hükmüne aykırı açıldığı ortadadır. Zira bu durumda, iş bu davanın tüm şirket ortaklarına karşı açılması gerektiğini, dolayısıyla sadece davacı şirketin % 50 ortağına karşı bu davanın ve de taleplerin yöneltilmesi doğru olmadığı gibi, açık bir biçimde davacı tarafın kötü niyetli davrandığını da göstermektedir. H.M.K’ nın davanın ihbarı ve davaya müdahale başlığında düzenlenen, 61. ve devamı maddeleri kapsamında, iş bu davada; dava dışı tutulan tüm ortakların davaya dahil edilmesi gerekmektedir. Aksi halde ihbarı gerekecektir. Dolaysıyla Sayın Mahkemenizce bu taleplerimizin kabulünü bu aşamada talep ettiklerini,öncelikle davaya ve fazlaya dair tüm haklarımızı saklı tuttuğumuzu bildirir; husumet itirazının dikkate alınarak davanın reddine,H.M.K 61. ve devamı maddeleri kapsamında; dava dışı hissedarların iş bu davaya dahil edilmesine ve / veya ihbarına,İş bu davanın; sözleşmenin 17. Maddesine aykırı açılmış olması ve bu nedenlerle; 6100 Sayılı H.M.K. nın 116. Maddesi gereği itirazlarımızın Sayın Mahkemenizce kabulü ile davanın reddine, Davanın; akdedilen sözleşme ve de T.T.K. nın açık hükümlerine aykırı olması nedeniyle reddine, Davanın Medeni Kanun’un 2. maddesi uyarınca haksız ve hukuksuz olması nedeniyle reddine,Davacının sözleşme gereği müvekkil şirkete borçlu olması nedeniyle; takas ve mahsup defimizin Sayın Mahkemenizce dikkate alınmasını ve neticesinde; bu sebeplerle de davanın reddine,davacının ihtiyati tedbir / haciz talebinin de reddine,Davacının haksız ve hukuksuz davasının tüm beyan ve taleplerimiz kapsamında esastan ve usulden reddi ile vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmıştır.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava, sözleşmeye dayalı alacak davası olup davacı taraf …HES projesinin hayata geçirilmesi amacıyla akdedilen sözleşme uyarınca finansman kaynağı olarak …Bankası ile anlaşıldığı, kredi ödemelerinin ise dış kaynak kullanılarak yapıldığını, dış kaynak geri ödemelerinin davalının % 50 hissesi oranında sorumlu olduğunu iddia ederek alacağın tahsilini talep etmektedir. Dosyaya sunulu 2011 tarihli sözleşme incelendiğinde tarafların …, …,…, …, …, … ve … olduğu, konusunun şirket hisselerinin devri ile bu devrin şartları ve devre karşılık tarafların anlaştıkları konular olarak belirlendiği, dış kaynak geri ödeme koşullarının 7.2 vd maddelerinde hükme bağlandığı anlaşılmış, iş bu dosyadaki davacı ve davalı tarafın sözleşmenin tarafı olmadıkları, davacının sözleşmeye dayalı dış kaynak geri ödemesine ilişkin alacak talebinin davalıya karşı yöneltemeyeceği, davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 54.922,27-TL’nin mahsubu ile artan 54.877,87-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …