Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1161 E. 2022/408 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1161
KARAR NO :2022/408

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:10/12/2018
KARAR TARİHİ:16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı … A.Ş. … Şubesinin müşterisi olduğunu, müvekkilinin yıllarca çalışarak biriktirdiği parasını …’na yatırdığını, bankanın ismini kullanan ve banka tarafından bilinen bilgileri kullanan meçhul kişiler müvekkilinden bazı bilgileri aldıklarını ve bu bilgileri kullanarak müvekkilinin hesabındaki 60.000,00-TL paranın tamamını müvekkilinin iradesi yanıltarak davalı …’nin adına gönderilmesini sağlandığını ve bu kişi tarafından da para çekilmek sureti ile müvekkilin hesabının boşaltıldığını, müvekkilin hesabının boşaltıldığını anlayınca durumu hemen bankaya bildirdiğini ve akabinde Savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkilinin banka tarafından arandığı konusunda güven yarattıklarını, kişilerin müvekkiline ait “…/…” olmak üzere iki kartın mevcut olduğunu, … kartının müvekkili tarafından kullanılmadığını, müşteri skor puanının yüksek olduğunu, … kartının müşteri memnuniyeti için oluşturulduğuna yönelik banka nezdinde saklı kalması gereken bilgileri müvekkile yöneltiltiklerini, davalı banka tarafından tesis edilen ücretsiz sağlık sigortasının sonlandırılması ya da ücreti karşılığında devam etmesine yönelik olarak müvekkilinden onay almak için iletişim kurulduğunu belirtildiğini ve davalı banka nezdindeki diğer mevcut kişisel bilgileri müvekkiline söylemek sureti ile müvekkili banka tarafından arandığına ikna ettiklerini, müvekkilinin kendisine yöneltilen somut ve doğru bilgiler sebebiyle ve bankaya olan güveni doğrultusunda kendisine verilen talimatları yerine getirdiğini, davalı bankanın sistemindeki eksiklik sebebi ile kendisini bankanın görevlileri olarak tanıtan kişiler müvekkilin iradesi sakatlamış ve müvekkile ait hesapta yer alan ve tek birikimi olan 60.000-TL tutarı … … … Şubesi davalı … adına kayıtlı hesaba gönderilmesini sağladıklarını, davalının mal varlığında zenginleşme olduğunu ve müvekkiline iade edilmesi gerektiğini, davalı banka nezdinde mevcut müvekkiline ait kişisel bilgiler kullanılarak ve elektronik ortam vasıtasıyla usulsüz işlem yapıldığını beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretini karşı tarafa yükletilerek müvekkilinin hesabından bankanının kusuru ile haksız olarak çekilen 60.000-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı konumunda olması gereken tarafın şahıs olması gerektiğini, müvekkili bankanın olmadığını, bahsi geçen şahıs ya da şahıslar olması gerektiği, dava konusu paranın davacının kendisi tarafından gerçekleştiğini, davacı tarafın bu sebeple ağır kusurlu oluğunu, müvekkilince düzenli olarak tüm müşterilerine işlem ve kişisel verilerin korunması ve güvenliği için banka personeli dahil kimse ile hesap , kart, şifre bilgilerinin paylaşılmaması hususunda bilgilendirme mesajları ile sürekli olarak müşterilerini uyardığını, davaya konu olay bakımından, yasal ve akdi düzenlemeler doğrultusunda hesap ve kart ile ilgili bütün sorumluluğun kart hamiline dolasıyla davacıya ait olduğu izahtan vareste olduğunu, müvekkili bankanın alınabilecek bütün önlemleri aldığını, işbu nedenle huzurdaki davaya konu ihtilaf ile ilgili müvekkili bankaya kusur izafe edilemeyeceğini, davacı tarafın müvekkili aleyhine sürdüğü iddiaları ispat edemediğini, davacının talebinin dayanağı olan haksız fiilin şartları oluşmadığını, ortada hukuka aykırı bir fiil bulunması gerektiği, ikinci unsurun fiili işleyenin kusuru olduğu, üçüncü olarak, kusurlu şekilde işlenen ve hukuka aykırı olan bu fiil sebebiyle bir zarar doğması gerektiği, haksız fiil sorumluluğunun şartlarının oluşmamış olması nedeni ile müvekkili bankanın sorumluluğundan söz edilemeyeceğinden beyan ederek beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, banka bilgilerinin haksız olarak ele geçirilmesi sebebiyle maddi tazminat davasıdır.
HMK’nun 1.maddesi uyarınca “göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” 114/c maddesinde ise mahkemenin görevi dava şartı olarak gösterilmiş olup, aynı Kanun’un 115. maddesi ile getirilen,”Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır,” hükmü gereğince öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir.
Davaya konu somut uyuşmazlıkta; mahkememizce davalı bankaya yazılan müzekkere cevabi yazısında davacı asilin uyuşmazlığa konu hesabının ticari hesap olmadığı hususu bildirilmiş olup; bu hali ile davaya bakma görevinin görevli Tüketici mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından ve yargılamanın geldiği aşamada dikkate alınarak dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının dava konusu banka hesabının ticari nitelikte olmadığından 6100 sayılı HMK m. 114/I-c ve 115’e göre mahkememizin görevsiz olması nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
3-HMK 20 maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyanının görevli ve yetkili İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
4-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepde bulunulmaması ve süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK 331 md gereğince harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi.16/06/2022

Katip …

Hakim …