Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1160 E. 2020/747 K. 06.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1160
KARAR NO:2020/747

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:10/12/2018
KARAR TARİHİ:06/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davadışı …’ın … Tek. Tasarım İth. İhr. San. Ve Tic. A.Ş. İsimli şirkete %50 münferiden imza ortağı olduğunu, müvekkili tarafından şirket aleyhine ortaklığın feshi/ortaklıktan çıkma talepli dava açıldığını, dava sonrası …, müvekkilinin şirket borçları için şirket yetkilisi olarak şirket kaşesi üzerine tanzim ettiği senetleri şahsi borçuymuş gibi ikinci bir sahte imza ile annesi davalı … lehine doldurduğunu, senet üzerinde tahrifat yapılarak TL cinsinden borcunun USD olarak tanzim edildiğini, sol taraf üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davalının ev hanımı olup 1.000.000,00 TL alacağının bulunması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, senedin …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası ile takibe konu edildiğini, takibin müvekkili yönünden tedbiren durdurulmasını, kötüniyetli olarak sahte imza ve tahrifat ile tanzim edilen senetten dolayı davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyasından kaynaklı olarak müvekkilin borcunun bulunmadığının tespiti ile takibin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; davacı bonoya imza attığını kabul ettiğini, bonodan da anlaşılacağı üzere kaşe üzerindeki imza borçlu şirketi temsilen …’a ait olup davacının imzasının şahsını temsil ettiğini, bir tacirin adli yardım talebinde bulunması gerçeğe aykırı olduğundan harcı tamamlaması gerektiğini, senetle ispat yükümlülüğü gereği takip konusu bonoya karşı borcunun olmadığını gösterir senet/belge sunamadığını, izah edilen nedenler hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, kötü niyetle açılmış iş bu dava nedeniyle %20’den az olmamak şartıyla davacı aleyhine kötü niyet tazminatı’na hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen delliller toplanmış, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, Yapı Kredi Bankası cevabi yazısı, …. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı cevabi yazısı, … Kaymakamlığı cevabi yazısı celp edilmiş, davacı asil …’ün emsal imza örnekleri alınmış, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konu bono üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının belirlenmesi açısından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 07/11/2019 tarihli raporda “İnceleme konusu senedin ön yüzündeki … … Tas.İth.İhr.San. ve Tic.A.Ş. kaşesi üzerinde sağ dış yanda yer alan imza ile …’e ait mevcut mukayese imzaları arasında gerek yukarıda işaret edilen hususlar gerekse grafolojik tanı unsurlarından tersim tarzı, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından benzerlikler ve uyum saplandığından sağ dış yanda yer alan imzanın …’ün eli ürünü olduğu, 2-İnceleme konusu senedin ön yüzündeki … … Tas.İth.İhr.San. ve Tic.A.Ş. kaşesi üzerinde sol iç yanda yer alan imza ile …’e ait mevcut mukayese imzaları arasında gerek yukarıda işaret edilen hususlar gerekse grafolojik tanı unsurlanndan tersim tarzı, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından sol iç yanda yer alan imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla … ’ün eli ürünü olmadığı ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, takipten sonra açılan Menfi Tespit davasıdır. Davacı taraf, ….İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına dayanak yapılan keşidecisi …, lehtarı …, 27/12/2017 tanzim tarihli, 25/06/2018 vade tarihli, 200.000-USD bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığını iddia etmektedir. Senedin ön yüzündeki sol taraftaki imzanın davacıya ait olmadığı sağ taraftaki imzanın ise davacıya ait olduğu dava dilekçesi ile kabul edilmiş, diğer imzanın ise şirketi temsilen yetkilisi …’a ait olduğu ise cevap dilekçesi ile beyan edilmiştir.Senedin incelenmesinde keşidecinin …, kefilin ise … Tek.Tas.İth.İhr.San ve Tic.A.Ş. olduğu, şirket kaşesinin basılmış olduğu, sağ dış yanda ve sol iç tarafta imzaların mevcut olduğu anlaşılmıştır.Kefil olan şirketin imza sirküler aslı mahkememiz kasasında bulunup incelenmesinde 31/10/2017 tarihinden itibaren şirketi 3 yıl süreyle münferiden temsile … ve …’ün yetkili oldukları görülmüştür. Davacı asilin alınan ıslak imza örnekleri ile mahkememizce toplanan emsal imza örnekleri arasında yapılan imza karşılaştırma ve incelemesi sonucunda senedin ön yüzündeki sağ dış yanda kalan imzanın davacının el ürünü olduğu sol iç yanda kalan imzanın ise el ürünü olmadığı tespit edilmiş olup bu husus zaten tarafların dava, cevap dilekçeleri ve beyan dilekçelerindeki ifadelerle örtüşmektedir. Asıl çözüme kavuşturulması gereken husus, davacı tarafından atılan imzanın şahsi sorumluluğuna yol açıp açmadığı hususudur. Buna göre kaşenin üzerinde sağ dış yanda ve sol iç tarafta imzalar bulunduğuna ve iç tarafta kalan imzanın şirketi temsilen atılmış olması gerektiğinden, sağ taraftaki imzanın dış yanda kalıp kaşe üzerine isabet etmemesi nedeniyle sağ dış yandaki imzanın şahsi sorumluluğunun bulunduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda sağ dış tarafta bulunan imzanın davacının el ürünü olduğu, senetten dolayı şahsi sorumluluğunun olduğu anlaşıldığından açılan Menfi Tespit davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 54,40 TL maktu karar harcının peşin alınan 18.221,86 TL harçtan mahsubu ile artan 18.167,46 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 70.071,75 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/11/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …