Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1155 E. 2020/554 K. 25.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1155
KARAR NO:2020/554

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:07/12/2018
KARAR TARİHİ:25/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusunun davalı tarafından haksız olarak tahakkuk ettirilen Fesih Tazminatı Bedeli faturası olduğunu, müvekkilinin elektrik enerjisinin kesileceği yönünde tehdit edildiğini, davalı şirket tarafından müvekkiline aboneliğin sonlandırıldığı ve elektriğin kullanılması halinde kaçak elektrik olarak kaydolunacağının bildirildiğini, müvekkili ile davalı arasında elektrik abonelik sözleşmesinin bulunduğunu, 2015 yılı Ağustos ayında müvekkilinin başka bir tedarikçiden hizmet almaya başladığını, devamında davalı şirket tarafından müvekkiline fesih tazminatı bedeli faturası düzenlenerek faturanın tahsili amacıyla müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe müvekkilince itiraz edildiğini, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında itirazın iptali konulu davanın devam ettiğini, davalının böyle bir tazminat talebinde bulunmasında haksız olduğunu, kabul edilse dahi rakamın fahiş olduğunu, davanın kabulü ile borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 27/03/2015 tarihli sözleşme kapsamında sözleşmenin feshi ve fesih tazminat bedeli başlıklı 10. Maddesinde düzenlenen hüküm üzerine faturanın düzenlendiğini, davacı sözleşmeye aykırı davranarak basiretli bir tacir gibi davranmadığından ötürü fesih tazminatı bedeli faturası tahakkuk ettirildiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış. 29/05/2019 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile tarafların uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları üzerinde taraf iddialarının yerindeliği, cezai şartın haklı olup olmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
19/11/2019 havale tarihli raporunda bilirkişi heyeti sonuç olarak; taraflar arasında akdedilen sözleşme şartlan gereğince TTK. ve Yönetmelik hükümlerine göre; davacının sözleşme şartı olan fesih bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği, fesih tazminatı bedelinin 16.906,90 TL olduğu, faturanın son ödeme tarihinden takip tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı + KDV ilavesi ile birlikte toplam takip tutamım 19.392,69 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Mahkeme, taraflar arasında 27/03/2015 tarihinde elektrik satışına dair Elekrik Enerjisi Satış Sözleşmesinin imzalandığı, Sözleşmenin 9. maddesinde “ Sözleşmenin kendiliğinden uzaması” başlığı altında taraflarca sözleşme bitiş tarihinden 90 gün öncesine kadar sözleşmenin feshinin TTK hükümlerine uygun olarak bildirme şartının getirildiği aksi halde sözleşmenin birer yıllık sürelerle kendiliğinden uzayacağının kararlaştırıldığı, buna göre 27/03/2015 tarihinde imzalanan sözleşmenin 27/03/2016 tarihinden 90 gün öncesinde olan 29/12/2015 tarihinde davacının sözleşmenin feshi konusunda dosya kapsamında herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, Sözleşmenin 10. maddesinde “ Sözleşmenin feshi ve fesih tazminatı bedeli” başlığı altında taraflarca sözleşme tahakkuk ettirilecek en yüksek elektrik faturasının 2 katı tutarında fesih tazminatı bedelinin düzenlendiği, 08/05/2014 tarihli … sayılı RG. Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 20. maddesine göre davacının serbest tüketici sıfatı taşıdığının tespit edildiği, söz konusuYönetmeliğin 8. maddesine göre davalı tedarik şirketine karşı sözleşmenin sona erdirilmesi konusunda yazılı başvurunun gereçekleştirildiğine dair dosyada herhangir bir belge veya başkaca delil sunulmadığı, uyuşmazlığın tarafların her ikisi de tacir sıfatı haiz olup, akdetmiş oldukları sözleşmeleri basiretli tacir olmanın sorumluluğu çerçevesinde irdelemekle ve sonuçlarına katlanmakla yükümlü olduklarını, davalının tacir sıfatına uygun bir şekilde davranmakla mükellef olmakla birlikte, akdetmiş olduğu sözleşmenin yaptırımlarını bilmekte ve bilebilecek durumda olduğunu, basiretli tacir gibi davranmakla sorumlu oldukları, bu ilke kapsamında yukarıda açıklanan sözleşme maddeleriyle bağlı bulundukları bu kapsamda davacının fesih tazminatı bedelinden sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan maktu 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 331,18 TL harcın mahsubu ile artan 276,78 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır