Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1142 E. 2021/454 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1142
KARAR NO:2021/454

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:05/12/2018
KARAR TARİHİ:02/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde … Tüm Oto Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı sigortalı …’ye ait … plakalı aracın, davalılardan … Sigortanın sigortacısı olduğu … plakalı araç sürücüsü ve maliki davalı …’in kusurlu eylemleri neticesinde hasar gördüğünü, taraflar arasında 27/06/2018 tarihli anlaşmalı tespit tutanağı düzenlendiğini, hasarın müvekkili şirkete ihbarı üzerine hasar ve kusur durumunun tespiti iç in bağımsız ve uzman eksper tayin edildiğini, ekspertiz raporu ile diğer dosya muhteviyatı dikkate alınarak müvekkili tarafından hasar bedeli olan 1.484,12 TL 18/07/2018 tarihinde ilgilisine ödendiğini, müvekkili tarafından davaya konu hasar bedelinin ödenmesi akabinde davalı sigortacıya rücu edildiğini, ancak davalı tarafından 15/08/2018 tarihli cevabi mail ile müvekkilinin talebinin reddedildiğini, davaya konu sigorta hasarının müvekkili tarafından ödendiğini, anılan hasardan sorumlu olan davalı hakkında yasal süresi içerisinde ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ve borçlu tarafından takibe itiraz edildiğinden işbu davanın ikame edildiğini beyanla fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı olmak üzere itirazın iptaline ve takibin devamına, davalıların haksız itirazından dolayı %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; ikametgahının … olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı şirketin sigortalısına ait araçta hasar meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, meydana gelen hasarın davacı şirketin sigortalısının aracını kapı mesafesinden çok daha yakın bir mesafeden çok süratli bir şekilde geçirmesi nedeni ile meydana geldiğini, olayın olduğu yerin bir kooperatif olan … … Sitesine ait bölge olduğunu, yolların çoğu kısmı tamiri yapılan araçlara kapalı olup, bu nedenle trafiğin çok güç aktığı bir bölge olduğunu, böyle bir bölgede araçların çok yavaş ve dikkatli sürmesi gerektiğini, davacı sigortalısının aracım çok hızlı şeklide sürdüğünü, bu şahsın kendi aracının sol kapıdan çarptıktan sonra 50 metre ileride durabilmesi ile belli olduğunu, kendi aracının sigorta şirketi olan diğer davalı … A.Ş.’nin karşı tarafın aracında meydana gelen hasarı tazmin etmesi gerekirken, bu tazmin borcundan kaçındığını ve bu nedenle işbu davanın açılmasına neden olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuruya konu talebin KTK kapsamında sigortalı aracın işletilme halinde olmaması sebebiyle ve KTK ve ilgili mevzuat gereği trafik kazası niteliğinde olmaması sebebiyle reddi gerekirken bu yöndeki savunmalarının dikkate alınmadığını, zorunlu trafik sigortasının sigortalı aracın üçüncü kişilere verdiği maddi zararın poliçe limitleri ve sigortalının kusuru oranında tazmini amacı ile oluşturulduğu bir sigorta türü olduğunu beyanla davanın reddine, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediğinden ve alacağın likit olmadığından icra inkar tazminatının reddine, davacının kötü niyetli olarak dava açtığından kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 13/11/2019 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler üzerinde taraf iddialarının yerindeliği, davaya konu aracın değer kaybı ve davacının kazanç kaybı alacağının varlığı ve miktarının belirlenmesi bakımından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
10/06/2020 tarihli raporunda bilirkişi heyeti özetle; … plakalı araç sürücüsü…’ün %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’nin atfı kabil kusurunun bulunmadığı, ekspertiz raporu ile tespit edilen 1.280,61 TL hasar tazminat tutarının, hasarın şekli, kazalı aracın fotoğrafı ve günün rayicine uygun bulunduğu, davacı … Sigorta AŞ. tarafından dava dışı sigortalısına ödeme yapıldığına ilişkin ödeme belgesinin ibraz edilmediği, dava ile talep edilen hasar tazminatının 1.484,12 TL olduğu ancak eksper raporunda 1.280,61 TL hasar belirlendiği ve ibraz ettikleri onarım faturası ile eksper raporunun ve talep edilen miktarının birbirini tutmadığı, talep edilen hasar tazminatına ilişkin miktar ve kime ödendiği konusunda davacı sigorta şirketi tarafından açıklama yapılması gerektiği, ödeme belgesinin ibrazı ve talep edilen hasar tazminatının neye ilişkin olduğuna dair davacı şirketçe açıklama yapılmasına müteakip halefıyetin değerlendirilebileceği, halefiyetin olması durumunda, KTK 85/3 maddesi kapsamında davalı … AŞ.’nin davalı … ile birlikte trafik kazası neticesi oluşan zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu bulundukları, davalı …’in ödeme tarihinden itibaren, davalı … AŞ.’nin 15.08.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyen avans faizinden sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu usulüne uygun şekilde taraflara tebliğ edilmiş, mahkememizce 07/10/2020 tarihli ara karar ile davacı yanın bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
24/01/2021 tarihli ek raporunda bilirkişi heyeti özetle; davacı … Sigorta AŞ. Tarafından KDV dahil 1334,12 TL hasar tazminatının ödendiğini gösterir ödeme belgesinin halen ibraz edilmemiş olduğu, … Sigorta AŞ. Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen 26.10.2020 tarihli dilekçeleri ekinde yer alan hasar dosyası içinde bu ödeme belgesinin yer almadığı, sadece 150 TL işçilik ücretine ilişkin ödeme belgesinin bulunduğu bu nedenle davacı sigorta şirketinin halefiyetinin değerlendirilemediği ve tazminatı hangi tarihte ödediklerinin tespit edilemediği, kök raporda yer alan hasar miktarının KDV’siz olarak belirlendiği, davacı tarafından yapılan açıklama ve KDV’li ibraz edilen fatura doğrultusunda, KDV ve işçilik dahil toplam hasar miktarının 1.484,12 TL olarak belirlendiği, davalı … Sigorta AŞ.’nin 15.08.2018 tarihinde temerrüte düştüğü ve buna ilişkin kök rapordaki görüşlerini aynen koruduğunu, davacı … Sigorta AŞ. tarafından ödeme belgesi ibraz edilmediğinden, davacı şirket tarafından …. İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde … AŞ. Yönünden takip tarihine kadar işlemiş faiz hesabının değerlendirilemediği, ödeme belgesinin ibraz edilmesi halinde, ödeme tarihinin de dava dilekçesinde belirtildiği üzere 18. 07. 2018 tarihi olması durumunda davacının sigortalısının haklarına halef olacağının kabulü ile, davalı …’in 1.484,12 TL hasar tazminatı ile ödeme tarihinden takip tarihine kadar işleyen ve takip talebinde yer alan 38,06 TL avans faizi ile birlikte toplam 1.522,18 TL den takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile sorumlu olacağı, davalı … A.Ş nin 1.484.12 TL hasar tazminatı ile temerrüt tarihi 15.08.2018 tarihinden icra takip tarihine kadar işleyen 15,86 TL avans faizi ile birlikte toplam 1.499,98 TL den takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ( kazaya sebebiyet veren sigortalı aracın ticari araç olması nedeni ile ) sorumlu olacağı sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Dava, İİK mad. 67’ye dayalı olup davalı tarafların hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafın 1.484,12 TL asıl alacak, 38,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.522,18 TL alacağın ve asıl alacağa yıllık %19,50 avans faizi yürütülmek suretiyle tahsili istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre bu itirazın iptali davasının İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen hasar zararının rücuen tazmini için yürüttüğü takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davaya konu kazanın 27/06/2018 tarihinde meydana geldiği, kazaya neden olan … plâkalı aracın ZMMS poliçesini 26/01/2018-26/01/2019 için geçerli olduğu,kaza tarihini kapsadığı anlaşılmaktadır.10/06/2020 tarihli raporunda bilirkişi heyeti özetle; … plakalı araç sürücüsü…’ün %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’nin atfı kabil kusurunun bulunmadığı, ekspertiz raporu ile tespit edilen 1.280,61 TL hasar tazminat tutarının, hasarın şekli, kazalı aracın fotoğrafı ve günün rayicine uygun bulunduğu, davacı … Sigorta AŞ. tarafından dava dışı sigortalısına ödeme yapıldığına ilişkin ödeme belgesinin ibraz edilmediği, dava ile talep edilen hasar tazminatının 1.484,12 TL olduğu ancak eksper raporunda 1.280,61 TL hasar belirlendiği ve ibraz ettikleri onarım faturası ile eksper raporunun ve talep edilen miktarının birbirini tutmadığı, talep edilen hasar tazminatına ilişkin miktar ve kime ödendiği konusunda davacı sigorta şirketin açıklamada bulunması gerektiği görüşü sunulmuştur. Bura göre eksikliklerin giderilmesi ve itirazların değerlendirilmesi ile aldırılmış olan 24/01/2021 tarihli usul ve yasaya uygun denetime elverişli bilirkişi raporu ile kusur oranının belirlenmesi konusunda bir değişikliğe gidilmediği, kök raporda yer alan hasar miktarının KDV’siz olarak belirlendiği, davacı tarafından yapılan açıklama ve KDV’li ibraz edilen fatura doğrultusunda, KDV ve işçilik dahil toplam hasar miktarının 1.484,12 TL olarak belirlendiği, davalı … AŞ.’nin 15.08.2018 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta KTK m.85/2, TBK m. 61,162 ve 163. maddesi gereğince yasal düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan zararlardan kusuru ile sebebiyet veren işleten, sürücü ve trafik sigortacısı ile kazaya karışan dava dışı araç sürücüsü ve işleteni zarar görene karşı müteselsilen sorumludur.
Davacının 09/02/2021 beyan dilekçesinde ödeme belgesini sunduğu halefiyet ilkesi gereğince TTK m. 1472 gereğince haleifyet düzenlenmiş olup buna göre (1)Sigortacı,
sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.(2)Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur.
Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda, ZMMS ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu ve hasar bedelinin 1.484,12TL olduğu yönünde görüş bildirildiği, belirlenen hasar bedelinden … plakalı araç sürücüsünün sigortacısı olan davalının ZMMS sigortacısı olarak poliçe limiti kapsamında sorumlu bulunduğu,10/06/2020 tarihli kök bilirkişi raporuda yukarıda belirtilen esaslar taşıdığı, raporun bu haliyle hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılarak alınarak tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirilerek, 1.484,12TLhasar bedeli ve davalı sigorta şirketinin başvuruyu izleyen 8 iş günü sonrasında temerrütün meydana geleceğinden temerrüt tarihi olan 15.08.2018 tarihinden itibaren , davalı …’in ise kaza tarihi itibariyle temerrüde düştüğü taleple bağlı kalınarak 38,06TL işlemiş faiz alacağının davacı tarafça ispatlandığı anlaşılmakla davanın kabulü ile … plakalı aracın kullanım amacının hususi olması, aracın ticari olmaması nedeniyle yasal faiz işletilerek davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.Ayrıca İcra inkar tazminatı yönünden yapılan incelemede; İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Diğer yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir. Başka bir ifade ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifade ile borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay .. HD 04/06/2020 tarih 2020/… E. 2010/… K. Sayılı ilamı).Somut olayda hasar miktarının uygun olup olmadığı bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkmış olduğundan alacak likit olmayıp icra inkar tazminatının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen KABULÜNE,
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalıların yaptıkları itirazların kısmen iptali ile;
A-) Davalı … yönünden takibin 1.484,12-TL asıl alacak, 38,06-TL işlemiş faiz, olmak üzere 1.522,18-TL toplam alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
B-)… AŞ. yönünden takibin 1.484,12-TL asıl alacak, 15,86-TL işlemiş faiz, olmak üzere 1.499,98-TL toplam alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Takip konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 104,00 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 68,10 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, davalı … A.Ş.’nin bu tutarın 67,10 TL’ye kadar olan kısmından sorumlu tutulmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.522,18 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı … A.Ş.’nin bu tutarın 1.499,98 TL’ye kadar olan kısmından sorumlu tutulmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 22,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 77,00 TL ( 35,90 TL BH, 35,90 TL PH, 5,20 TL VH olmak üzere ) harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı … A.Ş.’nin bu tutarın 75,88 TL’ye kadar olan kısmından sorumlu tutulmasına,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 2.556,20 TL (2.100,00 TL Bilirkişi Ücreti, 456,20 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı … A.Ş.’nin 2.518,92 TL’ye kadar olan kısmından sorumlu tutulmasına,
8-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır