Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1139 E. 2021/91 K. 08.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1139
KARAR NO:2021/91

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİH:04/12/2018
KARAR TARİHİ:08/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … Ltd. Şti. vekili verdiği dava dilekçesinde müvekkilinin tabela ve reklam panosu imalatı yaptığını, davalı … A.Ş. ile on tane sarı dolmuş reklam kampanyası işlemi için anlaştıklarını, bu ticari ilişki nedeniyle 16.520,00 TL tutarlı bakiye alacaklarının bulunduğunu, davalı tarafın borcun ödememesi üzerine …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe davalı tarafın itiraz etmesi üzerine de itirazın iptali davalı açtıklarını belirtmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … A.Ş. davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, faturayı, ticari defterlerini, yemin delilini, tanık beyanlarını, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, 6100 sayılı HMK m. 126’ya göre cevap ve delil dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.
6098 sayılı TBK m. 207’ye göre; “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir.” Aynı yasanın 502’nci maddesine göre de “Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Vekâlete ilişkin hükümler, niteliklerine uygun düştükleri ölçüde, bu Kanunda düzenlenmemiş olan işgörme sözleşmelerine de uygulanır.” Davacı tarafın dosyaya sunduğu fatura incelendiğinde fatura üzerinde “3 ay İst. Mutfak 10 adet sarı dolmuş reklam kampanyası” yazılı olduğu görülmekte olup, davacının İstanbul’da yolcu taşıma hizmeti veren sarı renkteki dolmuşlarda reklam amaçlı tabelaların hazırlanması işini üstlendiği anlaşılmaktadır. Dolayasıyla taraflar arasındaki hukuki ilişki hem satış sözleşmesi hem de iş görme sözleşmesi hükümleri kapsamına giren karma nitelikli sözleşmedir. Bu kapsamda davacının yaptığı işin bedelinin aksine taraflar arasında bir düzenleme yoksa işin yapıldığı anda davalı tarafından ödenmiş olması gerekmektedir.
Davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olup olmadığının tespit için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre her iki tarafın da ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir. Davacı taraf ticari defterlerini sunmuş ancak davalı taraf usulüne uygun şekilde çağrı yapıldığı halde ticari defterlerini mahkememize sunmamıştır.
Hazırlanan 23.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu faturanın davacının ticari defterlerinde kaydının bulunduğu, 31.12.2017 tarihine göre davacının 16.520,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
6100 sayılı HMK m. 222/II’ye göre; “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” Davacı defterlerinin bu maddeye uygun şekilde tutulduğu anlaşılmakla davacı defterlerinin kendisi lehine delil hükmünde olduğu kabul edilmiş ve bu kayıtlar hükme esas alınmıştır.
6100 sayılı HMK m. 222/III’e göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Bu maddeye uygun olarak davacı defterlerindeki kayıtların aksi davalı tarafından senet ya da kesin delillerle kanıtlanamadığından davacı defterleri davacı lehine delil hükmündedir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişki tam iki tarafa borç yükleyen hukuki ilişki niteliğindedir. Bu nedenle 6098 sayılı TBK m. 207’ye ve 502’ye göre davalı taraf davacıdan aldığı faturaya konu hizmet bedelini ödeme yükümlülüğü altındadır. Hazırlanan bilirkişi raporu ve dosya içindeki bilgi ve belgelerden davacının davalı tarafa verdiği faturaya konu hizmetin bedelinin 6098 sayılı TBK m. 207 ve 502’inci maddelerine göre davalı tarafından ödenmediği, dolayısıyla davalının üzerine düşen edim yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılmakla davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile …. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.128,49-TL nispi karar harcından peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye ‭1.092,58-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam ‭1.010,5‬0-TL’nin ( 35,90-TL BVH, 5,20-TL VH, 35,90-TL Peşin Harç, 183,50-TL Tebliğ ve Posta, 750,00-TL BK ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır