Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1132 E. 2018/1260 K. 05.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1132
KARAR NO : 2018/1260
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 27/10/2015
KARAR TARİHİ: 05/12/2018
KARAR YAZIM TARİHİ: 06/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin Davalı Bankanm…Şubesi nde TR… IBAN numaralı vadesiz hesabı bulunduğunu, Müvekkilin 21.06.2015 günü ATM’den banka kartıyla hesabından para çekmek istediğini, ancak hesabının boş olduğunu gördüğünü, 22.06.2015 Pazartesi günü Davalı Bankanın … Şubesine giderek durumu izah ettiğini, banka görevlilerinin müvekkile hesabındaki 43.000,00 TL miktarın telefon bankacılığı yoluyla … adında bir kişiye havale yapıldığını söylediklerini ve havale dekontunun müvekkile verildiğini, hem müvekkile ait hesap özeti hem de müvekkile verilen banka dekontu incelendiğinde, 19.06.2015 tarihinde yapılan 43 000,00 TL’lık havalenin açıklama bölümüne sadece “nokta” işaretinin olduğu ve hiçbir açıklamanın yazılmadığı, müvekkile ait hesap hareketleri incelendiğinde, açıklama bölümünde hiçbir zaman ” . ” işaretinin olmadığını; Müvekkilinin, banka ile görüştükten sonra İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığfnın … Soruşturma numaralı dosyası ile şikayetçi olduğunu, söz konusu işlem gerçekleştirilmeden önce müvekkilin cep telefonunun mesajlara kapatıldığı, bu şekilde müvekkile mesaj gönderilmeden davaya konu havale işleminin yapıldığı, bu havale işleminde davalı bankanın yeterli güvenlik önlemini almadığını, Yargıtay kararlan incelendiğinde, internet bankacılığı aracılığıyla 3. kişilerce bankalardaki müşteri hesaplarından çekilen paralardan bankanın sorumlu olacağı ve sistem güvenliğinin sağlanamamasından kaynaklanan zararların sorumluluğunun da bankaya ait olacağına dair Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun birçok kararının olduğunu, Netice olarak yukarıda belirtilen nedenlerle, banka tarafından sistem güvenliğinin sağlanamadığı ve müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında hesabından çekilen 43.000,00 TL miktarın, havalenin gerçekleştiği 19.06.2015 tarihinden itibaren Ticari Temerrüt (Avans) faiziyle birlikte davalı bankadan alınarak davacıya verilmesi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil Banka müşterisi davacı Şenol İpek’in İstanbul (Anadolu) Cumhuriyet Başsavcılığıma verdiği ifade kapsamında, Müvekkil Bankanın Teftiş Kurulu tarafından konunun incelendiğini ve yapılan incelemelerde; 19,06.2015 günü Müşteri İletişim Merkezi ile yapılan görüşmede…’in …MT-1 no.lu hesabından …im … Bankası …Şubesi nde bulunan TR… no.lu hesabına 43.000,00 TL. tutarında EFT yapıldığı, usulsüz işlemlerin gerçekleştirildiği tüm Çağrı Merkezi görüşmelerinde, gelen aramaların müşterilerin sistemde kayıtlı numaralarından yapılmış olması sebebiyle, Müvekkil Banka Teftiş Kurulunca şikayet sahibi müşterilerle yapılan görüşmelerde, bahse konu müşterilerin tamamının, telefonlarının herhangi bir 3. Kişinin eline geçmesi gibi bir durumun söz konusu olmayacağını belirttiklerini, bunun üzerine yapılan çalışmalarda internette çeşitli Caller İD değiştirme programlarının varlığının tespit edilmiş olduğunu, dolandırıcılık eylemini gerçekleştiren kişi ya da kişilerin bu tip bir program kullanarak Çağrı Merkezi’ni müşterilerin numarasından arıyormuş gibi gözükmüş olabileceklerinin değerlendirildiğini, yukarıda arz ve izah edilen söz konusu incelemeler neticesinde Müvekkil Banka tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı na … soruşturma numarası İle suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkil Banka tarafından tespit edilen ve Savcılık tarafından resen tespit edilecek diğer şüpheliler hakkında kamu davası açılması ve diğer tedbir taleplerinin dosyasına sunulduğunu, dava konusu olayın bir haksız fiil niteliğinde olduğunu, söz konusu fiilin failleri hakkında Bankanın kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek gerekli inceleme ve araştırmaları yaptığını, bunun sonucunda da tespit edilen şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, Müvekkil Bankanın söz konusu dolandırıcılık işlemine sebep olabilecek herhangi bir ihmal, kasıt veya özensizliğinin bulunmadığını, davacı tarafça hukuki yarar bulunmadığı halde iyi niyetten yoksun olarak işbu davanın ikame edildiğini. Müvekkil Banka tarafından tespit edilen ve Savcılık tarafından tespit edilecek diğer failler tarafından yapılmış olan usulsüz işlemlerden kaynaklı davacı taleplerinin tartışılabilmesi için, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı na … soruşturma numarası ile yürütülmekte olan soruşturmanın, bekletici mesele yapılarak maddi vakıaların tespit edilmesi gerektiğini, davanın müvekkil Banka açısından husumet ve taraf sıfatı yokluğu sebebiyle reddi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımın… Soruşturma numaralı dosyasının bekletici mesele yapılması, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sonunda … Esas, … karar sayılı, 29.12.2018 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkememiz kararı taraflarca istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi… Hukuk Dairesinin … Esas, …karar sayılı, 01.11.2018 tarihli kararı ile Mahkememiz kararı kaldırılarak görevsizlik kararı verilmek üzere iade edilmiştir.
4-Dava, davacının mevduat hesabından 3.şahıslarca çekilen para nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Dava tarihi olan 28.10.2015 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı kanunun 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Buna göre, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmekte olup, mahkemece, tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu olduğundan görevsizliğe bağlı dava şartı nedeniyle usulden ret kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin görevsizlik sebebiyle REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK’nın 20. Maddesi uyarınca belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA;
4-HMK’nın 331. Maddesi uyarınca harç-vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi.
Katip
Başkan