Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1130 E. 2020/464 K. 14.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1130
KARAR NO : 2020/464
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … A.Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı … Ltd. Şti. ile 22.02.2018 tarihli “Navlun Sözleşmesi” isimli taşımacılık sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşmeye göre yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, yaptıkları taşımaya karşılık olarak 723821 sayılı ve 1.591,20 TL tutarlı fatura kestiklerini, davalı şirketin fatura bedelini ödemediğini, bunun üzerine davalı şirket aleyhine … İcra Dairesinin 2018 /18905 sayılı dosyasından icra takibi yaptıklarını, takibe davalı şirketin itiraz etmesi üzerine de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … Ltd. Şti. davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 850 ve devamı maddelerine göre taşıma sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlık nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, 22.02.2018 tarihli taşımacılık sözleşmesini, her iki tarafın da ticari defterlerini, faturayı, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, Davalı HMK m. 126’ya göre cevap dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.
Dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 850 ve devamı maddelerine göre taşıma sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlık nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 850’ye göre; “Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşya veya yolcu taşıma işini veya ikisini birlikte üstlenen kişidir. Eşya her türlü yükü de kapsar. Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi veya yolcuyu varma yerine ulaştırmayı; buna karşılık, eşya taşımada gönderen ve yolcu taşımada yolcu, taşıyıcıya, taşıma ücretini ödemeyi borçlanır.” Taraflar arasında taşınacak yükün ne olduğu, nereden nereye taşınacağı, bedelinin ne kadar olduğu konularını içerir 22.02.2018 tarihli sözleşme yapıldığı anlaşılmakla taraflar arasında yapılan sözleşmenin bu maddeye göre taşıma sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf davalıya ait malları taşıma yükümlülüğü, davalı tarafta taşıma ücretini ödeme yükümlülüğü altına girmiştir.
Davacı taraf gerçekleştirdiği taşıma edimi karşılığında fatura kestiğini ve bedelinin davalı tarafından ödenmediğini ileri sürmektedir. Bu nedenle 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir. Davalı şirketten ticari defterleri usulüne uygun şekilde istenildiği halde davalı taraf ticari defterlerini mahkememize sunmamıştır. Hazırlanan 25.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda takip konusu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura tutarı olan 1.591,20 TL kadar davacının alacaklı gözüktüğü, faturanın navlun bedeli olduğu, gümrük beyannamesi, ATR belgesi ve CMR belgesinin bulunduğu tespit edilmiştir.
6100 sayılı HMK m. 222/II’ye göre; “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” Davacı defterlerinin bu maddeye uygun şekilde tutulduğu anlaşılmakla davacı defterlerinin kendisi lehine delil hükmünde olduğu kabul edilmiş ve bu kayıtlar hükme esas alınmıştır.
6100 sayılı HMK m. 222/III’e göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Bu maddeye uygun olarak davacı defterlerindeki kayıtların aksi davalı tarafından senet ya da kesin delillerle kanıtlanamadığından davacı defterleri davacı lehine delil hükmündedir.
Hazırlanan bilirkişi raporu, dosya içerisinde bulunan gümrük beyannamesi, ATR belgesi ve CMR belgesi birlikte incelendiğinde davacının davalı tarafa taşımacılık hizmeti verdiği ve düzenlediği faturanın davalı tarafça ödenmediği anlaşılmakla davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalı tarafın usulüne uygun şekilde istenildiği halde ticari defterlerini mahkememize sunmamış olması, davacıdan aldığı taşımacılık hizmetinin bedelini ödeyip ödemediğini bilebilecek durumda olmasına karşın aleyhinde başlatılan icra takibine itiraz etmesi iyiniyetli görülmeyerek davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile …. İcra Dairesi’nin 2018/18905 sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 108,69-TL nispi karar harcından peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 72,79-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.591,20-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.037,50-TL’nin ( 35,90-TL BVH, 5,20-TL VH, 35,90-TL Peşin Harç, 750,00-TL BK, 210,50-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak karar verildi.14/09/2020

Katip …

Hakim …