Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1120 E. 2020/262 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1120
KARAR NO : 2020/262

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı yandan 98.052,63 TL alacağının olduğunu, davalı yandan alacağın temini için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı yanın 09/11/2018 tarihinde takibe borca ve ferilerine itiraz edildiğini, davalı yanın itirazı ile takibin durduğunu, davalı yanın itirazının takibi geciktirmek için kötü niyetli olarak yapıldığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin devamına, davalının haksız itirazı nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere İcra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi ekleriyle birlikte usulüne uygun şekilde davalıya tebliğ edilmişse de davalı yanca mahkememiz dosyasına davaya karşı herhangi bir cevap veya beyan dilekçesi ibraz edilmemiştir
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki ve ticari ilişkiden kaynaklı fatura alacağın temini için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava, İİK 67 Mad.’sine dayalı olup davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında 98.052,63 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 oranında yasal faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66 Mad.’si uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67. Mad.’sinde belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, mahkememiz 17/07/2019 tarihli ara kararı ile tarafların iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile tarafların uyuşmazlık konusu döneme ait ticari defter ve kayıtları üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
19/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı yanın ticari defler kayıt ve belgelerinin incelenebildiğini, davacı tarafın davalı taraf adına 38 adet toplamı 266.912,60 TL. bedelli fatura düzenlediği ve ticari defterlerine alacak kaydettiği görüldüğünü, davacı taraf davalı taraftan, iki adet toplam 3.859,97 TL. fatura ve toplamı 165.000,00 TL. bedelli çek aldığı ve davalı taraf alacağından toplam 168.859,97 TL. düştüğünün görüldüğünü, davacı tarafın davalı taraftan 08.08.2018 tarihi itibari ile, 266.912,60 TL, fatura alacağı – 168.859,97 TL. tahsilat = 98.052,63 TL. alacaklı hale geldiğini, davacı taraf davalı taraftan almış olduğu 25.10.2018 vade tarihli… çek nolu 85.000,00 TL. bedelli ve 20.08.2018 vade tarihli … çek nolu 80.000,00 TL. bedelli toplamı 165.000,00 TL. olan çeklerin karşılıksız çıktığını, çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle davacı yanın alacağından düşmüş olduğu toplamı 165.000,00 TL. olan çek bedellerini ticari defterlerine alacak kaydetmiştir, davacının davalı yandan, 98.052,63 TL, alacak + 165.000,00 TL. karşılıksız çek bedeli = 263.052,63 TL. alacaklı hale gelmiş olduğunu, dosya içerisine davacı tarafından ibraz edilen taraflara ait mutabakat mektuplarında, davacı tarafından davalı tarafın adına düzenlenen faturaların kayıtlarına alındığının bildirildiğini, davacı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre 07.11.2018 takip tarihi itibariyle davalı taraftan 263.052,63 TL, alacaklı olduğunu, davacı tarafın 07,11.2018 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 98.052,63 TL. asıl alacak talebinde bulunduğu, görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı herhangi bir beyan dilekçesi ibraz olunmamıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil * vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; Davacı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu irsaliyeli faturalar cari hesap ekstresi , 23/07/2018, 19/06/2018, 23/05/2018, 24/04/2018, 12/04/2018 tarihli davalı tarafın el yazılı ve imzalı mutabakat mektupları ve mahkememizce ticari defterlerini sunmaları için taraflara süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu davacının 263.052,63 TL alacağının varlığı kanıtlanmıştır. Davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve ayrıca davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Açıklanan faturalardan kaynaklı nedenlerle cari hesap alacağının varlığı ve miktarı açısından yaptırılan defter incelemesi sonucunda davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı 263.052,63 TL cari hesap alacağı bulunduğu anlaşılmış olup, davacının talebi ile bağlı kalınarak 98.052,63 TL davasının kabulüne karar verilmiş ve asıl alacak likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasında davalıların yaptığı itirazın iptali ile takibin 98.052,63 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip dosyasındaki taleple bağlı kalınarak işleyecek yıllık %9 oranında yasal faizi yürütülmek suretiyle devamına,
Kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalılardan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 6.697,00TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.184,24 TL harcın mahsubu ile eksik 5.513,76 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 13.265,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.136,64 TL (700,00 TL Bilirkişi Ücreti, 211.30,00 TL müzekkere ve tebliğler, 35,90 TL BH, 1.184,24 TL PH, 5,20 TL VH olmak üzere) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır