Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1102 E. 2020/500 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1102
KARAR NO:2020/500

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:26/11/2018
KARAR TARİHİ:16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini ve davalı şirkete örnek 7 ödeme gönderildiğini, davalının ödeme emrinde gönderilen borca itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, davalının tamamen haksız ve kötü niyetli olarak takibi sürüncemede bırakmak amacı ile itirazda bulunduğunu, davacı tarafından 24.01.2018, 25.01.2018 ve 27.01.2018 tarihinde sipariş üzerine oluklu mukavvadan üretilen kutular üretilerek irsaliyelerde dc görüleceği üzere davalıya teslim edildiğini, davalının cari hesap borcunu ödemediğini, bunun üzerine davacı yetkililerinin ve davacı vekili olarak taraflarından davalıyı defalarca arayıp borçlarını ödemelerinin talep edildiğini, davalının tüm bu iyi niyete karşın borcunu ödemediğini, bunun üzerine yukarıda belirtilen icra dosyası numarası İle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığım, kötü niyetli davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini, bu itirazla birlikte icra müdürlüğünün icra takibini durdurduğunu, davacının ticari defterleri Üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığında davalıdan alacaklı olduklarının açıkça ortaya çıkacağını, davalının kötü niyetli vc haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini ve bu nedenle icra takibinin durduğunu ve akabinde iş bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, itirazının iptaline, icra takibinin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibin durmasına neden olmasından dolayı %20’den aşağı olmamak şartıyla icra inkar tazminatına mahkum olmasına, yargılama masrafları ve ücrcti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyasına haklı nedenlerle yapmış oldukları itirazların aleyhine açmış oldukları huzurdaki davada, davacının iddialarının ve taleplerinin yersiz ve usulsüz olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, ödeme emrinin ekinde dayanak belge suretlerinin yer almadığından ödeme emrinin iptalini talep ettiklerini, huzurdaki davaya konu icra takibinde gönderilen ödeme emrinin içinde yer aldığı tebliğ zarfının açıldığında, dayanak belge suretlerinin zarfa eklenmediğinin görüldüğünü, zarfın dışı kontrol edildiğinde ise ne ödeme emrinin ne de dayanak belge ve suretlerinin zarfta yer aldığı bilgisinin mevcut
olmadığını, bu durumun yasal unsurları taşımaması nedeniyle, yapılan tebligatın da hükümsüz hale geldiğini, işbu nedenle taraflarınca itiraz edilmiş olup yerleşik Yüksek Mahkeme kararları gereğince ödeme emrinin iptaline ve bu nedenle de davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde açıldığından davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davalının ticaret siciline kayıtlı merkez adresinin “‘… Sitesi…. Cd. N: … …” olduğunu, yetkili icra dairelerinin ve mahkemelerinin Sayın Mahkemece de kabul göreceği üzere … Mahkeme ve İcra Daireleri olduğunu, bu nedenle huzurdaki davaya bakmaya yetkili olan Asliye Ticaret Mahkemeleri ise, … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, Sayın Yüksek Mahkeme kararlarının da bu yönde olup emsal nitelikte kararların sunulduğunu, fazlaya dair her türlü dava, şikayet ve talep hakları saklı kalması kaydıyla ve yukarıda izah edilen nedenlerle, Öncelikli olarak yetki itirazlarının kabulüne, tüm beyanları doğrultusunda davacının davasının ve taleplerinin reddine, ktitü niyetli davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki ve ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap alacağına yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava, İİK mad. 67’ye dayalı olup davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafın 89.974,53 TL cari hesap alacağı ve 6.944,91 TL faiz olmak üzere toplam 96.919,44 TL alacağın ve 89.974,53 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %19,50 avans faizi yürütülmek suretiyle tahsili istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre bu itirazın iptali davasının İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Yetkili icra dairesi; İİK’nun 50/1 maddesi yollamasıyla HMK’nun yetkiye ilişkin hükümlerine göre belirlenir. HMK 6. maddesi gereği genel yetkili mahkeme ve icra dairesi davalı borçlunun yerleşim yeri mahkeme icra dairesidir. Somut olayda davacı, dava takip talebi ekinde bulunan cari hesap ekstresine dayalı alacağını talep etmiştir. Bir miktar para alacağından ibaret olan takip konusu taşıma alacağı, alacaklının ikametgahında ödenmelidir. O halde TBK’nın 89/1. maddesi uyarınca bu tür davalarda alacaklının ikametgahının bulunduğu yer icra daireleri ve mahkemeleri de yetkilidir.Buna göre dava konusu icra takibinin davalı borçlu şirket merkezi yerleşim yeri icra dairesinde (… İcra Direleri) yapılabileceği gibi özel yetki kuralı gereği dava konusu alacak para alacağı olduğundan alacaklının yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki yetkili icra dairesinde de (… İcra Daireleri) yapılabilir Dava açarken ve icra takibi başlatılırken seçimlik yetki kapsamında birden fazla mahkeme ve icra dairesinin yetkili olması halinde seçim hakkı davacı alacaklı da olup davacı alacaklı seçim hakkını TBK 89/1 gereği yetkili icra dairesi olan İstanbul İcra Daireleri yönünde kullanmış olduğu anlaşılmış olup mahkemeiz yetkili kabul edilerek dosyanın esas yönünden incelenmesine geçilmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış ve gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 17/07/2019 tarihli ara karar ile tarafların uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
02/01/2020 tarihli raporunda bilirkişi özetle; Davacı taratın incelenen ticari defter kayıt ve belcelerine göre, davacı tarafın davalı taraftan 03.10.2018 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 89.974,53 TL cari hesap alacağı ve 6.823,27 TL. işlemiş faiz (Talep 6.944,91 TL) olmak üzere toplam 96.797,80 TL alacaklı olduğunu, davacı tarafın davalı taraftan 03.12.2018 tarihinde 2 adet toplamı 90,000,00 TL çek aldığı ve çeklerin vadesinde tahsil edildiği, hesaplama aşamasında icra dairesince ödeme olarak dikkate alınması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna davalı yanca itirazda bulunarak 03/12/2018 tarihinde 2 adet toplamı 90.000,00 tL bedelli çekin davacıya verildiğini, çekleri vadelerinde ödendiğini beyan etmiş, davacı vekili 11/03/2020 tarihli duruşmada ödemenin dava açıldıktan 3 ay sonra yapıldığını, feriler yönünden davanın devam ettiğini beyan etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde her ne kadar 29/01/2020 tarihli celsede davacı vekilinin beyanı üzerine işlemiş faiz yönünden eksik kalan harcın tamamlatılmasına karar verilmişse de , davacı vekilinin Dava dilekçesinde dava değeri olarak sadece 89.974,53 TL olarak takip dosyasındaki asıl alacak miktarını belirtmiş oluğu işlemiş faizine yönelik talebi olmadığı bu konuda ıslah talebinde de bulunulmadığı anlaşılmış olup Davacı şirket davasında sadece asıl alacak yönünden itrazın iptâlini isteyerek işlemiş faize yönelik talepte bulunmamıştır. 6100 sayılı HMK’da taleple bağlılık ilkesi düzenlenmiş olup; 26. maddeye göre hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar vereblir. Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır. Bu emredici bir hüküm olduğundan mahkemece kendilğinden dikkate alınması gerekr. Mahkememizce davacının, işlemiş faizle ilgili usulüne uygun bir talebi olmadığından asıl alacak yönünden dosyaya sunulan denetime elverişli yasaya uygun bilirkişi raporunda hesaplanan 89.974,53 TL asıl alacak bakımından takibin iptali ile takibin bu miktar asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,5 ticari faiz işletilerek devamına şeklinde davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiş, dava tarihinden sonra gerçekleşen 12.02.2019 keşide tarihli 45.000 TL ve 12.03.2019 keşide tarihli 45.000TL bedelli çeklerle yapılan toplam 90.000TL’lik ödemelerin İcra Müdürlüğünce infaz aşamasında nazara alınması gerekmekte olup ayrıca alacak likit yani belirlenebilir olduğundan İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca davacı yararına asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
…. İcra Müd’nün … esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın taleple bağlı kalınarak 89.974,53 TL asıl alacak bakımından takibin iptali ile asıl alacağa yıllık %19,5 ticari faiz ile takip tarihinden takip dosyasındaki şartlarla devamına,
03/12/2018 tarihinde yapılan 90.000,00 TL’lik ödemenin infaz aşamasında nazara alınmasına,
Kabul edilen asıl alacağın % 20 si oranında 17.994,90 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 6.146,16 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.051,95 TL harcın mahsubu ile eksik 5.094,21 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 12.496,69 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 2.079,60 TL (1.051,95 TL PH, 35,90 TL BH, 5,20 TL VH, 118,61 TL Tamamlama Harcı, 700,00 TL BK, 167,40 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır