Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1069 E. 2022/212 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1069
KARAR NO :2022/212

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:16/11/2018
KARAR TARİHİ:13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’un 01.04.2018 tarihinde davalı … idaresindeki aracın kendisine çarpması neticesinde tedavi gördüğü ve malul kaldığı, davalı şirketin sigortalısı olan … plakalı aracın … yönetiminde iken, davalı …’ın kusurlu olarak hız limitini aşması neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu davaya konu kaza meydana geldiği, müvekkilin kazanın gerçekleşmesinde en ufak bir kusuru dahi bulunmadığı, … Devlet Hastanesi engelli sağlık kurulu raporunda müvekkilin %12 oranında malul olarak belirlendiği, davalı trafik sigortacısının müvekkil bakımından giderilmemiş özellikle bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanması mümkün olmayan tedavi giderleri bakımından anılan poliçe kapsamında temin edilen tedavi giderleri limitine kadar mesuliyeti bulunduğu, ancak zarar miktarının tayin ve tespitinin bilirkişi raporu ile belirginlik kazanacağı, davalı sigorta şirketine ise 26.04.2018 tarihinde başvuru yapıldığı, yapılan başvuru neticesinde davalı sigorta şirketi nezdinde …- 0 dosya numaralı hasar dosyası oluşturulduğu, … Devlet Hastanesi’nden alınan engelli sağlık kurulu raporunun sigorta şirketine gönderildiği, davalı şirkete 19.10.2018 tarihinde tebliğ olunduğu, dosyada hiçbir eksik evrak olmamasına rağmen davalı tarafça yasaya aykırı olarak bir ödeme yapılmamış olduğunu beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 50 TL Kalıcı Maluliyet Tazminatı, 50TL Geçici İş Göremezlik Tazminatı, 50TL Bakıcı Gideri ve tedavi masrafları olmak üzere toplam 150 TL’nin sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili özetle; açılan huzurdaki davanın başvuru şartı eksikliği nedeniyle usulden reddi gerektiği, usule ilişkin olarak dava öncesi herhangi bir başvuru bulunmadığından kaza tespit tutanağının dahi ellerinde bulunmadığı, esasa ilişkin olarak davaya konu kazaya ilişkin kusur oranlarının tespitinin Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla yapılmasını, davacı adına Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre düzenlenmiş Engelli Sağlık Kurulu Raporu alınmasını talep ettiğini, daimi maluliyetin varlığından söz edebilmek için tıbbi tedavinin sona ermesi ve daimi malûliyetin kati surette tespiti gerekmekte olduğu, kaza sebebiyle daimi sakatlık sonucu meydana gelen sürekli iş gücü kaybı var ise, bunun tespiti için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu marifetiyle tespit edilmesi gerektiği, hesaplamalarda ölüm tablosu olarak TRH 2010 tablosu iskonto oranı (teknik faiz) %1,8 dikkate alınacağı, müvekkil kurumun dolaylı zararlardan (Geçici İş Göremezlik, Tedavi ve Bakıcı Gideri, Rapor Giderleri gibi) kaynaklanan tazminat sorumluluğu bulunmamakta olduğu, genel şartlarda yapılan değişiklik göz önünde bulundurulmak suretiyle kazanın değişiklik sonrası meydana geldiğinin dikkate alınmasını, müvekkilin sorumluluğunun maluliyet hallerinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası 2018 yılı teminat limiti ile sınırlı olduğu, davacının dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği, ayrıntılı şekilde izah edildiği üzere kalıcı maluliyet oranının tespiti için olay tarihinden itibaren en az 1 yıl geçmesi gerekmekte olduğu, 01.04.2018 tarihinde meydana gelen kazada davacı yanın kalıcı maluliyet oranının tespitinin an itibariyle tıbben ve hukuken mümkün bulunmamakta olduğu, dolayısıyla müvekkil şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini beyanla davanın müvekkil şirket yönünden reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, mahkememizce 10/07/2019 tarihli ara karar ile maluliyetin tespiti amacıyla da Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 30/04/2021 tarihli maluliyete ilişkin raporunda, … ve … oğlu, 01/03/1971 doğumlu …’un 01/04/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII(22İa……….10)A %14 E cetveline göre %15,2 (yüzdeonbeşvirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile bildirilmiştir.
Mahkememizin 05/02/2020 tarihli ara kararı ile kusur durumunun tespiti amacıyla dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
20/08/2020 tarihli raporunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi, Sürücü … sevk ve idaresindeki aracıyla seyri esnasında aracının hızını yol ve mahal şartlarına göre ayarlamadığı, yola gereken dikkat ve özeni göstermediği, görüş alanını kontrol altında bulundurup müteyakkız seyretmediği, sevk ve idare hatasıyla direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun sağ kenarında karşıya geçiş yapmak üzere bekleyen davacı yayaya çarptığı, kazada asli kusurlu olduğu, davacı yaya … yolun sağ kenarında karşıya geçiş yapmak üzere beklediği esnada, sevk ve idare hatasıyla direksiyon hakimiyetini kaybeden sürücü yönetimindeki aracın sadmesine maruz kaldığı kazada atfı kabil bir kusuru bulunmadığı, Sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, davacı yaya …’un kusursuz olduğu sonuç ve kanaatini bildirirmiştir.
Mahkememizce bu kez 06/10/2021 tarihli ara karar ile dosyanın aktüerya bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
10/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı için geçici iş göremezlik geçici iş göremezlik tazminat tutarının 22,637.34 TL hesaplandığı, mahkememiz tarafından Kurum tarafından 10.04.2018 – 09.08.2018 dönemi için yapılan 13,341.34 TL geçici iş göremezlik ödenek tutarının mahsup edilmesinin kabulü halinde, geçici iş göremezlik tazminat tutarının 9,296.00 TL hesaplandığı, hesaplanan tazminat tutarının Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortasının kaza tarihi itibariyle 360,000.00 TL sağlık giderleri teminat limiti dahilinde ödenip ödenemeyeceğinin Sayın Mahkeme’nin takdir ve değerlendirmesine ait olduğu, sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 297,754.84 TL hesaplandığı, hesaplanan tazminat tutarının Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortasının kaza tarihi itibariyle kişi başı 360,000.00 TL sakatlanma ve ölüm teminat limiti dahilinde ödenip ödenemeyeceğinin Sayın Mahkeme’nin takdir ve değerlendirmesine ait olduğu, ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen mütalaa raporunda, kişinin başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığının görüldüğü,
davacı tarafından talep edilen bakıcı giderleri tazminat hesaplamasına mahal bulunmadığı,davacı tarafından talep edilen bedeni tazminatın tedavi giderleri bölümü yönünden, ATK raporunda SGK tarafından karşılanmayan tedavi fatura giderleri tespit edilmemiş olduğu, kaza ile illiyet bağı bulunan yaralanmanın niteliği göz önünde bulundurularak tedavi için yapılması zorunlu giderlerin belirlenmesi, yapılan hastane tedavi hizmet, işlem,malzeme ve ilaç masraflarının dosyada mübrez hastane belgeleri nezdinde 2918 sayılı Yasanın kapsamında SGK sorumluluğunda bulunup bulunmadığı, SGK sorumluluğunda bulunduğunun belirlenmesi halinde ne kadarlık bölümünün SGK sorumluluğunda
olabileceği, kapsamı dışında kalan giderlerden ise kurumun sorumluluğunda kalan kısmın değerlendirilmesi hususunun bilirkişilik uzmanlık alanım dışında kalmasından ötürü, bu talebe yönelik tarafımca bir değerlendirme yapılamamış olduğu, davalılar nezdinde hesaplanan tazminatta sorumluluğa hüküm kurulması durumunda”, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren alacağın muaccel hale gelebileceğinin takdir ve değerlendirmesinin Mahkememize ait olduğu sonuç ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;

Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebi ile sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, sair tedavi giderine dair maddi tazminat istemine ilişkindir.
24/11/2009 tarihinde davacının yaya olarak kaldırımda bulunduğu sırada davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı aracın tek taraflı kazası sonucu davacı yaralanmıştır.
Mahkememizce tarafların kusur oranlarının tespiti için bilirkişi raporu aldırılmış olup, 20/08/2020 tarihli ATK raporunda; davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı araç sürücüsünün, , aracının hızını, yol, hava, trafik ve aracın teknik özelliklerine göre ayarlaması gerekirken yüksek hızla, tedbirsix ve dikkkatsiz araç kullanarak meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu mütalaa olunmuştur.
Dosya arasında bulunan 10/06/2021 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda; kaza tarihi itibari ile geçerli olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre davacının yaralanmasının %15,2 maluliyete sebep olduğu, iyileşme süresinin 6 ay olduğu belirtilmiştir. Usul ve yasaya uygun Adli Tıp Kurumu raporlarının hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacının gelirinin tespiti için çalıştığı şirket tarafından düzenlenen 2018/Mart bordrosunu dosyaya sunduğu dikkate alınarak dosya, maddi tazminat hesaplamasına ilişkin rapor düzenlenmesi için aktüerya uzmanına tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 10/02/2022 tarihli raporda; davacının geçici iş göremezlik zararı 22.637,34TL hesaplanmış olup SGK tarafından ödenen geçici işgöremezlik tazminat tutarı olan 13.341,34TL nin mahsup edilmesi suretiyle 9.296,00TL olarak hesaplandığı sürekli işgöremezlik tazminatının da 297.754,84TL olarak hesaplanmıştır. Bilirkişi raporunun denetime elverişli, sarih olması sebebi ile Mahkememizce iş bu raporun hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacının bakım gideri talebi bakımından ATK tarafından 14/04/2021 verilen müzekkere cevabında ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda, kişinin başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı kanaati bildirilmiş olup bakıcı gideri talebinin reddine karar vermek gerekmiştir..
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 90. Maddesinde aynıyla; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin 49. Maddesinde ise aynıyla “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü vaz olunmuştur.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile yukarıda gösterilen kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporu birlikte incelendiğinde; davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün kusurlu olduğu tespit edildiğinden, Türk Borçlar Kanununun 54. maddesine göre, davacının, çalışma gücünün azalmasından, ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıplarını davalıdan talep etme hakkı bulunmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 97. maddesine göre; “Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92.maddesinde mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalan durumlar sayılmış olup bunların içinde çalışma gücünün kaybından doğan zararlar bulunmamaktadır. Ayrıca yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre; geçici iş göremezlik zararları, tedavi giderleri klozundan karşılanmak üzere talep edilebilir. Bu sebeple davalı sigorta şirketi poliçe limiti dahilinde davacının geçici-sürekli çalışma gücü kaybından doğan tazminat talebini karşılamakla yükümlüdür.
Sonuç olarak iddia, savunma, toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; davacının % 15,2 oranında maluliyeti bulunması sebebi ile Davanın kısmen kabulü ile, 9.296,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı ve 297.754,84 TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 306.950,84 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketine tazminatın hesaplanması için gerekli olan tüm belgelerin sunulmaması nedeniyle temerrütün dava tarihinde gerçekleştiği anlaşılmakla, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; şartları oluşmadığından davacının bakıcı gideri ve tedavi gideri talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
9.296,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı ve 297.754,84 TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 306.950,84 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
50,00 TL bakıcı ve tedavi gideri talebinin reddine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 20.974,64-TL nispi karar harcının peşin ve ıslah harcından alınan ‭1.084,65‬-TL harçtan mahsubu ile eksik ‭19.889,99‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam ‭2.348,25‬-TL ( 800,00-TL BK ücreti, 405,25-TL tebliğler ve posta, 820,00 TL + 323,000 TL ATK fatura, ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 2.347,86-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam ‭1.125,75‬-TL ( 35,90-TL BH, 35,90-TL PH, 5,20-TL VH, 1.048,75-TL Islah Harcı ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 29.943,56 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 50,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır