Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1038
KARAR NO : 2020/116
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ : 05/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Turizm ve otelcilik sektöründe faaliyet yürüten davacı otel ile seyahat acenteliği alanında faaliyet gösteren davalı şirket arasında “… Group” adlı etkinliğe ilişkin üç adet 02.02.2018 tarihli ve bir adet 21.03.2018 tarihli sözleşme imzalandığını, davacı otelin işbu sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini İfa ettiğini, davalı şirketin sözleşmeler neticesinde davacı otelden aldığı hizmetlere ilişkin bedelleri ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalı şirketin, davacı otelden imzalanan sözleşmeler ve tanzim edilen faturalar çerçevesinde hizmet aldığını, bu hizmetlere karşılık 21.05.2018 tarihli … numaralı ve 95.391,41 TL tutarındaki fatura ile 21.05.2018 tarihli … numaralı 31.820,05 TL tutarında iki adet fatura tanzim edildiğini, davalı şirketçe söz konusu 2 adet faturanın toplamı olan 127.211,37 TL toplam tutarın 52.111,00 TL’lik kısmının faturalara ilişkin herhangi bir itiraz gerçekleştirilmeden ön ödeme kapsamında davacı otele ödediğini, davalı şirket ve yetkilileri ile defaten yapılan görüşmelere rağmen bakiye borç tutarının tahsil edilememesi üzerine 20.07.2018 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nü… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin başlatılan icra takibine istinaden gönderilen ödeme emrine, ön ödeme kapsamında tahsil edilmiş ve alacak tutarından mahsup edilmiş ödemelere ilişkin dekontları İstanbul … İcra Müdüriüğü’nün… Esas sayılı dosyasına sunarak haksız ve kötü niyetli olarak borcun tümüne ve ferilerine itiraz ettiğini, ancak mahkememize sunulan fatura, sözleşmeler vc davacı tarafından tutulan cari hesap dökümü incelendiğinde de açıkça görülebileceği gibi 75.100,37 TL borç tutarının davacı şirkete ödenmemiş olup, likit ve muayyen olduğunu, İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi gereğince davalı şirketin itirazının iptali ve davacı şirkelçe açılan takibin devamı ile takibe davalı şirket tarafından haksız surette itiraz edilmiş olması nedeniyle davalı şirket aleyhinde alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi talepleriyle huzurdaki davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, haksız ve mesnetsiz olarak borca ve faize yapılan itirazın iptali ve takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sindetı aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedİlmesine, faiz, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi ekleriyle birlikte davalı yana usulüne uygun şekilde tebliğ edilmişse de davalı yanca mahkememiz dosyasına davaya karşı herhangi bir cevap veya beyan dilekçesi ibraz olunmamıştır.
Dava, İİK 67 Mad. dayalı olup davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında 75.100,37 TL bakiye alacak ve 31.624,94 TL geçmiş gün faizi alacağı ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %19,50 reeskont faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66 Mad.’si uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67. Mad.’sinde belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, mahkememiz 03/07/2019 tarihli ara kararı ile dosya içeriği delil ve belgeler ile tarafların uyuşmazlık konusu döneme ait tiicari defter ve kayıtları üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
Davalı mahkememizce tayin edilen inceleme gününde uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtlarını yapılacak olan bilirkişi incelemesine esas olmak üzere ibraz etmemiş veya bulunduğu yeri bildirmemiştir.
19/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davacı tarafın davalı taraftan, 07.03.2018 tarihli 10.000,00 TL, 13.03.2018 tarihli 9.999,00 TL, 14.03.2018 tarihli 10.000,00 TL, 16.03.2018 tarihli 2,112,00 TL, 19.03.2018 tarihli 20.000,00 TL. olmak üzere toplam 52,111,00 TL. tahsilat yaptığını, davacı taraf davalı taraf adına, 21.05.2018 tarihli … belge nolu, “Otel Harcamaları” açıklamalı KDV dahil toplam 95,391,41 TL, bedelli, 21.08.2018 tarihli … belge nolu, “Otel Harcamaları” açıklamalı KDV dahil toplam 31.820,05 TL. Bedelli olmak üzere toplam 127.211,46 TL. bedelli e-Arşiv fatura düzenlemiş ve ticari defterlerine 127.211.37 TL. alacak kaydettiğini, davacı tarafın davalı taraftan, 127.211.37 TL, fatura alacağı – 52.111.00 TL, tahsilat = 75,100.37 TL. alacaklı hale geldiğini, taraflar arasında düzenlenen toplam 20.167 EURO bedelli sözleşmelere göre, davalı taraf davacı tarafa, 02.03.2018 tarihinde 8,930,00 EURO, 12.03.2018 tarihinde 5.510,00 EURO, 13.03.2018 tarihinde 5.727,00 EURO ödeme yapılacağı kararlaştırıldığını, davacı tarafın davalı taraf adıtıa düzenlemiş olduğu, 21.05.2018 tarihli … nolu 95.391,41 TL. bedelli fatura, 169 geceleme 19.510,00 EURO karşılığı ortalama 4,89 TL kur üzerinden, 21.05.2018 tarihlî … nolu 31.820,05 TL, bedelli fatura, 45 geceleme 31.820,05 EURO karşılığı ortalama 4,85 TL kur üzerinden düzenlediğini, davacının 75.100,37 TL. alacak karşılığı 75.100.37 TL./ 4,89 TU = 15.357,95 EURO olduğunu, davacı taraf davalı taraftan olan alacak vadelerinin, 20.151,44 TL ( 4.120,95 EURO karşılığı) alacağın 02.03.2018, 26.943,90 TL. (5.510,00 EURO karşılığı) alacağının 12.03.2018, 28.005,03 TL (5.727,00 EURO karşılığı) alacağının 13,03.2018 tarihli olduğu görüldüğünü, davacı tarafın incelenen ticari defler kayıt ve belgelerine göre davalı taraftan 20.07.2018 takip tarihi ,tibari ile 75.100,37 TL alacaklı olduğu görüldüğünü, davacı taraf İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası İle davalı taraftan 75.100.37 TL bakiye alacak ve 1.624,94 TL, geçmiş gün faizi olmak üzere reeskont avans faizi üzerinden toplam 76.725,31 TL alacak talep ettiğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kararlaştırılan vade üzerinden faiz hesabı yapıldığını, davacı tarafın 20.07.2018 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 5.308,57 TL işlemiş faiz ( talep 1.624,94 TL.) alacağının olduğu görüldüğünü, davacı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davacı tarafın davalı taraftan 20.07.2018 takip tarihi itiban ile davalı taraftan 75.100,37 TL asıl alacak ve 1.624,94 TL işlemiş faiz (Hesaplanan5.308,57 TL) olmak üzere toplam 76,725,31 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; Mahkememizce ticari defterlerini sunmaları için taraflara süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle davalı şirketçe 2 adet faturanın toplam tutarın olan 127.211,37 TL’nin 52.111,00 TL’lik kısmı yönünden herhangi bir itiraz olmadan ödemenin yapılmış olduğu, davanın 75.100,37 TL bakiye alacak ve 1.624,94 TL gecikmiş faiz için itirazının iptali istemine ilişkin bulunduğu, cari hesap alacağının varlığı ve miktarı açısından yaptırılan defter incelemesi sonucunda taraflar arasındaki 4 adet hizmet alım satım sözleşmesine ilişkin ticari ilişki bulunduğu anlaşılmış olup, 75.100,37 TL asıl alacak ve taleple bağlı kalınarak 1.624,94 TL işlemiş faiz olarak toplam 76.725,31 TL yönünden davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve asıl alacak likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
İstanbul … İcra Müd’nün … esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın asıl alacak 75.100,37 TL, işlemiş faiz 1.624,94 TL toplam 76.725,31 TL bakımından takibin iptali ile asıl alacağa yıllık %19,5 ticari faiz ile takip tarihinden takip dosyasındaki şartlarla devamına,
Kabul edilen asıl alacağın % 20 si oranında 15.345,06 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 5.241,10 TL nispi karar harcından peşin alınan 926,65 TL harcın mahsubu ile eksik 4.314,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.774,29 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.817,95 TL ( 926,65 TL PH, 35,90 TL BH, 5,20 TL VH, 700,00 TL BK, 150,20 TL Tebliğ ve müzekkereler olmak üzere ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı veklinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …