Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/960 E. 2020/543 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/960
KARAR NO : 2020/543

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/11/2017
KARAR TARİHİ : 23/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında ödenmeyen borçların tahsili amacıyla kredi borçlusu … Tic. A.Ş. ile birlikte kefiller … ile … aleyhine … 13. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, dosyanın yenilenerek … Esası aldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, itirazın yersiz olduğunu, davalının sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, icra takibi yapılmadan önce borçlulara ihtarname keşide edildiğini, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın 1 yıllık süre içerisinde açılmadığını bu nedenle zaman aşımına uğradığını, sözleşme üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin dava dışı şirket ile ilgisi ya da bağlantısı olmadığını, müvekkiline aynı köyden olan … tarafından hisse devir sözleşmesi imzalatıldığını, müvekkilinin …’a vekalet verdiğini, müvekkilinin 18 ay sonra üzerindeki hisseleri tekrar …’a devrettiğini, müvekkilinin 2010 yılında dava dışı şirketin denetimden geçirilmesi nedeniyle vergi dairesine giderek ifade verdiğini, haklılığının ortaya çıktığını, müvekkilinin …, dava dışı şirket yetkilileri ve banka tarafından dolandırıldığını, sözleşmeye sahte imza atıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce öncelikle imzaya itirazın incelenmesine karar verilmiş, davalıya ait kurum ve kuruluşlardaki ıslak imzalı evrak asılları celp edilmiş ve davalının ayakta ve oturarak, sağ ve sol eliyle atılmış imzaları ve yazı örnekleri mahkememizce tutanak ile imza altına alınmış ve dosya dava konusu Genel Kredi Sözleşmesi’ndeki imza ve yazının davalıya ait olup olmadığı hususunda rapor alınmak üzere Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, 11/03/2020 tarihli raporunda kurum, takip ve davaya konu genel kredi sözleşmesindeki yazının davalının eli ürünü olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, ATK Fizik İhtisas Dairesinden alınan raporda 15/04/2005 tarihli Genel Kredi sözleşmesindeki müteselsil kefil kısmındaki imzanın müteselsil kefili olarak imzası bulunan davalı …’ın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi,alışkanlıklar,istif,eğim,doğrultu,seyir,hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığı, … adına atılan imzanın …’ın eli ürünü olmadığının belirlendiği ve dolayısıyla davalı …’ın dava konusu sözleşmedeki kefaletinin geçersiz olduğu anlaşıldığı, davacı bankanın sunmuş olduğu delillerle davalı kefilin şekil şartı yokluğunu bilerek davalının kredi kullandırma iradesini sakatlamak kastı ile şekil noksanlığını yarattığını ispatlayamadığı, tarafların kredi ilişkisindeki duruma göre, güçlü konumda olan ve basiretli davranma yükümlülüğünde olan davacı bankanın, davalının kefaletinin, kanundaki düzenleme çerçevesinde şekil şartlarına uygun olarak alınması gerektiğini ve buna aykırı düzenlenen kefaletin geçerli olmayacağını bilecek durumda olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Ayrıca davalı icra takibinde haksız ise de kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı, dolayısıyla İİK’nun 67/2. maddesinde düzenlenen kötüniyet tazminatı şartları mevcut olmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Kötü niyet tazminatının şartları oluşmadığından reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan maktu 54,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.964,48 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır