Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/956 E. 2019/295 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/765 ESAS
KARAR NO : 2019/334 KARAR
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 05/09/2017
KARAR TARİHİ: 21/05/2019
Mahkememizde görülen tirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkili şirketin uluslararası online oyun ürünlerinin aktivasyon keyleri ve oyun içi materyallerini alıp sattığını, davalı …AŞ.’nin müvekkil şirket ile 10.05.2017 tarihli “Üye İşyeri Sözleşmesi” konulu sözleşme imzaladığını, sözleşme gereğince müvekkili şirketin internet sitesi üzerinden sunduğu mal ve imzalanan bu hizmetlerini D-Ödeme tarafından sağlanmakta olan servis aracılığıyla satan tüzel kişi olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklanan tüm edimlerini, tüm yönetmelik ve mevzuat kurallarına uygun olarak özen ve sadakat ilkeleri gereğince titizlikle, tam, eksiksiz ve kusursuz olarak yerine getirdiğini, davalı şirket tarafından… Noterliği tarafından tanzim edilen 13 Temmuz 2017 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarname ile Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında imzalanan “10.05.2017 tarihli Üye iş yeri sözleşmesinin” 5.4 maddesi gereğince müvekkil şirketin erişiminin askıya alındığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin feshedildiğini, taraflar arasındaki sözleşme gereğince Davalı şirket nezdinde bulunan ödemelerin bu fesih bildirimi ile yapılacağını, sözleşmenin 10.4 maddesi gereğince herhangi bir tazminat ödemeden sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, müvekkil şirketin bu ihtara karşı öncelikle 10.05.2017 tarihli Üye İşyeri Sözleşmesinin 5.4 Maddesi gereğince müvekkil şirkete hileli ve yetkisiz işlemlere ilgili bildirim yapılmayarak sözleşmede belirtilen usul ve esaslara aykırı davranıldığını, muhatap tarafından hileli ve yetkisiz işlemlere ilişkin olmak üzere gerekli tedbirlerin ve önlemlerin alınmadığını, gerekli altyapının sağlanmadığını, aynı zaman diliminde yaklaşık 30 adet şüpheli işlemin yapıldığını, şüpheli işlemlerin engellenmediğini ve bu işlemlere ilişkin 3. Kişiler tarafından itiraz edildiğinin görüldüğünü, muhatap tarafından sözleşmede belirlenen gerekli önlemler yeterli bir şekilde sağlanamadığını, müvekkil şirkete atfedilecek bir kusurun bulunmadığını, müvekkil şirketçe kusurun kabulünün de mümkün olmadığını, imzalan bu sözleşme gereğince müvekkil şirket sözleşmeden kaynaklanan tüm edimlerini, özen ve sadakat ilkeleri gereğince titizlikle tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalı şirket ile arasında imzalanan “10.05.2017 tarihli Üye iş yeri sözleşmesi gereğince ihtarnamede belirtilen müvekkil şirkete ödenmesi gereken 98.735,72 TL’nin ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 gün içerisinde sözleşmede belirtilen müvekkil şirkete ait olan hesaba ödenmesini, aksi halin kabulünde tüm haklarının saklı kalmak üzere kanuni yollara başvurulacağının ihtarını, Üsküdar 11. Noterliği tarafından tanzim edilen 19 Temmuz 2017 tarih ve 30186 yevmiye nolu ihtarname ile bildirildiğini, davalı şirket tarafından taraflar arasında yapılan sözleşme 4.3.maddesi “Müşteri ve/veya Müşteri’nin Ödeme Hizmeti Sağlayıcısı tarafından D-Ödemeye aktarılan bedeller, iş bu sözleşmenin 9.Maddesinde belirtilen komisyon bedelleri ve ödeme hizmetleri kapsamında sunulan tüm hizmetler için alman bedeller mahsup edildikten sonra Müşteri ve/veya Müşteri’nin Ödeme Hizmeti Sağlayıcısı tarafından ilgili tutarların kendisine aktarılmasını takip eden iş günü içerisinde üye işyerinin kullanımına hazır hale getirecektir.” Hükmü gereğince müvekkil şirket adına tahsil edilen ödemelerden davalı şirket tarafından alınan komisyon düşüldükten sonra 11.07.2017 tarihinde 97.814,47-TL, 12.07.2017 tarihinde 676,76-TL ve 13.07.2017 tarihinde 249,49-TL müvekkil şirkete ertesi iş günü ödenmediği için davalı şirketin aleyhinde İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından haklı olarak icra takibi yapıldığını, İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine davalı şirket vekili marifetiyle önce borcun tamamına 99.084,33-TL’ye kötü niyetle süresi içerisinde itiraz ettiğini, daha sonra İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine davalı şirket vekili marifetiyle 48.510,00-TL’yi kabul ederek bu tutarı dosyaya yatırmakla birlikte bu kez de bu miktarın üstündeki tutara süresi geçtikten sonra itiraz ettiğini, davalı şirketin ne yaptığı belli olmayıp bu konuda kendi içerisinde tamamen çelişki içerisinde olduğunu, bir gün önce dosya borcunun tamamına kötü niyetle itiraz ettiğini, bir gün sonra dosya borcunun yarısını ödediğini, davalı şirket müvekkil şirketin parasını ödememek için çeşitli bahaneler ileri sürmekte olduğunu, davalı şirket itiraz dilekçelerinde müvekkil şirket aleyhine müşteri ve banka tarafından şikâyetler olduğunu, müşterilerin chargeback ve iade taleplerinin olduğunu belirttiğini, davalı şirket tarafından ileri sürülen iddialar haksız ve mesnetsiz olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince müvekkil şirketin ileri sürülen iddialar için hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, davalı şirketçe müşteriler tarafından yapılan hileli ve yetkisiz işlemlere ilişkin olmak üzere gerekli tedbirlerin ve önlemlerin alınmadığını, gerekli altyapının sağlanmadığını, aynı zaman diliminde yaklaşık 30 adet şüpheli işlemin yapıldığını, şüpheli işlemlerin engellenmediğini ve bu işlemlere İlişkin 3. kişiler tarafından itiraz edildiğini, bu işlemlerin kontrolü ve sorumluluğu tamamen davalı şirkette olduğunu, müvekkil şirket yapılan kredi kartı alışverişlerinde müşteriler ile hiçbir diyalog halinde olmadığını kredi kartı veya diğer bilgilerin teyidini, kart bilgilerinin saklanması veya ödeme teyidi doğruluğu ile ilgili hiç bir kontrolü bulunmadığını, müvekkil şirketin kart bilgilerini saklamasının yasal olmadığını, kredi kartı işlemleri için (ödeme alma-Ödeme kontrolü-ödeme güvenliği ödeme sonrası işlemler-bankalar arası diyalog-resmi daireler ile yazışmalar vs.) yani davalı şirket tarafından yapıldığını, bu tarz işlemler davalı şirketin bilgisi ve kontrolünde olduğunu, ödemenin güvenliği gerekli kontroller ve bankalar ile muhatap olan davalı şirket olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede davalı şirkette bu iş için komisyon aldığını, müvekkil şirkete davalı şirketin ödemeye onay vermesinden sonra müvekkil şirket talep edilen ürün ve ürünleri müşterilere yasal olarak teslim ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, muhatap tarafından sözleşmede belirlenen gerekli önlemler yeterli bir şekilde sağlanamadığını, ortada müvekkil şirkete atfedilecek bir kusur bulunmamakla, müvekkil şirketçe kusurun kabulünün de mümkün olmadığını, davalı şirketin BDDK hükümlerine aykırı hareket ettiğini, Müvekkili şirketin belirtilen hususlar uyarınca mevcut borcun 39.646,00-TL’si ödenmiş bakiye 59.438,33-TL likit alacağı yapılan tüm taleplere rağmen haksız olarak ödenmediğini, davalı şirketin dosya borcunun tamamına 02.08.2017 tarihli ve 48.510,00-TL’nin üstündeki dosya borcuna itiraz ettiği 03.08.2017 tarihli itirazları çelişkili ve haksız olduğunu, davalı şirketin haksız itirazları uyarınca icra takibi durmuş olduğunu, müvekkilinin haklı alacaklarının tahsili için işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu haksız itirazların iptali ile …Noterliği tarafından tanzim edilen 19 Temmuz 2017 tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte devamına ve icra takibine karşı yapılan haksız itiraz nedeniyle davalı şirket aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilerek yargılama giderleri, masraf ve vekâlet ücretinin davalı şirkete yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Davacıya ait internet sitesinden alışveriş yapan müşterilerden(tüketicilerden) ve bu işlemlere ilişkin olarak bankalardan davacıya yönelik olarak Müvekkil Şirket’e birçok yetkisiz ve hatalı işlem şikâyetleri, diğer bir anlatımla chargeback ve iade taleplerinin iletildiğini, bununla birlikte yine davacıya ait internet sitesinden alışveriş yapan müşteriler, kredi kartlarından kendi rızalarının dışında işlemler gerçekleştirildiğini, Emniyet Müdürlüğü’ne ve Savcılığa şikâyetlerde bulunduğunu, buna istinaden Emniyet Müdürlükleri’nden ve Cumhuriyet Başsavcılıklarından konu hakkında bilgi edinmek amacıyla müvekkil Şirket’e bilgi talep yazılar gönderildiğini, şüpheli işlemlerin yoğunluğu ve bu işlemler ile ilgili yasal süreçler göz önünde bulundurularak tüketicilerin, bankaların ve müvekkil şirketin zarara uğramaması amacıyla ve ilgili yasal mevzuatın yüklemiş olduğu sorumluluk kapsamında davacı şirketin sözleşmesinin feshedildiğini, davacının iddia ve taleplerinin hukuki dayanağı bulunmadığını, müvekkili Şirketin BDDK’nın 11.02.2016 tarih ve 6732 sayılı kararı ile BDDK’dan elektronik para kuruluşu olarak faaliyet göstermek üzere faaliyet izni aldığını, bu faaliyet izni 20.02.2016 tarih ve 29630 sayılı Resmi Gazete de yayımlandığını, müvekkil şirket sadece ve sadece ödeme hizmeti sağlayıcısı olarak hizmet sunduğunu, müvekkil şirketin, davacı’ya Kanun’un 12.maddesinin (a) ve (b) bentleri kapsamında temin ettiği sanal terminaller (sanal pos) aracılığı ile sanal pos hizmeti verdiğini, bu hizmetin verilebilmesi için ÖHS’ler, bankalarla anlaşarak çeşitli bankaların sanal POS’lanm kiralamakta, alt kiralama yöntemi ile de kendi ödeme hizmeti kullanıcılarına (üye işyerlerine) bu hizmeti sağlamakta olduğunu, bunun için de bankalarla sözleşmeler imzalandığını, müvekkil şirketin davacının müşterileri İle hiçbir ilgisi bulunmadığını, tüketiciler davacıdan aldıkları hizmet sonucunda davacı tüketicilerin bankaları tarafından tüketicilerden tahsil edilen tutarlar müvekkil şirketin sözleşme imzalamak suretiyle bankalarla anlaşarak sanal pos’ları kiralamış olduğu söz konusu bankalara aktarılmakta olduğunu ve bu tutarlar bankalar tarafından müvekkil şirkete iletilmekte olduğunu, sonrasında da müvekkil şirket ile müvekkil şirketin ÖHS olarak hizmet sunmak amacıyla davacı arasında imzalanmış olan 10.05.2017 tarihli “üye işyeri sözleşmesi” kapsamında davacıya aktarıldığını, ödemeye ilişkin tutarların sanal posları kullanılan bankalar nezdinde Müvekkil şirkete ait bir hesaba aktarılmasından ibaret olduğunu, müvekkil şirketin tabi olduğu mevzuat gereği koruma hesaplarındaki tutar üzerinde hiçbir tasarruf yetkisi bulunmadığını, müvekkil şirket sadece üye işyeri sözleşmesi ve mevzuata uygun şekilde kendisine iletilen tutarları en geç ertesi iş günü koruma hesabına aktarmakta, üye işyerinden ödeme emri gelmesi halinde de, koruma hesabındaki tutarlara ilişkin herhangi bîr chargeback veya iade talebi bulunmuyorsa ya da mevzuat ve üye işyeri sözleşmesi kapsamında aktarılmasına engel teşkil edecek herhangi bir husus bulunmuyorsa, üye İşyerinin hesabına aktarmakta olduğunu, Davacıya ait internet sitesinden alışveriş yapan tüketicilerden ve bu işlemlere ilişkin olarak bankalardan davacıya yönelik olarak müvekkil şirket’e birçok yetkisiz ve hatalı işlem şikâyetleri diğer bir anlatımla chargeback ve iade talepleri iletilmiş halen de iletilmeye devam ettiğini, buna ek olarak, kredi kartlarından kendi rızalarının dışında (yetkisiz işlem) işlemler gerçekleştirildiğine dair emniyet Müdürlüğü’ne ve savcılığa çok sayıda tüketici şikâyeti başvurusu bulunduğunu, müvekkil şirket’in ilgili mevzuatlar kapsamında bir sorumluluğu bulunmamasına karşın bankalar ile imzalamış olduğu sözleşmeler uyarınca, iade ya da chargeback talepleri bankalar tarafından müvekkil şirkete yansıtıldığını ve talep tutarları müvekkil şirketten tahsil edildiğini, taraflar arasındaki üye işyeri sözleşme 10.05.2017 tarihinde imzalanmış olmasına karşın akabinde, 07.06.2017 tarihiden itibaren davacıya ait internet sitesinden alışveriş yapan tüketicilerden ve bu işlemlere ilişkin olarak bankalardan davacıya yönelik olarak müvekkil şirkete birçok yetkisiz ve hatalı işlem şikâyetleri diğer bir anlatımla chargeback ve iade itirazları gelmeye başladığını, Bugüne kadar bankalar tarafından iletilen tüketici yetkisiz ve hatalı işlem şikâyetlerinin yaklaşık 150.000,00 TL’ye ulaştığını, ayrıca, davacıya ait internet sitesinden alışveriş yapan tüketiciler, kredi kartlarından kendi rızalarının dışında(yetkisiz işlem) işlemler gerçekleştirildiğini belirterek Emniyet Müdürlüğü’ne ve Savcılığa şikâyetlerde bulunduğunu, buna istinaden Emniyet Müdürlükleri’nden ve Cumhuriyet Başsavcılıklarından konu hakkında bilgi edinmek amacıyla müvekkil şirkete çok sayıda bilgi talepli yazılar iletildiğini, bunun üzerine müvekkil şirket, söz konusu bedellerin tüketicilere iadesi gerekip gerekmediğine dair bankaların değerlendirmelerinin sonuçlanana kadar veya Müvekkil Şirket’in bankalar ile yaptığı değerlendirmeler neticesinde veya yetkisiz ve hatalı işlem şikâyet tarihleri de gözetilerek müvekkil şirkette yetkisiz ve hatalı işlemler olmadığı kanaati oluşuncaya kadar, davacı ile imzalamış olduğu üye işyeri sözleşmesi uyarınca ve ileride doğabilecek tüketici mağduriyetini önlemek amacıyla 98.735,72-TL tutarı bankalar nezdindeki koruma hesaplarına aktardığını, Banka değerlendirmesi neticesinde, 3.875,00-TL tutarı için tüketicilerin yetkisiz ve hatalı işlem şikâyetleri yerinde görüldüğünü, bu tutarın müvekkil şirket hesabından mahsup edildiğini, tüketicilerin iade ya da chargeback taleplerinden münhasıran davacı sorumlu olduğunu, müvekkil şirketin bu tutarı davacıya aktarılacak tutarlardan tahsil etme hakkı bulunduğunu, müvekkil şirketin tüketicilerin iade ya da chargeback taleplerinden dolayı bankaların müvekkil şirketten, tahsil ettiği 3.875,00-TL tutarı, ileride doğabilecek tüketici mağduriyetini önlemek amacıyla koruma hesabında tutulan tutardan mahsup ederek tüketicilere iade edilmek üzere bankalara ödediğini, müvekkili şirketin iyi niyetli davranarak bankalarla yapılan değerlendirmeler neticesinde tüketicilerden gelen yetkisiz ve hatalı işlem şikâyet tarihleri de gözetilerek, müvekkil şirkette yetkisiz ve hatalı işlemler olmayacağı kanaati oluşan bedellerin bir kısmı dava konusu davacı tarafından başlatılan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına ödendiğini, bu kapsamda icra dosyasına önce 48.500,00-TL sonrasında bu tutara ek olarak dava dilekçesi müvekkil şirkete tebliğ edilmeden, dava açıldığı bilgisi edinilmeden önce 25.000,00-TL tutarında ödeme yapıldığını, 25.000,00-TL’lik tutar ilgili icra dosyasında olduğunu, koruma hesabındaki bakiye 21.435,86-TL’lik tutara ilişkin olarak banka değerlendirmeleri ile tüketicilerin yetkisiz ve hatalı işlem şikâyetlerinin yerinde görülme riski devam etmesi nedeniyle bakiye tutar koruma hesabında tutulmaya devam edildiğini, söz konusu tutar banka değerlendirmeleri neticelenip, tüketici taleplerinin yerinde görülmemesi halinde veya yetkisiz ve hatalı işlem şikâyet tarihleri de gözetilerek müvekkil şirkette yetkisiz ve hatalı işlemler olmadığı kanaati oluşması halinde davacıya iletileceğini, davacıya yönelik çok sayıda yetkisiz ve hatalı işlem şikâyeti olması neticesinde sözleşmenin ilgili hükümleri uyarınca müvekkil şirket tarafından davacı ile imzalanmış üye işyeri sözleşmesi öncelikle askıya alındığını, hemen akabinde feshedildiğini, bankalar tarafından davacıya yönelik çok sayıda tüketici chargeback ve iade talepleri diğer bir değişle yetkisiz ve hatalı işlem şikâyetlerinin iletilmesi ve üzerine, müvekkil şirket davacı ile imzaladığı 10.05.2017 tarihli üye işyeri sözleşmesinin öncelikle 5.4. maddesi uyarınca 12.07.2017 tarihinde davacının servise erişimini askıya aldığını, 10.4. maddesi uyarınca da haklı nedenle… Noterliği’nin…yevmiye no.lu ve 13.07.2017 tarihli ihtarnamesi ile feshetmiştir. Davacı dava dilekçesinin 3. maddesinde, müvekkil şirketin 5.4. maddesi uyarınca davacıya bildirim yapılmadığını ve böylece üye işyeri sözleşmesine aykırı davranıldığım iddia ettiğini, 13.07.2017 tarihinde gönderdiği ihtarname ile de durumu davacıya bildirdiğini, yetkisiz ve hatalı işlem ile tüketici şikâyetlerinden diğer bir anlatımla iade ve chargeback taleplerinden asli ve münhasıran davacının sorumlu olduğunu, müvekkil şirket tüm işlemleri 3D Güvenlik Sistemi ile gerçekleştirmiş ve bankalar tarafından müvekkil şirkete iletilen davacı müşterilerinin yetkisiz ve hatalı işlem şikâyetlerini davacıya ilettiğini, müvekkil şirkete bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve sözleşmeye aykırı davranan davacının olduğunu, bu konuda müvekkil şirketin hiçbir kusuru ve davranışının olmadığını, davacı kendisine ait internet sitesinden alışveriş yapan tüketicilerden ve bu işlemlere ilişkin olarak bankalardan davacıya yönelik olarak Müvekkil Şirket’e çok sayıda yetkisiz ve hatalı işlem şikâyetleri diğer bir anlatımla chargeback ve iade talepleri iletilmiş olduğunu ve yine tüketicilerin kredi kartlarından kendi rızalarının dışmda(yetkisiz işlem) işlemler gerçekleştirildiği gerekçesiyle Emniyet Müdürlüğü’ne ve Savcılığa şikâyetlerde bulunduğunu, müvekkil şirket icra takibine süresinde itiraz ettiğini, davacının asılsız ve dayanaksız iddialarına itibar edilmesi mümkün olmayıp, müvekkil şirketin muhatap kaldığı chargeback ve iade talepleri de yaptırım niteliğinde olduğunu, haksız ve yerinde olmayan işbu davanın reddine, davacı tarafından başlatılan icra takibinin iptaline karar verilerek, davacı aleyhinde %20 kötü niyet tazminatı hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasının dosya arasına alındığı, taraflar arasındaki sözleşme değerlendirilmek suretiyle tarafların hak ve borçlarının tespiti amacıyla bir bankacı ve bir SMM bilirkişiden rapor alınmıştır.
27/08/2018 Tarihli Bilirkişi Raporunda; Davacı …A.Ş. ile davalı …A.Ş. arasında 10/05/2017 tarihinde Üye İşyeri Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme ile davacı firmanın kendisine ait online hizmet veren internet sitesinden müşterilerine yaptığı satışlarla ilgili olarak davalı firma tarafından ödeme hizmeti sağlayıcısı olarak hizmet sunulduğu, davalı firmanın, davacı firma işlemlerinde çok sayıda yetkisiz ve hatalı işlem (chargeback ve iade işlemi) şikayeti olması neticesinde, ilgili İşyeri Üye Sözleşmesi’nin 10.4.maddesi hükümleri gereği 12/07/2017 tarihinde askıya alınıp, 13/07/2017 tarihinde tek taraflı olarak feshettiği, davacı firma 19/07/2017 tarihinde …Noterliği’nin … sayılı ihtarnamesini keşide ederek 98.735,72-TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içerisinde ödenmesini, aksi takdirde kanuni yollara başvuracağını ihtar ettiği, davacı firma İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün 24/07/2017 tarih ve… E. Sayılı dosyası ile ilamsız takipte ödeme emri ile icra takibi başlatarak 99.081,42-TL asıl alacak, 2,91 TL işlenmiş faiz olmak üzere 99.084,33 TL’nin tahsilini istediği, davalı firma ise 28/07/2017 tarihinde takip talebine itiraz ederek, davacı firma hakkında birçok yetkisiz/hatalı işlem olması sebebiyle, tüketici mağduriyetinin doğmaması amacıyla, banka ve resmi kurumların yetkisiz/hatalı işlem şikayetleri ile ilgili değerlendirilmeleri tamamlanıncaya kadar takip konusu bedel bankalar nezdinde mevcut koruma hesaplarında tutulmakta olduğunu belirterek, 02/08/2017 tarihli yazı ile de, koruma hesaplarında tutulan bedelden 48.510,00-TL tutarındaki bedelin davacı şirkete ödeneceği anlaşıldığından, ilgili tutarın 02/08/2017 tarihinde icra dosyasına yatırıldığı belirtilmiş, bakiye 50,574,33-TL’ne itiraz ederek, takibin durdurulmasını talep ettiği, İstanbul …İcra Müdürlüğü de 02/08/2017 tarihli kararları ile takibin durdurulmasına karar verdiği, davacı firma 05/09/2017 tarihinde huzurdaki işbu davayı açarak, itirazın iptaline ve 19/08/2017 tarih ve 30186 yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi İle birlikte takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına, yargılama giderleri, masraf ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği, davalı firma hesaplarında yapılan incelemelerde; davalı firmanın koruma hesaplarında tuttuğu bedelden, yetkisiz/hatalı işlem incelemesi tamamlanan 25.000,00-TL’ni 08/09/2017 tarihinde İcra dosyasına yatırdığı, anlaşmalı banka tarafından hesaplarından mahsup edilen, yetkisiz/hatalı İşlem tutarı olan 3.875,00 TL’ni davacı firma hesabından mahsup ettiği, davalı şirketin henüz sonuçlanmamış yetkisiz/hatalı işlem şikayetleri nedeniyle koruma hesaplarında tutmuş olduğu bakiye 21.435,86-TL’ne düştüğü görülmüş olup, yetkisiz/hatalı işlem incelemesi tamamlanıncaya kadar ilgili bakiyenin koruma hesaplarında tutulması gerektiği, taraflar arasında imzalanan 10/05/2017 tarihli Üye İşyeri Sözleşmesi’nin gereği olduğu, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre davacının davalıdan İstanbul 29.İcra Müdürlüğü’nün … dosya numarası ile ilamsız takibinin ispata muhtaç olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce verilen 21/12/2018 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı gereğince davacı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bankacı bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
11/02/2019 Tarihli Bilirkişi Ek Raporunda; Davacı firmanın 24/07/2017 tarihli takip talebinde bulunduğu 99.081,42-TL’lik asıl alacak (bizim tespitlerimize göre 98.820,86-TL) tutarından, davalı tarafından 02/08/2017 tarihinde yatırılan 48.510,00-TL ile 08/09/2017 tarihinde yatırılan 25.000,00 TL ve 3.875,00-TL’lik anlaşmalı banka mahsup bedeli düşüldükten sonra, yine anlaşmalı bankanın ‘koruma hesabında’ tutulan 21.435,86-TL’lik bakiyenin, anlaşmalı banka tarafından hatalı/eksik işlem incelemesi tamamlanmasının ardından (mahsup edilecek tutar bulunmaması halinde), davacı hesabına ödenmesi gerektiği hususunda kök raporundaki tespitlerinde bir değişiklik olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Bir Bütün Olarak Değerlendirildiğinde;
Dava, itirazın iptali davası niteliğindedir.
Taraf vekilleri 21/05/2019 tarihli celsede sulh olduklarını beyan etmişler, aynı tarihte de aralarında düzenledikleri sulh protokolünü mahkememize sunmuşlarıdır.
HMK’nın 313 ve devamı maddelerinde sulh müessesesi düzenlenmiştir. HMK’nın 315. Maddesi Sulhun etkisi “(1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan mevzuat hükmü ve tarafların sulh iradesi değerlendirildiğinde dava hakkında sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiş ve HMK’nın 331/1 maddesi gereğince yargılama giderleri davacı taraf üzerinde bırakılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Tarafların sulh olduğu anlaşılmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar harcı 44,40-TL nin peşin alınan 519,64-TL den düşümü ile kalan 475,24-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karşılıklı vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı
Bu Belge, 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.