Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/95 E. 2018/754 K. 29.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/95
KARAR NO : 2018/754
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2017
KARAR TARİHİ : 29/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekil dava dilekçesinde özetle; Davacı davalı ile arasındaki ticari ilişki kapsamında muhtelif faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 18.01.2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlattığını,icra takip dosyasından davalıya gönderilen ödeme emri 20.01.2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından yasal süre içerisinde icra dosyasına sunulan 26.01.2017 tarihli itiraz dilekçesinde takibe, icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve tüm ferlerine itiraz edildiğini, itiraz dilekçesinde davacı ile davalı arasındaki ticari münasebetin varlığının ikrar edildiğini,Davalı tarafından yapılan itirazın hiçbir belgeye dayanmadığını, davalı aleyhine başlatılan yasal takip sürecinin sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, davaya konu icra takibinin dayanağı davacının davalıya yaptığı muftelif ma) satışlarından kaynaklandığını,Davalının davaya konu alacağı dayanak teşkil eden faturalara karşı yasal süresi içerisinde her hangi bir itirazda bulunmadığını, davalının kötü niyetli itirazı ile davacının alacağına ulaşmasını engellemeyi, geciktirmeyi ve cebri icraya maruz kalmamayı amaçladığını,Davalının 26.01.2017 tarihli itiraz dilekçesinde İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkisine İtiraz ettiğini, davalı adresinin Gaziosmanpaşa olduğunu, Gaziosmanpaşa İcra Dairelerinin yetkili olduğunu iddia ettiğini, davalının itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, yapılacak ödemenin davacının faaliyet merkezinin bulunduğu yerde yapılacak olmasından ötürü davacının şirketin yasal faaliyet merkezi olan İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunu,Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın İptaline ve takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe borca ve ferilerine itirazda bulunmuş olması nedeniyle asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra İnkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle;Davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası İle başlatılan ilamsız icra takibinde İstanbul icra Müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiklerini, davalının yasal adresi gereği takip yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığını, yetkili icra dairesinin Gaziosmanpaşa İcra Daireleri olduğunu, taraflar arasında yazılı bir akdi İlişki bulunmadığını, dosyanın esasına girilmeden icra dosyası yönünden yetkisizlik karan verilmesini talep ettiklerini,İcra takibine ve davaya dayanak olarak davacı tarafından davalı şirkete kesildiği iddia edilen muhtelif faturalar gösterildiğini, faturaların tek başına alacağın varlığını ispat eden bir vesika olmadığım, fatura şartlarının varlığı halinde yalnızca ifaya yönelik bir İspat aracı olduğunu, dava dilekçesinde ve davaya konu İcra takibinde alacağın varlığının bir kısım faturalara dayandırıldığını, davacının taraflar arasındaki ilişkini varlığım kanıtlayacak hiçbir yazılı sözleşme yada belge sunulmadığını,Faturanın tek başına ispat kuvvetinin bulunmadığına ilişkin bazı Yargıtay kararlan aşağıda sıralanmıştır;”Davalı akdi ilişkiyi reddetmiş olup, fatura taraflar arasındaki sözleşmenin varlığını ispatı için yeterli değildir davanın taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığım ispat etmesi halinde davalının borçtan sorumlu olacağı ve akdi ilişki usulünce kanıtlanmadığı halde faturanın delil olarak kabulü ve sonuca gidilmesi doğru görülmemiştin (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 20.01.2011 tarih 201Ü/16266E-2011/480K* sayılı ilamı) Mahkemece davalı şirketin yaptığı harcamalara ilişkin faturalar bakımından bu faturaların davacı şirkete tebliğ edildiği ve faturalara karşı bir itirazda bulunulmadığına dayalı olarak, yapılan ödemelerin fazla olduğu hususunda artık itiraz edilemeyeceğinin kabulü ile yazılı şekilde büküm kurulmuştur. Ancak taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı konusundan bir çekişme bulunmadığına göre TTK’ nm 23. maddesi uyarınca faturalara itiraz edilmemiş olması hali sadece harcama bedel veya birim fiyatının faturada belirtilen miktardan ibaret olduğunun kabulü anlamına gelip, faturada yazılı malı teslim ettiğini veya hizmeti yaptığını ayrıca ispatlamak zorundadır/'(Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 28.6.2007 tarihli 2006/7047E. 2007/9925 K. sayılı)Davacı yan taraflar arasındaki hem akdi ilişkiyi hem de alacağını ispat edemediğini davanın reddine karar verilmesini,davacı-alacaklarının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatın hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 md. Dayalı olup, davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davaca taraf, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E sayılı takip dosyasında 128.863,59 TL asıl alacak, 4.699,99 TL işlemiş faiz olmak üzere 133.563,58 TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9,75 oranında avans faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66. Md. Uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67. Md. Belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, faturalardan kaynaklı alacağın varlığı ve miktarı yüzünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştı.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 15/01/2018 tarihli raporda ” “ Davacı tarafın 2016 yılı içinde davalı taraf adına düzenlediği İrsaliyeli faturalardan 07.06.2016 tarih ve 5.828,09.TL bedelli faturada teslim alan İsim ve/veya İmzasının bulunmadığı, Teslim alan İsim ve/veya imzasının bulunmadığı faturanın alacak doğurmayacağı kabul edildiği takdirde, Davacı tarafın 18.01.2016 takıp tarihi itibarı ile 123.035,49.TL asıl alacak 7.534,98 faiz olmak üzere, 130.570,47.-TL alacaklı olduğu, Davacı tarafın icra takibinde 4.699,99.TL faiz talep ettiği, davacı tarafın faiz talebine göre ise 123.035,49,TL asıl alacak 4.699,99.TL faiz olmak üzere 127.735,48TL alacaklı olduğu, Teslim alan isim ve/veya imzasının bulunmadığı faturanın alacak doğurduğu kabul edildiği takdirde, Davacı tarafın 18.01.2016 takip tarihi itibari ile 128.863,58.-TL asıl alacak 7,857,86,-TL faiz olmak üzere 136.721,44 alacaklı olduğu, Davacı tarafın 4.699,99.TL talep ettiği, davacı tarafın faiz hesabına göre ise 128.863,58.TL asıl alacak 4.699,99TL faiz olmak üzere 133.563,57TL. alacaklı olduğu, tarafların %20 inkâr tazminatı talebinin Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava itirazın iptali davası olup mahkememizce yaptırılan defter incelemesi sonucunda davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, kendi lehine delil vasfını taşıdığı incelenen 2014-2015-2016 yıllarını içeren kayıt ve belgelere göre taraflar arasında uzun süredir devam eden ticari ilişkinin mevcut olduğu, düzenlenen faturalara davalı tarafça yapılmış kısmi tahsilatların mevcut olduğu, yapılan hesaplamaya göre takip tarihi itibariyle 123.035,49 TL davacının davalıdan alacaklı olduğu, faturaların incelenmesi sonucunda 07/06/2016 tarih ve 5.828,09 TL bedelli irsaliyeli faturada teslim alan isim ve imzasının bulunmadığı, mal veya hizmetin verilip verilmediği subuta ermediğinden bu faturanın alacak hesabında dikkate alınmadığı, bu nedenle 123.035,49 TL alacak üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiş işlemiş faiz hususunda taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiş ayrıca dava konusu likit yani belirlenebilir olup davacı tarafça talep edilip davalı da haksız olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
İstanbul … İcra müd. … Esasa sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 123.035,49-TL asıl alacak, 4.699,99-TL işlemiş fazi olmak üzere 127.735,48 TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleycek değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE
Kabul edilin asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıdan tahsiline
2-Alınması gereken 8.725,61 TL harçtan peşin alınan 1.613,12 TL nin mahsubu ile eksik kalan 7.112,49 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.649,12 TL ( 31,40 TL BH, 1.613,12 TL PH, 4,60 TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 800,00 TL, tebligat gideri 166,00 TL toplam 966,00 TL nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 923,85 TL nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 12.968,84 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, yatırılan avantan bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …