Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/935 E. 2022/96 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/935
KARAR NO : 2022/96

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/10/2017
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan … – … Hizmetleri ile … projesi kapsamında inşa edilen 8.400 …’luk kimyasal tankerin tüm boru donatım işlerinin yapılması için 18.03.2016 ve 24.08.2016 tarihli, … Ltd. Şti. ile de söz konusu geminin kaynaklı imalatlara ait tahribatsız muayene (…) ve raporlanması işleri konusunda 02.01.2017 tarihli sözleşmeler akdettiklerini, müvekkilinin sözleşme konusu kaynak işleri kapsamında olan kargo tankları serpantin boruları ve kargo devresi borularına ait kaynak işlerinin ve bunlara ait tahribatsız muayenelerin (…) standartlara uygun yapılmadığı haricen öğrenilmesi üzerine başka bir muayene kuruluşuna muayene yaplırmış olduğunu ve muayene sonucunda söz konusu kaynakların tamamına yakınının standartlara uygun olmadığının tespit edilmiş bulunduğunu, bunun sonucunda kaynakların standartlara uygun olmadığının yanı sıra … raporunun kusursuz olan kaynak yerlerinden çekilmiş filmlerin farklı kaynaklarmış gibi tekrar çekilmek suretiyle tanzim edilmiş olduğunun ortaya çıktığını, bunun üzerine geminin inşa programının aksamaması bakımından hasarl/kusurlu yerlerin acilen düzeltilebilmesini teminen delillerin kaybolmaması ve tespiti amacıyla …1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası tahtında delil tespiti talebinde bulunulduğunu, bu kapsamda 18.04.2017 tarihinde gemide keşif yapılarak bilirkişi nezaretinde filmlerin çekildiğini ve bilirkişi raporu tanzim edildiğini ve rapora göre, incelenen 205 boru kaynağından 183 adedinin standart dışı ve tamir edilmesi gerektiğinin tespit edilmiş olduğunu, … Ltd. Şti. tarafından çekilen filmlerin aynı kaynağın farklı kodlanması suretiyle çekilmiş filmler olduğunu, bu yönü ile hatalı/kusurlu işlerin örtbas edilmesi amacını taşıdığını ve bu bakımdan … – … Hizmetleri ile … Lid. Şti.nin bu konuda müteselsil sorumluluğunun bulunduğunu, … Ltd. Şti. ile aralarındaki sözleşmenin 05.04.2017, … – … Hizmetleri ile aralarındaki tüm sözleşmelerin de 10.04.2017 tarihinde feshedilmiş olduğunu, uğranılan zararın yalnızca film çekimi yapılan yerlerle sınırlı olmayıp, … – … Hizmetleri tarafından yapılan tüm kaynakların da kusurlu olduğunu, bu bakımdan yapılan kaynakların tümünün yeniden kontrol edilerek hatalı/kusurlu olanların onarılması, ardından tankların yeniden boyanması ve tüm onarımların muayenesi gerektiğini ve tüm bu işlemlerin kendileri tarafından yapılmak zorunda kalındığını ve bu nedenle geminin tesliminin geciktiğini beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilerek şimdilik 10.000-TL maddi tazminatın ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı … Hizmetleri vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazlarının olduğunu, davacı tarafın zarara uğrama nedeni olarak öne sürdüğü kaynakların sözleşmeye uygun olarak imal edilmemiş olmasının, Sözleşme’nin 02.18 no.lu maddesinde yer verilen “yapılan kontrol neticesinde onarım gerektiren (deformasyon, kaynak hatası vb.)yerler hiçbir ücret talep etmeksizin yüklenici tarafından düzeltilecek ve oluşan ek malzeme maliyetleri yüklenicinin hak edişinden kesilecektir” hükümleri bakımından sözleşmenin feshine neden olamayacağını, Kaynakların radyografık film çekme işlemlerinin davacı tersanenin formeni kontrolünde yapılacak bir işlem olduğunu, filmlerin çekilmesi sırasında – formenin bulundurulmaması ve markalama yapılmaması nedeniyle davacı tersanenin kusurlu olduğunu, filmlerin çekilmesi sırasında kargo tanklarına inilmemiş ve çekimlerin atölyedeki boruların kaynakları üzerinden yapılmış olduğunu, Aralarındaki Sözleşme’nin 02.04. no.lu maddesinde “yüklenici projelere, klas ve … kurallarına uymak zorundadır” şeklinde bir hüküm bulunduğunu ve yaptıkları tüm işlemlerin klas kurallarına uygun olduğunu, klas kurallarına göre incelenmesi gereken hususun kaynak yerlerinde imalat hatası bulunup bulunmadığı değil, boruların 16 bar basınç testine dayanıp dayanmadığı olduğunu, böyle bir test yapılmadığı gibi iddia edilen imalat hatalarının düzeltilmesi için kendilerine herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, diğer davalı … Ltd. Şti. ile herhangi bir bağları ve bağlantıları bulunmadığını, film çekimini gereği gibi yapmayan … Ltd. Şti.nin kusuru nedeni ile kendilerinin sorumlu tutulamayacağını ileri sürmüş olduğunu beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasında diğer davalı … – … Hizmetleri tarafından yapılan kaynak işlerinin kontrolü konusunda bir Sözleşme’nin yapıldığını, ancak bu sözleşmenin davacı tersanc tarafından tek taraflı düzenlenmiş ve bütün şartların davacının tek taraflı iradesi ile belirlenmiş olduğunu, müvekkili şirketin diğer davalı … -… Hizmetleri tarafından yapılan davacıya ait tersanede… projesi kapsamında inşa edilen 8.400 …’luk kimyasal tankerin kargo tankları serpantin boruları ile kargo devresi borularının kaynak işlerinin muayenesi ile yükümlü olduğunu, bu kapsamda diğer davalı tarafından yapılan kaynakların filmlerinin çekilerek herhangi bir çatlak ya da boşluk olup olmadığının davacı ile müvekkili arasında diğer davalı … – … Hizmetleri tarafından yapılan kaynak işlerinin kontrolü konusunda bir Sözleşme’nin yapıldığını, ancak bu sözleşmenin davacı tersanc tarafından tek taraflı düzenlenmiş ve bütün şartların davacının tek taraflı iradesi ile belirlenmiş olduğunu, müvekkili şirketin diğer davalı … – … Hizmetleri tarafından yapılan davacıya ait tersanede … projesi kapsamında inşa edilen 8.400 …’luk kimyasal tankerin kargo tankları serpantin boruları ile kargo devresi borularının kaynak işlerinin muayenesi ile yükümlü olduğunu, bu kapsamda diğer davalı tarafından yapılan kaynakların filmlerinin çekilerek herhangi bir çatlak ya da başluk olup olmadığının belirlendiğini ve rapor düzenlendiğini, bu bakımdan yapılan kaynak işleri ile herhangi bir ilgilerinin bulunmadığını, müvekkilinin yapılan kaynak imalatının tamamını kontrol etmemekte olduğunu, kontrolün sözleşme gereği sadece davacınımn yetkilileri (Tersane Müdürü, Kalite Kontrol Mühendisi, Formeni vb. yetkilendirdiği çalışanı) nezdinde ve onlar tarafından gösterilen kaynaklar üzerinde gerçekleştirildiğini ve bu bakımdan davacının iddia cttiği gibi bir durumun oluşmasınım zaten mümkün olamayacağını, sadece davacı yetkilileri tarafından belirlenen (gösterilen) kaynakların kontrolü söz konusu olduğu için, yapılan kontrolün işin tamamı için değil, tüm kaynak işlerinin ortalama %9-10’u civarında bir bölümü için olduğunu, geriye kalan %90- 91’lik imalatın kendilerinin kontrolü dışında bulunduğunu, dolayısıyla kendilerinin sadece kontrolünü yaptıkları kaynaklarla ilgili rapor düzenlemiş olmakla bunun dışındaki işler konusunda hiçbir yükümlülük ve sorumlulukları bulunmadığını, davacının varlığını iddia eltiği kusur ve hatalar konusunda hiçbir şekilde kendilerine başvurmadan 3üncü bir şirkete inceleme yaplırdıktan sonra bu incelemenin sonuçlarına dayanarak kendilerine ihtarname çektiğini, buna cevaben kendileri tarafından çekilen karşı ihtarname ile buna itiraz edildiğini, gereken cevabın verilmiş ve yapılan işlemin hukuksuz olduğunun hatırlatılmış olduğunu, bu karşı ihtarnameden dava dilekçesinde söz edilmemiş olduğunu, tarafların davacı şirket merkezinde bir araya geldiklerini, hatalı/kusurlu olduğu ileri sürülen kaynakların yeniden kontrolünün gündeme getirildiğini, ancak davacının yapılan imalatın asitlenip boyanmış olduğunu, bu nedenle de kontrolün mümkün olamayacağını ileri sürdüğünü, buna karşın bu kez Mahkeme kanalı ile tek taraflı bir tespit yaptırdığını, bu tespite de taraflarınca itiraz edildiğini ve bu itirazlarından da dava dilekçesinde söz edilmemiş olduğunu, davacının müvekkili tarafından yapılan işler karşılığı kestiği faturaların ödenmemiş olduğunu, bu nedenle yapılan icra takibine de haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bu konuya ilişkin yasal işlemlerin … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası üzerinden devam etmekte olduğunu beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D. İş sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış ve mahkememizce 03/04/2018 tarihli celse kararı ile … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak davalı … Hizmetleri’nin ticari defter kayıtlarının incelenmesi bakımından SMM bilirkişiye tevdine karar verilmiş,
11/07/2018 tarihli talimat bilirkişi raporunda; davacı … Şirketi’nin davalı … firmasından toplam 220.032.67-TL alacaklı olduğu görüşünü bildirmiştir.
Mahkememizce verilen 09/11/2018 tarihli ara karar ile ;Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereği delil tespitine itiraz edilmesi ve mahallinde keşfin imkansız olduğu durumlarda delil tespiti bilirkişisinden farklı bir bilirkişiden rapor tanziminin istenebileceği hususları değerlendirildiğinde; sözleşme konusu işin eksik ve ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıpların niteliğini ve eserin reddini gerektirecek derecede olup olmadığı, eksik ve ayıplı haliyle sözleşme kapsamındaki işlerin gerçekleşme seviyesinin ne olduğu, gerçekleştirilen seviyeye göre yüklenicinin bedelin ne miktarına hak kazandığı, davacı tarafında tamamlandığı belirtilen işler ve bedelleri dikkate alınarak tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda gemi İnşaatı konusunda uzman iki bilirkişi, bir hesap bilirkişi ve nitelikli hesaplama gerektiğinden bir Borçlar hukuku bilirkişiden oluşan 4 kişilik bilirkişiden dosya kapsamında rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş,
27/03/2019 tarihli gemi inşaatı konusunda uzman iki uzman bilirkişinin sunduğu raporda; yapılmış olan işler ayıplı olduğu, ancak dosyadaki mevcut verilerden herhangi bir zararın henüz ortaya çıkmadığı, ayıpların niteliği … açısından eserin reddini gerektirecek derecede, öte yandan … açısından eserin reddini gerektirecek derecede olmadığı, … için işlerin gerçekleşme seviyesi % 0 olduğu, … Donatım için işlerin gerçekleşme seviyesinin yaptığı işlerin … ve … Kuruluşunca onaylanmış olması ve davacı tarafın işi kabul edip herhangi bir onarım talebinde bulunmamış olması nedeniyle %100 olduğu görüşü bildirilmiş ve aynı rapor altında ayrık görüş bildiren hesap bilirkişi ve hukukçu bilirkişi tarafından sunulan 14/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasında akdedilen sözleşmelere göre davalı … Hizmetleri anılan geminin tüm boru donatı kaynak yapma işlemlerini, davalı … Limited Şirketi ise geminin kaynaklı imalatlara ait tahribatsız muayene işlerini (…) üstlendiği, davacı işverenin basiretli bir tacir gibi davranarak işin ehli olan uzman kişiler ile davalılarca işin yapımı konusunda anlaştıkları, taraflar arasında akdedilen bu sözleşmelere göre davalıların işin yapımı ve özen borcu içerisinde oldukları, üstlendikleri işleri işin ehli olmaları sebebiyle kusursuz, ayıpsız ve eksiksiz bir şekilde yapma taahhüttü altına girdikleri, dava dosyası içeriğinden davalıların üstlendikleri işi gereği gibi yapmadıkları, işin tamamına yakınının ayıplı ve kusurlu olduğunun tespit raporlarıyla belirlendiği, bu nedenle davacının sözleşmeleri feshetme hakkının doğduğu, davacının davalıların yapmış olduğu işlerden dolayı uğramış olduğu zararları davalılardan talep etme hakkının bulunduğu görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizce 26/11/2019 tarihli celsede dosyanın bir gemi sanat okulu mezunu gemi inşa mühendisi, bir gemi inşa kaynak … muayene işleri uzmanı bilirkişiye tevdi ile bilirkişilerden; Kusurlu kaynakların tespiti için … Muayene Masrafı’nın, tespit edilen 183 uygun olmayan kaynağın tamir masrafının, yapılacak yeni kaynakların … Muayene Masraflarının, bu işlemlerin ne kadar sürede tamamlanacağı ve bu sürede davacı Tershane için ne kadarlık iş kaybı yaşanacağının, iş kaybı süresinin bir tershane için maliyetinin ne kadar olduğu hususlarının tespit edilerek rapor aldırılmasına karar verilmiş,
17/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Kaynak dikişleri … kontrolü yapılan gemi, 8.400 …’luk bir kimyasal tanker olduğu, bu tankerin kargo tankları serpantin boruları ve kargo devresi borularının kaynak dikişleri radyografi (…) yöntemiyle teste tabi tutulduğu, bu tip film çekimlerinde, çekimi yapılacak borunun çapına bağlı olarak 12’lik, 24’lük veya 48’lik tabir edilen, yani boyu 12 cm, 24 cm veya 48 cm olan filmler kullanılmakta olduğu, geminin tonajı (büyüklüğü) göz önüne alındığında, imalatı ve kaynağı yapılan boruların çapları için uygun olacak film ölçüsünün “24’lük film” olması gerekeceği, bir adet 24’lük filmin çekim ve raporlanması bedeli 4 USD mertebesinde ve bu durumda, toplam 205 adet film çekimi ve raporlanması bedeli; 205 adet x 4 USD /adet = 820 USD olduğu, toplam 205 adet film çekimi için 2 iş günü çalışmaya ihtiyaç duyulacağı, NDT Firmaları, beher gün hizmet için, film ücretlerine ilave olarak ayrıca 70 USD/gün ulaşım-hizmet bedeli alındığı, bu durumda 2 iş günü için; 70 USD x 2 – 140 USD ulaşım-hizmet bedeli eklenmesi gerekeceği, kusurlu kaynakların tespiti için yapılacak … muayene masrafının 820 USD + 140 USD = 960 USD olacağı, 183 adet boru kaynağı için, bir kaynakçının günde 10 adet kaynak yapacağı ve 5 kaynakçı çalıştırılacağı hesabı ile toplam 4 işgününe ihtiyaç bulunduğu anlaşıldığı, kaynakçı yevmiyeleri ortalama 250 TL mertebesinde olduğu, Bu durumda uygunsuz 183 adet kaynağın yeniden ikmal edilmesi bedeli; 5 kaynakçı x 4 gün x 250 TL/gün = 5.0009 TL yevmiye bedeli hesaplandığı, toplam 183 adet kaynak işlemi için elektrot, elektrik, taş vs. sarf malzemeleri içinde yaklaşık 5.000,00 TL harcama gerekeceği, yapılacak 183 adet kaynağın yeniden muayene edilmesi için gereken 2 gün çalışma için yapılacak harcamanın (183 adet x 4 USD/adet) + (70 USD x 2) = 872 USD olacağı, öte yandan, davacı taraf dava dilekçesinde, yapılan kaynakların tümünün yeniden kontrol edilerek, hatalı/kusurlu olanların onarılmasının ardından tankların yeniden boyandığını, eski boyanın yanması nedeniyle yeniden boyama ihtiyacı duyulacağı, söz konusu boruların kargo tanklarının serpantin boruları ile kargo devresi boruları olduğu göz önüne alındığında, yapılacak kısmi boya onarımı için 5 işgünü çalışma yapılması ve malzeme ve işçilik olarak 2.500 USD ilave harcama gerekeceği tahmin edilmiştir. film çekimi ve raporlama için 4 iş günü, kusurlu kaynakların yenilenmesi için 4 iş günü ve kısmi boya tamiri için 5 iş günü olmak üzere toplam 13 günlük ilave bir çalışma süresine ihtiyaç duyulacağı, söz konusu gemi bir yeni inşa projesi olduğu, bu tür projelerin özelliği gereği dava konusu edilen boru kaynaklarının yapılmasının, geminin devam eden diğer işlerine paralel olarak yürütülebilecek bir faaliyet olmasının beklenildiğini, bu nedenle yapılacak 13 gün ilave çalışma için tersanenin herhangi bir iş Kaybının söz konusu olmaması gerektiği, ancak, bunun aksinin söz konusu olması ve bu hususun ortaya konması halinde, yani bu ilave sürenin tersanenin kazancında önceki yılların aynı dönemine göre bir azalma meydana getirdiğinin kanıtlanması durumunda, davacı taraf iş kaybı talebinde haklı bulunabileceği görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizce 25/11/2020 tarihli celsede dosyanın aynı bilirkişilere tevdi ile Hazırlanan 17.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda yeniden boyama masrafının neden USD olarak hesaplandığının açıklanması ve hesaplanmayan 13 günlük ve 25 günlük olarak ayrı ayrı iş gücü kaybının hesaplanarak rapor aldırılmasına karar verilmiş,
18/12/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; Önceki raporda bu işler için toplam 13 günlük ilave bir çalışma süresine ihtiyaç duyulacağı kanaatinin belirtildiği, sektörde mutad olan uygulama, bu tür işlerde çoğunlukla USD veya EURO para birimi üzerinden anlaşma yapılması ve işin hitamında bunun TL karşılığının ödenmesi şeklinde olmakla, yeniden boyama için gerekecek harcama USD para birimi üzerinden hesaplanmıştır. Nitekim Kök Rapor’da, uygun olmayan kaynakların tamir masrafları dışındaki değerler bu nedenle USD cinsinden hesaplanarak verilmiştir. Söz konusu gemi bir yeni inşa projesidir. Bu tür projelerin özelliği gereği dava konusu edilen boru kaynaklarının yapılmasının, geminin devam eden diğer işlerine paralel olarak yürütülebilecek bir faaliyet olması beklenmelidir. Bu nedenle Kurulumuz, Kök Rapor’da 13 gün olarak öngördüğü ilave çalışma için tersanenin herhangi bir iş kaybının söz konusu olmaması gerektiği kanaatini belirtmiş; mahkemenin bu süreye ait işgücü kaybının parasal karşılığının hesaplanması yönündeki talebinin yerine getirilmesi, ancak davacının ticari kayıtlarının incelenmesi ile mümkün olabilecek bir husus olduğundan, mümkün olamamıştır. Zira, bu hesaplamanın yapılabilmesi için bilinmesi gerekli olan, davacı tersanenin büyüklüğü, kapasitesi, karlılığı gibi hususlar, ancak ticari defterlerinin görülmesi ile mümkün olabileceği görüşünü bildirmiştir.
Mahkememizce 25/11/2020 tarihli celsede ek rapor alındıktan sonra davacı tarafların ticari defterlerinin incelenerek bilirkişiden; davacı şirketin dava konusu olaydan bir yıl önceki yıllık net kârının, davacı şirketin dava konusu olaydan bir yıl önceki yıllık net kârına göre günlük net kârının, davacı şirketin dava konusu olaydan bir yıl önceki yıllık net kârına göre tespit edilecek günlük net kârından 13 günlük ve 25 günlük olarak ayrı ayrı net kârının tespit edilerek rapor aldırılmasına karar verilmiş,
11/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirketin 2016 yılı net karının 1.851.885,06 TL olduğu, davacı şirketin 2016 yılı net karının 1.851.885,06 TL /365 gün= 5.073,66 TL olduğu, 13 günlük netkar 13 x 5.073,66 TL = 65.957,58 TL, 25 günlük net kar 25 x 5.073,66 TL = 126.841,50 TL olduğu görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizce 08/03/2021 tarihli celsede dosyanın 2. kez ek rapor için bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişilerden; Kusurlu kaynakların tespiti için muayene masraflarının ayrı kalem olarak, tespit edilen 183 adet uygun olmayan kaynağın tamir masrafının ayrı kalem olarak, boyama masrafının ayrı kalem olarak TL cinsinden hesabının yapılması ve TL / USD kur tarihinin her iki davalı için ayrı ayrı olmak üzere davalı … Hizmetleri … firması için 10.04.2017 tarihindeki kur esas alınarak, davalı … Ltd. Şti. için 05.04.2017 tarihindeki kur esas alınarak hesaplamaların yapılarak rapor aldırılmasına karar verilmiş,
03/02/2021 tarihli bilirkişi 2. Ek raporunda; dava tarihi olan 26/10/2017 tarihi dikkate alındığında davacının zararının 21.344,20-TL olduğu, davalılardan … – … Hizmetleri ile Davacı arasında düzenlenen ilk Sözleşme tarihi olan 18.03.2016 tarihi dikkat alındığında davacının zararının 17.931,69-TL olduğu, davalılardan … – … Hizmetleri ile Davacı arasında düzenlenen ikinci Sözleşme tarihi olan 24.08.2016 tarihi dikkate alındığında davacının zararının 7.817,09-TL olduğu, davalılardan … Ltd. Şti. ile Davacı tarafından düzenlenen Sözleşme tarihi olan 02.01.2017 tarihi dikkate alındığında davacının zararının 20.336,15-TL olduğu, davacının, Davalılardan … Ltd. Şti, ile sözleşmeyi feshettiği tarih olan 05.04.2017 tarihi dikkate alındığında davacının zararının 20.956,49-TL olduğu, davacının, Davalılardan … – … Hizmetleri ile aralarındaki sözleşmeyi feshettiği tarih olan 10.04.2017 tarihi dikkate alındığında davacının zararının 21.171,36-TL olduğu görüşü bildirilmiştir.
Yine mahkememizce 08/03/2021 tarihli celsede davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak bilirkişiden; davacının 18.03.2016 tarihli sözleşme bedelini davalı… Hizmetleri … firmasına ödeyip edemediğinin, davacının 10.06.2015 tarihli sözleşme bedelini davalı … Ltd. Şti. firmasına ödeyip edemediğinin tespit edilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiş,
28/07/2021 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; Davacının ibraz edilen bilgi ve belgelerine göre …- … Hizmetleri firmasına fazla mahsup ve ödemeden dolayı davacının 254.749,81 -TL avans alacağı olduğu, davacının ibraz edilen bilgi ve belgelerine göre davalı … Limited Şirketi mahsup ve ödemelerden dolayı dava tarihi itibariyle davalıya 0,48.-TL borcu olduğu görüşü bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, gemi inşaatı nedeniyle davacı … Şirketi ile davalı … Hizmetleri arasında Serpantin Boru Kaynaklarının Yapımı Sözleşmesi’nin ve diğer davalı … Limited Şirketi ile yapılan kaynaklara ilişkin muayenesinin yapılmasına ilişkin sözleşme kapsamında davalılarca işin sözleşmeye uygun yerine getirilmediği iddiası ile açılan ve davalılar tarafından yapılan işlerin tamamının standartlara uygun olup olmadığının tespiti, kusurlu işlerin standartlara uygun hale getirilmesi ve tekrar kaynak yapılması sebebiyle kaynak yapılan yerde oluşacak hasarın tamiri, tankların tekrar boyanması ve yeniden yapılan kaynakların standartlara uygun olup olmadığının muayenesi ve tüm bu uygulamalar nedeniyle geminin inşaatının sekteye uğraması ve tesliminin gecikmesi nedeniyle tazminat isteminin yasal şartları oluşup oluşmadığı hususundadır.
Davalılardan … – … Hizmetleri ile … projesi kapsamında inşa edilen 8.400 …’luk kimyasal tankerin tüm boru donatım işlerinin yapılması için 18.03.2016 ve 24.08.2016 tarihli, … Ltd. Şti. ile de söz konusu geminin kaynaklı imalatlara ait tahribatsız muayene (…) ve raporlanması işleri konusunda 02.01.2017 tarihli sözleşmeler akdetilmiş olup; bu hususta taraflar arasında itilaf bulunmamaktadır.
Mahkememizce aldırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarıyla ayıp olgusu tespit edilmiş olup sözleşme ilişkisi sonlandırıldığına ilişkin fesih ihtarnamesi davalı taraflara gönderilmiştir. Temerrüt olgusunun fesihle oluştuğu değerlendirilmekle; davalılardan … Ltd. Şti, ile sözleşmeyi feshettiği tarih olan 05.04.2017 tarihi dikkate alındığında davacının zararının 20.956,49-TL olduğu, davacının davalılardan … – … Hizmetleri ile aralarındaki sözleşmeyi feshettiği tarih olan 10.04.2017 tarihi dikkate alındığında davacının zararının 21.171,36-TL olduğu hususu tespit edilmiştir.
Davacı tarafça her ne kadar iş kaybı nedeniyle tazminat talep edilmiş ise de; söz konusu gemi bir yeni inşa projesi olduğu, bu tür projelerin özelliği gereği dava konusu edilen boru kaynaklarının yapılmasının, geminin devam eden diğer işlerine paralel olarak yürütülebilecek bir faaliyet olması ve aksine kaynak yapımı nedeniyle işleyişin durduğuna ilişkin bilgi ve belge sunulmadığı anlaşılmakla bu alacak kalemi yönünden 11/01/2021 tarihli bilirkişi raporlarına itibar edilmeyerek reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı yanca …1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D. İş sayılı dosyasından örnekseme yoluyla tespit yapıldığı, ayıplı kaynakların tespit edilenden daha fazla olduğu hususunda itiraz da bulunmuş ise de; uyuşmazlığa konu geminin faaliyete başlamış olması ve bu nedenle keşif icrasının mümkün bulunmaması nedeniyle dosyadaki bilgi ve belgeler ile değişik iş dosyasındaki tespitlere göre inceleme yapılmıştır.
Davalı taraflarca davacı taraftan hakeedişlerini alamadıklarına ilişkin beyanda bulunmuş iseler de; bu hususta takas/mahsup ayrımının irdelenmesi gerekecektir. Mahsup bir alacağı doğuran olayla ilgili olarak, alacaklının elde ettiği bazı menfaatlerin ya da borçlunun katlandığı bazı yükümlülüklerin alacaktan indirilmesidir. Mahsuplaşmada, takastan farklı olarak iki ayrı alacak bulunmamaktadır. Buna göre, alacak miktarından tenzil edilecek değer, karşı alacak olmayıp, gerçek alacağı bulmak üzere hesaplanan alacaktan indirilmesi gereken bir bedeldir. Bu nedenle, mahsupta hukuken karşılıklı alacaklılık ilişkisinden öte, alacağın gerçek miktarının tespiti için yapılan bir işlemin varlığı kabul edilmelidir. Mahsupta, doğmuş bir alacaktan söz edilemeyeceği için, mahsubun borcu sona erdiren bir neden olduğu da düşünülemez. Ayrıca, mahsup talebi hukuki niteliği itibariyle def’i olmayıp; itiraz niteliğinde olduğundan, savunmanın genişletilmesi yasağına tabi kabul edilmez. Bu yönüyle, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23.05.2012 Tarih, 2011/7271-3753 Esas ve Karar sayılı ilamında gösterildiği üzere, mahsubun yargılama devam ettiği sürece karşı tarafın muvafakatı olmaksızın ileri sürülmesi mümkündür. Yargıtay yerleşik uygulamalarında, aynı sözleşme ilişkisi nedeniyle taraflardan birinin katlandığı bazı yükümlülüklerin ya da elde ettiği bir kısım semerelerin diğer tarafın alacağından indirilmesi talebi, hukuki niteliği itibariyle, takas değil, “mahsuplaşma” olarak nitelendirilmektedir. (Emsal nitelikte karar olarak Dairemizin 26.11.2014 Tarih, 2014/857-6878 Esas ve Karar sayılı ilamı ile yine Dairemizin 28.02.2012 tarih, 2012/468-1180 Esas ve Karar sayılı ilamı) Takas ise, bir miktar para ya da konuları itibariyle aynı türden malı birbirine borçlu olan tarafların, borçların muaccel olması ve takas itirazının dermeyan edilmesi kaydıyla, az olan borcun çok olana nazaran sona erdirilmesi olarak tanımlanabilir. Takas, hukuki niteliği itibariyle bozucu yenilik doğuran bir hak olup, sözleşme niteliğinde bulunmadığından, takas iradesinin muhatabına ulaşmasıyla birlikte sonuç doğurmaya başlayacağı kabul edilir. Bu nedenle, takas iradesinin açıklanmamış olması ya da açıklansa bile karşı tarafa varmaması halinde borçların takasından söz edilemez. Tanımdan da anlaşılacağı üzere, takas, borcu sona erdiren nedenlerden biridir. Başka bir deyişle, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 139. maddesi uyarınca, iki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir. Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir. Davalının, dava dayanağı olayı ve borcun varlığını inkâr etmeden, borçlu bulunduğu edimi, özel bir sebebe dayanarak yerine getirmekten kaçınmasına imkan veren hakka def’i denir. Def’iler, dava dilekçesine cevap verilirken ileri sürülmelidir. Aksi halde, davalı “savunmanın genişletilmesi yasağı” ile karşılaşabilir. Def’iler, davada ileri sürülmedikçe hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınmazlar. Takas bir def’idir. Bu itibarla, ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınamaz. Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, def’i olarak da ileri sürülebilir. Takasın def’i olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup def’i sebebi ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir. İş bu uyuşmazlık kapsamında davalı taraflarca cevap dilekçelerinde takas def’ine ayrıca ve açıkça dayanılmamıştır. Yargılamanın ilerleyen aşamalarında da ileri sürülen hakedişlere ilişkin derdest dosya bekletici mesele yapılmamış olup 28/07/2021 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmamıştır. Tüm bu açıklamalar ışığında davacı taraf talep sonucuyla bağlı kalınarak davanın kabulü ile; 10.000,00-TL tazminatın davalı … Hizmetleri için 10/04/2017 tarihinden, davalı … Ltd. Şti 05/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
10.000,00-TL tazminatın davalı … Hizmetleri için 10/04/2017 tarihinden, davalı …Ltd. Şti 05/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 683,10-TL nispi karar harcından peşin alınan 170,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 7.247,28-TL’nin ( 31,40-TL BVH, 4,60-TL VH, 170,78-TL Peşin Harç, 650,00-TL Talimat, 5.550,00-TL BK, 840,50-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalılardan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2022

Katip
¸

Hakim
¸