Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/918 E. 2019/844 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/918
KARAR NO : 2019/844

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 21/10/2017
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … vekili verdiği dava dilekçesinde, kendisinin anlaşmalı olduğu otomobil cam bayileri aracılığı ile otomobillerin cam değişim işini yapmakta olduğunu, davalıya ait çok sayıda otomobilin de cam değişimini yaptığını, her bir cam değişimi için otomobil plakasını belirtir şekilde fatura kestiğini ve davalıya teslim ettiğini, ancak fatura bedellerinin tarafına ödenmediğini, bunun üzerine önce Ankara … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, bu dosyanın yetki itirazına uğraması üzerine dosyanın İstanbul … İcra Dairesinin …sayılı dosyası olarak devam ettiğini, davalının takibe itiraz etmesi üzerine de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmişti. Davacı vekili 11.12.2017 tarihinde verdiği ıslah dilekçesiyle davayı tamamen ıslah ettiklerini belirterek davayı alacak davasına dönüştürmüştür.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı …Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacı tarafın kendileri aleyhine başlattığı Ankara … İcra Dairesinin … sayılı dosyasının yetkisizlikle İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasına gelmesinden sonra kendilerine yeniden ödeme emri gönderilmediğini bu nedenle de davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı olmadığını, davanın esası yönünden de davacıya borçlarının bulunmadığını, taraflar arasındaki ticari defterlerin incelenmesi sonucunda bu durumun tespit edileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve devamı maddelerine göre alım satım sözleşmesi ile aynı yasanın 502 ve devamı maddelerine göre vekâlet sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, tarafların ticari defterlerini, faturaları, tanık beyanlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, İstanbul …İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, tarafların ticari defterlerini, faturaları, tanık beyanlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve devamı maddelerine göre alım satım sözleşmesi ile aynı yasanın 502 ve devamı maddelerine göre vekâlet sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyası getirtilerek mahkememiz dosyası içerisine alınmış ve incelenmiştir. İcra dosyasının Ankara … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından yetkisizlikle geldiği ancak geldikten sonra tekrar davalı borçluya ödeme emri çıkartılmadığı görülmüştür.
Davacı vekili 11.12.2017 tarihinde verdiği ıslah dilekçesiyle davayı tamamen ıslah ettiklerini belirterek davayı alacak davasına dönüştürmüştür. Bu nedenle davaya 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve devamı maddelerine göre alım satım sözleşmesi ile aynı yasanın 502 ve devamı maddelerine göre vekâlet sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olarak bakılmıştır.
Davacı taraf, kendisinin anlaşmalı olduğu otomobil cam bayileri aracılığı ile otomobillerin cam değişim işini yapmakta olduğunu, davalıya ait çok sayıda otomobilin de cam değişimini yaptığını, her bir cam değişimi için otomobil plakasını belirtir şekilde fatura kestiğini ve davalıya teslim ettiğini, ancak fatura bedellerinin tarafına ödenmediğini belirtmiştir.
6098 sayılı TBK m. 207/I’e göre; “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir.” Aynı yasanın 502’inci maddesine göre de “Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Vekâlete ilişkin hükümler, niteliklerine uygun düştükleri ölçüde, bu Kanunda düzenlenmemiş olan işgörme sözleşmelerine de uygulanır.” Davacı taraf davalı tarafa hem otomobil camı satışını yapmış hem de otomobil camlarının değişim hizmetini vermiştir. Dolayısıyla taraflar arasında ki hukuki ilişki hem otomobil camı alım satımına dayanan alım satım sözleşmesi hem de otomobil camı değişim hizmetine ilişkin vekâlet/işgörme sözleşmesi niteliğinde karma nitelikli bir sözleşmedir.
6098 sayılı TBK m. 207/II’ye göre; “Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” Davalı taraf davacıya borçlarının bulunmadığını, taraflar arasındaki ticari defterlerin incelenmesi sonucunda bu durumun tespit edileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve alacak borç durumunun tespiti için her iki tarafında ticari defterlerini mahkememize sunmaları istenilmiş ve 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Davacı taraf ticari defterlerini mahkememize sunmuş davalı taraf ise usulüne uygun şekilde ticari defterlerini mahkememize sunması istenildiği halde sunmamıştır.
Hazırlanan 20.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda davacının gerçek kişi tacir olması nedeniyle sadece işletme defteri tutmak zorunda olduğu, defterin niteliğinden fatura bedellerinin ödenip ödenmediğinin anlaşılamadığı, defterin açılış onayının bulunduğu ancak kapanış onayının bulunmadığı, 35 faturanın defterde kayıtlı olduğu ve bunların tutarının 18.437,56 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı defterlerinin 6102 sayılı TTK m. 64’e göre ve 6100 sayılı HMK m. 222’ye göre usulüne uygun şekilde tutulmuş olmadığından yine 6100 sayılı HMK m. 222’ye göre davacı lehine delil hükmünde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının defterlerindeki kayıtlar hükme esas alınmamıştır.
Davacı tarafın dosyaya sunduğu faturalar irsaliyeli faturalar olup her bir fatura üzerinde davalıya verilen otomobil camı hizmetinin hangi otomobile ilişkin verildiğini gösterir şekilde otomobil plakaları yazılı olduğu görülmektedir. Dolayısıyla faturalar yazılı belge hükmünde olup irsaliyeli olmaları nedeniyle de davalı tarafa teslim edilmiştir. Davalı taraf 6102 sayılı TTK m. 21/II’ye göre bu faturalara itiraz etmemiş ve 6100 sayılı HMK m. 190 ve 191’e göre de bu faturalara karşı yazılı bir belge sunmuş değildir. Toplam 36 faturanın bedeli ise 19.013,14 TL yapmaktadır. Bunların 35 tanesi davacı defterinde kayıtlı olup miktarı da 18.437,56 TL’dir. Davacı ise ıslah dilekçesinde 18.437,56 TL alacak talebinde bulunmuş olup 6100 sayılı HMK m. 26’ya göre taleple bağlılık ilkesi uyarınca bu bedel üzerinden aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

Davacı taraf ıslah dilekçesiyle 18.437,56 TL asıl alacak miktarına her bir fatura için ayrı ayrı fatura tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi talebinde bulunmuş ancak davalı tarafa temerrüt ihtarında bulunmadığından davalı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 117’ye göre temerrüte düşürülmüş olmayıp davacı tarafın her bir fatura için ayrı ayrı fatura tarihinden itibaren avans faiz işletilmesi talebi kabul edilmemiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Dairesi’nin …sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 18.437,56 TL’nin 04/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile takibin devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 18.437,56 TL üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davanın reddedilen 16.803,86 TL üzerinden %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.259,47-TL nispi karar harcının peşin alınan 601,85-TL harçtan mahsubu ile eksik 657,62-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 1568,00-TL ( 1.300,00-TL BK ücreti, 268,00-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 820,34-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 637,85-TL ( 31,40-TL BH, 601,85-TL PH, 4,60-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır