Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/902
KARAR NO : 2018/1328
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/10/2017
KARAR TARİHİ: 18/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacının, alacağına karşılık olarak aldığı ve hamili bulunduğu, keşidecisi davacılardan…A.Ş., lehdarı davacılardan …Şti. olan,…bank. T.A.Ş…. şb.sinin TR… IBAN nolu, … çek nolu, 12.10.2017 keşide tarihli, Keşide yeri İstanbul olan, 1.846,30 Euro tutarlı çeki bulunduğunu, İşbu çekin asıl ve ilk halinin EK-1 de sunulduğunu, görüleceği üzere işbu çekin nama yazılmış bir çek olduğunu, nama yazılı çekte, davacı firma …Şti.’nin çeki nama yazılı ciroladığını, işbu çekin arka yüzünde “… Şti. Emrine ödeyiniz” ibaresinin açıkça göründüğünü, işbu çekin … Şubesine verilmiş ve … firmasına gönderilmek üzere kargoya teslim edildiğini, fakat işbu çekin kargoda kaybolduğunu,Çekin kargoda kaybolduğuna dair, … takip sorgu bilgisi evrakını EK-2 de sunulduğunu, … Şubesinde çek için “kayıp arama başlatıldı’ ibaresi yazdığını,… şubesinin de …nun … firmasının adresine en yakın şube olduğunu, yani kargo… firmasına ulaştırılamadan kaybolduğu veya çalındığını, işbu ilgili çek için taraflarınca Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasından çekin zayi nedeniyle iptali için dava açıldığını, işbu dava sonucunda çekin zayi nedeniyle iptaline karar verildiğini, ilgili çek için Ödeme Yasağı kararı verildiğini, işbu çek ile ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …soruşturma sayılı dosyasından resmi belgede sahtecilik ve dolandıncılık: suçlarından dolayı suç duyurusunda bulunulduğunu, ilgili çek, 12/10/2017 tarihinde …bank …Şubesinden sordurulduğunu ve işbu şubenin çek üzerinde Ödeme yasağı bulunmasından dolayı ödeme yapmadığını ve asıl şubeye gidilmesi gerektiği söylendiğini, işbu olay üzerine …bank … Şubesi’nin durumu hemen…bank … Şubesine bildirdiğini, işbu durumu banka çalışanları hemen davacı firmaya bildirdiğini,çekin… firmasına ödenmesi için cirolanmış nama yazılı bîr çek olduğunu, İşbu Ek-5 teki son haliyle davalılarca bankaya ibraz edildiğini, yukarıda açıkça ifade edildiği üzere, davacıya firmaya ait çekin kargoya verildikten sonra çalındığını veya kaybolduğunu, işbu açıklanan nedenlerden ötürü öncelikle tedbir talebinde bulunmak nihayetinde de İşbu çekten dolayı davacıların borcu bulunmadığının tespit edilmesi için mahkemeye başvurma zorunluluğu doğduğunu, yukarıda sayılan nedenlerle davanın kabulü ile, öncelikle davacının daha fazla zarara uğramaması adına işbu çek ile ilgili çekin icraya konulması halinde tedbir kararı verilmesini, nihayetinde davacılardan her ikisinin de keşidecisi…A.Ş. lehtarı …Şti, olan, ..bank T.A.Ş…. şb.’sinin TR… IBAN nolu, … çek nolu, 12.10.2017 keşide tarihli. Keşide yeri İstanbul olan, 1.846,30 Euro tutarlı çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, ilgili çekin bila bedel istirdatını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnşaat vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının tedbir talebinin reddi gerektiğini, davacının kendi ağır kusuru ve basiretsizliğinden doğan zararı davalıdan talep etmesinin MK’nın 2. maddesinde “Herkes, haklarım kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” şeklinde İfade edilen dürüstlük kuralının açık İhlali olduğu gibi hakkın kötüye kullanımının da açık örneği teşkil ettiğini, basiretli yani öngörülü ve tedbirli davranma yükümüne dair TTK.m. 18/2 yer alan ” Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir” şeklînde ifadenin de bu yükümlülüğü açıkça belirttiğini, sonuç olarak davacının ağır kusur teşkil edecek şekilde basiretsiz davrandığını, çekin iktisabında davalıya atfedilebilecek kötü niyet ve ağır kusur bulunmadığını, TTK,m.790’m hükmü uyarınca yetkili hamil olduğunu, yine TTK.m. 792’nin hükmü uyarınca da meşru hamil olduğunu, dava konusu çekin iktisabında davalının kötüniyeti veya ağır kusuru bulunmadığını, davalının, davacının ileri sürdüğü hırsızlık hadisesinden ancak icra takibi başlatıldıktan sonra cebri icra aşamasında vakıf olunduğunu, davalının vuku bulduğu iddia olunan hırsızlık fiilinin feri veya asli faili olmayıp, tam aksine davacı ile birlikte ama davacının ağır kusuru neticesinde meydana gelen olayın aslî mağduru olduğunu, çekteki lehdar veya ciranta imzalarının sahteliğini ileri sürerek hamile karşı dava açma hakkı bulunmadığını, yasanın açık hükmü gereğince davacı firmanın davaya konu çekteki kendi imzasını inkar etmediği için hamile karşı Menfi Tespit davası açma hakkı bulunmadığından bu davacı açısından davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, evvelemirde tedbire itirazın öncelikle ele alınarak vaki tedbîr talebinin reddine, yapılacak yargılama neticesi haksız davanın reddine, davacı aleyhine İÎK.m. 72/11 uyarınca öngörülen alacağın %20’sindenden aşağı olmamak kaydı ile tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletinde karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir,
…bank …Şubesi Müzekkere Cevabı, Küçükçekmece… CBS Sorusturma Dosyası , Küçükçekmece … CBS Sorusturma Dosyası, Bakırköy CBS… Soruşturma Dosyasının Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosya sureti Uyap üzerinden gönderildiğinden dosya kapsamına alınmıştır.
Dava konusu çekin nama yazılı olup olmadığı, defterlerde kayıtlı bulunup bulunmadığı ve dava dışı … arasında ticari ilişki olup olmadığı açısından yaptırılan defter incelemesi sonucunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 15/11/2018 tarihli raporda ” Çekin nama yazılı senet olmayıp emre yazılı senet olduğu, incelenen davacı taraf defterlerine göre davacı …Ştİ ile diğer davacı … A.Ş arasında ticari ilişki olduğu, …Şti’nin çeki alacağına karşılık 03.08.2017 tarihinde …A.Ş.’nden almış olduğu, incelenen davacı …Şti ticari defter kayıt ve belgelerine göre …Şti ile dava dışı … Şti. arasında ticari ilişki olduğu, …Şti 03.08.2017 tarihinde çeki borcuna karşılık dava dışı … . Şti’ne vermiş gibi çıkış yaptığı (defterlerine ödeme işlemiş olduğu), çekin kaybolmasından sonra 13.10.2017 tarihinde, çek bedelini “kayıp çek bedeli” açıklaması ile bankadan nakden ödemiş olduğu ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır. Davaya konu …bank …Şubesi’ne ait … no’lu 12/10/2017 tarihli 1.846,30 Eur bedelli çek keşidecisi davacılardan …A.Ş. Tarafından, lehdarı yine davacılardan …Şti ‘ye teslim edildiği, yaptırılan defter incelemeleri sonucunda çekin her iki taraf defter ve kayıtlarında mevcut olup Sentes ‘in 03/08/2017 tarihinde alacağına karşılık olarak çeki almış olduğu, çekin arka yüzünde davacı tarafından sunulan deliller içinde sunulan çekin ilk halinde ” … Ltd.Şti emrine ödeyiniz ” ibaresinin mevcut olduğu, bu kısmın bankaya ibraz edilen çekin arka yüzünde mevcut olmayıp karalanmış ve çekte tahrifat yapılmış olduğu, senet üzerinde yapılan tahrifatın gözle görülür nitelikte olup çeki ciro yoluyla teslim alan her ciranta tarafından rahatlıkla anlaşılabilecek şekilde olduğu, ayrıca …Şti’nin defter kayıtlarına göre çek önce …’ya ödeme kaydıyla işlenmiş olmasına rağmen çek kaybolduktan sonra bankadan nakden ödeme yapılmak zorunda kalındığı, bu hususun da çekte yapılan tahrifatı destekleyen yan delil olduğu, senette yapılan tahrifatın ciro silsilesini bozarak etkilediği, açık ve net olarak her ciranta tarafından anlaşılabilecek nitelikte olduğundan her hamile karşı ileri sürülebilecek mutlak bir defi olduğu, anlaşılmakla açılan davanın kabulüne , davacıların çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile çekin istirdatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
Davacı şirketlerin …bank … Şubesine ait… çek nolu 12/10/2017 tarihli 1.846,30 Euro bedelli çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, dava konusu çekin İSTİRDATINA
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 545,80 TL nispi karar harcından peşin alınan 136,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 409,35 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.429,05 TL’nin ( 31,40 TL BVH, 4,60 TL VH, 136,45 TL Peşin Harç, 456,60 TL tebliğler, vs.800,00 TL bilirkişi ücreti.) yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine
Dair, davacı vekili ve Davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …