Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/895 E. 2021/225 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/895
KARAR NO:2021/225

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:13/10/2017
KARAR TARİHİ:12/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine bugüne kadar ödenmeyen fatura borçları ve gecikme bedellerinin tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalıya usulüne uygun bir şekilde ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı tarafından yapılan itiraz sonucu takibin durduğunu, haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak yapılan itiraza karşı itirazın iptali davası açmak zorunluluğunun hasıl olduğunu, davacı ile davalı arasında yapılan ticari satış sözleşmesinde davacının sözleşmenin asli borcunu yerine getirdiğini, davalını istediği tarihlerde malları davalıya teslim ettiğini, teslim edilen malların faturaların keşide edildiğini ve davalıya faturaların gönderildiğini, davalının ticari satış sözleşmesi kapsamında ödenmesi gereken malların bedelini ödemeyip sözleşmenin asli borcunu yerine getirmediğini, davalı ile gerekli her türlü görüşme yapılmasına rağmen olumlu bir sonuç alınamadığını ve davalının borcunu ödememekte ısrarcı davrandığını, bunun üzerine davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, davalının ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalının haksız yere icra takibine ilişkin yapmış olduğu itirazlarının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davalının yapmış olduğu itirazın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak takibin durdurulmasına ilişkin olduğunu, bu sebeplerden dolayı davalının yapmış olduğu haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazın iptaline karar verilerek takibe kaldığı yerden devam edilmesi için söz konusu davayı açma zarureti doğduğunu, haklı davanın kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamını, davalı tarafça haksız ve kötü niyetle yapılmış olan itiraza karşılık davalı aleyhine hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine itiraz dilekçesinde belirtildiği üzere … nolu faturadan kaynaklı 1.909,44TL ve … nolu faturadan kaynaklı 2.134,08TL bedelli mallar dışında başkaca hiçbir mal ve hizmet almadığını, bu malların da davalı ile davalı şirket arasında belirtilen kriterlere uygun olarak davalıya teslim edilmediğini, davalının sipariş verdiği kaliteden daha düşük kalitede mal gönderilerek zarara uğratıldığını, bu durumun davalı şirket yetkililerine bildirildiğini, davacı şirket yetkililerinin ürünleri iade alacaklarını söyleyerek davalıyı oyaladığını ve neticesinde de iş bu itirazın iptaline konu takip yoluna başvurduğunu, davalının söz konusu takibin aldığı mallar dışında kalan kısmına itiraz ettiğini, buna rağmen davacı tarafça takip miktarının tamamı üzerinden itirazın iptali davası açıldığını, öncelikli olarak davalının icra takibine itiraz dilekçesinde itiraz etmemiş olduğu iki adet fatura miktarı olan 4.043,52TL yönünden davanın hukuki menfaat yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini talep ettiklerini, belirtildiği üzere davalının davacı yandan iki adet fatura içeriğinde belirtilen süt kremasını aldığını, ancak bu ürünlerin davalının istediği kalitede olmaması nedeni ile davacı yandan iade almasının talep edildiğini, davacının çeşitli bahanelerle iyi niyetli davalıyı oyaladığını ve yasal ihbar sürelerinin geçmesine sebebiyet verdiğini, davalının söz konusu ürünlerin ciddi şekilde zarar ettiğini, neredeyse ürünlerin tamamını çöpe atmak zorunda kaldığını, buna rağmen davalının söz konusu zarara ilişkin davacıdan herhangi bir dava ve talepte bulunmadığını, davacının haksız ve mesnetsiz takibi ile karşılaşıldığını, davacının takibe dayanak ettiği faturalar arasında davalının hiç görmediği, ihtiva ettiği ürün ve hizmetleri satın almadığı faturalarında bulunduğunu, davalının söz konusu iki fatura dışındaki faturalarda belirtilen ürünleri hiçbir şekilde almadığını, söz konusu bu faturaları ilk defa icra takibi ile gördüğünü, davacı tarafından davalıya hiçbir şekilde teslim edilmeyen ürünlere ilişkin faturalar düzenlenmiş olup haksız ve hukuka aykırı icra takibine konu edildiğini, davalının davacı yandan da bu faturalara ilişkin ürünleri almadığını ve davacıya böyle bir borcu da bulunmadığını, bu hususun davalının ticari defterleri ile de sabit olduğunu, davacının fatura içeriklerine belirtilen ürünlerin davalıya teslim edildiğinin kesin ve yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiğini, söz konusu faturalara ilişkin taleplerinde reddinin gerektiğini, bu hususlar ve mahkemece yargılama sırasında resen tespit edilecek hususlar doğrultusunda öncelikli olarak davalı tarafından itiraz edilmemiş olan 4.043,52TL yönünden davanın hukuki menfaat yokluğundan reddini, geri kalan kısmı açısından davalının esastan reddini, %20’den az olmamak üzere tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalının faturalardan kaynaklı borcunun bulunup bulunmadığı, davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı, faizin türü ve başlangıcının ne olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, faizin türü ve başlangıcının ne olduğundan ibaret olduğu görüldü.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu olaya ilişkin faturaların ve sevk irsaliyelerinin fotokopileri Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
… İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosyası aslı celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 11/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediği, davacı taraf ticari defterlerine göre alacaklı olup olmadığının, alacaklı ise miktarının tespitinin yapılamadığı, davalı taraf ticari defterlerine göre, davalı tarafın davacı tarafa borçlu görünmediği, ancak davalı tarafın icra takibinde istenen alacağın 4.043,52TL’lik kısmına itiraz etmemiş olduğu, alacağın davalı tarafça itiraza uğramamış olan 4.043,52TL’lik kısma düşen ve davalı tarafın borçlu bulunduğu, işlemiş faizin 161,60TL olduğu, tarafların %20 inkar tazminatı talebinin Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak davacı defterleri yönünden talimat bilirkişi raporu alınmış olup; 20/01/2020 tarihli talimat bilirkişi raporunda özetle; davacı … LTd. Şti’nin davalı …’a 2016 yılının muhtelif tarihlerinde satışını yaptığı mal ve hizmet bedeli karşılığında düzenlendiği 7 adet fatura tutarı olan 21.204,10TL ile işlemiş faiz tutarı 859,85TL olmak üzere toplam 22.063,95TL alacaklı olduğu, incelenen 2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olduğunun görüldüğü, tarafların %20 inkar tazminatı talebinin Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı taraf, davalıya fatura karşılığı mal sattığını, bedelini tahsil edemediğini, bedelin tahsili için yaptığı takibe haksız itiraz edildiğini beyan ederek takibe yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava etmiştir.
Davalı taraf ise, takibe kısmi itiraz ederek … ve … numaralı faturalara konu mallar dışında hiçbir mal ve hizmet almadıklarını, mallar bozuk çıktığı için teslim almadıklarını, 4.043,52 TL’lik kısım dışında takibe itiraz ettiklerini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davacının davalı aleyhine başlattığı … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından toplam 7 adet fatura bedeli olan 21.204,10 TL fatura alacağının ve işlemiş faizin talep edildiği, davalının takibin 4.043,52 TL’lik kısmı dışında kalan kısmına itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu, davacının takip bedelinin tamamına yönelik itirazın iptali davası açtığı tespit edilmiştir.
İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre işbu itirazın iptali davasının, İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
İtirazın iptali davasının kabulü için takibi durduran bir itiraz olması gerekmektedir. Davalı taraf, icra takibine kısmi itiraz etmiş, takip davalının kabul ettiği 4.043,52 TL’lik kısım yönünden durmamıştır. Bu sebeple takibin bu kısmına yönelik açılan itirazın iptali davasının dava şartı oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
Türk Medeni Kanununun 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunundaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
İtirazın iptali davası da yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir.
Somut uyuşmazlıkta davalı borçlu, alacaklı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi inkar etmemiştir. İnkar edilen husus, takibe konu faturalar ve malların teslimi olgusudur. Bu halde faturaların dayanağı malların teslim edildiğini ispat yükü alacaklı davacıdadır. Davacı alacaklı, bu hususta kabul edilmeyen her bir faturaya ilişkin sevk irsaliyelerini dosyaya sunmuştur. Bu belgelerin bir kısmı imzasız, bir kısmı isimsiz olarak imzalı bir kısmı da … imzasını taşımaktadır. Davalı şirket yetkilisi, isticvaben verdiği 02/02/2021 tarihli beyanında; faturadaki imzaların kime ait olduğunu bilmediğini, mal tesliminin babası … ve kendisine yapıldığını, … adında çalışanlarının olmadığını, beyan etmiştir. Davacı taraf, davalının itiraz etmediği faturalar dışındaki fatura içeriği malın davalıya teslim edildiğini ispatlayamamıştır. Davacı mal teslimini ispatlamak zorundadır. Yemin deliline de dayanmayan davacı, alacaklı olduğu iddiasını ispatlayamadığından davanın reddine ve davacının kötüniyeti ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 376,80TL harçtan mahsubu ile artan 317,50TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır