Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/889 E. 2022/363 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/889
KARAR NO :2022/363

DAVA:MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ:12/10/2017
KARAR TARİHİ:07/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davacının, işleriyle iştigal ettiğini, dava dışı … Ltd. Şti. ile davacı şirketin grup şirketi olduğunu, ortağı ve imza yetkilisinin davacılardan … olduğunu, davaya konu edilen … Bankası A.Ş. … Şubesi’ne … Bankası A.Ş. … Şubesine ait … seri nolu 20.04.2017 keşide tarihli 5.000,00.-TL tutarlı tacir çekinde, davacılardan …’ın cirosunun mevcut olduğunu, bu çekin davacı şirketin ticari ilişki içinde olduğu müşterilerine ulaştırılmak üzere şirket çalışanı …’e teslim edildiğini, ancak çekin henüz müşteriye ulaşmadan …/… mahallesinde şirket çalışanı …’in park halindeki aracından çalındığını, bu durumun 11.12.2016 tarihli şikayetçi ifade tutanağı ile sabit olduğunu, konu ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığının … S. Dosyasıyla da soruşturmanın başlatıldığını, halen derdest olduğunu, aynı şekilde çalınan çeklerle ilgili açılmış ve derdest menfi tespit davalarının da bulunduğunu, çek çalındıktan sonra 20.04.2017 olan keşide tarihi sahtecilik yoluyla 20.09.2017 tarihi olarak değiştirik dava konusu çekin tedavüle çıkmadan zilyedinin rızası hilafında ele geçirildiğini, keşide tarihinin değiştirildiğini, ön yüzünde yazılı isme dayanılarak … adına atılan sahte isim ve ciroyla diğer davalı … Ltd. Şti’ne ondan da diğer davalılara ciro edilmiş gibi gösterildiğini, yaşanan hırsızlık olayının üzerine davacı şirket çalışanı … tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden çalınan çekin iptali için Kıymetli Evrakın İptali davası açıldığını, açılan bu davada ödemen men yasağı kararı verildiğini, kararın muhatap bankaya ibraz edildiğini, dava konusu çekin muhatap … Bankası takas merkezine ibraz edilmiş olmakla birlikte çekin ibrazında alınan fotokopisinin … Bankasından istenmesi gerektiğini, ne tesadüftür ki, çalınan diğer çeklerden … seri nolu, 30.05.2017 keşide tarihli 6.000.00 TL tutarlı olan çekin, huzurdaki davanın davalılarından olan …’un kendisinden önceki ciranta durumundaki kişinin sahte imzasıyla piyasaya sürüldüğünü, ödemeden men yasağı kararına rağmen söz konusu konu çekin ihtiyati haciz kararı alınmak suretiyle ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından icra takibine konu edildiğini, davacı şirket adresinde ….İcra Müdürlüğünün … T. sayılı dosyasından 25.09.2017 tarihinde ihtiyati haczin tatbik edildiğini, davacı şirket tarafından dayanak çekin çalıntı olduğu, bu konuda dava açılacağı, yatırılan teminatın iadesine muvafakat edilmediği yönünde beyanda bulunularak haciz tutanağına şerh düşüldüğünü, muhafaza ve cebr-i icra baskısı altında çek bedeli ile dosya borcunun ihtirazi kayıtla 25.09.2017 tarihinde İcra Müdürlüğü dosya hesabına 9.506,00-TL ödemek zorunda kalındığını, ödenen paranın istirdatı ve imzaya itirazlar bakımından ….İcra Mahkemesinin … E., ve ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyalarından davaların açıldığını, dava konusu çekin davalılardan … tarafından tedavüle sokulduğunun görüldüğünü, keşide tarihindeki bu sahtecilik-tahrifat nedeniyle çekin kambiyo niteliğinin ortadan kalktığı, davalıların çek nedeniyle yasal bir hak veya talepte bulunmalarının mümkün olmadığının açıkça görüldüğünü. çekteki sahtecilik ve tahrifatın bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, öte yandan davacıların, davalılarla ne geçmişte nede günümüzde hukuki, ticari veya fili herhangi bir münasebetlerinin bulunmadığını, davalıları tanımadığını, dava konusu tacir çekinin, davalılara verilmesini gerektirecek bir durum olmadığını, çekin hırsızlık yoluyla geçtiği, davalıların kötü niyetli olduğu, çeki elinde bulundurmalarını gerektirecek yasal ve akdi bir neden olmadığının izahtan vareste olduğunu, davalıların aynı zamanda suç teşkil eden eylem neticesinde haksız ve yolsuz şekilde elde ettikleri dava konusu çekle hukuka aykırı kazanç elde etmeye çalıştıklarının anlaşıldığını, dava konusu haksız durum sebebiyle, davacıların telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı açık olduğundan; İİK 72.md. gereği davaya konu çekin ödenmesini, icra takibine konu edilmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu çekin iptaline karar verilmesini talep etme zorunluluğunun doğduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerden dolayı fazlaya dair, şikayet, talep ve tazminat hakları ile ilgililer ve sorumlular hakkındaki cezai takibat ve sair hukuki hakları saklı kalmak kaydıyla, dava konusu çekin tahsili halinde, davacıların ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu çekin, teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesinde verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konu … Bankası A.Ş. … Şubesi’ne ait … seri no-lu, 20.04.2017 keşide tarihli 5.000,00 TL bedelli çekin ödenmesini, icra takibine konu edilmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine, … Cumhuriyet Başsavcılığının … S. sayılı, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı, ….İcra Mahkemesinin … E. sayılı, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyalarının birer örneğinin UYAP üzerinden istenilmesine, dava konusu … Bankası A.Ş. … Şubesi’ne ait … seri no.lu, 20.04.2017 keşide tarihli 5.000,00 TL bedelli çekin ibraz anındaki fotokopisinin … Bankası Takas Merkezinden istenilmesine, yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulü ile davaya konu … Bankası A.Ş. … Şubesi’ne ait … seri no.lu, 20.04.2017 keşide tarihli 5.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davacıların, davalılara herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, dava ve takibe konu … Bankası A.Ş. … Şubesi’ne ait … seri no.lu, 20.04.2017 keşide tarihli 5.000,00 TL bedelli çekin iptaline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket aleyhine açılan davada, dava konusu tarif edilmiş çek ile ilgili menfi tespit ve iptal talep edildiğini, davalının ciranta olarak göründüğü çekteki imza da kaşede davalı şirketle alakası olmayan sahte kaşe ve imza olduğunu, bu nedenle dava konusu çekle ilgili davalı … Halının taraf gösterilmesine itiraz ettiklerini, davalı şirketin, davacı şirkete veya kendisine atfedilen cirodan sonra gelen diğer cirantalarla herhangi bir borç ve ticari ilişkisi bulunmadığı gibi, kendisinden önceki ciranta ile de herhangi bir alacak ve ticari ilişkisi bulunmadığını, davaya konu çekteki imza ve kaşede şirket yetkilisine ve şirkete ait olmayan sahte bir imza ve kaşe olduğunu, söz konusu çekin hiçbir şekilde davalının ticari kayıtlarına veya hukuk alanına girmediğini, 2015 yılında davalıya ait çok sayıda müşteri çeki ile şirkete ve şirket temsilcisinin şahsına ait boş çek koçanları çalınarak sahte imza ve sahte kaşelerle tedavüle sokulduğunu, olayla ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı dosya ile soruşturma ve çok sayıda iptal davası ile sahtecilik ve dolandırıcılık suç duyurusu bulunduğunu, davalıya atfedilen sahte ciro nedeniyle, önce ve sonra gelen tüm cirantaların kötü niyetli olduğunu, ciro silsilesinin de kopuk olduğunu, yargılama esnasında tarafların ticari defter incelemesi ve imza incelemesin ile de bu hususun sübuta ereceğini, yukarıda açıklanan nedenlerle, dava konusu çekteki cironun, davalı şirkete ait olmayan sahte ciro olması nedeniyle davalı aleyhinde açılan davanın reddine, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ‘nun 4667 sayılı kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin avukat olarak adlarına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çek müvekkile son ciranta olan … şirketinden aldığı, çekte gözle görünür bir tahrifat olmadığı, çekin vadesinde … … şubesine başvurduğu, çekte ödeme yasağı olduğunu öğrendiği, çekin müvekkilde bulunduğu, çekte 6 ciro bulunduğu, mağdur olanın müvekkili olduğu, müvekkilin çekin ciro edilemsi ve diğer cirantalar arasında bulunan hukuki alışveriş durumunu bilmesinin mümkün olmadığı, davacının çekin çalındığı veya konusuz kaldığı iddialarını sadece …’ a karşı ileri sürebileceği, açıklanan nedenlerle iyi niyetli olan davalı müvekkile dava konusu çekin iptali isteminin reddine karar verilerek davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …, …Tekstil İnş.gıda Tic.ve San. Ltd. Şti., … Tıbbi Malzeme ve İthalat İhracat Ticaret Ltd. Şti., … … Nak. İnş.metal San.ve Tic.A.Ş taraf davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, Mahkememizce 24/06/2021 tarihli ara kararı ile … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davalı … … İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak taraflar arasında cari hesap ilişkinisine konu faturalardan kaynaklı alacak borç ilişkisinin bulunup bulunmadığının tespitinin edilerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
14/08/2021 tarihli … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla alınan talimat bilirkişi raporunda; davalı şirket 2016-2017 yıllarında ticari defterlerini e-defter olarak tuttuğu, yevmiye ve defteri kebir defterlerinin e-defter beratlarının ilk aylarının ve son aylarının kanuni sürelerde oluşturulduğu, dava konusu çek … Bankası … Şubesi / olduğu, 20/04/2014 keşide tarihli, … no’lu 5.000,00 TL bedelli dava konusu çekin, davalı şirketin ticari defter kayıtlarında yer almadığı, davalı şirketin dava konusu çeki önceki cirantalardan almasını gerektiren ticari bir ilişkisi bulunmadığı yönünde sonuç ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizce bu kez 22/02/2021 tarihli celse kararı ile dosyanın Davacı …… Ltd. Şti. ile davaya konu çek arakasında cirosu bulunan …, …, … … İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., … Ltd. Şti., …ve Sanayi Ltd. Şti. ve … … A.Ş.’nin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak üzere SMM bilirkişiye tevdi ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığı ve miktarının belirlenmesi bakımından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
10/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı …Tur. San. Tic. Ltd.Şti.’ nin 2017 yılı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede; davalı cirantalar ile ticari ilişkisi bulunmadığı, Cirantalar; … ; şirket ortağı (davacı) …’un adresinin Ankara olduğu, inceleme yapılamadığı, … Halı Mob. Day. Tük. San. ve Tic. Ltd. Şti.” nin adresinin … olduğu, inceleme yapılamadığı, … Tıbbi Malz. Ve İht. İhr. Ltd. Şti.” nin 2017 yılı ticari defterlerinin incelemeye sunulmadığı, şirket yetkilisi ile yapılan görüşmeden dava konusu çekten bilgisi olmadığı, tarafları tanımadığının beyan edildiği, …Tekstil İnş. Ltd. Şti nin merkez adresinde yapılan incelemede şirketin mahalde bulunmadığı, tanıyan olmadığı, … Ambalaj Nak. İnş. Metal A.Ş.’ nin merkez adresinde yapılan incelemede şirketin mahalde bulunmadığı, tanıyan olmadığının tespit edildiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, … Bankası A.Ş … Şubesi’ne ait, … seri numaralı, 20/04/2017 keşide tarihli, 5.000,00-TL bedelli çekten dolayı menfi tespit davasıdır.
Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı (Kuru-El Kitabı), İstanbul 2013, s. 346).Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen istemin temeli menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise, hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6). Fakat, menfi tespit davasını açan davacı (borçlu), davalının (alacaklı) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip, bilakis bu ilişkinin doğduğunu bildirerek başka bir nedenle hukukî ilişkinin geçersiz olduğunu veya son bulduğunu ileri sürmekte ise bu iddiayı ispat yükü TMK’nın 6. maddesi gereğince davacı tarafa aittir. Örneğin; alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer (Kuru-El Kitabı, s.370 ilâ 372).
Borçlunun, temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek açtığı menfi tespit davası, öğreti ve uygulamada bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası olarak adlandırılmaktadır. Bedelsizlik ise, bir kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın herhangi bir nedenle mevcut olmamasıdır (İnan, Nurkut: Türk Hukukunda Hatır Senetleri ve Özellikle Hatır Bonoları, Ankara, 1969, s.16). Başka bir deyişle bir kambiyo taahhüdünün temel alacağı geçersizse ya da sona ermişse, o kambiyo taahhüdü bedelsiz demektir. Bu anlamda senedin bedelsiz sayılmasında esas alınan husus, temel borç ilişkisinin kendisi değil, bu temel borç ilişkisinden doğan temel alacaktır. Bu itibarla bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası ile maddi hukuk bakımından borcun mevcut olup olmadığının tespiti amaçlanmakta; borçlu olmadığını iddia eden borçluya, genel hükümlere göre bu durumu tespit imkânı verilmektedir. Dava neticesinde borçlu olunmadığının tespiti hâlinde ise davacı (borçlu) hakkında bir icra takibi başlatılması engellenmiş olacak veya başlatılan ve devam eden icra takibi iptal edilerek, davacının mevcut olmayan bir borcu ödemesi engellenmiş olacaktır. Bedelsizlik iddiası, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı TTK) 687. maddesi anlamında bir kişisel def’îdir. Bedelsizlik bir kişisel def’î olduğundan düzenleyen tarafından kural olarak ancak senet lehtarına karşı ileri sürülebilir. Ancak borçlu, hamilin senedi bilerek kendi zararına devraldığını kanıtlamak şartıyla hamile karşı da bedelsizlik def’îni ileri sürebilir. Bedelsizliğe dayalı menfi tespit davasının yasal dayanağı TBK’nın 77 vd. maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmedir. Zira kambiyo senetlerinde geçerli olan mücerretlik (soyutluk) ilkesi gereğince, temel alacağın mevcut olmaması veya geçersiz olması, kambiyo senedinin hükümsüzlüğü sonucunu doğurmamakta; buna karşılık temel ilişkideki sakatlık, kambiyo borçlusuna, borçlu olmadığının tespitiyle birlikte, alacaklıya karşı sebepsiz zenginleşme def’îni dermeyan etme hakkını vermektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 25.11.2021 tarih 2017/(19)11-2740 esas ve 2021/1496 karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; uyuşmazlığa konu … Bankası A.Ş … Şubesi’ne ait, … seri numaralı, 20/04/2017 keşide tarihli, 5.000,00-TL bedelli çekle ilgili incelenen ticari defter ve kayıtlar davacının bir kısım davalılar ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığı, diğer davalıların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması hususundaki ihtaratlı davetiyenin tebliğine rağmen incelemenin yapılamadığı, bu haliyle davacı yanca uyuşmazlığı konu çekin davacı iddialarının ispat edildiği, uyuşmazlığı konu çekin kıymetli evrak vasfında olduğu ve kıymetli evraklarda illetten mücerretlik ilkesi mevcut olduğu bu haliyle kıymetli evrak iptali şartlarının oluşmadığı ve kötüniyet olgusu ispat edilemediğinden bu husustaki talepler yönünden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile; davacıların dava konusu … Bankası A.Ş … Şubesi’ne ait, … seri numaralı, 20/04/2017 keşide tarihli, 5.000,00-TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davacıların dava konusu … Bankası A.Ş … Şubesi’ne ait, … seri numaralı, 20/04/2017 keşide tarihli, 5.000,00-TL bedelli çekten dolayı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan ‭341,55‬-TL nispi karar harcının peşin alınan 85,39-TL harçtan mahsubu ile eksik ‭256,16‬-TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 6.818,04-TL ( 1.500,00-TL BK ücreti, 1.155,00-TL tebliğler ve posta, 4.163,04-TL basın ilan kurumu masrafı ) yargılama giderinin davalılardan alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
6-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam ‭121,39‬-TL ( 31,40-TL BH, 85,39-TL PH, 4,60-TL VH ) harcın davalılardan alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, DAVACILARA VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı (e-duruşma ile) miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 07/06/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır