Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/884 E. 2020/708 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/884
KARAR NO:2020/708

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:11/10/2017
KARAR TARİHİ:27/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’in maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araç ile Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Sigortası Poliçesi bulunmayan ve bu nedenle davalı …’nın sorumluluğundaki …’ın maliki …’ın sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde 24.10.2011 tarihinde çok sayıda kişinin yaralandığı trafik kazası meydana geldiğini, …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporuna göre gerekse aynı kazada yaralanan başka müvekkilleri için açılan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunulan 06.04.2016 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporuna göre …’nın sorumluluğundaki … plaka sayılı aracın sürücüsü …’ın %100 tam kusurlu bulunduğunu, bu kaza sonucunda halk otobüsünde yolcu olarak bulunan müvekkili …’nun ağır yaralandığını ve derhal … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldığını, tedavi ve ameliyat edildiğini, T.C. Sağlık Bakanlığı … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nce verilen 05/02/2013 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu Raporu ile opere sağ femur kırığı+112 komprasyon kırığı tanısıyla %19 oranında özürlü olduğunun tespit edildiği, maluliyet oranında bilahare artış olması halinde buna ilişkin haklarının saklı olduğunu, müvekkilinin … Devlet Hastanesi’nin 24.10.2011 tarihli raporuna göre; 24.10.2011 – 12.12.2011 tarihleri arası, 13.12.2011 tarihli rapor ile 13.12.2011 – 10.02.2012 tarihleri arası istirahatli sayıldığını, müvekkilnin iş bu trafik kazası sonucu gelişen ve değişen sağlık durumu nedeniyle uğradığı geçici ve sürekli iş göremezlik oranının ve ne kadar süreyle bakım bakıcıya ihtiyaç duyacağının tespiti bakımından … Tıp Fakültesi veya resen belirlenecek bir üniversite hastanesine sevk edilmesini, ATK raporu ile belirlenen 9 aylık bakım bakıcı ihtiyacı süresinden az olmamak üzere fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik … için 7.000TL geçici ve ömür boyu bakım bakıcı tazminatı alacağının 24.10.2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, masraf ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde olay tarihinin 24.10.2011 olarak belirtildiğini, bilindiği üzere 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/1.maddesi uyarınca “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl… İçinde zamanaşımına uğrar.” Kaza tarihi 24.10.2011 olup davanın 11.10.2017 tarihli olduğunu, vekil eden kurumun haksız fiilin faili olmadığından huzurda açılmış bulunan davada uzamış ceza zamanaşımı süresi dahi uygulanamayacağını, olayın 01.10.2012 tarihinde meydana geldiği gözetildiğinde davanın zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı sebebiyle esasına girilmeksizin reddini, davanın … plakalı aracın sürücüsü …’a ihbarına, davacı yana hangi dönem için ne kadar istemde bulunduğu hususunun açıklattırılmasını, sürekli sakatlığı olmayan davacının bakıcıya da ihtiyacı olmadığından davanın reddini, aksi halde davacının bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinden rapor alınmasını, esas bakımından dahi haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın reddi ile avukatlık ücreti dahil her türlü yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; 24/10/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu malul kalındığı iddiasıyla davacı tarfından …. ATM … esas sayılı dosyasının açıldığı, malul kalmaması sebebi ile davanın reddedilmiş olduğu, davacı tarafça geçici veya sürekli bakım/bakıcı giderlerinin talep edilip edilemeyeceği, varsa miktarının ne olduğu ibaret olduğundan ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı gerekçeli karar fotokopisi, davalıya 05.07.2017 tarihli müracaat ve 01.08.2017 tarihli itiraz dilekçesi, davalı …’nın 18/07/2017 ve 01/08/2017 tarihli red cevabi yazısı, Adli Tıp Kurumu … Trafik İhtisas Dairesinin 06.04.2016 tarihli kusur raporu, …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası fotokopisi ve dosyaya sunulan kusur raporu ve gerekçeli karar örneği. Trafik kazası tespit tutanağı, ehliyet ve ruhsat fotokopileri Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
…. Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesine müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
… Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne müzekkere yazılarak davacıya ait tedavi evrakları celp edilmiştir.
… Eğitim ve Araştırma Hastanesine müzekkere yazılarak davacıya ait tedavi evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince dava konusu olay nedeniyle davacının bakım ihtiyacının bulunup bulunmadığının tespiti için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 18/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 24.10.2011 tarihinde trafik kazasında yaralanan …’nun bakıcı desteğine ihtiyacı olup olmadığı ve süresi geçici iş göremezlik süresinde değil kişinin tıbbi durumuna göre sosyal ihtiyaçlarını gidermek için başkasının desteğine ihtiyacı olup olmadığına ve varsa ihtiyaç süresinin hekim tarafından değerlendirildiği, kaza tarihinden itibaren 3 ay süre ile başkasının desteğine ihtiyacı olduğu, bakıcı ücreti olarak dönemsel brüt asgari ücretin esas alındığı, 3 aylık bakıcı giderinin 2.399,94TL olduğu, kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığından 2.399,94TL bakıcı giderinin tamamını talep edebileceği, davalı …’nın bakıcı giderlerinden sorumlu bulunduğu, davalı …’nın 15/07/2017 tarihinde temerrüde düştüğü görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince taraf itirazlarının değerlendirilmesi bakımından ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 19/07/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; 24.10.2011 tarihinde trafik kazasında yaralanan …’nun kök raporda açıklandığı üzere kök raporda belirtildiği gibi kaza tarihinden itibaren 3 ay süre ile başkasının desteğine ihtiyacı olduğu, bakıcı ücreti olarak dönemsel brüt asgari ücretin esas alındığı, 3 aylık bakıcı giderinin 2.550,60TL olduğu, verilen görev gereği 9 aylık bakıcı giderinin 7.912,80TL, 110 günlük bakıcı giderinin 3.136,65TL olarak hesaplandığı, kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığından Mahkeme tarafından takdir edilecek bakıcı giderinin tamamını talep edebileceği, talep edilebileceği bakıcı giderinden davalının sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise sorumsuzluk miktarının Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekili, 24/10/2011 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak içinde bulunduğu halk otobüsü ile dava dışı sürücünün sevk ve idaresindeki, zorunlu mali mesuliyet trafik sigorta poliçesi bulunmayan aracın çarpışması neticesinde meydana gelen kazada yaralandığını, malul olduğunu, ömür boyu bakıcı ihtiyacının doğduğunu beyan ederek davalı … Hesabından geçici ve ömür boyu bakıcı giderini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ise tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, talebin teminat dışı olduğunu, davacının bakıcı ihtiyacının olmadığını, dava öncesinde davacıya fazlasıyla ödeme yapıldığını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14. maddesi, … Yönetmeliği hükümleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 49. ve 54. maddeleri kapsamında açılan maddi tazminat davasıdır.
Davacı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 54. maddesine göre bakıcı giderini talep etmektedir. … Yönetmeliği madde 9’a göre; “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,” teminat sağlamaktadır. Dava konusu olayda da kazaya karışan aracın zorunlu sigorta kaydı yoktur. Sigorta şirketleri ve …, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza sebebi ile zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, poliçe primini ödeyen işleten ile sorumluluğunu üstlendiği sürücünün ve …’nın yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın bakıcı veya tedaviye bağlı sair belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, …nın, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2015/15835E. – 2018/8627K. sayılı içtihadında; “2918 sayılı Kanunun 98. Maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumuna geçtiğinde kuşku olmadığını buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğine” karar vermiştir. Dolayısıyla davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmakta; davalı … Hesabının da … limitleri dahilinde davacının eğer varsa bakıcı giderlerini tazmin etme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Somut olay incelendiğinde; 24/10/2011 tarihinde davacının yolcu olarak içinde bulunduğu halk otobüsü ile sigortası bulunmayan dava dışı …’ın sevk idaresindeki aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, aynı kazaya ilişkin …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası kapsamında alınan kusura ilişkin 06/04/2016 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda sigortasız araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, dosyamız kapsamında mevcut ceza dosyasında alınan kusur raporunun da aynı tespiti içerdiği, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebi için açtığı …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E … K sayılı dosya kapsamında alınan 16/09/2015 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda kaza sebebi ile davacının sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığının, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği görülmüştür. Mahkememizce söz konusu raporların denetime elverişli ve açık olması sebebi ile usul ekonomisi de gözetilerek yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiş, raporlar hükme esas alınmıştır.
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre davacının geçici iş göremezlik süresinde bakıcı ihtiyacı olup olmadığının tespiti gerektiğinden, doktor bilirkişiden bu hususta rapor alınmış, 18/04/2020 tarihli raporda; kişinin tıbbi durumuna göre iyileşme süresinden bağımsız olarak temek günlük hayati ihtiyaçlarını gidermesi için başkasının desteğine ihtiyacı olup olmadığı ve varsa süresine ilişkin yapılan değerlendirme neticesinde davacının bakıcı ihtiyacının 3 ay olduğu ve brüt asgari ücret esas alınarak 2.550,00 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime elverişli ve açık olması sebebi ile davacı vekilinin iyileşme süresi ve davacının raporlu olduğu dönem toplamına göre hesaplama yapılması gerektiği yönündeki itirazları kabul edilmeyerek, hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalı taraf, zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu olay sebebi ile sigortasız araç sürücüsü hakkında açılan ceza davası mevcuttur. Bu yüzden dava zamanaşımı süresi, Türk Borçlar Kanunu madde 72’de düzenlenen 2 ve 10 yılık zamanaşımı sürelerine değil, Türk Ceza Kanununun 66. maddesindeki uzamış ceza zamanaşımı süresine tabidir. Bu maddeye göre beş yıl ve altındaki cezalarda zamanaşımı süresi 8 yıl olup, bu süre de dolmadığından davalının zamanaşımı defi reddedilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafından, davacıya ödeme yapıldığı ileri sürülmüş ise de; davacıya yapılan ödemenin maluliyete ilişkin olduğu, davaya konu bakıcı gideri talebinin ayrı bir kalem olduğu dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilerek 2.550.60 TL bakıcı giderine hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-2.550.60 TL bakıcı giderinin 15/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gereken 174,24TL harçtan peşin alınan toplam 79,20 TL’nin mahsubu ile eksik 142,83TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
3-Davacı tarafından yatırılan toplam 67,40TL (31,40TL BH, 31,40TL PH, 4,60TL VH) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 1.883,00TL (1.600TL bilirkişi ücreti, 283,00TL posta ve müzekkere masrafı,) yargılama masrafının davanın kabul red oranına göre takdiren 686,12TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE;
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.550,60TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.550,60TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
7-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır