Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/883 E. 2021/876 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/883
KARAR NO:2021/876

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:10/10/2017
KARAR TARİHİ:09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkiline iş sahibi olarak binanın tadilat, tamirat, dekorasyon, alçı, alçıpan, boya fayans, su ve doğalgaz ve çatı aktarımı ile bunların kırım ve molozlarının atımı işlerini verdiğini, davalı tarafından müvekkiline verilen işlere müvekkilinin 2016 yılı Haziran ayı başlarında başladığını ve davalının daha sonra işe devam edileceği beyanı dışında başkaca herhangi bir gerekçe belirtmeden işe ara verdiğini ve 2016 yılının Kasım ayı sonuna kadar devam edildiğini, davalının gözetim ve denetiminde talimatları doğrultusunda yapılan işlerin, işlere ara verilene kadar müvekkili tarafından yapılan işlerin bedelinin KDV hariç 205.675,00-TL baliğ olduğunu, işe ara verilme tarihine kadar KDV hariç davalı tarafından 79.000,00-TL ödeme yapıldığını, davalının 2016 yılı Kasım ayı sonu itibariyle daha sonra işe devam edileceği beyandı dışında başkaca gerekçe belirtmeden işe ara verildiğini müvekkiline şifahi olarak bildirdiğini, davalının işe ara verilmesinden sonra 20/04/2017 tarihine kadar müvekkiline peyderpey ödemelerde bulunduğunu, işe ara verilmesinden sonra 5 aylık periyotta bu ödemelerin KDV hariç 50.000,00-TL’ye baliğ olduğunu ve müvekkilinin davalı için yapmış olduğu işler için davalının KDV hariç 129.000,00-TL ödeme yaptığını, müvekkilinin binanın işlerinin yapılması için davalıdan haber beklediğini ve davalı tarafın dava konusu işleri başka bir şirketçe devam edildiğini, kalan alacaklarının davalı tarafından müvekkiline verilmediğini, bunun üzerine … 37. Noterliği’nin 17/08/2017 tarih ve 16982 yevmiye numaralı ihtarname ile alacaklarını talep ettiğini, davalının ise … 25. Noterliği’nin 23/08/217 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi kabul ederek hiçbir hukuki ve fiili mesnedi olmayan iddia ve beyanlarla müvekkilinin bakiye alacağına itiraz ettiğini beyan ederek taraflar arasındaki sözleşmeyi haksız ve hukuka aykırı şekilde feshedilmesinden dolayı müvekkilinin davalı için yapmış olduğu işlerden dolayı KDV hariç 76.675,00-TL alacağın temerrüt tarihi olan 29/08/2017 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava konusu adresteki gayrimenkulün binanın tadilat, tamirat, boya, çatı aktarımı ve bu işler sonu oluşacak molozların atılması gibi işlerin yapımı amacıyla 2016 yılının Haziran ayında sözlü olarak anlaşıldığını, davacının işin başladığı 2016 yılı Haziran ayından Kasım ayına kadar 5 aylık sürede binada yapılacak işlerde gerekli ve yeterli ekip,ekipman olmaksızın yüklenilen işin vasıf ve mahiyetine uygun olmayacak şekilde işler yaptığını, müvekkilide yapılacak işlerin davacı tarafından üstesinden gelinemeyeceği kanaatiyle bu işlerde uzman 3.şahıs yüklenici firmalardan görüş alarak davacının işini bıraktırdığını, davacı 5 aylık sürede sadece boya,bir kısım molozların atılması,doğalgaz ve su tesisatlarının tadilatı ,kısmi fayans işi ve çatının kusurlu şekilde aktarım ve tadilatı dışında başkaca bir iş yapmadığını, davacı tarafından yeniden yapıldığı iddia olunan çatıdan yağan her yağmur sonrasında tekrardan suların akması sonrasında davacı bilgilendirildiğini ve yeni yapılan işler dahi henüz müvekkilinin işi teslim almadan tadilat gerektirir hale geldiğini, bunun akabinde davacı tarafından birçok işin yeterince özenli,kaliteli yapılmamış olması ,davacının müvekkili yapılan işler nedeniyle yeterince bilgilendirmemesi,inşaatta çalışan işçilerin sigorta kayıtlarının istenmesine rağmen verilmemesi,inşaatta gerekli iş güvenliği önlemlerinin alınmamış olması ve tüm işlerin baştan savma yapılmış olması,inşaat halindeki binada yapılan ziyaretler sonrasında inşaatta çalışmayan kişilerin barınak halinde binayı kullandığının tespit edilmesi gibi sebeplerle müvekkilinin davacı tarafından yapılacak diğer işlerden de el çektirmiş ve bu işi daha profesyonel yapan 3.şahıs firmaya yaptırma gereksinimi duyduğunu, davacı tarafa … 25.Noterliğinin 23.08.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile de belirtildiği üzere, davacı tarafından binanın kendisine teslim edildiği 2016 Haziran ayında bina içerisinde bulunan 25 adet TV,25 Adet Klima ve 50’den fazla masa ve sandalye davacıya çekilen ihtarnameye rağmen tarafımıza teslim edilmediğini, davacı tarafından işin yapılması sırasında binada çalışır vaziyette bulunan asansör aşırı yük taşınması nedeniyle halatı koparak aşağı düşmüş ve çalışamaz hale geldiğini, müvekkilince tamir edilerek yeniden çalışması sağlandığını ve müvekkilinin zarara uğradığını, Müvekkilinin tebligat adresinde ticari hayatını idame ettirdiğini ve aylık kira ücreti ödemekte olduğunu, almış olduğu bu binaın müvekkilin işlerini takip etmesi için kullanması için veya kiraya vererek kira geliri elde etmek istemesi nedeniyle davacı tarafından yapılan işlerin kusurlu ve eksik olması,işin bitirilmemesi ve davacı tarafından bitirilebilmesinin imkansız olması nedeniyle müvekkilinin almış olduğu binaya süresinde taşınamamış veya burayı gelir elde etmek amacıyla kiraya verememiş olması sebebiylede zarara uğradığı ortada olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, bir takım inşaat tadilat işlerinin yapılması amacıyla taraflar arasında sözlü olarak kurulan eser sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği iddiası ve davacının bu sözleşme nedeniyle alacaklı olduğu iddiasına ilişkindir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış ve 26/11/2019 tarihli celsede dava konusu yerde keşif yapılarak bir inşaat, bir makine mühendisi ve mimar bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden; davacının yaptığı işlerin ne kadar olduğu, davalının belirttiği üzere ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp varsa ayıp miktarının ne kadar ve ayıbın tamir masrafının ne kadar tuttuğu, davalının davacıya yapılan iş ve ayıp miktarına göre borcunun bulunup bulunmadığı, davacının davalıya yapılan iş ve ayıp miktarına göre iade borcu bulunup bulunmadığı hususlarında rapor aldırılmasına karar verilmiş rapor alınmasına karar verilmiş;
Mahkememizce 02/03/2020 tarihinde dava konusu adreste yapılan keşifte tarafların tanıkları dinlenmiş,
Davacı tanığı … “Ben davacı yanında davaya konu binada çalıştım. Davacı benim babam olur, ben binnın kırım işlerini yaptık, çatıyı kaldırdık, şapları attık. Sandivinç paneller yaptık. Çatıya tamamen şap attık, bazı katlara yine şap attık. Benim yaptığım bunlardan ibarettir. Bizim yaptığımız bu işlerde herhangi bir ayıplı imalat çıkmamıştır. İş bittikten sonra 3 ay daha bize para ödendi. Daha sonra bize para ödenmedi. Malzemelerimiz burda kaldı. Daha sonra alamadık. Maktaplarımız, ispirillerimiz burda kaldı. 100 üzerinde demir direğimiz yine burada kaldı. Bize kalan işede siz yapacaksınız demişlerdi. Fakat bize kalan işi vermediler. Bu yüzden zaten malzemelerimiz burada kaldı. Biz çatıyı yapıp bitirdikten sonra herhangi bir tadilat çalışmamız olmadı.” şeklinde beyanda bulunarak olaya tanıklığını bildirmiştir.
Davacı tanığı … “Ben bu binada çalıştım. Ben bu binanın işinde kırımları yapıp molozları attım. Nakliye ve yüklemelerini ben yaptım. İmalatla ilgili herhangi bir iş yapmadım. Ben sadece kırım ve nakliye işini organize etme işiyle uğraştım. Başka bir iş yapmadım. Ben burada çalışırken yapılan yerlerde ayıplı imalat olup olmadığını, tadilat yapılıp yapılmadığını işin işinde olmadığım için bilmiyorum. Ben burada 15 kamyon moloz attım. Davacı … arpaçta 4-5 kamyon moloz atmıştır. Çöpleri de kendi arabamla ayrıca atıyordum. Ben götürü usulüyle çalıştım. Paramı da aldım. Ne kadar para aldığımı söyleyebilmem için kendi hesap defterime bakmam lazım” şeklinde beyanda bulunarak olaya tanıklığını bildirmiştir.
Davacı tanığı … “Ben bu binada molozların sökülmesi ve kaynak işlerini yaptım. Kaynaktan kastetttiğim elektrik uğlarının kaynağını ben yaptım. Benim işim tamamlandı. İşimi bitirdim. Ben işimi yapıp bitirdikten sonra, benim yaptığım işlerde herhangi bir hatalı imalat ya da ayıplı durum söz konusu olmadı. Kimse benden yeniden tadilat yapmamı istemedi.” şeklinde beyanda bulunduğu, davacı tanığı … ” Ben bu binada fayans işleri sıva işleri yaptım. Bir de çatının kaldırılmasında çalıştım. Benim işlerim yarım kaldı. Mülk sahibi bazı değişiklikler yapılacağı gerekçesiyle bizim işimizi durdurdu. Benim yapıp tamamladığım kısımla ilgili olarak davalı tarafın herhangi bir ayıp ve hatalı imalat iddiası olmadı. Bizden tadilat yapmamızı istemediler. Ben babamla birlikte olduğum için benim hesabıma da babam bakmaktadır. Bize iş devam edeceği gerekçesiyle iş bıraktırıldı. Sadece yangın merdiveniyle ilgili değişiklik olacağı söylenmişti.” şeklinde beyanda bulunarak olaya tanıklığını bildirmiştir.
Davalı tanığı …’ ” en davacı …’ın yaptığı işleri daha sonra devraldım. Bina atı vaziyette, işlerin yüzde 10 u tamamlanmış vaziyetteydi. Yapılmış olan kısımlarda ayıplı imalat ve hatalı kusurlar söz konusuydu. Alçıpanda hatalı ve eksiklikler vardı. İzalosyan tamamen hatalıydı. Yeni baştan yapmak zorunda kaldı. Ne kadar para harcandığını, ne kadar bütçe ayrıldığını bilmediğim için söyleyemeyeceğim. Su tesisatı da bizden önce sadece boruları yapılmıştı. Fakat hatalıydı. en baştan değiştirmek durumunda kaldık. Bundan hariç başka bir iş yapılmamıştı. Çatıda izolasyon problemi vardı. Aşağıya su iniyordu. Yapılanı söküp yeni baştan yapmak durumunda kaldık. Bütün bu yapılan seramiyi komple döşememişlerdi. Yer yer döşemişlerdi. Kırıp yeniden yapmak durumunda kaldık. Bizden önce yapılan şap yanlış yapılmıştı. Onu kaldırıp yeniden yaptık. Bunların dışında başka bir iş yapmamışlardı. Bütün bu hatalı işler için 80-100 bin TL civarında olması gerekir. Biz işe 2017 şubat ayında başladık. Davacı taraf boya olarak sadece kireç sürmüştü. Biz bütün binaya yeniden boya yaptık. Benim iş sahibim … şirketi yapılan işleri 15 günde bir gelip kontrol ederdi. Biz işe başladığımızda yaklaşık 1 kamyon kadar moloz bulunuyordu. Bu molozu da biz çakırdık. Doğalgaz tesisatı bizden önce yapılmamıştı. Doğalgaz tesisatını da biz yaptık.” şeklinde beyanda bulunarak olaya tanıklığını bildirmiştir.
21/10/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; Yapılan işlerin sözlü olarak anlaşıldığından yaklaşık genel yöntemler ile yapı yaklaşık yöntemler ile dava dosyasına sunulan fotoğrafların karşılaştırılması sonucunda; davacının yapmış olduğu imalatların bulunduğu ilin sınırlarındaki birim fiyatları ve çevre ve şehircilik birim fiyatları İle uyumlu olarak 341.860,00 TL + sıhhi tesisat + 208.656,00 TL + kalorifer tesisatı + 238.464,00 = 788,980,10 TL olduğu, davacının yaptığı imalatların tutarının 205.675,00 TL olduğu, davalının belirtiği üzere ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp varsa ayıp miktarının ne kadar ve ayıbın tamir masrafının 47.750,00 TL olduğu, davalının davacıya yapılan iş ve ayıp miktarına göre 2016 yılı birim fiyatları ile 157.925,00 TL borcu bulunduğunu, davacının davalıya yapılan iş ve ayıp miktarına göre borcununu bulunmadığı görüşünü bildirmiştir.
Mahkememizce verilen 17/11/2020 tarihli ara karar ile 21.10.2020 tarihli bilirkişi raporunun 4’üncü sayfasında çizelge – 4 olarak ayıp miktarının 2016 yılı birim fiyatlarına göre 47.750,00 TL olduğu tespit edilmişse de çizelge – 4’de yer alan ayıp kalemlerinin dökümünün yer almadığı, raporun 2’inci sayfasında (h) bendinin sonunda “Davalı işveren iş yaptırma yönteminde kusurludur. Yükleniciden bu kalemler için 20.000,00 TL kesilmesi uygun olur kanaatindeyiz” tespitinde bulunulduğu anlaşılmakla dosyanın aynı bilirkişi heyetine tekrar verilerek; ayıp ve tamir masrafının dökümünün de yapılması, hangi kalemler için kesinti yapılması gerektiğinin, neden kesinti yapılması gerektiğinin, kesinti miktarı olarak belirlenen 20.000,00 TL’nin hangi ölçütlere göre belirlendiğinin açıklanmasının yapılarak rapor aldırılmasına karar verilmiş,
16/12/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; 30.000,00 TL’lik toplam masrafın %25’i genel gider + kar tutarı olduğu, kalitesiz, sonuçsuz iş de bu masrafın düşülebileceğini, hem davacı ve hem de davalınin bu işte kusurlu olduğu, kusuru da eşit şekilde paylaştırılırsa 20.000/2=10.000 TL, davacıdan kesilecek mekanik tesisat tutarının 6.000 + 4.000+10.000= 20.000 TL olduğunu, çatının kusurlu aktarımı imalatının 6.750 TL olduğu, kusurlu izolasyon imalatının 5.500 TL olduğu, molozların atılmaması kusurunun 3.500 TL olduğu, davacının kusurlu inşaat imalatlarına ait yapmış olduğu imalatların, bulunduğu ilin sınırlarındaki 2016 yılının piyasa birim fiyatları ve resmi kurumların birim fiyatları alınarak hesaplandığı, Mekanik tesisat için tarafların kusur oranının belirlendiği ancak inşaat işleri için tarafların kusur oranının belirlenmediği görüşünü bildirmiştir.
Mahkememizce 03/02/2021 tarihli celsede, hazırlanan 16.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda; ilk bilirkişi raporunda ayıp miktarı 47.750,00 TL olarak tespit edilmesine karşılık ikinci raporda toplam ayıp miktarının 35.750,00 TL olarak tespit edildiği, İlk raporda yer alan 6.500,00 TL tutarlı tesisat işleri kusuru ile 5.500,00 TL bedelli asansör işleri kusurunun ikinci raporda yer almadığı, Mekanik tesisat için tarafların kusur oranının belirlendiği ancak inşaat işleri için tarafların kusur oranının belirlenmediği anlaşılmakla dosyanın yeniden ek rapor için dosya bilirkişi heyetine verilmesine karar verilmiş,
26/02/2021 tarihli bilirkişi 2. ek raporunda; inşaat İmalatları kusurları tutarı birim fiyatlar üzerinden: çatının kusurlu aktarımı 6.750 TL + izolasyon kusuru 5.500 TL + molozların atılması 3.500 TL =15.750 TL, mekanik tesisat imalatları kusur tutarının 20.000 TL, tesisat kusur tutarının 6.500 TL, asansörün bakım ve onarım masraflarının 5.500 TL olmak üzere toplam 32.000 TL olduğu, 2. Raporda sehven yer verilmeyen 20.000 TL + 6.500 TL tesisat kusuru + 5.500 TL asansör imalat kusur olmak üzere toplam 32.000 TL olduğu, mekanik tesisat, tesisat ve asansör + inşaat kusurunun malzeme ve işçilik dahil 32.000 + 15.750 TL olmak üzere toplam 47.750 TL olduğu, İnşaat, mekanik, tesisat imalatı ve asansör onarımı genel değerlendirildiğinde, davacının işi layığı ile yerine getirmediğinden %50 oranında kusurlu olduğu, Davalının ise farklı uzmanlık alanları gerektiren büyük çaptaki bir işi yeterince tecrübeli bir firmaya yaptırmamakla %50 oranında kusurlu olduğu görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen 02/03/2021 tarihli ara karar ile hazırlanan 26.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda eksikliklerin giderildiği ancak; tespit edilen kusur oranlarına göre ayıplı imalat miktarının hesabının yapılmadığı ve 21.10.2020 tarihli kök bilirkişi raporunda tespit edilen davacının yaptığı imalatlar toplamından tespit edilen kusur oranlarına göre ayıplı imalat miktarının düşümünün yapılmadığı anlaşılmakla dosyanın yeniden bilirkişi heyetine verilmesine karar verilmiş,
22/03/2021 tarihli bilirkişi 3. ek raporunda; Mekanik tesisat, tesisat ve asansör + inşaat toplam kusurunun ( malzeme + işçilik) 32.000 TL + 15.750 TL olmak üzere toplam 47.750 TL hesaplandığı, davacının işi layığı ile yerine getirmediğinden %50 oranında kusurlu olduğu, Davalının ise farklı uzmanlık alanları gerektiren büyük çaptaki bir işi yeterince tecrübeli bir firmaya yaptırmamakla %50 oranında kusurlu olduğu ve bu kapsamda Mekanik tesisat, tesisat ve asansör + inşaat toplam kusurunun ( malzeme + işçilik) 32.000 TL + 15.750 TL olmak üzere toplam 47.750 TL hesaplandığı, kusur oranının %50’şer olduğundan dolayı taraflar arasında pay edildiğinde 47.750 TL / 2 = 23.875 TL olduğu, davalının davacıya 2016 yılı birim fiyatları ile 205.675,00 TL – 23.875 TL = 181.800 TL KDV hariç borcunun bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce 28/04/2021 tarihinde davacıya, davalının elden ödeme yaptığını belirttiği 10.000 TL için yemin davetiyesi çıkarılmasına karar verilmiş,
Davacı asile 09/11/2021 tarihli celsede HMK madde 225’e göre yemin teklifi edildiği hatırlatılarak, davacı asil “10.000,00-TL ödemeyi davalı … Tic. Ltd. Şti’den elden almadım, makbuzlu olmayan hiçbir parayı elden almadım. Aldığım ödemeleri ticari defterlerimize işledik” şeklinde yeminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 470’te yer verilen tanım uyarınca eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, arsa sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Yapılan tanım ile açıkça anlaşıldığı üzere, inşaat sözleşmeleri tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir.
Sözleşmenin bir tarafı olan arsa sahibi, eser sözleşmesinde belirlenen veya mevcut duruma uygun bir bedel karşılığında eser meydana getirilmesi işini karşı tarafa yükleyen kişi; yüklenici ise sözleşmeyi meydana getirmeyi ve belirlenen eseri teslim etmeyi taahhüt eden kişidir.
Dava, taraflar arasında itilaflı olmayan sözlü eser sözleşmesi sebebiyle bir takım inşaat tadilat işlerinin yapılması amacıyla taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği ve davacının bu sözleşme nedeniyle alacaklı olduğu ile davalı tarafın ayıplı ifa defi iddiasına ilişkindir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış ve 26/11/2019 tarihli celsede dava konusu yerde keşif yapılarak bir inşaat, bir makine mühendisi ve mimar bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden; davacının yaptığı işlerin ne kadar olduğu, davalının belirttiği üzere ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp varsa ayıp miktarının ne kadar ve ayıbın tamir masrafının ne kadar tuttuğu, davalının davacıya yapılan iş ve ayıp miktarına göre borcunun bulunup bulunmadığı, davacının davalıya yapılan iş ve ayıp miktarına göre iade borcu bulunup bulunmadığı hususlarında kusur oranları da dikkate alınmak suretiyle rapor aldırılmasına karar verilmiş; 21/10/2020 tarihli, 16/12/2020 tarihli, 26/02/2021 tarihli, 22/03/2021 tarihli bilirkişi raporları aldırılmış, 22/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Mekanik tesisat, tesisat ve asansör + inşaat toplam kusurunun ( malzeme + işçilik) 32.000 TL + 15.750 TL olmak üzere toplam 47.750 TL hesaplandığı, davacının işi layığı ile yerine getirmediğinden %50 oranında kusurlu olduğu, Davalının ise farklı uzmanlık alanları gerektiren büyük çaptaki bir işi yeterince tecrübeli bir firmaya yaptırmamakla %50 oranında kusurlu olduğu ve bu kapsamda Mekanik tesisat, tesisat ve asansör + inşaat toplam kusurunun ( malzeme + işçilik) 32.000 TL + 15.750 TL olmak üzere toplam 47.750 TL hesaplandığı, kusur oranının %50’şer olduğundan dolayı taraflar arasında pay edildiğinde 47.750 TL / 2 = 23.875 TL olduğu, davalının davacıya 2016 yılı birim fiyatları ile 205.675,00 TL – 23.875 TL = 181.800 TL KDV hariç borcunun bulunduğu hususu bildirilmiştir. Taraflar arasında 129.000,00-TL’lik ödeme yapıldığı olgusu itilaflı olmayıp; mahkememizce 28/04/2021 tarihinde davacıya, davalının elden ödeme yaptığını belirttiği 10.000 TL için yemin davetiyesi çıkarılmasına karar verilmiş, davacı asile 09/11/2021 tarihli celsede HMK madde 225’e göre yemin teklifi edildiği hatırlatılarak, davacı asil “10.000,00-TL ödemeyi davalı … Tic. Ltd. Şti’den elden almadım, makbuzlu olmayan hiçbir parayı elden almadım. Aldığım ödemeleri ticari defterlerimize işledik” şeklinde yeminde bulunmuştur. Tüm bu açıklamalar ışığında; Davalı tarafça ödeme olgusu ispat edilemediğinden; davanın kısmen kabulü ile; 52.800,00-TL’nin 29/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
52.800,00-TL’nin 29/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.606,77-TL nispi karar harcının peşin alınan 1.309,42-TL harçtan mahsubu ile eksik 2.297,35-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 2.594,00-TL ( 2.100,00-TL BK ücreti, 314,00- TL Keşif Ücreti, 180,00-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 1.786,28-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 1.345,42-TL ( 31,40-TL BH, 1.309,42-TL PH, 4,60-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.664,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Davalı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 343,00-TL ( tebliğler ve posta) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren 106,80-TL’nin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin ve davacı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2021

Katip …

Hakim …