Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/882 E. 2019/184 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/882
KARAR NO : 2019/184
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 10/10/2017
KARAR TARİHİ: 21/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların dava dışı …Şirketi’nin yönetim kurulu üyeleri ve şirket kurucuları olduğunu, davanın temel dayanağının TMK m.50/3 ve TTK m. 553 hükümleri olduğunu, davalı …’ün, şirketin hem kurucularından olup hem de hâlihazırdaki yönetim kurulu başkanı olduğunu, … ve …’ün şirketin hâlihazırdaki yönetim kurulu üyeleri olduğunu, …’un ve …’ün şirketin hem kurucuları hem de eski yönetim kurulu üyeleri olduğunu, … ve …’nin şirketin kurucularından olduğunu, davacı … Keleşoğlunun, dava dışı …Şirketi’nin yürüttüğü “…Evleri ” adlı inşaat projesinden bir ev alma düşüncesi ile bu şirketle anlaştığını, tarafların 26.12.2012 tarihinde sözleşme akdettiklerini, sözleşme hükümlerine göre dava dışı … A.Ş.’nin İstanbul, Esenyurt İlçesi, Yakuplu Mah., 499 Ada, 2 ve 3 parselde bulunan arsası üzerinde inşa edilecek D Blok, 3. Katta bulunan 30, 31, 32 No.lu bağımsız bölümlerin satış bedelinin 120.000, 00TL olup 30,000, 00TL peşin, geri kalan 90.000,00TL’nin ise ayda 1.800, 00TL olmak üzere 50 taksitte ödeneceğini, 30.000,00TL peşinatın 27.12.2012 tarihinde dava dışı … A.Ş.’nin banka hesabına havale edildiğini, kalan ödemeler için senetler tanzim edildiğini ve dava dışı şirket … A.Ş.’ye verildiğini, bu senetlerden ilk 6 tanesinin vade tarihlerinde ödendiğini, böylece müvekkilin yapılan sözleşme gereği yaptığı toplam ödemenin 40.800TL olduğunu, Temmuz 2013 tarihinde müvekkil davalılara ulaşamayınca ve davalılarca dolandırıldığını, davalıların inşaata hiç başlamadıklarını anlaması üzerine ödemeye devam etmediğini ve kalan senetlerin iptali için dava açtığını, İstanbul … Tüketici Mahkemesi’nin 05.02.2014 tarih ve … E., … K. Sayılı kararı ile senetlerin iptaline karar verildiğini, bu kararda 8.736TL vekalet ücreti ile 27,40TL yargılama giderini davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesinin hüküm altına alındığını, davacı uzun süre davalılara ulaşamayınca sözleşmenin feshi ve ödediği bedelin iadesi için dava açtığını, İstanbul … Tüketici Mahkemesinin 05.02.2015 tarih ve … E,…K. sayılı kararı ile sözleşmenin feshini, 40.800TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile 4788TL vekâlet ücreti ve 81TL yargılama giderinin … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine karar verildiğini, davalıların kurucusu ve yönetim kurulu üyesi olduğu bu şirketin, yaklaşık 400 mağdura aynı şekilde maketten ve broşürden evler satıp milyonlarca lira peşinatlar topladığını, internette hazırlanan broşürlerde gazete vs. iletişim araçları ile verilen ilanlarla, şirketin bu projesinin büyük bir kampanya ile tanıtıldığını ve küçük birikimlerini bir gayrimenkul yatırımına dönüştürmek isteyen yüzlerce kişiye umut olduğunu, proje mağdurlarına büyük bir hayal sunan dava dışı şirketin böyle bir projeyi sonuçlandırmadığı gibi, temelini bile kazmadığını, şirket sahiplerinin mağdurlardan topladıkları paralar ile ortadan kaybolduklarını, şirket aleyhine yapılan hukuksal başvuruların, şirketin kasasının ve malvarlığının davalılar tarafından boşaltılması sebebiyle sonuçsuz kaldığını, hukuki süreçlerin akamete uğradığını, halen davalıların işbu dolandırıcılıkları ile ilgili sanık oldukları Bakırköy …Ağır Ceza Mahkemesinin…Esas sayılı yargılamasının devam ettiğini, mağdurlarla imzalanan sözleşmeye, sunulan umut ve güven veren reklamlara göre en geç 31 Mart 2015 tarihinde teslimi gereken binaların yükselmesi gereken inşaat alanının halen daha boş olduğunu, anlaşılacağı üzere ortada bitirilememiş veya yarım kalmış bir inşaat değil, biç başlanmamış ve esasen başlanması da hiç düşünülmemiş bir proje söz konusu olduğunu, davalıların kurucusu ve yönetim kurulu üyesi olduğu bu şirketin tek amacının söz konusu aldatıcı reklamlar ile vatandaşları kandırıp peşinatları toplamak, bu şirketin içini ve kasasını kendilerine mal edinip yarın öbür gün yeni bir şirket ve yepyeni projelerle halkın karşısına yeniden çıkacağını, mağdurlardan birinin açmış olduğu söz konusu arsada herhangi bir inşaat faaliyetine başlanmadığının tespiti talepli davada Büyükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesi, … Değişik İş Sayılı dosyasında tespit yapıldığını, mahkemenin arsayı yerinde gördüğünü ve arsa üzerinde hiçbir inşaat çalışması yapılmadığını deyim yerinde ise çivi bile çakılmadığını tespit ettiğini, bu tespite ilişkin mahkemeye sunulan bilirkişi raporunun, sunulduğunu, ayrıca dava konusu arsanın işbu dava açılmadan hemen önce 05.10.2017 tarihinde taraflarınca fotoğraflandığını, bu fotoğraflardan görüleceği üzere söz konusu arsa üzerinde hiçbir çalışma yapılmadığını, arsanın hemen yanında …Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından park çalışması yapıldığını, bu husus ve arsanın konumu dikkate alındığında müvekkilin uğratıldığı zararın boyutlarının net bir şekilde anlaşılacağını, sübjektif sebeplerin temelinde, davalıların bu işe girişirken haksız kazanç elde etme, mağdurları madden sömürme niyetleri yer aldığını, dava konusu olayda, bitirilmemiş bir proje değil, hiç başlamamış ve esasen başlanmasına da hiçbir zaman niyet edilmemiş bir hayal projesi söz konusu olduğunu, dava dışı şirketin bu hale gelmesinde bu sübjektif sebebin yanı sıra en önemli objektif sebebin, 10.000.000,00TL gibi muazzam büyüklükteki bir sermaye bakiyesinin de davalılar tarafından ödenmemiş olması olduğunu, davalıların, 3 yıl içinde ödemeyi taahhüt ettikleri bakiye 7.500.000,00TL sermayeyi ödememekle şirketin bu hale gelmesine sebep olduklarını, şirketin, sicil dosyası incelendiğinde görüleceği üzere borca batık halde olup birçok icra takibi ve dava ile muhatapt olduğunun görüleceğini, davalı şirketin genel merkezinin hali hazırda boşaltıldığını, şirketi temsilen hiç kimsenin bu adreste bulunmadığı gibi şirket merkezindeki menkul malların da götürülüp şirketin boşaltıldığını, kural olarak şirket merkezinde bulunması gereken ticari defter ve belgelerin yokluğu, davalıların, defter tutma ve saklama yükümlülüklerine de (m.64 ve 82) aykırı davrandıklarını ortaya koyduklarını, davalıların, 2011 faaliyet yılının genel kurulunu 2013 yılının Şubat ayında yaptığını, 2012 ve 2013 yılının genel kurulunu ise hiç yapmadıklarını, davalıların, birçok kanuni görevinin yanı sıra genel kurul yapma zorunluluğunu da çiğnendiğini, özetlenen bu sürecin, yönetim kurulu üyelerinin görevlerini tedbirli bir yönetici özeniyle yerine getirmediklerini, dürüstlük kuralına uymadıklarını, gerekli dikkat ve basireti göstermediklerini açıkça ortaya koyduğunu, dava dilekçesi içeriğindeki ve eklerindeki belgelerin, müvekkilin edimini yerine getirerek 40.800TL ödemeyi yaptığını, davalıların karşı edimi TMK m.50/3 ve TTK m.553 hükmüne göre sorumluluklarını yerine getirmediğini ilk aşamada ve kesinliğe yakm bir şekilde açıkça ortaya koyduğunu, İstanbul …Tüketici Mahkemesinin 05.02.2014 tarih ve… E., 2014/181 K. Sayılı kararında Davalı … A.Ş.’nin 8.736 TL vekâlet ücreti ile 27,40TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiğini, İstanbul … Tüketici Mahkemesi’nin 05.02.2015 tarih ve … E. … K. Sayılı kararında davacının ödediği 40.800TL bedelin dava tarihinden itibaren (Dava tarihi 26.02.2014) avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4.788 TL vekâlet ücreti ile 81,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiğini, bu karara göre 40.800 TL ödemenin 26.02.2014 tarihinden itibaren avans faizi ile talebi ile vekâlet ücreti ve yargılama giderinin yasal taizi ile ödenmesinin talep edildiğini, İstanbul … Tüketici Mahkemesinin kararına göre 23.07.2013 tarihinden dava tarihine kadar 8.736TL vekâlet ücreti ve 3.308 TL yasal faizi ve 27,40 TL’nin yasal faizi 10,38 TL’nin, İstanbul… Tüketici Mahkemesinin kararına göre 26.02.2014 tarihinden dava tarihine kadar 40.800 TL’nin avans faizi 15.668,04TL, 4.788 TL’nin yasal faizinin 1.149, 91TL, 81,00 TL’nin yasal faizi 2632TL olup toplam miktarı 73.893,85 TL olduğunu, nitekim … Mağdurlarından 2 kişinin aynı davacılara karşı açtığı davalarda Mahkemelerce verilmiş emsal kararlar bulunduğunu, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…Esas, İstanbul .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas numaralı dosyalarında tensip kararı ile davacıların malvarlıklarına ihtiyati haciz konulduğunu, bu yargılamalar sonunda davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin kusurlu olarak yükümlülüklerini yerine getirmediklerini ve bu şekilde davacı tarafı zarara uğrattıklarının tespit ederek davacılar lehine karar verildiğini, işbu davada ihtiyati haciz kararı verilmesinin davanın kazanılması kadar önemli olduğunu, ihtiyati haciz kararı verilmemesi halinde davalıların malvarlıklarını kaçırma ve davanın sonuçsuz kalması tehlikesi kuvvetle muhtemel olduğunu, bu nedenle ihtiyati haciz kararı verilmesini, müvekkilin mağduriyetinin giderilmesi açısından büyük önem taşıdığını, bu sebeple, takdiren teminatsız olarak, aksi halde uygun görülecek bir teminat karşılığında davalıların malvarlığının borca yeter miktardaki kısmının ihtiyaten haczi yönünde karar verilmesini, böyle bir davada ihtiyati haciz kararının, hakkın teslimi ve adaletin sağlanması için elzem olduğu gibi, neredeyse davanın kabulü kararı kadar kıymetli olduğunu, davalıların malvarlığı ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının dava değeri kadar ihtiyati haczine karar verilmesini, yargılamanın yapılarak davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin kusurlu olan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun şekilde davalı taraflara tebliğ edilmiş olup, davalılar tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
3.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce 09/10/2018 tarihinde bilirkişi incelemesi ara kararı oluşturulduğu, davacı vekiline ücretlerin yatırılması için 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin süreye rağmen davacı vekilinin bilirkişi ücretini yatırmadığı ve 01/11/2018 tarihli duruşmada davacı vekiline bilirkişi ücretini yatırmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin süreye rağmen bilirkişi ücreti yatırılmaz ise dava şartı yokluğundan davanın red edilebiceğinin ihtar edildiği, kesin ihtara rağmen davacı vekilinin bilirkişi ücreti yatırmadığı anlaşılmakla HMK 114-115. Madde de gözetilerek kesin süre içinde gider avansı yatırılmamış olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı kesin süreye riayet etmediğinden, ihrat da geçen celse yapıldığıdan davanın USULDEN REDDİNE;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40TL harcın peşin alınan 1.261,93TL harçtan mahsubu ile artan 1.217,53TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına;
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …