Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/865 E. 2020/829 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/865
KARAR NO:2020/829

DAVA :İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:04/10/2017
KARAR TARİHİ:25/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı …Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde dava dışı… A.Ş. ile finansal kiralama sözleşmesi yaptıklarını, malların davalı … Ltd. Şti.’den satın alınacağını ancak davalı firmanın kendisine ödeme yapılmış olmasına karşın finansal kiralama sözleşmesine konu malları tedarik edemediğini, bunun üzerine ödenen paranın iadesinin istenildiğini, davalı firmanın 25.01.2017 tarihinde 5.955,00 Euro karşılığı 24.000,00 TL ödeme yaptığını, kalan bedeli ödemediğini, geriye 17.100,00 Euro daha alacaklarının kaldığını, davalı aleyhine …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe itiraz etmeleri üzerine de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.

DAVALININ TALEBİ:

Davalı … Ltd. Şti. davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:

Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Davacı taraf, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, finansal kiralama sözleşmesini, faturaları, ticari defterleri, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Davalı taraf, 6100 sayılı HMK m. 126’ya göre cevap ve delil dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.

Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.

6098 sayılı TBK m. 207’ye göre; “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir.” Davacının dosyaya sunduğu fatura içeriğinden davacının davalıya finansal kiralama sözleşmesi yaptığı dava dışı şirkete teslim edilmek üzere mal siparişi verdiği anlaşılmakla taraflar arasındaki hukuki ilişkinin alım satım sözleşmesi niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır.

Tarafların birbirlerinden alacaklı olup olmadıklarının tespit için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve davalının ticari defterlerinin incelenebilmesi için davalının bulunduğu … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır.

…. Asliye Ticaret Mahkemesince hazırlanan 13.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda davalının adresinde bulunamaması nedeniyle defterlerinin incelenemediği belirtilip dosya ekinde gönderilen icra dosyası bilgilerine göre rapor hazırlandığı görülmüştür. Hazırlanan raporun bilirkişiye verilen görevle bağdaşmadığının anlaşılması üzerine bilirkişiye ödenen bilirkişi ücretinin iadesine karar verilmiş ve hazırlanan raporda hükme esas alınmamıştır.
Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için 08.07.2020 tarihli duruşmada karar alınmış ve dosya mali müşavir bilirkişiye verilmiştir. Hazırlanan 07.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda davacının davalıya yaptığı 23.055,00 Euro avans ödemesinin davacı tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının davacı tarafa yaptığı 5.955,33 Euro ödemenin de davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının davalıdan 17.099,67 Euro alacaklı olduğu tespit edilmiştir.

Hazırlanan bilirkişi raporu ile davalının 6098 sayılı TBK m. 207’ye göre davalının aldığı ücret karşılığında faturada yazılı olan ürünü davacıya teslim etmediği ve bedelini de iade etmediği analaşılmaktadır.

6100 sayılı HMK m. 222/II’ye göre; “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” Davacı defterlerinin bu maddeye uygun şekilde tutulduğu anlaşılmakla davacı defterlerinin kendisi lehine delil hükmünde olduğu kabul edilmiş ve bu kayıtlar hükme esas alınmıştır.
6100 sayılı HMK m. 222/III’e göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Bu maddeye uygun olarak davacı defterlerindeki kayıtların aksi davalı tarafından senet ya da kesin delillerle kanıtlanamadığından davacı defterleri davacı lehine delil hükmündedir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 99/III’e göre; “Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” Davaya konu fatura USD olarak kesilmiş olup davacı tarafta icra takibini USD olarak başlatmıştır. Dolayısıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 99/III’e göre alacağının aynen ödenmesini talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır.

6098 sayılı TBK m. 117’ye göre; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.” Yani borcun muaccel olması borçlunun temerrüde düştüğü anlamına gelmemektedir.
Dosya içerisine alınan …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasında davacı taraf 17.100,00 Euro asıl alacak ve 960,92 Euro asıl alacağın faizi olmak üzere toplam 18.060,92 Euro alacak talebinde bulunmuştur. Ancak faturaya konu alacaklarının tarafına ödenmesi için davalı tarafı temerrüde düşürdüğüne ilişkin ihtarname ya da benzeri bir bildirim yazısını dosyaya sunmamıştır. Bu nedenle davanın asıl alacak yönünden kabulüne karar verilerek takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

Davalı tarafın olduğu alım satım sözleşmesinin bedelinin bir kısmını geri ödediği halde kalanını geri ödemediğini bilebilecek durumda olması ve alacağı likit olması nedeniyle icra takibinin tamamına yaptığı itiraz iyiniyetli görülmeyerek davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile …. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 17.100,00 EURO üzerinden aynı koşullarda devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 17.100,00 EURO üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 4.689,92-TL nispi karar harcından peşin alınan 1.237,18-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.452,74-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 1.641,00-TL ( 1.350,00-TL BK ücreti, 291,00-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 1.555,16-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 1.273,18-TL ( 31,40-TL BH, 1.237,18-TL PH, 4,60-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.725,35-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.789,46 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/11/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır