Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/846 E. 2019/274 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/846 Esas
KARAR NO : 2019/274 Karar
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 28/09/2017
KARAR TARİHİ: 30/04/2019
Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkili şirketin davalı ile aralarında süregelen mal alış verişi neticesinde Davalı şirkele mal satmış olduğunu, bu mallarla ilgili faturalar düzenlediğini, müvekkili şirket tarafından kesilen faturalara karşı, davalının herhangi bir itirazı olmadığını, söz konusu faturaların Davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine, 3.578,58 TL tutarında cari hesap alacağına istinaden, davalı hakkında Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile borçluya ödeme emri gönderilerek icra takibine geçildiğini, taraflarına açılan takibe haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, beyan ederek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek borçlunun haksız olarak yaptığı itiraz nedeniyle duran takibin devamına ve borçlunun takip miktarı üzerinden %20’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Dava itirazın iptali davası niteliğindedir.
İstanbul Küçekcekmece … İcra Müdürlüğü’nün…takip sayılı dosya içeriğinin dosyamız arasına alınmış, itirazın iptaline ilişkin taraflar arasındaki hukuki ilişki değerlendirilerek, davacı tarafın hak ve alacaklarının belirlenmesi için mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
03/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; İbraz edilen bilgi ve belgelere göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 3.578,58-TL ana para alacağı olduğu, tespit edildiği, Davalının, ticari defter ve belgelerini incelenmek ve değerlendirmek için ibraz etmediği, Davalının icra dosyasına yaptığı itirazı somut ve kanaat verici bilgi ve belgelere göre kanıtlaması gerektiği, ancak bu yönde herhangi bir bilgi ve belge mevcut olmadığı, bu nedenle davalının icra takip dosyasına yaptığı itirazın haklı olmadığı yönünde bilirkişi kanaati oluştuğu, huzurdaki davada taraflar arasında yapılmış sözleşme olmadığı görüş ve kanaatine varlımıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Bir Bütün Olarak Değerlendirildiğinde;
Dava, fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali davası niteliğindedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; Mahkememizce ticari defterlerini sunmaları için taraflara süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmakla bilirkişi tarafından belirlenen bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan davacı taraf lehine asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün… sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında 715,71-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 244,45-TL nispi karar harcından peşin alınan 61,12-TL harcın mahsubu ile bakiye 183,33-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 792,12-TL (31,40-TL BVH, 4,60-TL VH, 61,12-TL Peşin Harç, 95,00-TL Tebliğ Gideri, 600,00-TL Bilirkişi Ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak karar verildi.
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı
Bu Belge, 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.