Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/801 E. 2021/919 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/801 Esas
KARAR NO:2021/919

DAVA:Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ:19/09/2017
KARAR TARİHİ:18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davacı, davalı şirkette 1/3 oranında pay sahibidir. Şirketin 8 Haziran 2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıyı takiben davaa, davalı şirket yönetimine yönelttiği sorulara tatmin edici cevaplar alamamış ve şirketin mevcut durumu ile ilgili sağlıklı bilgi edinememiş olmasından dolayı şirketin 2016 yılı olağan genel kurul toplantısı 27 Temmuz 2017 tarihine ertelenmiştir. Toplantı sonrasında davalı şirket, davacıya ihbarname göndererek sorulan sorulara cevap vermiş olsa da davaa, 8 Haziran 2016 tarihinde yapılan toplantı gündeminde ertelenen konularda karar verebilmesi İçin yeterli sayılabilecek derecede açtklayıa cevaplar olmamışbr. Davacının 8 Haziran 2016 tarihinde yapılan toplanbda dile getirdiği mizan inceleme talebi de şirket tarafından geçiştiril m iştir. Bu durum da şirketin yaptığı işlerin kanuna ve usule uygun yapılıp yapılmadığı endişelerini artırmıştır. Davacı, 27 Temmuz 2017 tarihli genel kurul toplantısında şirketin yapmış olduğu dairelerin satış tutarlannın resmi kayıtlara geçen satış tutarian ile uyumsuzluk olduğundan endişe duyduğunu ve mizanın da İncelenmesi gerektiğini, bu nedenle toplantının bir kez daha ertelenmesi gerektiğini dile getirmiştir. Davaa tarafından şirketin mevcut durumu bilinmemektedir. Ancak şimdilik tespit edilen bulgular şunlardır:Ortaklar arasındaki anlaşmazlık sebebiyle şirketin yönetim kurulunun bağımsız bir denetim firmasına hazırlatmış olduğu 27.07.2015 tarihli mali durum tespit raporu ekinde ve o tarihteki taslak satış sözleşmesinde … adlı şahsa satışı yapılan dairenin bedeli 350.000,00 TL olarak görülmektedir, şirketin 27 Temmuz 2017 tarihli genel kurul toplantısını takiben 9 Ağustos 2017 tarihinde göndermiş olduğu satış fiyattan listesinde İlgili satış bedeli 250.000,00-TL olarak yer almaktadır. Yine 9 Ağustos 2017 tarihinde şirketin göndermiş olduğu satış fiyattan listesinde aynı proje, aynı blok, aynı cephe, aynı metrekare ve aynı mahiyette olan iki ayn dairenin birisi 152.000,00 TL ile satılırken, diğer daire 25 gün sonra 300.000,00 TL İle satıldığı anlaşılmıştır.Bu durum, şirketin davacıya iletilen sabş fiyat listesinin gerçeği yansıtmadığını göstermektedir. İzah edilen nedenlerle davalı şirketin müteahhitlik faaliyetten çerçevesinde tamamladığı projelerde yapılan satıştann ve bunlann kanuna ve usule uygun yapılıp yapılmadığının tespih ve şirketin finansal durumunun incelenmesi İle şirkete verilen zararların tespih amacıyla davalı şirkete özel denetçi atanması talebimizin kabulüne”, her türlü yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;” Davacı taraf yasal olarak aranan zorunlu bir unsur bulunmadan özel denetçi talebinde bulunmuştur. Davaa, şirket mizanı inceleme talebini şirketin belirlediği günlerde incelemeye gelmeyerek kendi iradesiyle kullanmarmştir. Bu nedenle TTK’nın amir hükmüne aykın olan bu talebin usul yönünden uygun olmadığı agkbr. Davacının özel denetçi İle araştırmasını istediği hususlarda hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davacının delil olarak sunduğu 27.07.2015 tarihli Mali Durum Tespit Raporu, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu zamanda düzenlenmişhr. Rapor içeriğindeki bilgiler tamamen o dönem davacının bizzat bilgisi dahilindeki olayları kapsamaktadır. Bu nedenle davaamn yönetim kumlu üyesi sıfatıyla bildiği hususlarda özet denetçi atanması talebinin kabulü mümkün değildir. Ayrıca aynı mahiyette olan iki dairenin iki farklı fiyata sataşı rayında ise, 152.000,00 TL ile sablan dairenin satışı döneminde şirketin ödemelerinin olduğu ve bu nedenle ilk bulunan müşteriye satılmasından kaynaklanmaktadır.300.000,00 TL ile satılan dairenin İse bir ay sonra o dönem için ticari bir başan örneği olmasından başka bir izahı yoktur.İzah edilen nedenlede, davaamn usul ve esas yönlerinden haksız, mesnetsiz ve maddi gerçekliğe aykın beyanlar İleri sürdüğü iddialann kabul edilmesi mümkün olmadığından” davacının özel denetçi tayini talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen delliller toplanmış, … Valiliği Ticaret İl Müdürlüğü cevabi yazısı celp edilmiş, şirket kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 09/10/2018 tarihli raporda ” Kararı tarafımızdan değerlendirlidiğinde davacının özel denetçi talebine kaynak olabilecek …4272.,134,20 zarar ve daireler arasında falş fark olarak değerlendirilecek miktarda satış farklılıklarına… dayanan vaklaların dava dosyasında oluştuğu, her iki tarafında kabulündedir,Davacı tarafın mizanları İnceleme talebi davalı taraftarı imkan tanınıp tanınmadığı tam olarak delile dayandınlamadığı bu nedenle davacının özel denetçi atarıma talebine ilişkin koşulların TTK’nun özel denetçi istemine uygun olduğu kanaat ve sonucuna ulaşılmıştır.Davacının TTK m, 439 m göre özel denetçi atanması talebine ilişkin kanuni koşulların oluştuğu ” görüşü bildirilmiştir.
Davalı vekilinin yaptığı itirazların incelenmesi için yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınmış, Bilirkişi heyetinin dosyaya sunduğu 14/10/2020 tarihli raporda “Dava konusu dairelerin satış fiyatları ile tespit edilen Güncel Satış fiyatları arasında farklılıklar bulunduğu ve buna göre; örneğin B Blok 1.kattaki 9 nolu daire 413,000 TL civarında bir bedel ile satılması gerekirken 28.01.2015 tarihinde daha düşük bir bedel 250.000TL karşılığında satılmış olduğu, aynı şekilde C Blok zemin kattaki 6 nolu daire 255.000 TL civarında bir satış bedeli olması gerekirken 31.07.2017 tarihinde 312.5000.- TL’ye daha yüksek bir bedelle satılmış olduğu, buna karşılık B Blok 1.kattaki 11 nolu, A Blok 2.Bodrum kattaki 1 nolu ve B Blok çatı katındaki 13 nolu daireler rayiçlerine yakın bedellerle satılmış oldukları, beyan edilen satış bedelleri ile ticari defterlerdeki satış fiyatlarının aynı olduğu ” görüşü bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi açısından bilirkişi heyetinden aldırılan 07/06/2021 tarihli ek raporda “Buna göre örneğin B Blok 1.kattaki 9 nolu daire; sözleşme tarihine tahvil edilmiş fiyatlarla 290.000 TL civannda bir bedel ile satılması gerekirken 28.01.2015 tarihinde daha düşük bir bedel 250.000 TL karşılığında satılmıştır Aynı şekilde C Blok zemin kattaki 6 nolu daire; sözleşme tarihine tahvil edilmiş fiyatlarla 252.000 TL civannda bir satış bedeli olması gerekirken 31.07.2017 tarihinde 312.5000 TL’ye daha yüksek bir bedelle satılmıştır.Burada davalı tarafın iddia ettiği gibi onlarca satış içerisinde yalnızca birkaç dairenin rayiç bedelle satılmamış olması durumunu sanki şirketin sürekli rayiç bedelin altında satış yapıyormuş gibi değerlendirilmemiştir. Heyetimizce yalnızca birkaç dairenin rayiçlerinin altında veya üstünde satrİması durumu değil, tüm dairelerin yukarıda belirtilen kriterler doğrultusunda satış fiyatları tespit edilmiştir ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, anonim şirkete özel denetçi atanması istemine ilişkindir.
TTK 438 mad’de ” Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu taktirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir ” hükmünü içermekte olup genel kurul talebin reddine karar verdiği taktirde pay sahibi TTK 439 mad.uyarınca dava hakkına sahip olabilmektedir.Kanun hükümlerinden de anlaşılacağı üzere özel denetçi atanması için gerekli şartlar belirli olayların olması,bilgi edinme veya inceleme hakkının kullanılmış olması ve genel kurul tarafından bu talebin reddedilmesi gerekmektedir.Davacı somut olayda azlık pay sahibi olup mizan hususunda bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmış, 27/07/2017 Olağan Genel Kurul toplantısında özel denetçi atanması talebi reddedilmiştir.3 aylık yasal süresi içinde davanın açıldığı sabit olup davacı taraf yapılan daire satışlarında fiili satış tutarları ile resmi kayıtlara geçen tutarların farklı olduğunu, şirketin zarara uğratıldığını iddia etmektedir.
TTK439/2 mad’de ” kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını ikna edici bir şekilde ortaya koymaları halinde özel denetçi atanır ” hükmünü içermekte olup davacı tarafın gayrimenkul satışlarına ilişkin ortaya koyduğu deliller, şirket kayıt ve defterleri ve yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davalı şirket tarafından satılan taşınmazların değerlendirilmesi için ayrı bölgede satışta olan ve olabildiğince benzer özelliklere sahip taşınmazlar dikkate alınarak ortalama satış fiyatları belirlemiş olumlu ve olumsuz faktörlere göre güncel satış değer tespiti yapılmış bu kapsamda TCMB Konut fiyat endeksi istatistiklerinden de yararlanılmıştır.Satışı yapılan konutlarla emsal konut değerleri karşılaştırmalı tablolar halinde mahkememize sunulmuş olup davalı şirketin sadece birkaç daire yönünden rayicin altında veya üstünde satış yaptığı genel ve ortalama olarak dairelerin gerçek rayiç değerlerine satılmış olduğu, ayrıca şirketin 2015-2016-2017 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarında bu satışların işlenmiş olup davacı tarafın iddia ettiği gibi fahiş farklar olmadığı, ayrıca davacı tarafça dosyaya ibraz edilen İstanbul BAM 18.CD ‘nin 2018/5482 E – 2019/4122 K.sayılı ilamında incelenen ….Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen hükümde 04/06/2014 tarihinde işlenmiş olduğu iddia edilen suç ile ilgili karar verildiği, davanın açılmasından çok önce ortaya konan bu iddianın dava konusu olmadığı, ayrıca Merkez Bankası başlıklı müteahhitlik iptal belgesi ibraz olduğu iddia edilen belgenin aslı ve dayanağı ibraz edilmemiş olup davalı tarafça bu hususta idari işlemin iptali davası açılmış olduğu dikkate alındığında işbu davaya ve ileri sürülen nedenlere dayanak oluşturamayacağı anlaşılmakla ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30-TL nispi karar harcından peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 895,80 TL ( 800,00TL bilirkişi ücreti, 95,80 TL posta ve tebliğler, ) yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olmak üzere karar verildi.18/11/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …