Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/793 E. 2020/713 K. 02.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/793
KARAR NO : 2020/713

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 15/09/2017
KARAR TARİHİ : 02/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … Ticaret A.Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde, şirket olarak taşınmaz alım satım faaliyetinde bulunduklarını, bu faaliyetleri esnasında sadece çek kullandıklarını, bono kullanmadıklarını, ayrıca şirketin iki imza ile temsil edildiğini, tek imza ile temsil yetkisinin bulunmadığını, davalının kendileri adına sahte senet düzenleyerek … 34. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, bu takip öncesinde … 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı verildiğini ve işleme konulduğunu, kendilerine ait … plakalı araç üzerine haciz şerhi düşüldüğünü ve yakalama kararı verildiğini, aracın trafikte yakalamasının yapılması üzerine durumdan haberdar olduklarını, haczin ve yakalamanın kaldırılması için yol ve yakıt masrafı, yeni araç kiralama masrafı ve söz konusu hukuki işlerin takibi için de avukatlık ücreti masrafı yaptıklarını, bu masrafların maddi tazminat olarak tarafına ödenmesine karar verilmesini, yaşanan olay nedeniyle de manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacı şirketten ev aldıklarını, kaparo için 50.000,00 TL para verdiklerini, satış gerçekleşmeyince davacı şirket yetkililerinin kendilerine davaya konu senedi verdiklerini, ancak davacı şirketin çift imza ile temsil edildiğini bilmediklerini, davacı şirketin çift imza ile temsil edildiğini öğrendiklerinde icra takibinden feragat ettiklerini ve fiili haciz uygulanmadığını bu nedenle maddi ve manevi tazminatın koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49’a göre haksız fiil nedeniyle maddi tazminat ve aynı yasanın 58’inci maddesine göre manevi tazminat davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, … 34. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, … 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasını, … plakalı aracın yakalama tutanağını, imza sirkülerini, fatura ve makbuzları, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, … 34. İcra Dairesinin …sayılı dosyasını, … 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49’a göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Dava konusu olayda davacı üzerindeki imza kendisine ait olmayan bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle mal varlığına haciz konulmasından ötürü uğradığı zararlarını talep etmektedir.
Haksız fiilin kusur, zarar ve uygun nedensellik bağı olmak üzere üç koşulu bulunmaktadır. Haksız fiilin bu koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti için öncelikle davacı tarafın 6100 sayılı HMK m. 208’e göre ileri sürdüğü yazı ve imza inkârının doğruluğunun tespiti gerekmektedir. Bu nedenle davacının mahkememiz huzurunda imza örnekleri alınmış, uygulamaya değer imza örnekleri ilgili yerlerden getirtilmiş ve bono aslı ile birlikte 6100 sayılı HMK m. 211’e göre sahtelik incelemesi yaptırılmak üzere bilirkişiye verilmiştir.
Hazırlanan 28.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda davaya konu bono üzerindeki imzaların davacı şirket yetkilisi Ömer Fevzi Usman’a ait olmadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla davacının davaya konu bonoyu alırken bonoyu kendilerine veren kişinin ya da imzalayan kişinin davacı şirketi temsile yetkili kişi olup olmadığını ya da kambiyo senedi vermeye yetkili kişi olup olmadığını sağlıklı şekilde araştırmadığı anlaşılmakla davalının dava konusu olayın meydana gelmesinde kusurlu davrandığı anlaşılmaktadır.
Haksız fiilde zarar koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti için davacının mal varlığına haciz uygulanan … 34. İcra Dairesinin … sayılı dosyası getirtilerek mahkememiz dosyası içine alınmıştır. Bu dosyanın incelenmesi sonucunda davaya konu bononun icra takibine konulduğu, davaya konu bono için … 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı verildiği ve bu kararın da işleme konulduğu, davalı vekilince davacı hakkında araç sorgusu talep edildiği, bu talebinin 25.08.2017 tarihinde icra dairesi tarafından kabul edildiği, davacının otomobilinin 05.06.2017 tarihinde Konya’da yakalandığı ve haciz işleminin uygulandığı, daha sonra haczin ve otomobilin yakalama talebinden vazgeçildiği, vazgeçme talebinin de 06.09.2017 tarihinde icra dairesi tarafından kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı maddi zarar olarak yeni araç kiralama masrafı, yol yakıt masrafı ve haciz işlemlerinin kaldırılması için avukatlık ücreti masrafını göstermiştir. Ancak bu zarar kalemlerine ilişkin olarak yeni araç kiralama masrafına ve yol yakıt masrafına ilişkin yazılı bir belge sunmamış delil de göstermemiştir.
Davacı zarar kalemi olarak haciz işlemlerinin kaldırılması için avukatına sözleşmesel avukatlık ücreti ödediğini ve bunun tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Bu zarar kalemini kanıtlamak için de dosyaya avukatı tarafından düzenlenmiş olan 07.09.2017 tarihli ve 7.350,00 TL bedelli serbest meslek makbuzunu sunmuştur. Davacının avukatının bağlı olduğu vergi dairesinden Eylül – Ekim 2017 dönemine ilişkin beyanda bulunup bulunmadığı sorulmuş, vergi dairesinden beyanda bulunmadığı cevabı gelmiştir. Davacı avukatının vergi dairesine beyanda bulunmaması avukatlık ücretini tahsil etmediği anlamına gelmeyeceğinden dava konusu olayla ilgili olarak davacının avukatlık ücreti ödemesi yaptığı kabul edilmiştir. Dolayısıyla haksız fiilin zarar koşulu gerçekleşmiştir.
Davacı vekilinin düzenlediği serbest meslek makbuzu üzerinde işin konusu olarak … 34. İcra Dairesinin … sayılı dosyası ve … 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası yazılı olduğundan avukatlık ücreti ödemesinin dava konusu haciz işlemlerinin kaldırılması için yapıldığı analaşılmaktadır. Dolayısıyla haksız fiilin kusur ile zarar arasında uygun nedensellik bağının bulunması koşulu da gerçekleşmiştir.
6100 sayılı HMK m. 190’a göre davacı dava konusu olay nedeniyle zarara uğradığı iddiasını kanıtlamakla yükümlü olup davacı zarar kalemlerinden sadece avukatlık ücretine ilişkin zarar kalemini kanıtlayacak delilleri dosyaya sunmuştur. Diğer iki zarar kalemine ilişkin delil sunmamıştır. Bu gerekçelerle davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne ve 7.350,00 TL tazminatın davacıya ödenmesine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacı meydana gelen haksız haciz işlemleri nedeniyle banka kredi puanlarının düştüğünü, müşteri çevresinde saygınlığının ve prestijinin sarsıldığını belirterek manevi tazminat talep etmektedir.
… 34. İcra Dairesinin … sayılı dosyası incelendiğinde davalının davacının mal varlığı konusunda sadece araç sorgusu yaptırdığı ve davalının araç kayıtlarına haciz ve yakalama şerhi düşürdüğü, davacının banka hesaplarına ya da üçüncü kişideki hak ve alacaklarına yönelik haciz işlemi başlatmadığı anlaşılmakla davacının manevi tazminat talebine gerekçe gösterdiği banka kredi puanlarının düştüğü, müşteri çevresinde saygınlığının ve prestijinin sarsıldığı iddialarını doğrulayacak bir durumun oluşmadığı anlaşılmakla davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE,
2-7.350,00-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 502,08-TL nispi karar harcının peşin alınan 256,17-TL harçtan mahsubu ile eksik 245,90-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 1.154,10-TL ( 750,00-TL BK ücreti, 404,10-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 565,51-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 318,97-TL ( 31,40-TL BH, 256,17-TL PH, 4,60-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 150,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
9-Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır