Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/788 E. 2019/659 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/788
KARAR NO: 2019/659

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 14/09/2017
KARAR TARİHİ: 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … Şti. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı aleyhinde İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından faturaya dayalı alacakları için icra takibi başlattıklarını, takibe davalı tarafın itiraz etmeleri üzerin de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı …Şti. vekili verdiği cevap dilekçesinde, icra tabine konu faturadan doğan bir alacaklarının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve devamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, faturayı, İstanbul … İcra Dairesinin… sayılı dosyasını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, cevap dilekçesi vermiş ancak delil sunmamıştır.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve devamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207’ye göre; “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” Bu maddeye göre dava konusu faturaya konu malın bedelinin davalının malların kendisine teslimi ile birlikte bedel ödeme borcunu yerine getirme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Dava konusunu 04.05.2017 tarih ve 027369 sayılı fatura oluşturmaktadır. Fatura aslı getirilerek mahkememiz kasasına alınmıştır. Fatura üzerindeki imzaya davalı tarafın itiraz etmesi üzerine davalı şirket çalışanı …’ün imza örnekleri alınmış ve tatbike değer imza örnekleri getirtilerek fatura imza incelemesi için ATK Fizik İhtisas Dairesine gönderilmiştir. Hazırlanan 29.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda fatura üzerindeki imzanın davalı şirket çalışanı …’e ait olmadığı tespit edilmiştir.
Ancak imza incelemesine gönderilen fatura incelendiğinde faturanın açık fatura olduğu ve imzanın faturanın üst kısmına atıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olup olmadığının tespiti için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Hazırlanan 31.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu faturanın davacı defterlerinde kaydının bulunduğu ancak davalı defterlerinde kaydının olmadığı, faturaya konu malın irsaliye ile teslim edildiği ancak irsaliye üzerinde sadece teslim edenin imzasının bulunduğu, teslim alanın imzasının bulunmadığı, davalı tarafın defterlerinde fatura alış kaydının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Dava konusu olayda çözülmesi gereken birbirine bağlı iki sorun bulunmaktadır. Birincisi davaya konu faturanın davalıya teslim edilip edilmediği, diğeri faturaya konu malın davalıya teslim edilip edilmediğidir.
6100 sayılı HMK m. 222/III’e göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Davacı defterlerindeki dava konusu faturaya ilişkin kayıtlarla ilgili olarak davalı defterlerinde aykırı bir kayıt bulunmamaktadır. Ancak hiç bir kayıt da içermemektedir. Bu durumda davacı tarafın defterleri kendi lehine delil olarak kabul edilebilecektir. Dolayısıyla taraflar arasında faturaya konu malın alım satımına ilişkin ticari bir ilişki olduğu ve buna ilişkin olarak da davacı tarafından satılan mala ilişkin fatura kesilerek muhasebeleştirildiği anlaşılmaktadır. Hukuki sorun kesilen faturanın ve faturaya konu malın davalı tarafa ulaştırılıp ulaştırılmadığı noktasındadır.
Yukarıda da açıkladığımız ve bilirkişi raporunda da tespit edildiği gibi davaya konu fatura açık fatura olup ekinde de sevk irsaliyesi yer almaktadır. Ancak sevk irsaliyesinde malı davalı şirketin teslim aldığına ilişkin davalı şirket yetkilisinin imzası bulunmamaktadır. Davalı şirketin teslim almadığı bir faturayı kendi ticari defterlerinde muhasebeleştirmemiş olması da normaldir. Bu gerekçelerle davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Temmuz 2019 tarihinde hakim değişikliği olmuş ve dosya mahkememize atanan Hakim … tarafından karara bağlanmıştır.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40-TL maktu karar harcının peşin alınan 57,35-TL harçtan mahsubu ile artan 12,95-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …
¸