Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/778 E. 2018/562 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/778 Esas
KARAR NO : 2018/562
DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2017
KARAR TARİHİ : 22/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirketinin yoğunluklu olarak Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleri olmak üzere yurtdışından yüksek hasta potansiyeli olan ve sağlık turizmi hizmeti veren bir şirket olduğunu, taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesi uyarınca davalının davacı müvekkiline SIM kartları teslim ettiğini ve hatları kullanıma açtığını, davacı müvekkilinin sözleşmenin kurulduğu aydan itibaren kullanımına karşılık fatura tutarlarını düzenli olarak davalı tarafa ödediğini, Mart 2016 dönemi fatura bedeli 8.027,25-TL, Nisan 2016 dönemi fatura bedeli 15.037,75-TL, Mayıs 2016 dönemi fatura bedeli 18.215,50-TL, Haziran 2016 dönemi fatura bedeli 16.833,50-TL, Temmuz 2016 dönemi fatura bedeli 16.756,75-TL olduğunu, müvekkilinin hizmet aldığı ve davalı tarafa ödeme yaptığı 5 ay süresince ulaştırılan faturaların ortalama bedelinin 14.974,15-TL iken 01/08/2016 / 31/08/2016 dönemini kapsayan fatura bedelinin 80.111,75-TL olarak alışagelmiş ortalama bedelinin çok çok üstünde yansıtıldığını, sözkonusu fatura aşımının sebebini müvekkili firma tarafından gönderilen SMS ler olarak belirtildiğini, müvekkilinin sözkonusu faturaya itiraz ettiğini ve fatura detayına ilişkin detaylı bilgilendirme talep ettiğini, müvekkilinin alacak değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırmak ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000-TL alacağa hükmedilmesini ve davalı firmanın sözleşme yükümlülüklerine aykırı davranışları sebebiyle sözleşmesel ilişkiyi haklı olarak fesheden müvekkili şirkete yansıtmış olduğu cayma bedelinin iptaline karar vreilmesini , haksız icra takibi dolayısıyla ödemek zorunda kalınan takip masrafları ve vekalet ücreti ödemelerinin iadesini, tüm alacak kalemleri için ödeme tarihinden itibaren en yüksek banka reeskont faizinin uygulanmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıya ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ödenmeyen fatura alacaklarının tahsili amacıyla icra dosyasından borçlu davacı hakkında Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, kesinleşen takibe borçlu tarafından ödemeler yapıldığını ve dosya ödemeler yapıldığından uyapta infaz edildiğini, davacının davasının reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan icra takibi ile ilgili olarak ödenen bedelin istirdadı talebine ilişkindir.
HMK nun 1. maddesi “(1)Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır.
6102 Sayılı TTK nun 4. maddesinde ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumu düzenlenmiştir. TTK nun 4. maddesine göre; Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Yine tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; TTK ndan, TMK nun 962–969. maddelerinden, TBK nun 202, 203, 444, 447, 487–501, 515–519, 532–545, 547–554, 555–560 ve 561–580. maddelerinden, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuattan, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerden ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
TTK nun 5. maddesinde de ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumundan hareket ederek asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu dava ve işler düzenlenmiştir. TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Yine özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakmakla görevlidir.
TTK’nın 4. maddesi incelendiğinde, üç grup ticarî davanın bulunduğu, ayrımın 1- Mutlak Ticari Davalar, 2- Havale, Vedia ve Fikir ve Sanat Eserlerine İlişkin Haklardan Doğan ve Bir Ticarî İşletmeyi İlgilendiren Davalar 3- Nispi Ticari Davalar olarak yapılabileceği, tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davaların (mutlak ticarî davalar); ticarî sayılması için en azından bir ticarî işletmeyi ilgilendirmesi gereken davalar ve her iki tarafın da ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar (nispî ticarî davalar) olarak nitelendirilebileceği, Mutlak Ticarî Davaların, 6102 Sayılı TTK’ nın 4/1.a bendinden f’ bendine kadar sayılan hususlardan doğan davalar ile özel kanun hükümleri gereği (Mutlak) ticarî sayılan davalar olarak ikiye ayrılabileceği, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın belirtildiği gibi bu tür davaların mutlak ticarî dava sayılacağı ve Ticaret Mahkemelerinin görevine gireceği, havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan uyuşmazlığın ticarî dava sayılabilmesi için, uyuşmazlığın, taraflardan birinin ticarî işletmesiyle ilgili olması koşulu aranmayacağı (TTK 4.1, son cümle), nispi ticari davalar ile ilgili olarak ise; TTK 4/1 Maddesinde yer alan hükme göre “her iki tarafın da ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının” ticarî dava sayılacağı, taraflardan yalnız birinin ticarî işletmesi ile ilgili olarak yasada sayılanlar dışında sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların, ticarî davaya vücut vermeyeceği, taraflardan birinin ticarî işletmesini ilgilendiren bu tür sözleşmelerin, her ne kadar TTK 19.2 uyarınca diğer taraf için de ticarî iş sayılırsa da, bu durumun, davanın TTK 4/l’e göre (nispî) ticarî dava sayılmasını gerektirmeyeceği anlaşılmıştır.
28.11.2013 tarihli ve 28835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/1-k Maddesinde, Tüketicinin ” Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlandığı,
Aynı yasanın 3/1- ı- bendinde Tüketici işleminin ise ” Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmış olduğu anlaşılmıştır.
Tüketici Mahkemelerinin görevini düzenleyen 73/1 Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 83/2 Maddesinde ” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, Geçici 1/1 Maddesinde ” Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder.” hükmüne yer verildiği anlaşılmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu hükümleri somut olayla birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında abonelik sözleşmesi sözkonusu olup istirdadı talep edilen ve Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına ödenen bedelin bu abonelik sözleşmesi kapsamında tahsil edilmiş olduğu, bu sözleşme dikkate alındığında TTK 4 ve 5 mad.uyarınca davanın mutlak veya nispi ticari davaya vücut vermediği, tarafların sırf tacir olmasının mahkememizin görev alanını değiştirmeyeceği sonuç olarak abonelik sözleşmesinden kaynaklı bedelin istirdadı davasında Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve , aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin GÖREV YÖNÜNDEN USULDEN REDDİNE, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMELERİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepde bulunulmaması ve süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK 331 md gereğince harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …