Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/761 E. 2021/268 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/761 Esas
KARAR NO:2021/268

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/08/2017
KARAR TARİHİ:25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili verdiği dava dilekçesinde özetle;Müvekkili Şirketin Mevcut Hukuki Durumu Hakkında;Müvekkili şirkete … Cumhuriyet Başsavcılığınca … kapsamında yürütülmekte olan … soruşturma nolu dosya çerçevesinde yapılan başvuru üzerine ….Sulh Ceza Hakimliğinin … D,İş saydı 27.07.2016 tarihli karan ile CMK 133 mad. Uyarınca kayyım atandığını,daha sonra da 22.11.2016 tarih 678 sayılı KHK’nın yayınlanması ile ile müvekkili şirket yönetiminin … ye geçtiğini* halihazırda yönetim …’nin bağlı bulunduğu Bakanlık tarafından görevlendirilen Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından yürütülmekte olduğunu 690 sayılı KHK yayınlanmış olup ilgili KHK Madde 73 Bend 6 uyarınca …’nin kayyım atadığı şirketlerin açtıkları davalarda harçtan muaf oldukları düzenleme altına alındığı KHK 690 Madde 73- 10J 1.2016 tarihli ve 6758 saydı Olağanüstü Hal kapsamında bazı düzenlemeler yapılması hakkında kanun hükmünde kararnamenin değiştirilerek kabul edilmesine dair kanunun 19, maddesine üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve mevcut dördüncü fikra yedinci fikra olarak teselsül ettirilmiştir.“(6) Kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen şirketler, açtıkları davalarda harçtan muaftır” hükmünü içerdiğini, ilgili KHK gereği huzurdaki davarım harçsız olarak açılması zorunluluğunun doğduğunu,Esasa İlişkin Sebepler;Müvekkili şirketin kumaş ve eşarp üretimi ve satışı faaliyetim yürüten bir şirket olduğunu, kayyım atama kararından sonra müvekkili şirket ortaklarının ve eski yönetim kurulu üyelerinin müvekkili şirket temsil ve yönetim haklarının tamamen sona erdiğini, kayyım atandıktan sonra müvekkili şirket kayıtlarında geçmişe dönük yapılan inceleme neticesinde müvekkili piketin ortaklarından davalı …’ın (18,09.2017 tarihli beyan dilekçesi ile bu ismin sehven yanlı} yazıldığı, doğru ismin “…” olduğu belirtilmiş) müvekkili şirkete 389.855,49-TL (takip öncesi ve sonrası faiz ve masraflar hariç asıl alacak) borcu bulunduğunun tespit edildiğini,ödenmeyen borç Üzerine taraflarınca işbu davaya konu … .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine İlamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın icra dosyasına yapmış olduğu itiraz ile müvekkili şirkete herhangi bir borcu olmadığından bahisle takibe, borca, faize ve tüm ferilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalının İtirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, tarafların ticari defter ve kayıtlan üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını,Yukanda arz ve izah edilen nedenlerle, fazlaya dair haklan saklı kalmak kaydıyla davalarının kabulü ile … .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde, özetle;Davacının müvekkili aleyhine açtığı davanın haksiz ve hukuken mesnetsiz olup reddi gerektiğini, şöyle ki;Davacının dava dilekçesinde öne sürdüğü vakıaların hiçbirini kabul etmediklerini, müvekkilinin davacı tarafa hiçbir borcu olmadığım, davacı şirket … kontrolünde olduğundan ticari defterleri incelemelerinin mümkün olmadığım, davacı tarafça dosyaya delilde sunulmadığım, davacının delilleri sunmasından sonra dava hakkında aynca beyanda bulunacaklarını,müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun olmadığının davacı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkacağını,yukarıda açıklanan nedenlerle, aleyhlerine açılan haksız ve dayanaksız davanın reddine, mahkeme masrafi ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesinin talep dildiği görülmüştür.
Davacı şirket vekilinin 13.11/2017 havale tarihti replik dilekçesinde, özetle;Davalı tarafın 20.10.2017 tarihli dilekçesini kabul etmediklerini ve itirazlarım bildirdikleri, şöyle ki;Davalı tarafın 20.10.2017 tarihli cevap dilekçesinde belirttiği cevaplan sunmasına ve bildirdiği delilleri ibrazına muvafakatleri olmadığını,Müvekkili şirkete kayyım atama karanndan sonra müvekkili şirket ortaklarının ve eski yönetim kurulu üyelerinin müvekkili şirketi temsil ve yönetim haklan tamamen sona erdiğini, kayyım atandıktan sonra müvekkili şirket kayıtlarında geçmişe dönük yapılan inceleme neticesinde müvekkili şirketin ortaklarından davalının müvekkili şirkete 389.855,49 TL (takip öncesi ve sonrası faiz ve mastaflar hariç asıl alacak) borcu bulunduğunun tespit edildiğini,ödenmeyen borç üzerine taraflarınca icra dosyası ile davalı aleyhine İlamsız icra takibi başlatılmış olup davalı tarafın icra dosyasına yapmış olduğu itiraz ile takibin durdurulduğunu, davalının itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, tarafların ticari defter ve kayıtlan üzerinde yapılacak bilirkişi İncelemesi neticesinde ortaya çıkacağını,yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, davalı tarafın süresinde verilmeyen cevap dilekçesine muvafakatlerinin olmadığım, fazlaya dair haklan saktı kalmak kaydıyla ….1cra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın İptali ile takibin devamına, kötü niyetli davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra İnkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.

Davalı şirket vekilinin 30.11.2017 havale tarihli düplik dilekçesinde, özetle;Davacının müvekkili aleyhine açtığı davanın haksız ve hukuken mesnetsiz olup reddi gerektiğini, şöyle ki;Davacının dava dilekçesinde öne sürdüğü vakıalara» hiçbirini kabul etmediklerini,Davacının beyanlarının yersiz olduğunu,Müvekkilinin davacı tarafa hiçbir borcu olmadığını, davacı şirket … kontrolünde olduğundan ticari defterleri incelemelerinin mümkün olmadığım, davacı taralın dosyaya delil de sunmadığım,Müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun olmadığının davacı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkacağını,Yukarıda açıklanan nedenlerle, aleyhlerine açılan haksız ve dayanaksız davanın reddine, mahkeme masrafi ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dava, İİK 67 mad.dayalı olarak davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davalı taraf, ….İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasında 389.855,49 asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek % 9,75 avans faizi oranından az olmamak üzere faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66 Mad.uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67 mad.belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen delliller toplanmış, takibe konu alacağın ileri sürülüp sürülemeyeceği ve miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 09/07/2019 tarihli raporda ” Davacı şirket tarafından İbraz edilen ticari defterler ile tüm dosya muhteviyatı belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda;280.000,00 TLTik nakit para çekimine dolayısıyla iddia edilen alacağın, lehe delil teşkil etmeyen ticari defter ite çekeni belli olmayan banka dekontlarına dayandırılması itibariyle ispat edilemediği 81.428,27 TL olduğu iddia edilen cari hesap alacağının, lehe delil teşkil etmeyen ticari deftere dayandın İması itibariyle ispat edilemediği, Davalı adına tanzim edilmiş 16.754,38 TL ve 11.681,84 TL tutarlarındaki iki adet Adat Geliri kayıtlı fatura fotokopilerine dayandınlan toplam 28.436,22 TL tutarındaki alacağın, müşteri davalıya teslim/teblig edilmemiş faturalara dayanması İtibariyle ispat edilemediği ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava, itirazın iptali davası olup yapılan takipte davacı şirketin davalı şirket ortağından cari hesap alacağını talep ettiği, toplamda 389.855,49 TL alacak olduğunun iddia edildiği, davacı şirket ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmasına rağmen TTK 222/3 md. belirtilen koşulların oluşmadığı, ticari defter ve kayıtların şirket lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerdeki kayıtlarına aykırı olmaması veya ilgili hususta kayıt içermemesi gerektiği, oysa somut davada davalı tarafça tutulan ticari defter ve kaydın mevcut olmadığı, bu nedenle davacı şirket defterlerinin kendi lehine delil teşkil etmeyip alacağın defter harici ispat vasıtalarıyla kanıtlanması gerektiği, toplam 389.855,49 TL alacağın üç kalemden oluştuğu, bunlardan ilkinin … … Şubesi’nin 20/04/2016 tarihli 280.000,00 TL bedelli nakit çekim işlemine ilişkin banka dekontu olup çekim işleminin davalı tarafça yapıldığına ilişkin dekontta herhangi bir ibare olmadığı, bilirkişi incelemesinden önce sunulmayan talimat ve dekont fotokopileri dosyaya ibraz edilmiş olup bunların incelenmesinde şirket çalışanı …’nın çekim işlemini yaptığı, talimat evrakında … A.Ş.’nin kaşe ve imzasının bulunduğu fakat nakit çekilen paranın bizzat davalı talimatı ile verildiğine veya davalının şahsına teslim edildiğine dair herhangi bir ibarenin mevcut olmadığı, ikinci kalem alacağın kasa fazlasının ortaklara dağıtılması sonucu 81.428,27 TL’nin davalıya borç olarak kaydedildiği fakat buna ilişkin kasa sayım tutanağının delil olarak ibraz edilemediği, üçüncü kalem olarak faiz adat geliri olarak düzenlenen 16.754,38 TL ve 11.681,84 TL bedelli faturaların davalı tarafa tebliğ edilmemiş oldukları, dolayısıyla üç kalem alacak tutarının da ispat edilmemiş olduğu anlaşılmakla açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE.
2-Davacı şirket harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 35.739,88-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …