Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/754 E. 2021/343 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/754
KARAR NO:2021/343

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ :24/08/2017
KARAR TARİHİ:14/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 09/11/2015 tarihinde İnşaat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında …’da bulunan davalı şirketin “…” isimli inşaat projesinin tamamlanarak 21/12/2017 tarihinde tesliminin kararlaştırıldığını ancak davalının sözleşme taahhütlerini yerine getirmediğini, sözleşmenin 19. maddesi uyarınca sözleşmenin tek taraflı feshedildiğini, ardından yapılan görüşmeler neticesinde 18/08/2016 tarihinde davalı ile ikinci bir sözleşme yapıldığını, yapılan sözleşmede öncelikli yapılması gereken işlerin belirtilmesine rağmen davalının müvekkilinin onayı olmadan fore kazık işine başladığını, fore kazık işlemleri ile ilgili fiyatlandırma konusu görüşülmeden ve yapılan görüşme çağrılarına katılınmadan yapılan fore kazık işlemlerinden müvekkilinin sorumlu olmayacağının bildirildiği, daha sonra davalı tarafından yine müvekkilinin onayı alınmaksızın fore kazık işlemlerinin durdurulduğunu, her ne kadar davalının sözleşme kapsamında yapımına karar verilen satış ofisi yapım işini tamamlamışsa da taşeronlara, işçilere ve diğer tedarikçilere davalı tarafından ödeme yapılmadığından bu kişiler tarafından sürekli olarak müvekkilinin rahatsız edildiğini, satış ofisi dışında 8 ay süre içinde diğer işlerle ilgili taahhütlerin yerine getirilmediğini, 8 ayın sonunda 3 ay içinde işlerin tamamlanacağı taahhüt edildiğini, davalı tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. iş dosyası ile yapılan işlerin durumu ve maliyetlerinin tespitinin talep edildiğini ancak bilirkişi tarafından istenen evrakların dosya kapsamında bulunmadığından rapor ibraz edilemediğini, bu rapora itiraz ettiklerini, daha sonra davalı tarafından müvekkiline hak edişlerin ödenmediği iddiasıyla ihtarname ekinde fatura gönderildiğini, müvekkilince itiraz edildiğini, müvekkilinin hak ediş borcu bulunmadığını, aksine müvekkilinin zarara uğradığını, taraflar arasında 3 ayrı dava bulunduğunu, uğranılan bu zararlar nedeniyle şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın sözleşmenin fesih tarihinden itibaren TCMB kısa vadeli avanslar için uygulanan faiz oranından işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının soyut ve gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki edimlerini fore kazık işlemine kadar tamamladığını, işin bu aşamada kalmasının sebebinin davacının fore kazık fiyatlandırmasına yanaşmamak olduğunu, yapılan görüşme taleplerine ve ihtarnameye rağmen davacı tarafından görüşme sağlanamadığını, sözleşme kapsamında yapılan satış ofisi yapım işinin de 15/02/2017 tarihinde tümüyle tamamlandığını ancak davacı tarafından teslim alınmadığını ve satış faaliyetlerine başlanılmadığını, noter yoluyla davacı ihtar edildiğini, müvekkilince 4 defa hak ediş talebi gönderildiğini, davacı tarafından ödeme yapılmadığını, itiraz edilmediğini ancak kabul de edilmediğini, inşaatın tamamlanamamasındaki kusurların davacıya ait olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 30/05/2018 tarihli ara karar ile … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak dava konusu talep ve itirazların. taraflar arasındaki sözleşmeler de dikkate alınarak inşaatın mevcut durumu, tamamlanan kalemler ve ne oranda inşaatın tamamlandığı hususunda keşif yapılarak rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiştir.
19/02/2019 tarihli raporunda bilirkişi heyeti özetle; davaya konu … İl, … ilçesi, … Mahallesinde kain imarın 1701 ada 1 ve 2 sayılı parsellerin tevhidi sonucu oluşan 1701 ada 3 sayılı pandde davalı müteahhit tarafindan gerek inşaat ana iş kalemleri ile gerekse inşaatın yapımı için kullanılan yardımcı imalatların bedeli 3.571.302,00 TL olarak hesaplanmış olup, buna göre; sözleşmeye göre 1. Etap, 11 blok, 548 ad. konut ve Çevre/Altyapılar İnşaat tamamlama oranının (3.571.302,00 / 73.122.160,00) = % 4,88 olarak hesaplandığını, davalı müteahhidin avunmasında belirttiği üzere ve dosyadaki belgelere göre projenin ana unsuru olan sosyal konutların ilerleyebilmesi için öncelikle temel tabanlanna yapılacak fore kazık imalatına davacı işveren tafafindan mutabakatla yol verilmesi bu işin yürütülebilmesinin olmazsa olmaz bir şartı olduğu, bunun bilindiği halde yerine getirilmediği kanaatine varıldığını, diğer taraftan sözleşmenin 4.10 maddesinde “Satış Ofisi ve Peyzaj Düzenlemesi”nin öncelikle yapılacağı belirtildiğini, davalı müteahhidin bu üniteyi proje kapsamındaki sosyal konutların daha öncelikle ete aldığı ve 17.01.2017 tarihinde … D. İş dosyasındaki tespitlere göre o tarihteki projenin ana unsuru dan sosyal konut inşaatları henüz temel kazı ve fore kazık aşamasındayken bu ünite için tespit raporunda %90 oranında gerçekleştirildiği belirtildiğinden, sosyal konutlardaki işin seviyesi henüz temel kazısı / fore kazık seviyesindeyken, satış ofisinin %90 olarak oldukça ileri seviyede gerçekleştirilmiş olmasının sözleşmenin feshine konu edilemeyeceği kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Alınan bilirkişi raporu usulüne uygun şekilde taraflara tebliğe çıkarılmış, mahkememizce taraf itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
18/09/2020 tarihli raporunda bilirkişi özetle; Taraflar arasındaki mevcut yapım sözleşmesi gereği yapılacak mesken kullanımlı bina inşaatlarım yüksek katlı binalardan oluştuğundan, binaların hemen yanından geçen dere yatığına yakınlığı nedeniyle, zemini batak arazi durumunda olduğundan, inşaat sahasının bu zemin özelliği temelin sağlam zemine oturması ve binaların zemin oturmasından zarar görmemesi için temel altına fore kazık çakılmasının gerekli olacağı belirlendiğini, yapılması gereken satış ofisi ve örnek daire binası olarak, ilk rapor ekindeki resimlerde görüldüğü gibi …-… Karayoluna cepheli bölüme ıslak zeminleri seramik diğer döşemeleri laminat parke kaplı, ön tarafı kısmen cam-giydirme cepheli, panel kaplama ile ısı yalıtımlı, çatı ve asma tavanlı ve diğer imalatlarıyla yapılmış olan satış ofisi ile içerisinde yapılacak binaların 1 adet örnek daire (bağımsız bölümün) projesindeki mahal listesine uygun olarak %90 oranında tamamlanarak yapılmış olduğu keşif sırasında tespit edildiğini, esas alınıp, sarf edilecek emek ve masraflara KDV bedeli ilavesiyle, yapılan imalat bedellerin aşağıda yeniden değerlendirmesi yapıldığını, inşaat şantiye sahasında yapılmış binalar ile yardımcı imalatların keşif sırasında görülen ve konu ile ilgili dosyaya sunulan … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş tespit dosyası ile yine … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyalarından faydalanılıp vede keşif sırasındaki incelemelerimiz göz önüne alınarak, dava tarihi itibarıyla, mahallin şehre uzaklığı, imalatta kullanılacak malzemelerin inşaat sahasına getirilmesi, ekipmanların stoklanması, ekiplerin barınması gibi yapılan unsurlar dikkate alınarak ve serbest piyasa rayiçleri ve memleket fiyatlarına esas alınıp, sarf edilecek emek ve masraflara KDV bedeli ilavesiyle, yapılan imalat bedellerin aşağıda yeniden değerlendirmesi yapılmıştır. Buna göre; 1.Etap inşaat bedeli, İnşaat imalat bedeli (134.000,00 m2 x 548 ad / 948 ad) x 800,00 TL/m2 = 61.967.932,00 TL İnşaat imalat KDV bedeli, 61.967.932,00 x %18 = 11.154.228,00 TL,Toplam bedel, 71.122.160,00 TL olarak belirlendiğini,
Davalı müteahhit tarafından fiilen yapılmış olan imalatların; parsel etrafındaki tel-çit bedeli, 2.677,60m2 x 60,00 TL/m2 x 1,18 = 189.574,00 TL, Kazı-mıcır-boru-dolgu ve nakliye bedeli 2.643,10 m3 x 70,00 TL/m3 x 1,18 = 218.320,00 TL, Temel kazı bedeli 19.639,28 m3 x 12,50 TL/m3 x 1,18 = 289.679,00 TL, Fore kazık ( foraj-armatür-donatı-nakliye ) dahil bedeli 583,00 metre x 550,00 TL/metre x 1,18 = 378.367,00 TL, Çalışma alanı-Nizamiye-çevre düzenleme bedeli maktuen = 150.000,00 TL,
Çalışma alan beton saha bedeli; taş dolgu 180,00 m3 x 20,00 TL/m3 x 1,18 = 4.248,00 TL, Beton, kalıp, donatı-vs. 248,79 m3 x 200,00 TL/m3x 1,18 = 58.714,00 TL, toplam 62.962,00 TL, Nizamiye kulübesi bedeli maktuen = 180.000,00 TL, İşçi banyo-tuvalet beton saha bedeli maktuen = 180.000,00 TL, teknik ofis ve çevre düzenleme bedeli maktuen = 460.000,00 TL, satış ofis ve çevre düzenleme bedeli maktuen = 770.000,00 TL, parsel içi yol kazı-dolgu nakliye bedeli maktuen 650.000,00 TL, toplam 3.528.902,00 TL olarak hesaplandığını,
Bunlara göre; İnşaat tamamlama oranı, ( 3.528.902,00 / 73.122.160,00 ) = % 4,8 olarak belirlendiği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava taraflar arasındaki inşaat sözleşmesi gereğince, sözleşmeden kaynaklanan edimlerin yerine getirilmediği iddiasıyla feshedilmesi nedeniyle davacının uğramış olduğu ve uğrayacağı zararlara ilişkin maddi tazminat isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki 18/08/2016 tarihli sözleşmenin 4.10. maddesi gereği Satış ofisi ve peyzaj düzenlemesinin öncelikle yapılması hususu incelendiğinde, dosya içinde bulunan … Asliye Hukuk Talimat mahkemesince 17/01/2017 tarihli … D. İş dosyasında aldırılmış olan bilirkişi raporundaki tespitlere göre o tarihte projenin ana unsuru olan sosyal konut inşaatları henüz temel kazısı ve fore kazık aşamasındayken , satış ofisinin %90 ‘lık kısmının tamamlandığı belirtilmiştir.
… Asliye Hukuk Talimat mahkemesince keşif yapılarak aldırılmış olan 19/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda sözleşme konusu sosyal konutların yapımının ilerleyebilmesi için öncelikle temel tabanlarına yapılacak olan fore kazık imalatına davacı işveren tarafından izin verilmesinin işin yürütülmesi bakımından zorunlu bir şart olduğu, bunun bilindiği halde davacı tarafından yerine getirilmediği, sosyal konutlardaki işin seviyesi henüz fore kazık yani temel kazısı seviyesinde iken , satış ofisinin%90 ‘lık kısmının tamamlanmaış olması da dikkate alındığında sözleşenin feshine konu edilemeyeceği tespit edilmiştir.
İtirazlar doğrultusunda aldırılan 13/10/2020 tarihli ek bilirkişi heyet raporunda kök rapordaki hususların tekrar edildiği, raporda değişikliğe neden olacak bir durumun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı …. Noterliğinin … yv. sy. ve 28/07/2017 tarihli ihtarnamesi ile taraflar arasında imzalanan 18/08/2016 tarihli inşaat sözleşmesini feshettiğini bildirmiştir.
Dosyaya davalı tarafından sunulmuş olan….Noterliği’nin 30/12/2016 tarihli … yv.nolu ihtarnamesi ile davacıya fore kazık fiyatlandırılması ve inşaata devam edilmesi için mutabakata davet edildiği ihtarda bulunduğu anlaşılmaktadır.
Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 470’te yer verilen tanım uyarınca eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, arsa sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Yapılan tanım ile açıkça anlaşıldığı üzere, inşaat sözleşmeleri tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir.
Sözleşmenin bir tarafı olan arsa sahibi, eser sözleşmesinde belirlenen veya mevcut duruma uygun bir bedel karşılığında eser meydana getirilmesi işini karşı tarafa yükleyen kişi; yüklenici ise sözleşmeyi meydana getirmeyi ve belirlenen eseri teslim etmeyi taahhüt eden kişidir.
Eserin meydana getirilmesi esnasında temerrüt oluştuğu ve bütün tahminlere göre yüklenicinin işi zamanında bitiremeyeceği açıkça anlaşılması halinde, TBK özel hükümlerde yer alan eser sözleşmesi hükümleri uygulama alanı bulacaktır. TBK m.473/1 hükmüne göre“Yüklenicinin işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi ya da iş sahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa, iş sahibi teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir.”
Tüm dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının sözleşmeyi fesih sebebi olarak gösterdiği eserin zamanında teslim edilememesi hususu incelendiğinde sözleşme konusu inşaatın tamamlanması açısından fore kazık işlemlerine devam edilmesi için davacının davalı ile mutabakat işlemlerinin yapılmasının gerektiği, kök bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere eserin zamanında teslim edilememesinin inşaat yapım işlerinin devamı için gerekli olan bu mutabakatın iş sahibi davacı tarafından yapılmaması nedeniyle olduğu, 18/08/2016 tarihli sözleşmenin 4.10. maddesi gereği Satış ofisinin inşaatının %90 ‘lık kısmının tamamlanmış olduğu, satış ofisinin geldiği inşaat seviyesinin ileri düzeyde olduğu anlaşılmakla davacının sözleşmeyi feshinin haklı nedene dayanmadığı dolayısıyla davacı yanın tazminat talep edemeyeceği kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile artan 111,48 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunana Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 13.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan toplam 4.467,40 TL ( 761,40 TL Keşif Harcı, 3.400,00 TL Bilirkişi Ücreti, 200,00 TL Keşif Yol Gideri, 56,00 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere )
6-Kullanılmayarak artan gider/delil avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/04/2021

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır