Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/737 E. 2022/103 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/737
KARAR NO:2022/103

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:21/08/2017
KARAR TARİHİ:01/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile … Belediye Başkanlığı asında imzalanan “Reklam Amaçlı Bilboard, Cip Paket. … Reklam Panosu’ nun Kiraya Verilmesi Sözleşmesi” uyarınca … ilçesindeki reklam alanlarının kullanım hakkı müvekkili tarafından kiralandığını, sözleşme uyarınca ilçe sınırları içerisinde bulunan Bilboard un ve diğer tüm reklam panolarının kullanımı ve tasarruf yetkileri sözleşme tarihi itibari ile müvekkilimize ait olduğunu, kiralama sözleşmesince billboardların kullanımına başlanmak üzere iş ve işlemlere başlandığını ancak, sözleşmeye konu Bilboard ve alanların davalı tarafından haksız olarak kullanıldığını, “…” Kampanyası kapsamında“…” yazılı billboardlar davalı reklam şirketi tarafından, müvekkiline herhangi bir bildirimde bulunmadan bilgi vermeden ve ücret ödemeden hazırlanmış ve kullanıldığını, haksız kullanımı gerçekleştiren davalıya karşı birçok kez sözlü ve yazılı bildirimde bulunulmasına rağmen haksız işgale devam edildiğini ve kullanımdan kaynaklı ödeme yapılmadığını, haksız kullanım ve işgal nedeniyle müvekkilimiz sözleşmesel haklarını kullanamadığını ve hukuki menfaatleri zarar gördüğünü, zarar miktarının davalıya fatura edilmesine rağmen fatura bedeli de ödenmediğini, söz konusu billboardlar üzerinde kullanım ve tasarruf yetkisi ortadan kalkan müvekkilinin bu alanları kullanım amacına uygun olarak kiralamaya hazır hale getiremediğinden bunun için gerekli tadilat ve onarım işlemlerini yapmasından kaynaklı zarara uğradığını ve kimselere kiralayamadığından da maddi zarara uğradığını beyan ederek HMK 107. Maddesi uyarınca fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla Bilboard ve alanların kullanımının davalı tarafından engellendiğini tespiti ile bu haksız kullanım nedeniyle uğranılan zarar yoksun kalınan kârın hesaplanarak davalıdan kullanım tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Her ne kadar davacının dava dilekçesinde iddia edildiği üzere müvekkiline haksız kullanım ile ilgili sözlü ve yazılı bildirimde bulunulduğu iddia edilmiş ise de … ihtarname keşide etmiş olmasının mantıklı bir açıklamasının bulunmadığını, davacı vekili haksız kullanım nedeniyle davalının belirlemiş olduğu haksız kullanım bedelinin varlığı karşısında davanın 3.500,00-TL olarak belirsiz alacak davası şeklinde açılması uygun olmadığını, bu durumun delil listesinde zararın ispatı için sunmuş olduğu 3 nolu fatura delilinde belirtilen miktar üzerinden harcının tamamlatılması gerektiğini, davacının iddialarının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin reklamdan fayda sağlayan … nin sunmuş olduğu reklam planlamasında ve ödemesinde her hangi bir şekilde … bölgesi için reklam panolarıyla ilgili bütçede bir kalem ayrılmadığını ve müvekkilinin iddia edildiği üzere bu haksız fiili gerçekleştirecek bir nedeni bulunmadığını, ortada haksız bir fiile konu haksız bir kullanım olsa bile bundan referandumla ilgili faydayı … bir kazanım elde ettiyse bu sebeple haksız fiilin ana unsuru olan fiilin …’nin veya … yönetiminin haberi olmadan başkalarınca yapılma ihtimalinin çok yüksek olduğunu, tarafların ticari defterleri ve yazışmalar yapıldığında bu durumun ortaya çıkacağını beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış ve Mahkememizce 06/11/2018 tarihli celse kararı ile dosyanın bir SMM, bir hukukçu ve bir sektör bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile tarafların uyuşmazlık konusu dönem ticari defter ve kayıtları ile dayanağı belgeler üzerinde taraf iddialarının yerindeliği, varsa davacının alacağının varlığı ve miktarının belirlenmesi bakımından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ancak 27/12/2018 tarihli ara karar ile davacı taraftan gelen olmadığı ve defter/kayıt ibraz edilmediği ve avansın tamamlanmadığından inceleme yapılamamıştır.
Mahkememizce 11/03/2020 tarihli celsede …’den dava konusu sözleşmeye örneğinin gönderilmesi istenilmiş ve sözleşme örneği geldikten sonra tarafların ticari defter ve kayıtlarının SMM bilirkişiye tevdi ile bilirkişiden; davalı tarafın …’den davaya konu bilbordlar için para alıp almadığının, aldıysa ne kadar aldığının, davacı şirketin bilbordlar için ne kadar para aldığını, aldıysa ne kadar aldığının tespit edilerek rapor aldırılmasına karar verilmiş,
05/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davalının dava dışı … ‘ye 2017 yılında 16 adet fatura karşılığı olarak 7.286.973,19.-TL tutarında fatura tanzim ettiği, bu faturalar karşılığında 2017 yılında …’den 7.277.089,00-TL tahsilat sağladığı, ibraz edilen fatura içeriklerinin sistematik bir şekilde incelenmesi ve değerlendirmesi sonucunda, davalı tarafın …’den davaya konu bilbordlar için açıkça para alıp almadığı tespit edilemediği, çünkü ibraz edilen faturalarda Bilboard kira bedeli , Bilbonrd kullanımı bedeli, Bilboard reklam bedeli vb. şekilde içerik olmadığı, ancak fatura içerikleri dışında davalının …’ye başkaca hizmet verilip verilmediği hususunda somut tespit yapılamadığı, Davacı firma dava konusu bilbordlar için 2017 yılında 1.384.385,33 -TL tutarında fatura tanzim ettiği tanzim edilen faturalar karşılığında 645.450,70-TL tahsilat elde ettiği görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizce 14/09/2020 tarihli celsede dosyanın aynı bilirkişiye verilerek davalı şirketin ve … Belediyesi’nin ticari defter ve kayıtları incelenerek bilirkişiden; davalının … Belediyesine bilboard kirası olarak ödeme yapıp yapmadığının tespit edilerek rapor aldırılmasına karar verilmiş,
13/10/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; Davalı tarafından ibraz edilen 2016-2017 ticari defterleri üzerinde yeniden yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; davalının … Belediyesine bilboard kirası adı altında herhangi ödeme yapmadığı, dava dışı … Belediyesi muhasebe e- defterleri ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davalıdan Bilboard kirası adı ve benzeri açıklama altında herhangi bir tahsilatı tespit edilemediğini, öte yandan dava dışı … Belediyesi muhasebe e- defterleri ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacıdan Bilboard kirası adı altında vb. açıklamalar ile tahsilat ve mahsup tutarları olduğu tespit edildiği, dava dışı … Belediyesi muhasebe e- defterleri ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede dava dışı … Peysaj Tah. Org. Oto Elk. San.Tic. Ltd. Şti.’den bilboard kirası adı altında vb. açıklamalar ile tahsilat ve mahsup tutarları olduğu tespit edildiği görüşüne varılmıştır.
Mahkememizce 23/11/2020 tarihli dosyanın reklamcılık ve pazarlamacılık uzmanı bilirkişiye tevdi ile bilirkişiden; 95 adet bilboard, 14 adet CLP raket ve 14 adet megalight, reklam panosunun davalı tarafından “…” kampanyası süresince kullanılıp kullanılmadığının, kampanya süresince kullanıldıysa kaç gün süreyle kullanıldığının, 95 adet bilboard, 14 adet CLP raket ve 14 adet megalight, reklam panosunun günlük ücreti ve 95 adet bilboard, 14 adet CLP raket ve 14 adet megalight, reklam panosunun davalı tarafından “…” kampanyası süresince kullanılması nedeniyle davacı tarafın uğradığı zararın miktarının tespit edilerek rapor aldırılmasına karar verilmiş,
29/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davaya konu panoların davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığının anlaşılabilmesi için kampanyayı hazırlayan …’nin davalı ile yaptığı sözleşmeyi paylaşması, veya bu çalışma için hangi kurumla anlaşma yaptığını reklam veren taraf olarak belirtmesi gerektiği, ancak bilirkişi kayıtlarına dayanıldığında her iki taraf için de bu konuda bir ödemeye rastlandığı, panoların yönetiminin sorumluluğunu üstlenen kurum tarafından iyi yönetilmediği, izinsiz olarak asıldığı tespit edilen bütün panolardaki reklamlarınen geç 2 gün içinde kapatılması gerektiği, nangi panolarda, hangi gün/günler, hangi sürelerde dava konusu reklamların asıldığı davacı firmanın dava dilekçesinde ve faturasında yer almadığı, tespitin zamanında yapılması bu tür panolardaki süreklilik için önemli olduğu ve sonrasında yapılabilmesinin imkansız olduğu, kullanılan Reklam panoları, billboard, CLP raket ve megalight olarak üç farklı türde olduğu, bu panoların fiyatları; pano türüne göre, yer aldığı alanın konumuna ve trafiğe göre değişkenlik gösterdiği ve bu nedenle faturada yer aldığı gibi tek bir fiyat ve adet üzerinden faturalaştırılması nın doğru olmayacağını, davacı firmanın bu alanlar için önceki kestiği faturalar bu konuda örnek teşkil edeceğini, 16.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda yer alar verilere göre bu tutarlar, panonun bulunduğu yere ve kullanım süresine göre değişiklik göstereceği, ancak standart bir bedel olmadığı, kampanyası … tarafından *“Geleceğimiz için …” kampanyasını … tarafından yürütüldüğü, panoların sahibi … tarafından kazanılmış belediye olan … belediyesi olduğu, kiralayan firmanın davacı olduğu, bütün belediyelrde kendi partisinin çalışmalarına destek olunmasının esas olduğu, dava konusunun …’den bağımsız olarak düşünüldüğünde herhangi bir ürün reklamının izinsiz olarak o panolara yerleştiğini varsayıldığında panolardaki sorumluluğu alan kiralayan firma reklamları oradan 24 ve/veya 48 saat için kaldırmış olduğu, siyasi kişi ve kurumlardaki davranışların bu süreçteki kararları etkilediği görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizce 08/02/2021 tarihli celsede davacı vekiline davalı tarafa gönderdiği faturada yazılı olan yerlerde kullanıldığını belirttiği reklam unsurlarının, bilboard, CLP raket ve megalight türü reklam panolarından hangisi olduğunu ve bu reklam panolarında kaç gün süreyle … reklam afişlerinin asılı kaldığı hususlarında beyanda bulunması ve akabinde dosyanın yeniden bilirkişiye verilerek; davacı vekilinin bildirdiği sayıdaki bilboard, CLP raket ve megalight, reklam panosunun davalı tarafından kullanıldığı sürece günlük ücretinin ve davacı vekilinin bildirdiği sayıdaki bilboard, CLP raket ve megalight, reklam panosunun davalı tarafından kullanılması nedeniyle davacı tarafın uğradığı zararın miktarının tespit edilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiş,
13/04/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; Büyük şehirlerinde görebileceğimiz farklı ebatlardaki reklam panoları olduğu, dıştan aydınlatma opsiyonu bulunduğu, Türkiye’deki standart reklam alanı ölçüsü 2009×350 cm olduğu, CLP Raketler, 118,5×117,5 cm reklam ebadı ile içten aydınlatmalı cam içinde açıkhava reklam üniteleri olduğu, şehirde dikkat çekici reklam panoları olup, 7 m2’den 9 m2 ‘ye kadar büyüklükte bulunan Megalightlar cam içinde hareket opsiyonu ile bir ünitede 6 farklı reklamı görseli içereceği, reklamların asılı olduğu iddia edilen dönemde 16.02.- 15.04.2017 tarihleri arasında toplam 8 hafta, Yüksek Seçim Kurulu izin onayına sunulan yazı tarihinin 06.03.2017, hangi tarihler arasında, hangi panoda, hangi süre ile kullanıldığı net belirtilmediği, hepsinde Yüksek Seçim Kurulu izni öncesinde, seçim takvimi başlangıcı esas alınarak, eş zamanlı kullanıldığı hissi uyandırıldığı, davacının ilk iddiasına göre : 53 adet, delil olarak sunulan fotoğraflara göre 17 adet, faturada yer alan bilgiye göre 22 adet, billboard veya clp veya megalıght için fiyat ayrımı yapılmadığı ve tek birim fiyatının 24.000-TL, davacının 02.04.2021 tarihli dilekçesine göre 22 adet, megalight’in 3 adet, billboardın 8 adet, bigboardın 10 adet adet olduğu, davacının beyanında; Yüksek Seçim Kurulu ile dokümanlar sunulmuş fakat dilekçe ekinde Yüksek Seçim Kurulu’na sunulan fiyat listesi görülediği, seçim teklam bedelleri, belediyeler ve/veya kiralayan kuruluşlar tarafından belirlendiği, İlçe Seçim Kutulu, reklam bedelleri ile itgili bir değerlendirme yapmadığı, reklam tutarlarını belediye ve/veya kiralayanın belirlediği, seçim dönemlerinin reklam fiyatları, normal dönemlere göre daha farklı olabildiği, İstanbul İli … İlçesi … Mobilyalarında 17 Nisan 2017 Seçim Dönemindeki tarihte herhangi bir marka için bir bütçe planı alınmış olsaydı ortalama fiyatlarının billboard 400-450 TL / hafta, clp raket 100 TL / hafta, megalıght 1.000 TL / ay, İstanbul İli … İlçesi … Mobilyalarında; Mart 2021 döneminde herhangi bir marka için bir bütçe planı alındığında ortalama fiyatlarının; billboard 600 TL/hafta, clp raket 150-160TL/hafta megalıght 1250-1400TL /aylık olduğu görüşü bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, haksız el atma nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Sıfat, dava konusu kılınan sübjektif hakla davanın tarafları arasındaki ilişkiyi ifade eder ve dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilmiş kişilerin maddi hukuk bakımından gerçekten hak sahibi veya yükümlü konumunda bulunup bulunmadığına ilişkin bir kavramdır (Tanrıver, Süha: Medeni Usul Hukuku, C. I, Ankara 2016, s. 512). Davacı tarafta yer alan taraf için aktif dava sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Uygulamada, “sıfat” yerine “husumet” terimi de kullanılmaktadır. Sıfat, dava şartı olmayıp, itirazdır. Çünkü bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir. Ancak sıfat bir itiraz olduğundan, hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur. Bu husus mahkemece re’sen göz önünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davacı ya da davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi, davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’î de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukukî bir durumdur (Kuru, Baki: Medeni Usul Hukuku El Kitabı, C. I, Ankara 2020, s. 331 vd.; Yargıtay HGK, 24/06/2021, E. 2017/1-1270, K. 2021/846 , §§16-17)
Dava dilekçesince davacı veya davalı olarak gösterilenler şeklî taraf kavramına göre o davanın tarafı olsalar da, bu her zaman davanın taraflarının taraf sıfatına sahip oldukları anlamına gelmez. Çünkü davacı olarak taraf sıfatına sahip olabilmek için dava konusu hakkın sahibi olmak gerekir (Pekcanıtez, Hakan/Atalay, Oğuz/Özekes, Muhammet: Medenî Usûl Hukuku Ders Kitabı, 6. Bası, İstanbul 2018, s. 148). Bu nedenle, Mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Görüldüğü üzere, taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def’i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir. (Yargıtay HGK, 17/12/2019 tarihli ve 2015/10-3541 E., 2019/1383 K. sayılı kararı).
Borç ilişkileri, sadece bu borcun taraflarını ilgilendiren ilişkilerdir. Bu ilişkiden doğan hak ve borçlar, taraf olanlar dışında, üçüncü kişileri etkilemez. Buna; “borç ilişkilerinin nisbiliği” denilmekte olup, sözleşmeden doğan borçlarda aynı ilke “sözleşmelerin nisbiliği” şeklinde adlandırılmaktadır. Sözleşmeler de borç doğuran ilişkilerden olduğuna göre; “sözleşmelerin nisbiliği” ilkesi de kuraldır. Bu ilke, özellikle sözleşmeyi ifa yükümlüsünün, işi kısmen ya da tamamen bir başkasına yaptırma yetkisine sahip olduğu hallerde, alacaklının bu kişiyi sorumlu tutamaması, sözleşmeden kaynaklanan taleplerini anca sözleşmenin tarafı olan kişiye karşı ileri sürebilmesi bakımından önem taşımaktadır.
Yine, özel hukukta, bir borç ilişkisinden doğan alacak hakkı da nisbi hak niteliğindedir. Böyle olunca alacak hakkı ancak o borç ilişkisi nedeniyle borçlu olan kişi ya da kişilere karşı ileri sürülebilir, yargısal kararlarda ve doktrinde borç ilişkilerinin nisbiliği ilkesi denilen bu ilke uyarınca sözleşmeler kural olarak yalnızca sözleşmenin tarafları bakımından hüküm ve sonuç doğururlar.
Tüm bu açıklamalar ışığında; dosyamız arasına alınan … Belediye Başkanlığı’nın cevabi yazısında; “28/09/2016 tarihinde …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle belediyemiz arasında sözleşme imzalanmıştır. İmzalanan sözleşme ve eki kullanım hakkı verilen toplamda 123 adet reklam panosuna ilişkin yer listesi yazımız ekinde sunulmuştur. Davalı firma … Hizm. A.Ş. Adına belediyemiz tarafından reklam panosu kiralanması veya benzeri ad altında herhangi bire izin protokol yada sözleşme bulunmamaktadır” şeklindedir. 05/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafın …’den davaya konu bilbordlar için açıkça para alıp almadığı tespit edilemediği, çünkü ibraz edilen faturalarda Bilboard kira bedeli, Bilbonrd kullanımı bedeli, Bilboard reklam bedeli vb. şekilde içerik olmadığı, ancak fatura içerikleri dışında davalının …’ye başkaca hizmet verilip verilmediği hususunda somut tespit yapılamadığı hususunun belirtildiği, 13/10/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; davalının … Belediyesine bilboard kirası adı altında herhangi ödeme yapmadığı, dava dışı … Belediyesi muhasebe e- defterleri ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davalıdan Bilboard kirası adı ve benzeri açıklama altında herhangi bir tahsilatı tespit edilemediğini, öte yandan dava dışı … Belediyesi muhasebe e- defterleri ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacıdan Bilboard kirası adı altında vb. açıklamalar ile tahsilat ve mahsup tutarları olduğu tespit edildiği, dava dışı … Belediyesi muhasebe e- defterleri ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede dava dışı … Peysaj Tah. Org. Oto Elk. San.Tic. Ltd. Şti.’den bilboard kirası adı altında vb. açıklamalar ile tahsilat ve mahsup tutarları olduğu tespit edildiğinin belirtildiği; gelen müzekkere cevabi yazısı ve yargılama aşamasında aldırılan bilirkişi raporlarında davalı yanın uyuşmazlığa konu Bilboardları reklam amaçlı kullandığına ilişkin tespit yapılamadığı bu haliyle husumet itirazın yargılamanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli anlaşılmakla; davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70-TL maktu karar harcının peşin ve tamamlama harcı ile alınan 10.699,78-TL harçtan mahsubu ile artan 10.619,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan toplam 1,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2022

Katip …

Hakim …