Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/734 E. 2022/322 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/734
KARAR NO:2022/322

DAVA :Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/08/2017
KARAR TARİHİ:31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … hazır beton imalatı ve satışı işi iştigal ettiğini ve davalı bankanın … hesap numaralı … … şubesine kayıtlı hesabının müvekkili şirket tarafından kullanıldığını, izah edilen işlemler neticesinde müvekkili şirketin büyük zarara uğradığını, yapılan işlemlerin her yönüyle usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin 20.03.2015 tarihinde kadar … … ve …’ın ayrı ayrı imzası ile temsil edildiğini ve 20.03.2015 tarihli genel kurul toplantısında şirketin bu tarihten itibaren … … ve …’ın birlikte imzası ile temsil edileceğinin karar altına alındığını, bu kararın … 3. Noterliği’nin 27.03.2015 tarih ve 2314 yevmiye numarası ile onaylandığını ve 01.04.2015 tarih 8791 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 1398.sayfasında usulüne uygun olarak ilan edildiğini, 11.11.2015 tarihinde ise … 3. Noterliğinin … yevmiye numaralı işlemi ile … ve …’ın şirket hisselerini … … ve …’e devrettiğini, …’in bu tarihten itibaren şirketin imza yetkilisi olduğunu, müvekkili şirketin ortaklık yapısının 11.11.2015 tarihinden sonra %25 …, %25 … …, %25 … ve %25 hissesinin … … şeklinde olduğunu, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde müvekkili şirketin … … ve …’ın birlikte imzası ile temsil edileceği hususunun ilan edildiği 01.04.2015 tarihinden sonra ve şirket hisselerinin … … ve …’e devredilerek …’in imza yetkilisi olduğu 11.11.2015 tarihinden sonrasını da kapsar biçimde … tarafından verilen tek imzalı talimatlar neticesinde ya da sahte talimatlar ile nakit çekim işlemleri ve çek ödeme işlemi gerçekleştirildiğini, işlemlere dayanak talimatlarda bulunan imzaların müvekkili şirketin o dönemdeki imza yetkilisi … …e ve …’e ait olmadığını, gerçekleştirilen nakit çekim işlemlerinin ve çek ödeme işleminin … tarafın yetkisiz temsil ile ya da sahte talimatlarla gerçekleştirilmiş olmakla müvekkili şirket tarafından yapılan bu usulsüz ve yetkisiz işlemlere icazet ve onay verilmediğini, sicil kayıtlarında müvekkili şirketin çift imza ile temsil edilmekte olduğu hususunun devirsen sonra ise …’in imzası ile temsil edileceği hususunun açıkça ortada olduğunu, şirketin temsil ve ilzamına ilişkin olarak alınan kararların müvekkili tarafından Türk Ticaret Kanununda aranan her türlü şartın yerine getirilmesi suretiyle tescil ve ilan edildiğini, … ve …’ın şirket hisselerini devrederek müvekkili şirketten ayrılmasından sonraki süreçte usul ve yasaya aykırı bu işlemlerin müvekkili şirket tarafından fark edildiğini, sonrasında davalı bankadan talimat asıllarının istenildiğini ancak davalı banka tarafından müvekkilinin oyalandığını ve bugüne kadar talimat asıllarının müvekkili şirkete gösterilmediğini, gerek müvekkili şirketin çift imza ile temsil edildiği (01.04.2015 tarihinden sonra) dönemde gerek … ve …’ın şirketle hiçbir ilişkisinin kalmadığını ve …’in imza yetkilisi olduğu 11.11.2015 sonrası dönemde yasaya aykırı şekilde ve sahte ya da yetkisiz talimatlarla müvekkili şirkete ait hesaptan para çıkışı yapılan işlem bilgilerinin; 06.07.2015 tarihli 40.000,00TL bedelli talimatla …’e yapılan ödeme, 20.07.2015 tarihli 14.800,00TL bedelli talimatla …’a yapılan ödeme, 18.09.2015 tarihli 200.000,00TL bedelli … nolu çek bedeline istinaden … hesabına yapılan ödeme, 24.11.2015 tarihli 6.000,00TL bedelli … tarafından gerçekleştirilen nakit çekim işlemi olmak üzere toplam 260.800,00TL’lik nakit çekim işleminin talimatla para çekim işlemi ve çek ödeme işleminin müvekkili şirketin yetkililerinin birlikte imzası olmadan sahte talimatlarla ya da müvekkili şirkete hiçbir ortaklığı ya da yetkisi olmayan şahıslar tarafından gerçekleştirildiğini ve müvekkili şirketin bu nedenle zarara uğratıldığını, talimat asıllarının ilgili banka şubesinden gösterilmesinin istenildiğini ancak taraflarına gösterilmediğini, talimatlardaki imzaların müvekkili şirket yetkilisi … … ve … tarafından atılmadığını, taraflarınca yapılan işlemlerdeki imzaların müvekkili şirketin o dönemdeki imza yetkilisinin …e ve …’e ait olmadığını, yapılan işlemlere müvekkili şirket tarafından hiçbir şekilde icazet ve onay verilmediğini ve müvekkili şirketin uğradığı zararların tazmini gerekliliğinin bu bağlamda müvekkili şirketin uğramış olduğu zararların 260.800,00TL’sinin yetkisiz işlemlerin yapıldığı tarihten itibaren en yüksek avans faizi ile birlikte ödenmesini, belirtilen ödeme işlemlerine ait yazılı talimat var ise bu talimatların bankada bulunan ıslak imzalı suretlerini taraflarınca incelenecek olmasından dolayı genel müdürlük binasında hazır tutmaarını 03.01.2017 tarihli … 17. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirildiğini, davalı banka tarafından … 3. Noterliği’nin 26.01.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile cevap verilerek şirket bünyesinde yapılan değişikliklere ilişkin olarak bankaya yazılı bir bildiride bulunulmadığı gerekçesiyle ödenmesi gerekli bir tutar bulunmadığının bildirildiğini, davalı bankanın tüm bu işlemleri yaparken banka olarak azami dikkati göstermesi gerekirken hiç bir özen göstermediğini ve müvekkilinin zarara uğratılmasına sebebiyet verdiğini, davalı banka tarafından yetkisiz kişilerce imzalanan talimatlarla sahte talimatlarla ya da talimat asılları olmadan işlem yapılarak müvekkili şirketi zarara uğratılmış olmakla müvekkili şirketin uğradı zararın tazmininin gerektiğini, davalı bankanın somut olayda iyi niyetli olmadığının aşikar olmakla hafif kusuruyla dahi müvekkiline verdiği zararı tazmin etme yükümlülüğü bulunduğunu, bankanın mevduatının gerçek hak sahibine ödemekle mükellef olduğunu, hak sahibi dışında kişilere yapılan ödeme işlemleri nedeniyle müvekkiline karşı sorumlu olduğunun aşikar olduğunu, davalı bankanın gerekli özeni işlemleri yaparken göstermediği gibi işlemleri yaptıktan sonra keşide edilen ihtara rağmen gerek talimat asıllarını, gerekse ödeme belgelerini taraflarına göstermekten imtina ederek yerine getirmediğini, somut olayda müvekkili şirkete izafe edilecek en ufak bir kusur bulunmadığını, müvekkili tarafından şirketin temsil durumunun Ticaret Sicil Gazetesinde usulüne uygun olarak tescil edildiğini, müvekkili tarafından bu hususta üzerine düşen ve yerine getirilmeyen en ufak bir yükümlülük bulunmadığını, davalı banka tarafından talimat asılları olmadan sahte talimatlarla ve teyit alınmadan işlem yapıldığını, mevzuata aykırı hareket edildiğini, mevzuata aykırı işlemler neticesinde müvekkili şirketin büyük zarara uğratıldığını, davaya konu işlemler yapılırken davalı bankanın ve dava dışı … ve …’ın kötü niyetinin aşikar olduğunu, müvekkili şirketin hesaplarından çıkan bu paraların hiçbir şekilde şirket için kullanılmadığını, şirket defter ve kayıtlarından bu hususun açıkça görüleceğini, kaldı ki 11.11.2015 tarihiden itibaren … ve …’ın şirket ile en ufak bir bağlantısı dahi kalmadığını, buna rağmen şirket hesabından para çıkışı olmasının davalı bankanın ve dava dışı şahısların kötü niyetini açıkça ortaya koyduğunu, müvekkili ile en ufak bir bağlantısı kalmayan …’ı ödeme yapılması hususunun davalı bankaca nasıl onay verildiği hususunun anlaşılamadığını, izah edilen nedenlerle müvekkili şirketin uğradığı zararın tazmini için iş bu davayı açma zaruretinin doğduğunu, müvekkili şirkete ait hesaptan usul ve yasaya aykırı olarak çıkış yapılan mevduatlardan şimdilik 100.000,00TL’sinin bankalarca uygulanacak en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … … Ltd.Şti.’nin müvekkili bankanın … Şubesi müşterisi olduğunu, davacı tarafından 20.03.2015 tarihine kadar … … ve …’in ayrı ayrı imza ile şirketin temsil edildiğini ancak 20.03.2015 tarihli genel kurul toplantısında şirketin 20.03.2015 tarihinden itibaren … … ve …’ın birlikte imzası ile şirketin temsil edileceğini karar altına aldıklarını, 11.11.2015 tarihinden sonra ise … ve …’ın şirket hisselerini … … ve …’e devrederek …’in bu tarihten sonra şirketin imza yetkilisi olduğunu ve 01.04.2015 tarihinden sonra …’ın tek başına vermiş olduğu talimatlar ile şirket hesabından yapılan ödemelerden dolayı müvekkil bankanın sorumlu olacağı iddiası ile açmış olduğu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini, 18.09.2015 tarihli “ şube nezdinde bulunan … nolu hesaplarından … … ticari şubesinden verilmiş … nolu 200.000.TL çekin ödenmesinin davacı tarafından … … A.Ş’den almış olduğu çimentoya karşılık vermiş olduğu çekin ödenmesi niteliğinde olup yapılan bu ödeme ile davacının borcunun ödendiğini, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, kötü niyetin hukuken korunamayacağını, davacı tarafından ticari faaliyetlerinde kullanmak üzere … çimento A.Ş’den almış olduğu çimentonun bedelinin ödenmesine ilişkin işlemin kendilerini zarara uğratmış olduğunu iddia etmelerinin kötü niyetli olduklarının açık göstergesi olduğunu, davacının hazır beton işi ile uğraşmakta olup betonun yapılması için kullanılan ana madde olan çimentoyu … … A.Ş.’den temin ettiğini, ticari faaliyetlerinde kullanmış oldukları çimentoya karşılık olarak … … A.Ş.’ye vermiş oldukları çekin ödenmesine ilişkin işlemin, davacı tarafından hak sahibi kişi dışındakilere yapılan ödeme olarak iddia edilmesinin basiretli bir tacirden kesinlikle beklenmeyen bir davranış olduğunu ve basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı bir davranış biçimi olduğunu ve kanun tarafından korunmasının mümkün olmadığını, davacı tarafından dava dilekçesinde 24.11.2015 tarihinde ise … nolu hesaplarından … … tarafından çekilen 6.000.TL’nın müvekkili bankaca yetkili olmadığı iddia edilen …’ın talimatı ile ödendiği iddia edilmekte olup söz konusu para çekme işleminin şirket yetkilisi … … tarafından yapıldığını, müvekkil banka ile davacı arasında imzalanmış bulunan Kredi Genel Sözleşmesinin 14/4 maddesinde “ Müşteri ve kefiller bankaya vermiş olduğu bilgilerde zaman içerisinde meydana gelebilecek telefon, adres, unvan, nevi değişikliği, bölünme, birleşme, medeni durum, yasaklılık, kısıtlama, yetki/yetkili değişikliği vekaletten azil gibi değişiklikler ve bunlarla sınırlı olmaksızın her türlü değişiklikleri derhal bankaya yazılı olarak bildirmek ve değişikliğe ilişkin banka tarafından talep edilebilecek usulüne uygun olarak düzenlenmiş belgeleri sunmak zorunda olduğu. “nun kararlaştırıldığını ve davacı tarafından kabul edildiğini, Türk hukuk sisteminde sözleşme serbestisi ilkesinin geçerli olduğunu, tarafların açıkça yasaya aykırı olmayan hususlarda sözleşme yapmakta serbest olduklarını, tarafların sözleşme hükümlerini ve karşılıklı edimlerini, yapılacakları ve verilecekleri sözleşme ile belirleme hakkına sahip olduklarını, 20.03.2015 tarihinden 18.11.2015 tarihine kadar davacı şirketin yetkilileri konusunda meydana gelen değişikliklerin ne resmi olarak ne de şifahen müvekkili bankaya bildirilmediğini, 18.11.2015 tarih ve 8949 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde davacı tarafından şirket müdürü …’ın şirketi temsil yetkisinin sona erdiğinin ilan edildiği ve bu hususun davacı tarafından müvekkili bankaya bildirildiğini, dava dilekçesinde de belirtilmiş olduğu gibi dava konusu hesabın, müvekkili bankanın … Şubesi ile davacı arasında imzalanmış bulunan Sözleşmeye istinaden … Şubesinde açıldığını, 6100 Sayılı HUMK 6.madde uyarınca “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, davacı tarafından, müvekkili bankanın … Şubesinde bulunan davacıya ait hesapta yapılan işlemlerle ilgili olarak dava açılmış olup davalı müvekkili bankanın … Şubesi olduğunu, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisine itiraz ettiklerini, davaya bakmaya yetkili Mahkemenin (Ticaret Mahkemesi Sıfatı İle) … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini, dosyanın yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; 06/07/2015 tarih ve sonrasını kapsar biçimde davacı şirketi temsile yetkili olmayan kişi veya kişilerce davalı bankadan nakit çekim talimatı veya çek ödeme talimatı verilip verilmediği, davalı bankanın bu işlemlerden sorumlu bulunup davacı tarafın zararının varlığı ve miktarının ne olduğundan ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
… 17. Noterliğine müzekkere yazılarak 03.01.2017 tarih ve … yevmiye numaralı evrakların tebliğ şerhini içeren fotokopileri celp edilmiştir.
… 3. Noterliğine müzekkere yazılarak 26.01.2017 tarih … yevmiye numaralı evrakların tebliğ şerhini içeren fotokopileri celp edilmiştir.
… … … Şubesine müzekkere yazılarak 06/07/2015 tarihli 40.000TL – 20/07/2015 tarihli 14.800TL – 18/09/2015 tarihli 200.000TL – 24/11/2015 tarihli 6.000TL bedelli talimatlara ilişkin dekont asılları celp edilerek Mahkememizin 7179 kasa sırasına kayıt edilmiştir.
… … … Şubesine müzekkere yazılarak davacının davaya konu işlemlere ait talimatlara ait farkların dayanak belgeleriyle birlikte günümüze hangi faks numarasından gönderildiğinin tespiti hususu istenilmiştir.
… CBS’ye müzekkere yazılarak … Soruşturma sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
… … … Müdürlüğüne ve … … Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davaya konu faxların hangi numaradan çekildiği, … fax numarasının kime ait olduğu ve davacı şirketin geçmişten günümüze kadar olan tüm fax numaralarının tespit edilmesi hususu istenilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak davacı defter ve davalı banka … Şubesi kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup 24/12/2018 tarihli talimat bilirkişi raporunda özetle; dava konusuna ilişkin davacı şirketteki yetkili değişimi nedeniyle 06.07.2015 tarih ve sonrasını kapsar biçimde davacı şirketi temsile yetkili olmayan kişi veya kişilerce davalı bankadan nakit çekim talimatı veya çek ödeme talimatı verilip verilmediği, davalı bankanın bu işlemlerden sorumluluğu bulunup bulunmadığı, davacı tarafın zararın varlığı ve miktarının ne olduğunun tespitinin talep edildiği, 05.12.2012 tarihli TTSG’ne göre …, … ve … …in şirketi her konuda sınırsız olarak 10 yıl süreyle münferiden yetkili olduğu ve davacı şirketin davalı bankaya münferiden şirket yetkilisi olarak …, … ve … …i bildirdiği, 20.03.2015 tarihli genel kurul toplantısında şirketin bu tarihten itibaren 10 yıl süreyle … … ve …’ın birlikte imzası ile temsil edileceğine ilişkin 01.04.2015 tarihli TTSG’de yayınlanmışsa da borçlu ve kefillerce ilk ve son sahifesi imzalı dava konusu yetkiye ilişkin 9 Sh. İmzalı olmayan ve taraflarca kullanılan ve zimmen kabul edildiği düşünülen GKS’nin 14/4 maddesi uyarınca davalı bankaya, şirketi temsile yetkililerin değiştiğinin bildirilmediği, davalı bankanın 05.12.2012 tarihli TTSG’ne göre münferit şirketi temsile yetkilileri …, … ve … …in talimatlarıyla ödeme yapılabileceği, davacı şirketin … nolu hesabından 18.09.2015 tarihinde … nolu çek bedeline istinaden … … Ticari Şubesi aracılığı ile … … T.A.Ş’ye yapılan 200.000TL ödemeye ilişkin … Hazır Beton Ltd. Şti’ce davalı bankaya ibraz edilen 05.12.2012 tarihli TTSG’ne şirketi münferit temsile yetkili … tarafından verilen talimat aslının davacı bankaca ibraz edilemediği, yapılan 200,000TL ödemenin 20.09.2015 tarihi itibariyle davacı şirketin muavin defter kayıtlarında yer aldığı, dolayısıyla ödemenin bilgisi dahilinde bulunduğundan bankaya atfedilecek bir kusur bulunmadığının düşünüldüğü, davacı şirketin … nolu hesabından 06.07.2015 tarihinde …’e yapılan 40.000TL ödemeye ilişkin talimatı davacı şirket adına münferit yetkili …’ın verdiği. 20.07.2015 tarihinde …’a yapılan 14.800TL ödemeye ilişkin … tarafından davacı şirket adına verilen talimat aslının ibraz edilemediği, …’ın talimatı kendisinin vermediğine ilişkin beyanı bulunmadığı, yapılan (40.000+14.800) 54.800TL ödemenin davacı şirketin muavin defter kayıtlarında yer almadığı, KGS’nin 14/4 maddesi ….yetki yetkili değişikliği…..belgeleri sunmak zorundadır şeklinde düzenlendiği, davacı şirketçe bu tarihten itibaren 10 yıl süreyle münferiden yetkili olduğunun belirlendiği, 20.03.2015 tarihli genel kurul toplantısında şirketin bu tarihten itibaren 10 yıl süreyle … … ve …’ın birlikte imzası ile temsil edileceğine ilişkin 01.04.2015 tarihinde TTSG’de yayınlanan kararı davalı bankaya ibraz edilmediği, davalı bankanın ibraz edilen 05.12.2012 TTSG’ne göre anılan hesaptan …’ın talimatıyla ödeme yapabileceği, davalı bankaya atfedilecek bir kusur bulunmadığının düşünüldüğü, davacı şirketin davalı bankadaki … nolu hesabından 24.11.2015 tarihinde … …e nakden 6.000TL ödeme yapıldığı, davacı şirketin 11.11.2015 tarihli kararı ve … Noterliğinin 11.11.2015 tarih … nolu imza sirkülerine göre … …in şirketin münferit temsile yetkili olduğundan yapılan ödemede bankaya atfedilecek bir kusur bulunmadığının düşünüldüğü görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekili, müvekkili şirketi 20/03/2015 tarihine kadar … … ve …’ın ayrı ayrı, bu tarihten sonra birlikte temsile yetkili olduğunu; 11/11/2015 tarihinde … ve …’ın, şirketi … ve …’e devrettiğini, …’in imza yetkisi olduğunu, buna rağmen devir tarihinden sonra …’in davalı bankaya tek imzalı talimatlar verdiğini ve davalı bankanın bu usulüne uygun olmayan talimatlara göre talimat asılları olmadan işlem yaptığını, müvekkilinin temsil durumunun, Ticaret Sicil Gazetesinde usulüne uygun olarak tescil edildiğini beyan ederek usulsüz para çıkışına kusuru ile sebep olan bankanın zararı tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından 2011 ve 2012 yıllarının Ticaret Sicil Gazetelerinin ibraz edildiğini, 20/03/2015-18/11/2015 tarihleri arasında bildirim yapılmadığını, 18/11/2015 tarihli ilanın bildirildiğini, davacının bildirim yapmakla yükümlü olduğunu, dava konusu edilen 200.000.00TL çek ödemesinin, davacının borcunun ödenmesi olduğunu, 6.000.TL para çekme işleminin şirket yetkilisi … … tarafından yapıldığını, müvekkilinin kusurunun olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı şirketin, Ticaret Sicil Gazetesine göre temsil durumu şu şekildedir;
-05/12/2012 tarihinde …, … ve … …, münferiden 10 yıl boyunca yetkilidir.
-01/04/2015 tarihinde … … ve …, müşterek imza ile 10 yıl boyunca yetkilidir.
-16/11/2015 tarihinde … …, münferiden 10 yıl yetkilidir.
-18/11/2015 tarihli ticaret sicil gazetesine göre; 11/11/2015 tarihli genel kurul kararı ile şirket devredildi, 13/11/2015 tarihinde tescil edildi, …’ın temsil yetkisi sona erdi, … … ve …, münferiden 10 yıl yetkili kılındı.
Davaya konu talimatlar ve ödemeler şu şekildedir;
– 06/07/2015 tarihinde davacı şirketin ıslak imzalı talimatı ile …’e 40.000,00 TL ödeme yapılmıştır. Islak imza, …’ın genel kredi sözleşmesindeki imzasına benzemektedir.
-20/07/2015 tarihinde davacı şirketin faks ile gönderdiği imzalı talimatı ile …’a 14.800,00 TL ödeme yapılmıştır. Talimattaki imza, …’ın genel kredi sözleşmesindeki imzasına benzemektedir.
-18/09/2015 tarihinde davacı şirketin faks ile gönderdiği imzalı talimatı ile çek bedeline istinaden dava dışı … Çimento A.ş’ ye 200.000 TL ödeme yapılmıştır. Talimattaki imza, …’ın genel kredi sözleşmesindeki imzasına benzemektedir.
-24/11/2015 tarihinde … … şirket hesabından 6.000,00 TL para çekmiştir.
Davacı taraf, talimatların ve işlemlerin usulüne uygun olmadığını, davalı bankanın gerekli araştırmayı yapmadan usulüne uygun olmayan şekilde para aktarımı yaparak zarara sebep olduğunu iddia etmektedir.
Davacı taraf, talimatların çekildiği faks numaralarının davacı şirkete ait olmadığını, bunun araştırılması gerektiğini beyan etmiş ise de; faks olarak gönderilen talimatlardaki imzaların …’ın imzasına benzemesi, soruşturma kapsamında savunması alınan …’ın imzaların kendisine ait olmadığına dair beyanı olmaması ve davacının da yetkili olmayan …’ın talimatı ile işlem yapıldığını iddia etmesi karşısında, sonuca etkili olmayan bu husus mahkememizce dikkate alınmamıştır.
Taraflar arasında imzalanan 12/08/2013 tarihli sözleşmenin 14/4 maddesinde ”Müşteri ve kefiller, bankaya vermiş olduğu bilgilerde zaman için meydana gelebilecek telefon, adres, unvan, nevi değişikliği, bölünme, birleşme, medeni durum, yasaklılık, kısıtlama, yetki /yetkili değişikliği vekaletten azil gibi değişiklikler ve bunlarla sınırlı olmaksızın her türlü değişiklikleri derhal bankaya yazılı olarak bildirmek ve değişikliğe ilişkin banka tarafından talep edilecek usulüne uygun olarak düzenlenmiş belgelerı sunmak zorundadır.” şeklindedir.
Dava konusu edilen 06/07/2015-20/07/2015-18/09/2015 tarihli 3 talimat, tarih itibari ile davacı şirketin imza yetkisini, … ve … …in birlikte kullanması gerektiği döneme ait ise de; davalı bankaya yapılan 2012 tarihli bildirime göre … münferiden yetkilidir ve 18/11/2015 tarihine kadar davalı bankaya şirketin devrine ve yetki değişimine dair bildirimde bulunulmamıştır. Bu bağlamda yukarıda belirtilen sözleşme hükmü de dikkate alındığında; davacının, bankaya yetki değişimine dair bildirimde bulunmaması, davalı bankanın 2012 tarihli bildirime göre yetkili olan …’ın talimatı gereği işlem yaptığı, bankaya atfı kabil bir kusurun söz konusu olmadığı kanaatine varılmıştır. Kaldı ki 18/09/2015 tarihli 200.000,00TL lik çek ödemesi, davacının borcuna karşılık yapılan bir ödeme olup, davacının ticari defterlerinde de kayıtlıdır. Ödeme davacının bilgisi dahilinde yapılmıştır. Davacının zararı söz konusu değildir. Dava konusu 4. İşlem ise, 24/11/2015 tarihinde … …in şirket hesabından 6.000,00 TL para çekmesidir. İşlem tarihinde … …, münferiden şirketi temsile yetkili olduğundan, bu işleme yönelik olarak da davalı bankaya kusur atfedilemeyeceği, davacının zararının söz konusu olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davalının işlemlerinin usulüne uygun olduğu, davalıya atfedilebilecek bir kusurun ve ihmalin olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının peşin alınan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile artan 1.627,05TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 13.450,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır