Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/710 E. 2020/681 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/710
KARAR NO:2020/681

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:10/08/2017
KARAR TARİHİ:19/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı …Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı … ve Ticaret Ltd. Şti. ile aralarında ticari aboneliğe dayalı 14.02.2014 ve 01.01.2016 tarihli elektrik satım sözleşmesi bulunduğunu, davalının kullanmış bulunduğu elektrik bedeline ilişkin faturaları ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe davalının itiraz etmesi üzerine de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … ve Ticaret Ltd. Şti. davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava 6446 sayılı Enerji Piyasasının Düzenlenmesi Hakkında Kanuna göre elektrik satışından kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, sözleşmeyi, faturaları, ticari defter ve kayıtları ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı HMK m. 126’ya göre cevap ve delil dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.
Dava 6446 sayılı Enerji Piyasasının Düzenlenmesi Hakkında Kanuna göre elektrik satışından kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu …. İcra Dairesinin … sayılı dosyası getirtilerek mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır. Yapılan incelemede takip miktarının 22.477,00 TL olduğu görülmüştür. İtirazın iptali davası da bu miktar üzerinden açılmıştır.
Taraflar arasında “Elektrik Satış Sözleşmesi” isimli sözleşme yapılmış olup sözleşmenin “Sözleşmenin Amaç ve Kapsamı” başlıklı 2’inci maddesinde “Sözleşme mevzuat çerçevesinde elektrik enerjisinin tedariği ile sınırlı olmak üzere (…) müşterinin sözleşmede belirtilen tüketim noktalarında tüketeceği elektrik enerjisinin satış, teslimat ve diğer süreçlere ilişkin koşul ve şartlarını düzenlemektedir.” hükmü getirilmiş olup sözleşme bu yönüyle 6446 sayılı Enerji Piyasasının Düzenlenmesi Hakkında Kanuna göre elektrik satışından kaynaklı alım satım sözleşmesidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207’ye göre; “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” Bu maddeye göre dava konusu elektrik satışının gerçekleşmesi ile davalının bedel ödeme borcunu yerine getirme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Davacı tarafın başlattığı icra takibine konu elektrik aboneliğinden kaynaklı alacağın varlığının tespiti için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Hazırlanan 19.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafın defter kayıtlarında takip tarihine göre davacının 22.477,00 TL alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir.
Davacı tarafın sattığı elektriğin sayaç dökümleri getirtilerek dosya içerisine alınmıştır. Dosya elektrik mühendisine verilerek dosya içerisine alınan sayaç dökümleri incelenmek suretiyle davacının icra dosyası içerisine koyduğu 08.07.2016 – 20.09.2019 tarihleri arasındaki elektrik tüketimi ve miktarının EPDK mevzuatındaki kesinti kalemleri ile birlikte hesaplanması istenilmiştir. Hazırlanan 07.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda dosyada davacının belirttiği dokuz faturadan yedi tanesinin bulunduğu, bunların toplam bedelinin de 5.389,14 TL tuttuğu, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu m. 17’ye göre kayıp kaçak bedelinin dağıtım bedeli içinde gösterilmesi nedeniyle bu konuda hesaplama yapılamayacağı tespit edilmiştir.
Davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresinin … olması nedeniyle bu yer asliye hukuk mahkemesine talimat yazılmış ve ticari defterlerinin incelenmesi istenilmiştir. Talimat cevabında davalı şirketin ticari defterlerinin …’da bulunduğu bu nedenle incelemenin yapılamadığı bildirilmiştir. Davalı tarafın resmi yerleşim yerinin Ticaret Sicil Kayıtlarına göre … olması ve ticari defterlerinin bu yer dışında hangi adreste bulunduğunu da mahkememize bildirmemesi nedeniyle davalı taraf ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamamıştır.
6100 sayılı HMK m. 222/II’ye göre; “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” Davacı defterlerinin bu maddeye uygun şekilde tutulduğu anlaşılmakla davacı defterlerinin kendisi lehine delil hükmünde olduğu kabul edilmiş ve bu kayıtlar hükme esas alınmıştır.
6100 sayılı HMK m. 222/III’e göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Bu maddeye uygun olarak davacı defterlerindeki kayıtların aksi davalı tarafından senet ya da kesin delillerle kanıtlanamadığından davacı defterleri davacı lehine delil hükmündedir. Davacı taraf abonelik faturası alacağına değil kendi ticari defterlerindeki alacak kayıtlarına dayanarak icra takibi başlatmış ve itiraz üzerine de yine bu kayıtlara dayanarak itirazın iptali davası açmıştır. Bu nedenle 07.10.2020 tarihli elektrik mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporundaki tespitler hükme esas alınmamış, 19.12.2019 tarihli davacı ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Bu gerekçelerle …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalı taraf kendisine gönderilen faturalara süresinde itirazda bulunmamış, ticari defterlerini de mahkememize delil olarak sunmamıştır. Davalı taraf kendisine gönderilen faturalara göre ne kadar elektrik tükettiğini bilebilecek durumda olmasına karşın başlatılan icra takibine haksız olarak itirazda bulunduğu anlaşılmakla davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile …. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.535,40-TL nispi karar harcından peşin alınan 383,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.151,54-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 2.697,56-TL’nin ( 31,40-TL BVH, 5,20-TL VH, 383,86-TL Peşin Harç, 760,00-TL Talimat, 1.350,00-TL BK, 167,10-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2020

Katip …

Hakim …