Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/706 E. 2020/108 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/706
KARAR NO : 2020/108

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/08/2017
KARAR TARİHİ : 05/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı …Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı şirkete yapılan pompa ve ürün satışı nedeniyle alacaklı olduklarını, alacaklarının ödenmemesi nedeniyle İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, takibin davalı tarafın itiraz etmesi nedeniyle durduğunu, bu nedenle itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı … Şti. vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacı tarafla ticari işlerinin olduğunu ancak bakiye borçlarının bulunmadığını, tarafların ticari defterleri incelendiğinde bu durumun ortaya çıkacağını belirtmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı sayılı dosyasını, ticari defterleri, tanık beyanlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, ticari defterleri ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207’ye göre; “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” Bu maddeye göre taraflar arasındaki mal alım satımına ilişkin bedelin davalının malların kendisine teslimi ile birlikte davacıya ödenmesi gerekmektedir.
Davalı taraf, dava konusu mal alım satımına ilişkin olarak taraflar arasında ticari ilişki olduğunu ancak bakiye borçlarının kalmadığını belirtmiştir. Davalının bu itirazı bileşik ikrar niteliğindedir. Davalı taraf borcun varlığını kabul etmekte ancak borcun ödendiğini ileri sürmektedir. Bu iddiasının ispatının da kendi ticari defterleri ile yapılacağını cevap dilekçesinde belirtmektedir. Bu durumda 6100 sayılı HMK m. 190 ve 191’e göre davalı ödeme itirazını ispat yükü altındadır.
Davacının alacaklı olup olmadığını ve davalının yapmış olduğu ödeme varsa miktarının tespiti için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesine karar verilmiş ve 6100 sayılı HMK m. 222’ye göre taraflara ticari defterlerini mahkememize sunması istenilmiştir. Davacı taraf ticari defterlerini mahkememize sunmuş, davalı taraf ise ticari defterlerini mahkememize sunmamıştır.
Hazırlanan 29.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2012 yılı kebir defterini sunmadığı, bu nedenle de diğer defterleri ile karşılaştırmasının yapılamadığı ve defterlerin birbirini doğrulayıp doğrulamadığının anlaşılamadığı, davacı tarafın diğer defterlerine göre davacı tarafın 2.137,57 TL alacaklı gözüktüğü, 2012 yılında davacı tarafın envanter ve yevmiye defterine 1.829,12 TL alacak kaydının işlendiği, ancak 2012 yılı kebir defterini sunmadığı için doğruluğunun teyit edilemediği, 2.137,57 TL tutarlı alacak kaydından doğruluğu kebir defteri sunulmadığı için teyit edilemeyen 1.829,12 TL tutarlı alacak kaydının düşülmesi sonucunda davacının 308,45 TL alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir.
6100 sayılı HMK m. 222/II’ye göre; “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” Davacı taraf 2012 yılı kebir defterini sunmadığından bu maddeye göre 2012 yılının sadece bir deftere ile diğer iki defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığı tespit edilememiştir. İncelenen diğer iki defter kayıtları ise birbirini doğrulamaktadır. Bu gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalı tarafın taraflar arasındaki anlaşmaya göre ürün aldığı ve bu ürün bedellerinin tarafların ticari defterlerinde kaydının olabileceğini bildiği borçlu olduğu miktara itirazda bulunmuş olması iyiniyetli görülmeyerek davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul … İcra Dairesi’nin …sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 146,02-TL nispi karar harcından peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 114,62-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.137,57-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 871,90-TL’nin ( 31,40-TL BVH, 4,60-TL VH, 31,40-TL Peşin Harç, 204,50-TL Tebliğ ve Posta, 600,00-TL BK,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak karar verildi

Katip …

Hakim …
¸