Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/692 E. 2018/311 K. 03.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/692 Esas
KARAR NO : 2018/311
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2017
KARAR TARİHİ : 03/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğü Mükellefi … A.Ş.’nin Davalı Vergi Dairesi Müdürlüğünden doğmuş ve doğacak KDV iadesi alacağının, davacı müvekkili şirkete ödenmesi amacıyla yapılan … Noterliğinin 20/06/2008 tarih ve … yevmiye numaralı temliknamesinin aynı gün davalı Vergi Dairesi Müdürlüğüne intikal ettirildiğini, davalı Veri Dairesi Müdürlüğü tarafından söz konusu temlik alacağının müvekkiline ödenmediğini, temlik edilen 2008/4 dönemi için 141.494,52TL ve 2008/6 dönemi için 152.635,19 TL olmak üzere toplam 294.129,71TL nin davalı vergi dairesinden en yüksek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacı müvekkili şirkete ödenmesine, fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı tutulmak suretiyle, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; KDV iadesi alacağının ödenmesi talebinin ticari bir dava niteliğinde olmadığından, vergi mahkemelerinin konusuna giren bir husus olduğundan dolayı görev yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, vergi dairesi mükellefi olan dava dışı şirketin vergi dairesi nezdindeki KDV iade alacağının tahsili istemine ilişkindir.
HMK nun 1. maddesi “(1)Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır.
6102 Sayılı TTK nun 4. maddesinde ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumu düzenlenmiştir. TTK nun 4. maddesine göre; Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Yine tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; TTK ndan, TMK nun 962–969. maddelerinden, TBK nun 202, 203, 444, 447, 487–501, 515–519, 532–545, 547–554, 555–560 ve 561–580. maddelerinden, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuattan, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerden ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
TTK nun 5. maddesinde de ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumundan hareket ederek asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu dava ve işler düzenlenmiştir. TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Yine özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakmakla görevlidir.
TTK’nın 4. maddesi incelendiğinde, üç grup ticarî davanın bulunduğu, ayrımın 1- Mutlak Ticari Davalar, 2- Havale, Vedia ve Fikir ve Sanat Eserlerine İlişkin Haklardan Doğan ve Bir Ticarî İşletmeyi İlgilendiren Davalar 3- Nispi Ticari Davalar olarak yapılabileceği, tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davaların (mutlak ticarî davalar); ticarî sayılması için en azından bir ticarî işletmeyi ilgilendirmesi gereken davalar ve her iki tarafın da ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar (nispî ticarî davalar) olarak nitelendirilebileceği, Mutlak Ticarî Davaların, 6102 Sayılı TTK’ nın 4/1.a bendinden f’ bendine kadar sayılan hususlardan doğan davalar ile özel kanun hükümleri gereği (Mutlak) ticarî sayılan davalar olarak ikiye ayrılabileceği, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın belirtildiği gibi bu tür davaların mutlak ticarî dava sayılacağı ve Ticaret Mahkemelerinin görevine gireceği, havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan uyuşmazlığın ticarî dava sayılabilmesi için, uyuşmazlığın, taraflardan birinin ticarî işletmesiyle ilgili olması koşulu aranmayacağı (TTK 4.1, son cümle), nispi ticari davalar ile ilgili olarak ise; TTK 4/1 Maddesinde yer alan hükme göre “her iki tarafın da ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının” ticarî dava sayılacağı, taraflardan yalnız birinin ticarî işletmesi ile ilgili olarak yasada sayılanlar dışında sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların, ticarî davaya vücut vermeyeceği, taraflardan birinin ticarî işletmesini ilgilendiren bu tür sözleşmelerin, her ne kadar TTK 19.2 uyarınca diğer taraf için de ticarî iş sayılırsa da, bu durumun, davanın TTK 4/l’e göre (nispî) ticarî dava sayılmasını gerektirmeyeceği anlaşılmıştır.
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile dava dışı …A.Ş arasında 20/06/2008 tarihli temlikname ile KDV iade alacağının temlik edildiği ve yine dava dışı … A.Ş’nin İkitelli Vergi Dairesi mükellefi olduğu, taraflar arasında nizasızdır. Buna göre yapılan alacağın temlikinde davacı taraf temlik edene ilişkin hakları halefiyet yoluyla kullanmakta olup Vergi Dairesi mükellefinin sahip olduğu hak ve yetkileri kullanma telebiyle İkitelli Vergi Dairesine başvurmuş, KDV iade alacağına ilişkin red kararı 12/09/2009 tarihinde verilmiş, bu karar karşı red kararının hukuka aykırılığı iddia edilerek davacı tarafça açılan İstanbul … Vergi Mahkemesi… Esas sayılı dosyasında red kararının hukuka aykırılığı ileri sürüldüğünden, vergi hatası kapsamından olmayan davacının şikayet/düzeltme kapsamında değerlendirilmeyecek başvurusunun zımmen reddedilmesinin hukuka aykırı olmadığı belirtilerek açılan davanın reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiş olup yapılan başvurunun vergi hatasına ilişkin değil mevzuatın uygulanmasına ilişkin hukuki nitelemeden kaynaklandığı sabit hale gelmiş olup idarenin vermiş olduğu 12/09/2009 tarihli red kararına karşı davacı tarafça idari işlemin iptali istemiyle idare mahkemesinde dava açılması gerekirken idari işlemin ticari davaya konu edilip davanın ticaret mahkemesinde açılması, yukarıda açıklanan TTK 4-5 md.’leri de gözetilerek doğru olmamış bu nedenle yapılmış olan yargı yolu itirazı da gözetilerek açılan davanın idare mahkemelerinin görev alanına giriyor olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Dava dilekçesinin yargı yolu itirazı gözetilerek USULDEN REDDİNE, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, idare mahkemelerinin görevli olması nedeniyle yargı yolu itirazının kabulüne,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90TL maktu karar harcının peşin alınan 5.023,01TL harçtan mahsubu ile artan 4.987,11TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …