Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/691 E. 2018/1228 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/691 Esas
KARAR NO : 2018/1228 Karar
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 02/08/2017
KARAR TARİHİ: 27/11/2018
Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Davalı ile akdedilen 24.02.2015 tarihli “Toplu Tüketim Sözleşmesi” ile müvekkili şirketin Ürettiği ekmek çeşitlerini satın alma sözleşmesinin akdedildiğini ve taraflar arasında cari hesap ilişkisinin başladığını, bu bağlamda davalı şirket ile oluşan cari hesap ilişkisinde son olarak 20.04.2017 tarihinde 895,00 TL birikmiş borcu olmasına rağmen 295,00 TL ödeme yaptığını,bakiye borcun ödenmesi İçin müteaddit uyarılara rağmen ödemenin yapılmaması üzerine davalı aleyhine İstanbul … icra Müd.nün… E. Sayılı dosyası ile 600,00 TL asıl alacak İle 21,38 TL TTK m. 1530/7 uyarınca işlemiş ticari yıllık %11,5 faizi ile birlikte toplam: 621,38 TL’nin ödenmesi için icra takibi başlatıldığını,ancak davalı tarafın haksız ve kötü niyetle takibe, faize, ferilerine ve yetkiye itiraz ederek takibin durduğunu, davalı tarafin haksız itirazı nedeniyle duran takibin devamı için İtirazlarının iptali gerektiğinden işbu davanın açılması zaruretinin doğduğunu, takibe yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğunu, zaman kazanmak amacıyla bu yola başvurulduğunu, takip konusu alacağın sözleşmeden kaynaklandığını, yetkiye ilişkin İİK 50. hükmü karşısında sözleşmenin yapıldığı yerin müvekkili şıricetin “…” adresi olması nedeniyle İstanbul icra ve Mahkemelerinin İİK 50.maddesi uyarınca yetkili olduğunu, bu nedenle yetkiye yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğunu, İstanbul icra Müdürlüğü’nün yetkisinin İİK m.50’den doğduğunu, alacaklarının tamamının ticari defterlerinde ve dayanak belgelerle kayıtlı olduğunu, doğmuş, kesinleşmiş alacaklarının ödenmesi yerine itiraz edilerek süre kazanmak istendiğini, davaya konu alacakların tamamının cari hesaba işlemiş alacak olup, faturaya İstinaden talep edildiğini, davalı tarafın, 895,00 TL birikmiş borcu bulunmasına rağmen 295,00 TL’yi 20.04.2017’de ödediği halde bakiyeyi ödemeyerek “ne kadar geciktirilirse o kadar iyidir” bahanesine sığınarak haklı icra takiplerine kötüniyetle itiraz ederek durduğunu, müvekkili şirketin ortaklık yapısı itibariyle %50’nin üzerinde kamu ortaklığı olan şirketlerden olup takibin haklı bir alacağın tahsiline yönelik olup, davalının itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek, davalının yetki itirazının yersiz olduğunun tespitine haksız olarak yapılan, hukuki dayanağı bulunmayan itirazlarının İptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Dava itirazın iptali davası niteliğindedir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasının dosya arasına alınmış, itirazın iptaline ilişkin taraflar arasındaki hukuki ilişki değerlendirilerek, davacı tarafın varsa hak ve alacaklarının belirlenmesi için mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
03/07/2018 Tarihli Bilirkişi Raporunda; Davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerden Envanter Defterlerinin noter tasdiklerinin, Yevmiye ve Kebir E-Defterlerinin Oluşturma Onaylarının zamanında yaptırılmış olduğu, kayıtların düzenli ve muhasebe ilkelerine uygun bulunması nedeniyle kayıtlarının lehine kesin delil vasfının bulunduğu, Davalı şirket tarafından inceleme tarihimiz itibariyle herhangi bir ticari defter ve kayıt ibraz etmediğinden, tarafına verilen yerinde inceleme yetkisi ile davalı şirketin sicil bilgilerinde yer alan … numaralı telefondan şirkete ulaşılamadığından, rapor tarihime kadar da davalı tarafça tarafıma herhangi bir ticari defter ve belgeleri sunulmadığından davalı tarafin ticari defter kayıtlan üzerinde inceleme yapılamamış olup, davalılann ihtilafa düştüğü dava konusu alacak bakiyesinin tespitinde davacı kayıtları ve dosya muhteviyatı belgelerinin esas alındığı, Davacı-…A.Ş. (…) ile davalı-müşteri …Ştİ. (…) arasında 24.02.2015 tarihinde 15 maddeli “Toplu Tüketim Sözleşmesi” imzalandığı, Davacının ticari defter kayıtlarına göre taraflar arasında imzalanan sözleşmeye dayalı aralarındaki ticari ilişki sebebi ile takip tarihi 03.05.2017 tarihi itibari İle davacının davalıdan 600,00-TL alacaklı olduğu, mahkemece alacağın varlığının kabulü halinde davacının davalıdan takip tarihi İtibari İle 21,38-TL işlemiş faiz talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Bir Bütün Olarak Değerlendirildiğinde;
Dava, cari hesap alacağından kaynaklı itirazın iptali davası niteliğindedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; Mahkememizce ticari defterlerini sunmaları için taraflara süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve alacak likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; İstanbul…İcra Müdürlüğünün…sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında 120,00-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 42,45-TL nispi karar harcından peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 11,05-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 621,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 748,40-TL (31,40-TL BVH, 4,60-TL VH, 31,40-TL Peşin Harç, 81,00-TL Tebliğ Gideri, 600,00-TL Bilirkişi Ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, miktar itibari ile kesin olarak karar verildi.
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır
Bu Belge, 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.