Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/675 E. 2020/66 K. 27.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/675
KARAR NO : 2020/66

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 27/07/2017
KARAR TARİHİ : 27/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … Şti. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı … ile aralarında ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişki nedeniyle alacaklarına karşılık olarak 60.000,00 TL tutarlı iki tane çek aldıklarını ancak çeklerin karşılıksız çıktığını, yapılan alış veriş nedeniyle davalı taraftan işlemiş faizi ile birlikte toplam 181.484,94 TL alacaklarının bulunduğunu, davalı tarafın bu parayı ödememesi nedeniyle davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe itiraz edilmesi nedeniyle de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı … vekili verdiği cevap dilekçesinde, kendisinin ağaç okey ıstakası üretimi yaptığını, davacının da kendi markasını koyarak bu ıstakaları sattığını, davacının kendilerine ait … Bankası … şubesindeki hesaba 31.05.2017, 19.06.2017 ve 13.07.2017 tarihinde ödeme yaptığını, taraflar arasındaki cari hesabın ise 6102 sayılı TTK m. 101’e göre beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, tarafların ticari defterlerini, tanık beyanlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, banka kayıtlarını, ticari defterlerini, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.
Davalı taraf 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 101’de ki göre cari hesap sözleşmeleri için ön görülen beş yıllık zamanaşımı defini ileri sürmüştür. 6102 sayılı TTK m. 89’a göre cari hesap sözleşmesinin yazılı yapılmış olması gerekmektedir. Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından davalı tarafın zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında yapılan ticari ilişki sonucunda alacak borç ilişkisinin tespiti için davalı tarafın defterlerinin incelenmesi amacıyla 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve Hendek Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmıştır. Talimat sonucunda hazırlanan 19.11.2018 tarihli bilirkişi raporunda davalının yevmiye defterlerinin tamamının kapanış onaylarının yapılmadığı, davalı defterleri ve kayıtlarının bu kayıtlara esas oluşturan belgeler ile uyumlu olarak kayıt edilmediği ve büyük tutarsızlıklar olduğu, davalının incelenen yıllara ilişkin eksik defterleri olduğu, davalı defterlerine göre davalının davacı tarafa, 111.044,16 TL borçlu gözüktüğü tespit edilmiştir.
6100 sayılı HMK m. 222/II’ye göre; “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” Davalı defterlerinin bu maddeye uygun şekilde tutulmadığı anlaşılmakla davalı defterlerinin davalı lehine delil hükmünde olmadığı kabul edilmiş ve bu kayıtlar hükme esas alınmamıştır.
Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için davacı tarafa ticari defterlerini mahkememize sunması istenilmiş, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan 15.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacı defterlerinden 2010 ve 2011 yılı envanter defterlerinin kapanış onaylarının yapılmadığı, diğer defterlerin açılış ve kapanış onaylarının zamanında yapılmış olduğu, davacı defterlerine göre davacının davalı taraftan 175.303,68 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafın yevmiye ve kebir defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulmuş olması nedeniyle davacı defterlerinin davacı lehine delil oluşturacağı kabul edilmiştir.
6100 sayılı HMK m. 222/III’e göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Bu maddeye uygun olarak davacı defterlerindeki kayıtların aksi davalı tarafından senet ya da kesin delillerle kanıtlanamadığından davacı defterleri davacı lehine delil hükmündedir.
Dosya içerisine alınan İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyası incelendiğinde takip miktarının 175.303,68 TL, işlemiş faiz miktarının 6.181,26 TL ve toplam alacak miktarının ise 181.484,94 TL olduğu görülmektedir.
6098 sayılı TBK m. 117’ye göre; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.” Yani borcun muaccel olması borçlunun temerrüde düştüğü anlamına gelmemektedir.
Dosya içerisine alınan İstanbul …İcra Dairesinin … sayılı dosyasında davacı taraf 175.303,68 TL asıl alacak ve 6.181,26 TL asıl alacağın faizi olmak üzere toplam 181.484,94 TL alacak talebinde bulunmuştur. Ancak alacaklarının tarafına ödenmesi için davalı tarafı temerrüde düşürdüğüne ilişkin ihtarname ya da benzeri bir bildirim yazısını dosyaya sunmamıştır. Bu nedenle davanın asıl alacak yönünden kısmen kabulüne karar verilerek takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden davanın kısmen reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 175.303,68-TL üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 175.303,68-TL TL üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davanın reddedilen 6.181,26-TL üzerinden %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 11.974,99-TL nispi karar harcının peşin alınan 2.191,89-TL harçtan mahsubu ile eksik 9.783,10-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 2.051,50-TL ( 1.900,00-TL BK ücreti, 151,50-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 1.981,54-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 2.227,89-TL ( 31,40-TL BH, 2.191,89-TL PH, 4,60-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 20.603,85-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Davalı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 45,50-TL ( tebliğler ve posta) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren 1,55-TL’nin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır